Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin) istediği şey | ||
I have no way of stopping Tom from doing whatever he wants to do. Tom'un yapmak istediği şeyi yapmasını engellemenin bir yolu yok. More Sentences |
||||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin) istediği şekilde | ||
I did that the way Tom asked me to. Bunu Tom'un yapmamı istediği şekilde yaptım. More Sentences |
||||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin) istediği yoldan | ||
This is the way Tom told us to do it. Bu Tom'un onu yapmamızı istediği yoldur. More Sentences |
||||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin kendi) tarzında | ||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin kendi) bildiği şekilde | ||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin) canının istediği şekilde | ||
Colloquial | (one's) (own) way n. | (birinin kendi) bildiği yoldan |