ağırlık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ağırlık



Bedeutungen von dem Begriff "ağırlık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 76 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ağırlık heaviness n.
ağırlık weightiness n.
ağırlık weight n.
General
ağırlık burden n.
ağırlık massiveness n.
ağırlık brideprice n.
ağırlık foulness n.
ağırlık languidness n.
ağırlık plummet n.
ağırlık severity n.
ağırlık burdensomeness n.
ağırlık somnolency n.
ağırlık responsibility n.
ağırlık avoirdupois n.
ağırlık somnolence n.
ağırlık onerousness n.
ağırlık oppression n.
ağırlık sluggishness n.
ağırlık load n.
ağırlık heftiness n.
ağırlık force of gravity n.
ağırlık lethargy n.
ağırlık gravity n.
ağırlık drowsiness n.
ağırlık languor n.
ağırlık stress n.
ağırlık foziness n.
ağırlık flanerie n.
ağırlık arduousness n.
ağırlık ponderousness n.
ağırlık dullness n.
ağırlık heft n.
ağırlık segnity n.
ağırlık slowness n.
ağırlık significance n.
ağırlık ballast n.
ağırlık brunt n.
ağırlık tardiness n.
ağırlık weightage n.
ağırlık tarditation n.
ağırlık charre n.
ağırlık tote n.
ağırlık lentitude n.
ağırlık massiness n.
ağırlık ponderance n.
ağırlık ponderancy n.
ağırlık ponderation n.
ağırlık innitency [obsolete] n.
ağırlık innixion [obsolete] n.
ağırlık peise [dialect] [uk] n.
ağırlık pith n.
ağırlık sluggardy n.
ağırlık poise [obsolete] n.
ağırlık poisure n.
ağırlık strength n.
ağırlık superincumbence n.
ağırlık pressure n.
ağırlık tonnage n.
ağırlık wt (weight) abrev.
Colloquial
ağırlık milage n.
ağırlık mileage n.
Trade/Economic
ağırlık weighting n.
ağırlık dead weight n.
ağırlık weight n.
ağırlık avoirdupois n.
Law
ağırlık burden n.
Automotive
ağırlık weight n.
Marine
ağırlık load n.
Medical
ağırlık severity n.
Food Engineering
ağırlık weight n.
Statistics
ağırlık weight n.
Physics
ağırlık gravity n.
ağırlık ponderation n.
Sport
ağırlık weight n.
Abbreviation
ağırlık avdp. n.
Archaic
ağırlık sloth n.

Bedeutungen, die der Begriff "ağırlık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
(ağırlık) taşımak hold v.
ağırlık yüzünden çökmek sag v.
ağırlık yapmak weight v.
General
ağırlık ölçer gravity meter n.
çekülün ucundaki ağırlık bob n.
ağırlık kuvveti force of gravity n.
ağırlık azaltma jettison n.
kuru ağırlık dry weight n.
ağırlık ölçer gravimeter n.
fazla ağırlık overweight n.
ağırlık çalışan weightlifter n.
ağırlık birimi weight unit n.
gayri safi (miktar/ağırlık) gross n.
atomik ağırlık atomic weight n.
ağırlık fazlası excess weight n.
gros ağırlık gross weight n.
ücrete tabi ağırlık chargeable weight n.
dolu ağırlık gross vehicle weight n.
ağırlık (yemek) richness n.
azami ağırlık maximum weight n.
ağırlık kaldırma weightlifting n.
ağırlık sınırı limit of weight n.
ağırlık verme emphasizing n.
daralı ağırlık gross weight n.
100 kilogramlık ağırlık birimi quintal n.
atomal ağırlık atomic weight n.
ağırlık merkezi the centre of gravity n.
çin ağırlık ölçüsü tael n.
ağırlık analizi gravimetric analysis n.
eş ağırlık counterbalance n.
ağırlık ölçüsü quarter n.
ingiliz ve amerikan ağırlık ölçü sistemi avoirdupois n.
ağırlık (yazıda) density n.
ağırlık verme emphasising n.
eli ağırlık hardhandedness n.
ağırlık akış hızı weight flow rate n.
ağırlık ve ölçülerin denetimini yapan assizer n.
ağırlık çökmesi somnolence n.
yüksüz ağırlık dead weight n.
yüksüz ağırlık unladen weight n.
özgül ağırlık specific weight n.
ağırlık sepetleriyle çekilen set gabionade n.
eski bir yahudi ağırlık ölçüsü gerah n.
1 gramın milyarda birine denk ağırlık ölçüsü birimi nanogram n.
ağırlık çalışması weight training n.
eşit ağırlık equal weight n.
net ağırlık net weight n.
safi ağırlık net weight n.
birim ağırlık unit weight n.
karşı ağırlık equipoise n.
karşı ağırlık counter-weight n.
boya göre ağırlık weight-for-height n.
molekül-gram ağırlık gram-molecular weight n.
brüt ağırlık gross weight n.
standart ağırlık standard weight n.
kağıtların uçmasını önleyen ağırlık paperweight n.
6350 gramlık ağırlık ölçüsü stone n.
boş ağırlık light weight n.
mukabil ağırlık counterweight n.
denge yapması için kullanılan ağırlık counterweight n.
yüzdesel ağırlık percentage weight n.
ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli etalon n.
ölçüm/ağırlık terazisi weighing balance n.
bir ağırlık ölçüsü lbs. n.
eş ağırlık counterpoise n.
orta kilo/ağırlık medium-weight n.
ağırlık denetimi müdahalesi weight control intervention n.
yaklaşık 0,45 kg'a denk gelen ağırlık ölçüsü lbs. n.
asılı ağırlık suspended weight n.
antik yunan, roma ve orta doğu'da kullanılan bir ağırlık ve para birimi talent n.
ağırlık sistemi weight system n.
20 maunda denk gelen güney hindistan ağırlık ölçüsü candie n.
güney avrupa ve ortadoğu'ya özgü bir ağırlık birimi cantar n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi cattie n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi catty n.
(ingiltere'de) yüz librelik ağırlık centenary [obsolete] n.
sovyetler birliğinde 45.3 kg (100 paund)'a denk gelen ağırlık birimi centner n.
100 kg'a denk gelen ağırlık birimi centner n.
yüzen cismin ağırlık merkezi centre of flotation n.
hindistan'da kullanılan ağırlık birimi tola n.
doğu hint adaları'nda kullanılan bir ağırlık bahar n.
eski bir hint ağırlık birimi chow [obsolete] n.
4000 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi last n.
tael'in onda birine eşdeğer bir çin ağırlık ölçüsü mace n.
burma ve hindistan'da kullanılan eski bir ağırlık birimi vis n.
maund (hint ağırlık birimi) man n.
kurşundan yapılan ağırlık lead weight [uk] n.
30 gümüş peniye eşdeğer bir ağırlık birimi manca n.
30 gümüş peniye eşdeğer bir ağırlık birimi mancus n.
100 şekel altına ve 60 şekel gümüşe eşdeğer bir ibrani ağırlık birimi maneh n.
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad mark n.
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip bola n.
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip bolas n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi maund n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi mand n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi maun n.
miktarı değişen bir ağırlık ölçü birimi mawn [scotland] n.
özellikle orkney adaları'nda kullanılmış, değeri bölgeden bölgeye değişen eski bir ağırlık birimi meal n.
hindistan'a özgü çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad men n.
hindistan'a özgü olup 82.28 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi men n.
ondalık ağırlık ve ölçü sistemi metric n.
genellikle amerikan yerlilerince kullanılan bir yük veya ağırlık taşıma kayışı metump n.
orta ağırlık middleweight n.
bir gramın 1000'de 1'ine eşit olan bir ağırlık birimi milligramme [uk] n.
bir iskoç ağırlık birimi bow n.
yayı okla tam olarak germek için gereken ağırlık bow weight n.
112 pound'a eşdeğer bir ingiliz ağırlık birimi hundred n.
müslüman ülkelerde kullanılan çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad miskal n.
71 grain'e eşdeğer bir pers ağırlık birimi miskal n.
74.2 grain' eşdeğer bir türk ağırlık birimi miskal n.
müslüman ülkelerde kullanılan çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad miscal n.
71 grain'e eşdeğer bir pers ağırlık birimi miscal n.
74.2 grain' eşdeğer bir türk ağırlık birimi miscal n.
müslüman ülkelerde kullanılan çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad mithkal n.
71 grain'e eşdeğer bir pers ağırlık birimi mithkal n.
74.2 grain'e eşdeğer bir türk ağırlık birimi mithkal n.
pencere makara tellerini makaraya çekmek için kullanılan ipe bağlı küçük kurşun ağırlık mouse n.
borudaki tıkanıklığı açmak için su tesisatçıları tarafından kullanılan ipe bağlı kurşun ağırlık mouse n.
yaklaşık olarak 38 grama eşdeğer bir çin ağırlık birimi liang n.
iskoçya'nın shetland ve orkney adaları'nda kullanılan çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad lispound n.
100 kg'ın on binde birine eşdeğer bir ağırlık ölçüsü myriagram n.
gramın onda birine eşit olan modern bir yunan ağırlık birimi obolus n.
fazla ağırlık butterweight [obsolete] n.
buğday tanesi ağırlığına dayanan bir ağırlık birimi grain n.
(mecazen) ağırlık gravitas n.
özgül ağırlık gravity n.
osmanlı'da kullanılan bir ağırlık birimi oka n.
osmanlı'da kullanılan bir ağırlık birimi oke n.
ağırlık fazlası overbalance n.
fazla ağırlık overbalance n.
ağırlık yapma overpoise n.
karşı ağırlık overpoise n.
baskın ağırlık overpoise n.
fazla ağırlık overpoise n.
bir ağırlık birimi imperial weight n.
imparatorluk ağırlık ve ölçü birimi imperial weights and measures n.
(16 dirhem veya 28.349 grama denk) bir ağırlık ölçme birimi oz. n.
çeşitli ingiliz ağırlık birimlerine verilen ad clove [obsolete] n.
100 kilograma denk bir ağırlık birimi doppelzentner n.
(balık) tutulan miktar ya da ağırlık draught n.
para basanların kullandığı eski bir ağırlık birimi droit n.
eski bir iskoç ağırlık birimi drop [obsolete] [scotland] n.
birbirine geçirilerek koni şekli oluşturan bir dizi ağırlık pile [obsolete] n.
zihinsel ağırlık ponderation n.
yaş ve kuru ağırlık fresh and dry weight n.
çin'de kullanılan bir ağırlık birimi fen n.
ağırlık altında yamulma pandation [obsolete] n.
göğse çöken ağırlık pech [scotland] n.
çin ve güneydoğu asya'da kullanılan bir ağırlık birimi pecul n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi pecul n.
çin ve güneydoğu asya'da kullanılan bir ağırlık birimi picul n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi picul n.
çin ve güneydoğu asya'da kullanılan bir ağırlık birimi picol n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi picol n.
çin ve güneydoğu asya'da kullanılan bir ağırlık birimi pikol n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi pikol n.
troy sisteminde bir ağırlık birimi pound troy n.
kilo cinsinden ağırlık poundage n.
eski bir bira ağırlık birimi firkin n.
ingiliz ağırlık ölçü birimi firkin n.
elli altı libreye denk tereyağı ağırlık birimi firkin n.
çeşitli kurşun ağırlık ölçüm birimlerine verilen ad fodder n.
yaklaşık 1 tona eşdeğer olan modern bir ağırlık birimi fodder n.
yaklaşık bir sepete karşılık gelen eski bir ağırlık birimi prickle n.
(eskiden britanya'da ve günümüzde abd'de) ağırlık ve ölçülerin doğruluğunu inceleyen görevli sealer n.
yük beygirine yüklemek için uygun veya standart olan ağırlık seam [dialect] n.
hindistan'da kullanılan bir ağırlık birimi seer n.
bir afgan ağırlık birimi seer n.
hindistan'da kullanılan bir ağırlık birimi ser n.
bir afgan ağırlık birimi ser n.
baltık ülkelerine özgü bir ağırlık birimi shippound n.
yaklaşık 45 kilograma denk bir ağırlık birimi short hundredweight n.
bir hint ağırlık birimi sir n.
bir afgan ağırlık birimi sir n.
bir kurşun ağırlık birimi fother n.
pırlanta ağırlık ölçüm birimi point n.
ağırlık sistemi system of weights n.
ölçü ve ağırlık sistemi system of weights and measures n.
ağırlık yüklemek weigh down v.
ağırlık yapmak weight v.
belirli bir ağırlık çekmek weigh v.
ağırlık yapmak weigh down v.
ağırlık basmak have a nightmare v.
belirli bir ağırlık gelmek weigh v.
ağırlık koymak bring one's power into play v.
ağırlık kazanmak gain weight v.
ağırlık vermek concentrate on v.
ağırlık çökmek feel tired v.
gelmek (ağırlık) weigh v.
ağırlık boşaltmak jettison v.
ağırlık basmak get sleepy v.
ağırlık koymak exert one's authority v.
ağırlık kaldırmak lift weight v.
ağırlık olmak be a burden to v.
ağırlık çökmek feel sleepy v.
ağırlık vermek focus one's attention on v.
ağırlık kazanmak gain importance v.
çalışmalara ağırlık vermek focus one's energy on studies v.
çalışmalara ağırlık vermek focus one's attention on works v.
-e ağırlık vermek feature v.
-e ağırlık vermek work on v.
çalışmalara ağırlık vermek concentrate one's attention on studies v.
çalışmalara ağırlık vermek concentrate one's attention on works v.
tartmak (terazi/ağırlık) scale v.
gelmek (belirli bir ağırlık) weigh v.
çekmek (belirli bir ağırlık) weigh v.
ağırlık kaldırmak lift weights v.
yemek sonrası ağırlık çökmek feel sluggish after a meal v.
yemekten sonra ağırlık çökmek feel sleepy after a meal v.
yemekten sonra ağırlık çökmek feel sluggish after a meal v.
yemek sonrası ağırlık çökmek feel sleepy after a meal v.
(ağırlık) eşit olarak dağıtılmak (the weight) be evenly distributed v.
ağırlık koymak/eklemek add weight to v.
(ağırlık vb.) çekmek receive v.
(ağırlık vb.) kaldırmak receive v.
(fiyat, ağırlık) artmak mend v.
ağırlık merkezini değiştirmek migrate v.
ağırlık yapmak heft v.
ağırlık yapmak overgo v.
ağırlık vermek overweight v.
ağırlık yapmak downweigh v.
ağırlık ile kuvvet uygulamak drag factor v.
ağırlık yüklemek ponderate v.
karşı ağırlık yüklemek counterweight v.
karşı ağırlık yüklemek counterbalance v.
kolunu bükerek ağırlık kaldırmak curl v.
ağırlık ile çekmek peise [dialect] [uk] v.
ağırlık bindirmek press v.
ağırlık yapmak press v.
midesinde ağırlık hissetmek one's stomach feels heavy v.
ağırlık hissetmek feel heavy v.
(ağırlık) gelmek poise [obsolete] v.
fazla ağırlık yüklemek superponderate v.
ağırlık verilmiş emphasized adj.
ağırlık verilmiş emphasised adj.
mantığına ağırlık veren tough-minded adj.
ağırlık altında kalmış waid adj.
(zar) ağırlık fazlalığı nedeniyle dengesiz loaded adj.
(ağırlık nedeniyle) yavaş lumbering adj.
(ağırlık nedeniyle) zahmetli lumbering adj.
(ağırlık nedeniyle) yorucu lumbering adj.
(ağırlık nedeniyle) yavaş lumberly adj.
(ağırlık nedeniyle) zahmetli lumberly adj.
(ağırlık nedeniyle) yorucu lumberly adj.
atların boylarına göre ağırlık taşıdıkları (yarış) give-and-take [uk] adj.
(ölçü veya ağırlık) yasal ingiliz standardında imperial adj.
resmi ingiliz ölçü ve ağırlık birimine ait imperial adj.
ağırlık ile ilgili ponderal adj.
ağırlık ile ilgili ponderary adj.
ağırlık yapan skating adj.
ağırlık ölçümüne ait static [obsolete] adj.
ağırlık ölçümü ile ilgili static [obsolete] adj.
ağırlık ölçümünde kullanılan static [obsolete] adj.
ağırlık kuvveti uygulayan static [obsolete] adj.
ağırlık ölçümüne ait statical [obsolete] adj.
ağırlık ölçümü ile ilgili statical [obsolete] adj.
ağırlık ölçümünde kullanılan statical [obsolete] adj.
ağırlık kuvveti uygulayan statical [obsolete] adj.
brüt (ağırlık) gross adj.
ağırlık vererek with emphasis on adv.
ağırlık anlamı veren ön ek bar- pref.
ağırlık anlamı veren ön ek baro- pref.
brüt ağırlık gr wt (gross weight) abrev.
brüt ağırlık gr. wt. (gross weight) abrev.
1,56 grama eşit olan bir ağırlık birim dwt. (pennyweight) abrev.
3.88 grama eşdeğer bir ağırlık birimi dr. t. (troy dram) abrev.
bir ağırlık ölçüsü plf (pounds per linear foot) abrev.
Phrasals
bir şeyi ağırlık uygulayarak yerinde/sabit tutmak keep something down v.
bir şeyin birinin/bir şeyin aleyhinde olacak tarafına ağırlık vermek weight something against someone or something v.
birine/bir şeye ağırlık vermek concentrate upon someone or something v.
birine/bir şeye ağırlık vermek concentrate on someone or something v.
birine/bir şeye ağırlık vermek concentrate on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) ağırlık yapmak weigh on (someone or something) v.
Colloquial
eskiden ingiltere'de kullanılan bir tartı ve ağırlık auncel n.
ağırlık kaldırır gibi bira içme 12-ounce curls n.
Idioms
gereksiz ağırlık dead weight n.
ezici ağırlık a dead weight n.
başında/kafasında bir ağırlık olma a thick head n.
eşek ölüsü gibi ağırlık dead weight n.
ölü gibi ağırlık dead weight n.
önemine/etkisine göre ağırlık/önem/güç vermek be thrown into the scale (of something) [obsolete] v.
tartışmanın bir tarafıyla ilişkisine ağırlık/önem vermek throw something on the scale v.
tartışmanın bir tarafıyla ilişkisine ağırlık/önem vermek throw something into the scale v.
ağırlık kazandırmak give weight to v.
ağırlık vermek lie heavy on v.
ağırlık vermek give weight to v.
destek, ağırlık, güven vermek lend support, weight, credence to something v.
bir şeyi ilk döneme ağırlık verecek şekilde planlamak front load v.
bir işe ağırlık/yoğunluk vermek give it some stick v.
başında bir ağırlık olmak have a thick head [uk] v.
ağırlık yaratmak lie heavy v.
(bir şeye/tarafa) fazla ağırlık vermek err on the side of (something) v.
bir şeye/tarafa fazla ağırlık vermek err on the side of something v.
(bir şeye) ağırlık vermek give (something) weight v.
(bir şeye) ağırlık vermek give weight to (something) v.
ağırlık yüzünden alçalmak/çökmek hang low v.
(bir şeye) ağırlık/önem vermek lay stress on (something) v.
ağırlık/kilo sorunu olan gravitationally challenged adj.
ağırlık/kilo sorunu olan horizontally challenged adj.
(aralarındaki ağırlık/siklet farkına bakılmadan) eşit şartlarda mukayese edildiğinde pound for pound expr.
ağırlık hesabıyla by weight expr.
Speaking
(alaycı bir tavırla) sen ağırlık çalışması (vücut geliştirme) yapıyor musun ki? do you even lift? expr.
Trade/Economic
inci tartmada kullanılan bir hint ağırlık birimi tank n.
yasal ağırlık ve incelikten izin verilen ölçüde sapma tolerance of the mint n.
yasal ağırlık ve incelikten izin verilen ölçüde sapma remedy of the mint n.
ingiltere'de 1527'ye kadar kullanılmış bir ağırlık birimi tower pound n.
terazi kefelerinden birinde alıcının lehine olacak şekilde ağırlık fazlalığı turn of the scale n.
ağırlık sertifikası weight certificate n.
ağırlık hesabı ile ödeme payment by weight n.
ağırlık fazlası excess weight n.
ağırlık birimi grains n.
ağırlık denetimi memuru assizer n.
ağırlık eksikliği shortage in weight n.
ağırlık indirimi weight allowed free n.
ağırlık noksanlığı deficiency in weight n.
ağırlık sınırı limit of weight n.
ağırlık toleransı weight draft n.
azami ağırlık maximum weight n.
brüt ağırlık gross weight n.
boş ağırlık light weight n.
duran malın hacim ve ağırlık kaybetmesi shrink n.
eş ağırlık counter balance n.
eksik ağırlık underweight n.
fazla ağırlık excess weight n.
fazla ağırlık surplus weight n.
fazla ağırlık overweight n.
hafif ağırlık light weight n.
hileli ağırlık short weight n.
insanları harekete geçirmek için ödüllendirmeye ağırlık veren yöneticilik anlayışı positive leadership n.
malın dış ve iç ambalajının dahil olmadığı ağırlık net net weight n.
net ağırlık dead weight n.
net ağırlık net weight n.
otomatik ağırlık ölçen cihaz automatic weighing instrument n.
sevkedilme zamanındaki ağırlık shipped weight n.
sevk sırasındaki ağırlık shipped weight n.
standart ağırlık basic weight n.
temel ağırlık basic weight n.
tahliye anındaki ağırlık landing weight n.
tahmini ağırlık estimated weight n.
vezir komşuluğu ağırlık matrisi queen contiguity weight matrix n.
yanlış ağırlık short weight n.
38 grama denk gelen bir uzakdoğu ağırlık ölçüsü tael n.
yerel yönetimlere ağırlık verilmesi regionalism n.
zaman ağırlık faktörü time-weighting factor n.
eski bir ağırlık birimi batman n.
eski bir ibrani ağırlık birimi bekah n.
eski bir ağırlık birimi blank n.
bir iskoç ağırlık birimi boll n.
ekonomiye ağırlık vererek fiscally adv.
Law
ağırlık merkezi center of gravity n.
bir suçlamanın ağırlık merkezi gravamen n.
ağırlık sınırını aşan overweight adj.
Politics
ekonomik ağırlık economic weight n.
siyasi ağırlık political weight n.
Industry
ağırlık yöntemi weighing method n.
Insurance
brüt ağırlık gross weight n.
özgül ağırlık specific gravity n.
geminin ağırlık yönünden kaldırma kapasitesi deadweight n.
Technical
tam olarak dengeye getiren, denge sağlayan ağırlık casting weight n.
madeni paralarda yasal olarak izin verilen ağırlık veya incelik sapması remedy n.
madeni paralarda yasal olarak izin verilen ağırlık veya incelik sapması remedy of the mint n.
eski tartılarda kullanılan yaklaşık 9 kiloluk ağırlık trone stone n.
eskiden iskoçya'da kullanılan yaklaşık 8 kiloluk ağırlık trone weight n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü apothecaries' ounce n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troy ounce n.
yaklaşık 567 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troy system n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troyounce n.
ağırlık yöntemi weigh method n.
ağırlık düşürme deneyi drop weight test n.
ağırlık kaldırma makarası wheel and axle n.
ağırlık düşürme ile yırtılma deneyi drop weight tear test n.
ağırlık dalgası gravit wave n.
ağırlık düşürme deneyi falling weight test n.
ağırlık istinat duvarı gravity retaining wall n.
ağırlık merkezi centroid n.
ağırlık yüzdesi weight percent n.
ağırlık maddesi weighting material n.
ağırlık merkezi balance n.
ağırlık katsayılarının güncellenmesi weight updating n.
ağırlık merkezi center of gravity n.
ağırlık birimleri weighing units n.
ağırlık birimleri weight units n.
ağırlık göstergesi weight indicator n.
ağırlık yüzdesi weight percentage n.
ağırlık merkezi barycenter n.
ağırlık merkezinin yeri position of the center of gravity n.
ağırlık barajı weighted barrage n.
ağırlık merkezi centre of gravity n.
ağırlık ayarı weight setting n.
ağırlık bendi gravity weir n.
ağırlık boşaltma kayışı discharge weight belt n.
ağırlık çubuğu gravity bar n.
ağırlık dayanma yapısı gravity retaining wall n.
ağırlık denetimi weight control n.
ağırlık derişimleştirme gravity concentration n.
ağırlık etkisi weight effect n.
ağırlık faktörü tayini determination of weight factor n.
ağırlık farkı birikimi gravity segregation n.
ağırlık hızı weight velocity n.
ağırlık kolu flyball lug n.
ağırlık kontrol mühendisliği weight control engineering n.
ağırlık kutusu cased frame n.
ağırlık merkezinin yerinin tayini determining the location of the centre of gravity n.
ağırlık ortalamalı molekül ağırlığı weight-average molecular weight n.
ağırlık takımı weight kit n.
ağırlık tayini/tespiti weight determination n.
ağırlık tonu weight ton n.
ağırlık tutucu weight retainer n.
ağırlık ve kriterler weight and criteria n.
ağırlık ya da yoğunluğun ölçümü gravimetry n.
ağırlık yöntemli harmanlayıcı weigh-batcher n.
ağırlık/ağırlığını taşıma weight bearing n.
ağırlık/birim alan weight per unit area n.
ağırlık/hacim (hacimdeki ağırlık) w/v n.
azami ağırlık gross weight n.
azami yüklü ağırlık gross vehicle weight n.
batık birim ağırlık submerged unit weight n.
batık ağırlık submerged weight n.
balans ağırlık cıvatası counterweight bolt n.
batık birim ağırlık immersed unit weight n.
balıkçıların kullandığı kurşun ağırlık sinker n.
bir ölçü birimi (ağırlık) bushel n.
boş ağırlık dry weight n.
boş ağırlık empty weight n.
birleştirici ağırlık combining weight n.
boş ağırlık dead weight n.
bir uçağa yüklenen toplam ağırlık wing loading n.
birim oylum ağırlık weight per unit of volume n.
brüt ağırlık gross weight n.
boş ağırlık kerb weight n.
birim alana düşen ağırlık weight per unit area n.
birim ağırlık unit weight n.
birim ağırlık apparent specific gravity n.
birim hacim ağırlık weight per unit of volume n.
cam ağırlık paper weight n.
değişmez ağırlık besleyicisi constant- weight feeder n.
daralı ağırlık gross weight n.
dökme (birim) ağırlık bulk weight n.
doygun birim ağırlık saturated unit weight n.
doygun haldeki birim ağırlık unit weight in saturated state n.
dişli ve manşonlu ağırlık threaded and coupled weight n.
elektriksel ağırlık ölçüm electrogravimetry n.
eşdeğer ağırlık combining weight n.
efektif birim ağırlık effective unit weight n.
eczacılıkta kullanılan bir ağırlık sistemi apothecaries weight n.
efektif ağırlık effective weight n.
eşdeğer ağırlık equivalent weight n.
faydalı ağırlık effective weight n.
görünen ağırlık apparent weight n.
güç/ağırlık oranı power to-weight ratio n.
gerçek ağırlık actual weight n.
hacimsel ağırlık volumetric weight n.
görünen özgül ağırlık apparent specific weight n.
hazır ambalajlı mamullerin ağırlık ve hacim esasına göre net miktar tespiti making-up by weight or by volume of certain prepackaged products n.
havadaki litre ağırlık litre weight in air n.
havadaki ağırlık weight in air n.
hesaplanan ağırlık computed weight n.
hakiki ağırlık actual weight n.
ıslak birim ağırlık wet density n.
ısıl ağırlık ölçümsel çözümleme thermogravimetric analysis n.
iskandil veya şakul ucundaki ağırlık plumb bob n.
ingiliz ağırlık birimi pound n.
ıslak haldeki birim ağırlık unit weight in moist state n.
ısıl ağırlık ölçümü thermogravimetry n.
ısıl ağırlık ölçer thermogravimeter n.
karşı ağırlık balance weight n.
karşı ağırlık kulesi counterweight tower n.
karat olarak ağırlık weight in carats n.
karşıt ağırlık balance weight n.
karşı ağırlık şasesi counterweight frame n.
karşı ağırlık balance-weight n.
karşı ağırlık counter balance n.
karşı ağırlık counterweight n.
karşı ağırlık counterpoise n.
karşı ağırlık counterbalance n.
karat cinsinden ağırlık weight in carats n.
kararlaştırılmış ağırlık agreed weight n.
katı birim ağırlık zero air voids unit weight n.
kemer ağırlık baraj curved gravity dam n.
kemer ağırlık barajı gravity arch dam n.
kum ağırlık dry weight n.
kuru ağırlık dry weight n.
kontr ağırlık balance-weight n.
minimum ağırlık minimum weigh n.
orta doğruluktaki silindirik ağırlık medium accuracy cylindrical weight n.
net ağırlık net weight n.
normal ağırlık standard weight n.
net ağırlık dead weight n.
özgül ağırlık specific weight n.
özgül ağırlık specific bulk density n.
ölü ağırlık yüklemesi dead weight loading n.
öz ağırlık self-weight n.
özgül ağırlık specific gravity n.
ölü ağırlık self weight n.
öz ağırlık shelf weight n.
özgül ağırlık ölçümü gravimetry n.
ön ağırlık taşıyıcı front ballast weight n.
ölü ağırlık dead weight n.
özgül ağırlık weight density n.
paletli ağırlık weight with bedplate n.