Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | caucasian n. | kafkasyalı | ||
You think that she is strange because she is not just Caucasian. Sadece Kafkasyalı olmadığı için tuhaf olduğunu düşünüyorsun. More Sentences |
||||
General | caucasian adj. | kafkasya | ||
Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan. Tsez dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir. More Sentences |
||||
General | caucasian n. | beyaz tenli, avrupa kökenli insan ırkına verilen ad | ||
General | caucasian adj. | insanlığın beyaz veya açık tenli kesimine ait, onunla ilgili olan | ||
General | caucasian adj. | kafkasya ile ilgili | ||
General | caucasian adj. | kafkas | ||
General | caucasian adj. | kafkas diliyle ilgili | ||
Textile | ||||
Textile | caucasian n. | kafkas dağları ve komşu ovalarına özgü halı ya da kilim | ||
Apiculture | ||||
Apiculture | caucasian n. | kafkas arısı | ||
Social Sciences | ||||
Social Sciences | caucasian adj. | kafkas kültürü ile ilgili | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | caucasian n. | kafkas dil ailesi | ||
Geography | ||||
Geography | caucasian adj. | kafkas dağlarına ait |