Verlauf

all but

Bedeutungen von dem Begriff "all but" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	all but adv.	az kalsın
2	General	all but adv.	az daha
3	General	all but adv.	dışında hepsi
4	General	all but adv.	-den başka
5	General	all but adv.	gibi
6	General	all but adv.	neredeyse
7	General	all but adv.	hemen hemen
8	General	all but adv.	-den gayri hepsi
9	General	all but adv.	adeta
10	General	all but adv.	yaklaşık olarak
Idioms
11	Idioms	all but adv.	neredeyse

Bedeutungen, die der Begriff "all but" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 86 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	all but certain v.	hemen hemen emin olmak
2	General	all but one adv.	biri hariç hepsi
Phrases
3	Phrases	all well and good but expr.	iyi ancak
4	Phrases	all very well but expr.	iyi ancak
5	Phrases	all very well but expr.	iyi ama
Colloquial
6	Colloquial	but it doesn't matter at all expr.	ama artık bir önemi kalmadı
7	Colloquial	(but) still and all expr.	her şeye rağmen
8	Colloquial	all but certain expr.	kaçınılmaz
9	Colloquial	(but) still and all expr.	(ama) yine de
10	Colloquial	(but) still and all expr.	(fakat) gel gör ki
11	Colloquial	(but) still and all expr.	(fakat) buna rağmen
12	Colloquial	(but) still and all expr.	(fakat) ne var ki
13	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
14	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
15	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
16	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
17	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
18	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
19	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
20	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
21	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi hoş ama…
22	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi güzel ama…
23	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi güzel de…
24	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi hoş da…
25	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında iyi de/ama…
26	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında güzel de/ama…
27	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında hoş da/ama…
28	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
29	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
30	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
31	Colloquial	all very well (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
32	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
33	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
34	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
35	Colloquial	all very fine (for somebody) (to do something) but... expr.	(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
36	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi hoş ama…
37	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi güzel ama…
38	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi güzel de…
39	Colloquial	all very well/fine but... expr.	iyi hoş da…
40	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında iyi de/ama…
41	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında güzel de/ama…
42	Colloquial	all very well/fine but... expr.	aslında hoş da/ama…
Idioms
43	Idioms	all but certain to expr.	hemen hemen kesin
44	Idioms	all but certain to expr.	çok büyük ihtimalle
45	Idioms	all over but the shouting expr.	artık sonuç değişmez
46	Idioms	jack of all trades but master of none expr.	elinden her iş gelen fakat hiç birinde uzman olamayan kimse
47	Idioms	in all but name expr.	her şeyi tam, bir tek ismi eksik
48	Idioms	all over but the shouting expr.	hemen hemen sona ermiş
49	Idioms	in all but name expr.	her şeyi var, bir tek ismi yok
50	Idioms	all but impossible expr.	neredeyse imkansız
51	Idioms	all over but the shouting expr.	kesin sonuç
52	Idioms	all over but the shouting expr.	sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş
53	Idioms	all over but the shouting expr.	sonuç kesin
54	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa boşuna
55	Idioms	it's all over but the shouting expr.	artık her şey bitti
56	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa sonuç değişmez
57	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ağzınla kuş tutsan nafile
58	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa boşuna
59	Idioms	it's all over but the shouting expr.	artık her şey bitti
60	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa sonuç değişmez
61	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ağzınla kuş tutsan nafile
62	Idioms	it's all over but the shouting expr.	sonuç kesinleşti
63	Idioms	it's all over but the shouting expr.	sonuç belli
64	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa boşuna
65	Idioms	it's all over but the shouting expr.	artık her şey bitti
66	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ne yapılsa sonuç değişmez
67	Idioms	it's all over but the shouting expr.	ağzınla kuş tutsan nafile
68	Idioms	it's all over but the shouting expr.	sonuç kesinleşti
69	Idioms	it's all over but the shouting expr.	sonuç belli
Speaking
70	Speaking	he all but died n.	az kaldı ölüyordu
71	Speaking	all fine and well but expr.	bunların hepsi iyi güzel de
72	Speaking	it's all but done expr.	bitti sayılır
73	Speaking	it's all very well but expr.	her şey iyi güzel de
74	Speaking	that's all very well and good but expr.	hepsi iyi hoş ama
75	Speaking	that's all very well but expr.	hepsi iyi hoş ama
76	Speaking	it's all very well but expr.	hepsi iyi hoş ama
77	Speaking	but that's not all expr.	fakat hepsi bu kadar değil
78	Speaking	that's all very good but expr.	iyi hoş ama
79	Speaking	it's all very well but expr.	iyi hoş da
80	Speaking	all well and good but expr.	iyi ama
81	Speaking	it's all but done expr.	yapıldı bitti sayılır
Education
82	Education	abd (all but dissertation) n.	doktora tezi haricinde, dersler ve sınavlar gibi gerekli tüm şartları yerine getirmiş olan doktora adayı
Slang
83	Slang	all in the kool-aid but don't know the flavor adj.	bilmediği işe karışmak/burnunu sokma
Modern Slang
84	Modern Slang	abd (all but dissertation) n.	doktora eğitiminin tez yazmak dışında tüm yükümlülüklerini tamamlamış kimse
85	Modern Slang	abf (all but face) n.	yüzü dışında vücudu güzel kadın
86	Modern Slang	abf (all but face) n.	vücudu çok güzel olup yüzü çirkin olan kadın