floor - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

floor

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "floor" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 71 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
floor n. yer
floor n. kat
floor n. zemin
floor n. taban
floor v. yeri kaplamak
General
floor n. taş döşeme
floor n. kat (binadaki)
floor n. pist
floor n. atraksiyon
floor n. tahta döşeme
floor n. dip
floor n. düzlük
floor n. taban
floor n. döşeme
floor n. söz hakkı
floor n. kat sakini
floor n. kat maliki
floor n. alt limit
floor v. döşemek
floor v. taş döşemek
floor v. zeminleştirmek
floor v. tam gaz vermek
floor v. vurup yere yıkmak
floor v. şaşırtmak
floor v. afallatmak
floor v. yenmek
floor v. yere yıkmak
floor v. tahta döşemek
floor v. devirmek
floor v. şoke etmek
floor v. yıkmak
floor v. gazı köklemek
floor v. köklemek (gazı)
floor v. yere koymak
floor v. yerde sergilemek
floor v. rafa koymak
floor v. rafta göstermek
Trade/Economic
floor n. borsa salonu
floor n. taban oran
floor n. çalışma alanı
floor n. tahvil alım-satımının gerçekleştirildiği yer
floor n. borsa işlemlerinin gerçekleştirildiği yer
floor n. ürün raflarının bulunduğu bölüm
floor n. fabrikada üretim ve montaj alanı
floor n. ekonomik etkenlerle belirlenen alt sınır
Politics
floor n. (parlamento, toplantı salonunda) üyelerin oturarak konuşma yaptıkları bölüm
floor n. meclise hitap etme hakkı
floor n. bir meclis üyesine seslenme hakkı
floor n. meclis üyeleri grubu
floor n. parlamento üyeleri
Technical
floor n. dip
floor n. döşeme kaplaması
floor n. zemin
floor v. döşeme ile kaplamak
Textile
floor n. zemin
Construction
floor n. döşeme kaplaması
floor n. döşeme (yer)
floor n. kat
floor n. taban
floor n. yer döşemesi
floor n. (bina) kat
floor n. zemin
floor adj. döşeme
Automotive
floor n. taban
Marine
floor n. döşek
Food Engineering
floor n. (maltlamada) çimlendirilme için serpilmiş tohum tabakası
Forestry
floor n. ölü örtü
floor n. ölü örtü dökümü
Archaeology
floor n. döşeme
Basketball
floor n. serbest atış bölgesi
floor n. boyalı alanın ucunda yer alan çizgili alan

Bedeutungen, die der Begriff "floor" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ground floor n. zemin katı
floor cloth n. tahta bezi
floor beam n. döşeme kirişi
second floor n. ikinci kat
ground floor n. alt kat
threshing floor n. harman yeri
ground floor n. yerkatı
floor covering n. zemin döşeme
ceiling floor n. asma tavan
floor sander n. sistire makinesi
first floor n. zemin kat
concrete floor n. beton döşeme
floor show n. eğlence programı
floor turtle n. eğitim robotu
gross floor area n. toplam zemin alanı
the top floor n. en üst kat
wet floor n. ıslak zemin
double floor n. çift taban
floor polish n. döşeme cilası
floor tile n. döşeme çinisi
floor tile n. yer karosu
floor board n. döşeme tahtası
threshing floor n. harman
second floor n. abd birinci kat
first floor n. zemin katı
floor lamp n. abajur
total floor area of a building n. bina toplam oturma alanı
vinyl floor covering n. marley
floor table n. yer sofrası
blind floor n. kördöşeme
wage floor n. asgari ücret
first floor n. abd zemin kat
floor covering n. zemin kaplama
floor lamp n. ayaklı lamba
forcing to wait on cold floor n. soğuk zeminde bekletme
floor mats n. araba paspasları
floor tile n. karo
ground floor n. zemin kat
first floor n. birinci kat
first floor n. ilk kat
hardwood floor n. ahşap döşeme
floor carpet n. döşeme paspası
floor covering n. döşeme
floor area n. yüz ölçüsü
floor arch n. volta kemeri döşeme voltası
floor and walls n. yer ve duvarlar
shop floor n. üretim bölümü
shop floor n. çalışanlar
shop floor n. işçiler
wagon floor n. vagon tabanı
garden floor n. bahçe katı
garden floor flat n. bahçe katı apartman dairesi
dance floor n. dans pisti
basement floor n. bodrum katı
attic floor n. çatıarası katı
floor cushion n. yer minderi
floor-lamp n. ayaklı lamba
inter-floor traffic n. katlararası trafik
inter-floor traffic n. katlar arası trafik
dance-floor n. pist
threshing-floor sweepings n. badas
tenth floor n. onuncu kat
floor squeegee n. çek-pas
floor squeegee n. çekpas
floor furnace n. tandır
top floor n. en üst kat
open-air dance floor n. açık hava dans pisti
the second floor of the building n. binanın ikinci katı
floor coverings n. zemin örtüleri
floor director n. sahne amiri
floor director n. sahne müdürü/yönetmeni
floor director n. set amiri
fourth floor of the parking garage n. otoparkın dördüncü katı
third floor of the parking garage n. otoparkın üçüncü katı
fifth floor of the parking garage n. otoparkın beşinci katı
second floor of the parking garage n. otoparkın ikinci katı
ground floor flat n. giriş kat dairesi/zemin (kat) dairesi
sunken floor n. çökük zemin
main floor n. ana kat
floor covering n. yer kaplama
floor lamp n. lambader
social protection floor n. sosyal koruma tabanı
dirt floor n. toprak zemin
4th floor of 9-story building n. 9 katlı binanın 4. katı
floor model n. teşhir ürünü
sticky floor n. yapışkan zemin
floor [scotland] n. çiçek
floor [scotland] n. un
floor-through n. bütün bir katı kaplayan daire
put one's foot to the floor v. birden gaza basmak
take the floor v. mecliste söz almak
have the floor v. mecliste söz söyleme hakkı olmak
take the floor v. söz almak (konuşma vb)
give floor to v. sözü vermek
floor goes to v. sözü vermek
take the floor v. sesini yükseltmek (bir tartışma esnasında)
hold the floor v. söz almak (bir konuşmada)
mop the floor v. paspas atmak
mop the floor v. yerlere paspas atmak
mop the floor v. paspaslamak
mop the floor v. yerlere paspas çekmek
mop the floor v. paspas çekmek
mop the floor v. yerleri paspaslamak
sweep the floor v. yerleri silmek
mop the floor v. yerleri silmek
wipe the floor v. yerleri silmek
mop the floor with someone v. birini mat etmek
walk the floor v. volta atmak
wipe the floor with v. yere sermek
spit on the floor v. yere tükürmek
spit on the floor v. yerlere tükürmek
jump to the floor v. yere atlamak
sit down on the floor v. yere oturmak
ask for the floor v. söz hakkı istemek
drop something to the floor v. bir şeyi yere düşürmek
lay spread-eagle on the floor v. kol ve bacaklar yanlara açılmış olarak yatmak
furnish (a room) with a parquet floor v. parke kaplamak
get on the dance floor v. dans pistine çıkmak
get on the floor v. (dans vb) piste çıkmak
vacuum the floor v. (makine ile) yeri süpürmek
yield the floor for someone v. sözü birine devretmek
fall from the sixth floor v. altıncı kattan düşmek
hoover the floor v. yeri elektrik süpürgesiyle temizlemek
mop the floor v. yerleri viladalamak
sweep the floor v. yerleri süpürmek
low floor adj. alçak zeminli
ground-floor adj. zemin katta bulunan
floor-length adj. yere değen
floor-length adj. yeri yalayan
floor-length adj. (kıyafet) yerleri süpüren
floor-through adj. bütün bir katı kaplayan
floor-through adj. tam kat büyüklüğünde olan
four-on-the-floor adj. dörtlü manuel şanzımana ait
four-on-the-floor adj. dörtlü manuel şanzıman ile ilgili
on a higher floor adv. üst katta
on a higher floor adv. yukarı katta
on a lower floor adv. aşağı katta
on a lower floor adv. bir kat aşağıda
on a lower floor adv. bir kat altta
Phrases
caution wet floor expr. dikkat ıslak zemin
caution wet floor expr. dikkat zemin ıslak
Colloquial
crowded dance floor n. kalabalık dans pisti
third floor n. üçüncü kat
ground floor n. (spekülatif yatırımda) ayrıcalıklı durum
ground floor n. projenin ilk aşaması
wipe the floor with v. birini tamamıyla yenmek
wipe the floor with v. bozuk para gibi harcamak
take the floor v. bir konuşma yapmak için ayağa kalkmak
take the floor v. dansa kalkmak
take the floor v. dansa başlamak
take the floor v. dans için yerini almak
take the floor v. konuşma yapmak
take the floor v. mecliste söz almak
wipe the floor with v. yenilgiye uğratmak
wipe the floor with v. yere sermek
mop the floor v. yerleri viledalamak
wipe the floor with v. yeri öptürmek
sweep the floor v. yerleri silmek
floor (one) v. (birini) çok şaşırtmak
floor (one) v. (birini) şok etmek
floor (one) v. (birini) afallatmak
floor (one) v. (birini) şoke etmek
floor it! expr. bas gaza!
floor it! expr. gaza bas!
floor it! expr. gazla!
drop the gun on the floor expr. silahını yere at
drop the gun on the floor expr. silahını yere bırak
so clean you could eat off the floor expr. tertemiz
look at the floor! expr. yere bak!
get on the floor! expr. yere yat!
Idioms
so clean you could eat off the floor n. (o kadar temiz ki) bal dök yala
4-on-the-floor n. vites kolu döşemede olan dört hızlı mekanik vites kutusu
4-on-the-floor n. yerden dört vitesli
4-on-the-floor n. dört dörtlük (ritim)
4-on-the-floor n. tekdüze ritim
4-on-the-floor n. elektronik müzik
floor salesman n. satış görevlisi
floor salesman n. mağazada kat görevlisi
floor salesman n. tezgahtar
the floor n. söz/konuşma hakkı
the floor n. söz/konuşma sırası
be in on the ground floor v. (bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmek
have one's jaw hit the floor v. ağzı bir karış açık kalmak
have one's mouth hit the floor v. ağzı bir karış açık kalmak
fall through the floor v. ayağa düşmek
go through the floor v. ayağa düşmek
floor someone v. birini şaşırtmak
come in on the ground floor v. bir işe en başından başlamak
clean the floor up with someone v. birisini yerlerde sürüklemek
mop the floor up with someone v. birisini yerlerde sürüklemek
mop the floor up with someone v. birisini paspas gibi çiğnemek
get the floor v. bir topluluk önünde konuşma yapmak
clean the floor up with someone v. birisini paspas gibi çiğnemek
floor someone v. birini şoke etmek
clean the floor up with someone v. birisine dayak atmak
have the floor v. bir topluluk önünde konuşma yapmak
wipe the floor up with someone v. birisini yerlerde sürüklemek
clean the floor up with someone v. birisini pataklamak
wipe the floor up with someone v. birisini paspas gibi çiğnemek
get in on the ground floor v. bir işe/şeye baştan girmek
come in on the ground floor v. bir işe en başından katılmak
hold the floor v. bir topluluk önünde konuşma yapmak
get in on the ground floor v. başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olmak
fall through the floor v. dibi görmek
have one's jaw hit the floor v. çok şaşırmak
fall through the floor v. değeri yerlerde sürünmek
fall through the floor v. dibe vurmak
go through the floor v. dibe vurmak
go through the floor v. değeri yerlerde sürünmek
go through the floor v. dibi görmek
be on the cutting room floor v. çıkarılmak
be on the cutting room floor v. dahil edilmemek
have one's mouth hit the floor v. çok şaşırmak
crash to the floor v. güm diye çakılmak
floor it v. gazı köklemek
pace the floor v. heyecanla/endişeyle bir oraya bir buraya yürüyüp durmak
walk the floor v. heyecandan bir sağa bir sola yürümek
be on the cutting room floor v. hariç tutulmak
pace the floor v. sabırsız ve endişeli bir şekilde volta atmak
floor it v. son sürat gitmek
take the floor v. söz almak
get the floor v. söz almak
give the floor to somebody v. sözü birine vermek
give someone floor v. sözü birine bırakmak
fall through the floor v. taban yapmak
go through the floor v. taban yapmak
mop the floor with someone v. (birini) mat etmek
crash to the floor v. yere çakılmak
pace the floor v. volta atmak
put one's foot to the floor v. (arabanın) aniden hızını artırmak
wipe the floor with v. yere sermek (birini)
cross the floor [uk/australia/new zealand] v. kendi partisi aleyhine oy kullanmak
cross the floor [uk/canada/australia] v. parlamento'daki rakip kanada geçmek
cross the floor [uk/canada/australia] v. parti değiştirmek
be in on the ground floor v. bir işe başından itibaren dahil olmak
be in on the ground floor v. bir işe en başından katılmak
be in on the ground floor v. en başından dahil olmak
be in on the ground floor v. başından beri içinde olmak
come in on the ground floor v. en başından dahil olmak
come in on the ground floor v. başından beri içinde olmak
get in on the ground floor v. en başından dahil olmak
get in on the ground floor v. başından beri içinde olmak
be, come, get, in on the ground floor v. bir işe en başından katılmak, dahil olmak
be, come, get, in on the ground floor v. bir işin başından beri içinde olmak
clean the floor (up) with (one) v. (birini) pataklamak
clean the floor (up) with (one) v. (birini) yerlerde sürüklemek
clean the floor (up) with (one) v. (birine) dayak atmak
clean the floor (up) with (one) v. (birini) bir temiz/evire çevire dövmek
clean the floor (up) with (one) v. (birini) paspas gibi çiğnemek
clean the floor (up) with (one) v. (birini) mat etmek
clean the floor (up) with (one) v. (birini) mağlup etmek
clean the floor up with v. pataklamak
clean the floor up with v. yerlerde sürüklemek
clean the floor up with v. dayak atmak
clean the floor up with v. bir temiz/evire çevire dövmek
clean the floor up with v. paspas gibi çiğnemek
clean the floor up with v. mat etmek
clean the floor up with v. mağlup etmek
knock (one) on the floor v. (birini) afallatmak
knock (one) on the floor v. (birini) hayrete düşürmek
knock (one) on the floor v. (birine) parmak ısırtmak
knock (one) on the floor v. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
mop the floor up with v. -i paspas gibi çiğnemek
mop the floor up with v. '-i yerlerde sürüklemek
mop the floor up with v. '-i ezip geçmek
mop the floor up with v. '-i yere sermek
mop the floor up with (one) [us] v. (birini) ezip geçmek
mop the floor up with (one) [us] v. (birini) paspas gibi çiğnemek
mop the floor up with (one) [us] v. (birini) mat etmek
mop the floor up with (one) [us] v. (birini) yerlerde sürüklemek
mop the floor up with (one) [us] v. (birini) yere sermek
mop up the floor with v. -i yerlerde sürüklemek
mop up the floor with v. '-i yere sermek
mop up the floor with v. '-i paspas gibi çiğnemek
mop up the floor with (one) [us] v. (birini) yerlerde sürüklemek
mop up the floor with (one) [us] v. (birini) yere sermek
mop up the floor with (one) [us] v. (birini) paspas gibi çiğnemek
sink through the floor v. utançtan yerin dibine girmek/batmak
sink through the floor v. çok üzülmek
sink through the floor v. büyük hayal kırıklığına uğramak
sink through the floor v. kalbi paramparça olmak
wipe the floor up with v. -i yerlerde sürüklemek
wipe the floor up with v. '-i paspas gibi çiğnemek
wipe the floor up with v. '-e yeri öptürmek
through the floor adv. dibe
on the factory floor expr. işin gerçekten yapıldığı yer/ortam
on the factory floor expr. işin mutfağında
on the factory floor expr. üretim yerinde/bölümünde/alanında
on the factory floor expr. üretim ortamında
from the floor expr. topluluk içerisinden
from the floor expr. seyirciler/izleyiciler arasından
from the floor expr. topluluk içerisinde/seyirciler arasından bulunduğu yerden
from the floor expr. kürsüye/sahneye çıkmadan
in on the ground floor expr. (bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmiş
in on the ground floor expr. başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olan
in on the ground floor expr. başından beri içinde
in on the ground floor expr. en başından dahil olan
on the cutting room floor expr. son ürüne/ sonuca dahil edilmemiş
on the cutting room floor expr. hariç tutulmuş
on the cutting room floor expr. çıkarılmış
on the cutting room floor expr. kesilip atılmış
on the cutting room floor expr. montajda kesilmiş
so clean (that) (one) could eat off the floor expr. tertemiz
so clean (that) (one) could eat off the floor expr. bal dök yala
the floor is yours expr. söz/konuşma hakkı senin/sizin
the floor is yours expr. söz senin/sizin
the floor is yours expr. söz/konuşma sırası senin/sizin
Speaking
this is my floor expr. bu benim ineceğim kat
which/what floor do you live on? expr. eviniz kaçıncı katta?
on which floor is your apartment? expr. evin/dairen kaçıncı katta?
which/what floor do you live on? expr. evin kaçıncı katta?
on which floor is your flat? expr. evin/dairen kaçıncı katta?
which/what floor do you live on? expr. kaçıncı katta oturuyorsun?
which/what floor do you live on? expr. kaçıncı katta yaşıyorsun?
which/what floor do you live on? expr. kaçıncı katta oturuyorsunuz?
which/what floor do you live on? expr. kaçıncı katta yaşıyorsunuz?
my jaw hit the floor expr. şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı
what floor are you on? expr. sen hangi kattasın?
put the ball on the floor expr. topu yere koy
clean the floor expr. yeri temizle
there is a carpet on the floor expr. yerde halı var
Chat Usage
rolling on the floor laughing v. gülmekten yerlere yatmak
rolling on the floor laughing (rotfl) expr. gülmekten yerlere yattım/çok komik
roflol (rolling on floor laughing out loud) abrev. yerde yüksek sesle gülerek yuvarlanıyorum
Trade/Economic
adjusted program floor n. ayarlanmış program hedefi
floor-planning n. alınan kısa dönemli kredi karşılığında güvence olarak stok mülkiyetinin finansman kuruluşuna devri
floor price n. belirlenmiş olan taban fiyat
floor trader n. borsada kendi adına menkul değer alıp satan tacir
floor traders n. borsa tacirleri
floor broker n. borsa aracısı
shop floor workers n. çalışanlar
shop floor n. çalışanlar
floating rate bond floor n. dalgalı borç senetlerinin en düşük faizi
economical floor system n. ekonomik döşeme sistemi
interest rate floor n. faiz tabanı
price floor n. fiyat tabanı
floor manager n. imalathane müdürü
shop floor workers n. işçiler
shop floor n. işçi katı
trading floor n. işlem odası
floor check n. işçi devamsızlık yoklaması
shop floor n. işçiler
floor check n. işçi yoklaması
floor manager n. kat müdürü
floor manager n. kat yöneticisi
floor walker n. mağaza nezaret görevlisi
floor walker n. mağaza şefi
trading floor n. piyasa işlemlerinin yürütüldüğü bölüm
floor manager n. set amiri
trading floor n. seans odası
floor price n. taban fiyatı
floor exchange rate n. taban kur
price floor n. taban fiyat
floor price n. taban fiyat
floor display stand n. ürün teşhir standı
shop floor n. üretim bölümü
interest rate floor n. uygulanabilecek en düşük faiz oranı
factory floor n. yönetim dışındaki fabrika çalısanları
floor manager n. (parti) genel sekreteri
floor sample n. rafta sergilenen numune
floor sample n. teşhir ürünü
floor trading n. (borsada) yüz yüze gerçekleştirilen alım-satım işlemi
drop/fall/go through the floor v. taban yapmak
Politics
floor leader n. parti grup başkanı
floor leader n. (mecliste) parti sözcüsü
floor leader n. (mecliste) grup sözcüsü
floor manager n. meclis başkanı
floor manager n. oturum başkanı
crossing the floor v. karşıt parti ile hareket etmek
Industry
drying floor n. kurutma yeri
Tourism
floor housekeeper n. katçı
floor supervisor n. kat şefi
floor parking n. katlı otopark
floor housekeeper n. kat idarecisi
casino floor n. kumarhane katı
Technical
the factory floor n. fabrikada çalışanların bulunduğu kat
floor assy n. arka taban sacı
wooden floor n. ahşap döşeme
wood floor n. ahşap döşeme
wooden floor n. ağaç döşeme
sub floor n. alt döşeme
wood floor n. ağaç döşeme
lower floor n. alt taban
pressure sensitive floor n. basınca duyarlı taban
durbar floor plate n. baklavalı sac
feeder floor n. besleme tablası
cellular floor n. boşluktu döşeme
reinforced concrete solid floor n. betonarme dolu döşeme
hollow floor n. boşluklu döşeme
cellar floor n. bodrum tabanı
hollow beam floor n. boşluklu kirişli döşeme
composite floor n. birleşik döşeme
beam-and-block floor n. bloklu döşeme
basement floor n. bodrum katı
waxing concrete floor n. beton döşemesinin cilalanması
cellar floor n. bodrum döşemesi
vitreous floor tile n. camsı yer tuğlası
beam-and-girder floor n. çift yönlü döşeme
double floor n. çift döşeme
steel floor n. çelik taban
top floor n. cam koparma katı
cantilever floor n. çıkma döşeme
vitreous floor tile n. camsı yer seramiği
double joisted floor n. çift sıralı kirişli döşeme
steel grid floor n. çelik ızgara döşeme
open floor n. delikli döşeme
decorated linoleum floor covering n. dekore edilmiş linolyumdan hazırlanmış yer döşemeleri
grained or embossed rubber floor coverings n. damarlı veya kabartmalı yer döşemeleri
feeder floor n. dağıtıcı platformu
feeder floor n. dağıtıcı katı
steel bar floor shears n. demir yer makası
casting floor n. döküm alanı
floor formwork n. döşeme biçimliği
floor system n. döşeme sistemi
floor cover n. döşeme kaplaması
floor slab n. döşeme yaprağı
floor heating n. döşemeden ısıtma
floor cutting-off machine n. döşeme kesme makinesi
floor drain n. döşeme süzgeci
splined floor n. dişli geçme döşeme
floor tiling n. döşeme kaplaması
floor polish n. döşeme cilası
floor area n. döşeme alanı
floor loading n. döşeme yükü
drain floor n. dren tabanı
floor type boring and milling machines n. döşeme tipli delik büyütme ve frezeleme tezgahları
floor system n. döşeme dizgesi
floor plank n. döşeme tahtası
floor laying n. döşeme kaplama
floor formwork n. döşeme kalıbı
floor surface n. döşeme yüzeyi
floor surface n. döşeme sathı
floor slab n. döşeme plağı
floor treatment machine n. döşeme bakım makinesi
floor covering n. döşeme kaplaması
box floor n. dolap tabanı
resilient floor coverings n. elastik yer döşemeleri
inclined floor n. eğik döşeme
doweled floor n. geçmeli döşeme
usable floor area n. faydalı kat alanı
gas concrete floor slab n. gaz beton döşeme plağı
ground floor n. girişkat
access floor n. giriş zemini
removable floor panel n. gömme taban parçası
homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings with foam backing n. homojen ve heterojen düz yüzeyli köpük sırtlı lastik yer döşemeleri
homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings n. homojen ve heterojen düz yüzeyli lastik yer döşemeleri
needled floor coverings n. iğnelenmiş yer döşemeleri
needled pile floor covering n. iğnelenme havlı yer döşemesi
needled pile floor coverings n. iğnelenmiş havlı yer döşemeleri
floor level n. kat kotu
top floor n. kesme katı
laminated floor n. kat kat döşeme
girderless floor n. kirişsiz döşeme
floor level n. kat seviyesi
beam-and-slab floor n. kirişli döşeme
flat floor n. kirişsiz döşeme
floor area n. kat alanı
flat slap floor n. kirişsiz döşeme
bridge floor n. köprü tabliyesi
hollow beam floor n. kutu kirişli döşeme
composite floor n. kompozit döşeme
measurement of dynamic coefficient of friction on dry floor surfaces n. kuru zemin üzerinde dinamik kırılma katsayısının tayini
hollow beam floor n. kovuk kirişli döşeme
cantilever floor n. konsol döşeme
hollow floor n. kovuklu döşeme
compartment floor n. kompartıman tabanı
trowelled floor n. mala perdahlı şap
needled floor coverings in sheet form n. levha halindeki iğnelenmiş yer döşemeleri
floor coverings cork-based backing n. mantar altlıklı yer döşemeleri
linoleum floor coverings n. linolyum yer döşemeleri
monolithic floor n. monolitik döşeme
metal floor n. metalik taban
pivoting floor n. mihver sürgüsü
furnace floor n. ocak zemini
furnace floor n. ocak tabanı
ribbed floor n. nervürlü döşeme
ribbed floor slab n. nervürlü döşeme
ocean floor n. okyanus tabanı
ribbed floor slab n. nervürlü döşeme plağı
polyvinylchloride floor coverings n. polivinilklorür yer döşemeleri
port floor n. port boynu tabanı
determination of mass per unit area of a reinforcement or a backing of polyvinyl chloride floor coverings n. polivinil klorürden imal takviyenin veya altlığın birim alan kütlesinin tayini
platform floor n. platform tabanı
polyvinyl chloride floor covering n. polivinil klorür yer döşemesi
test method for the wear resistance of the wear layer of polyvinyl chloride floor coverings under laboratory conditions n. polivinilklorür yer döşemelerinin aşınan tabakasının aşınma direncinin laboratuvar şartlarında test edilmesi yöntemi
precast floor slab n. prekast döşeme plağı
the degree of gelling of polyvinyl chloride floor coverings n. polivinil klorür yer döşemelerinin jelleşme derecesi
prefabricated floor slab n. prefabrike döşeme plağı
relief rubber floor coverings n. rölyefli lastik yer döşemeleri
mechanical floor n. servis katı
floor sander n. sistire
t-beam floor panel n. t-kirişi döşeme öğesi
t-beam floor n. tablalı kirişli döşeme
turbine operating floor n. türbin işletme katı
floor space n. taban alanı
inverted floor n. ters döşeme
floor molding n. tabanda kalıplama
floor chassis n. taban şasesi
mechanical floor n. tesisat katı
wagon floor n. vagon tabanı