altına - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

altına



Bedeutungen von dem Begriff "altına" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
altına down below adv.
altına down adv.
altına under adv.
altına beneath adv.
altına below adv.
altına sub prep.
altına underneath prep.
altına over prep.
Technical
altına underneath adv.
altına under adv.
altına beneath adv.

Bedeutungen, die der Begriff "altına" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
manda altına almak mandate v.
kontrol altına almak bring under control v.
etki altına almak influence v.
General
kontrol altına alma pacification n.
buyruğu altına alma subjection n.
boyunduruk altına alma yoking n.
göz kamaşmasını önlemek için göz altına sürülen siyah boya eyeblack n.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument n.
elbise altına giyilen slip petticoats n.
altına hücum gold rush n.
bir sözcüğün altına çizilmiş çizgi underscore n.
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alınmış earwigged n.
hayvanların altına serilen talaş litter n.
göz altına alma holding n.
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alma earwigging n.
orta doğu'da sıcak kahve bardağının altına konulan metal altlık zarf n.
koruma altına alınmış arazi park n.
altına koyulan şey underlay n.
kontrolü altına alma subjection n.
eyerin altına yerleştirilen minder numnah n.
garanti altına alma underwriting n.
garanti altına alma guaranty n.
garanti altına alma guarantee n.
halı altına konulan ek parça underlayment n.
toprak altına nüfuz etme subsoil penetration n.
kontrol altına alınamayan büyük yangın conflagration n.
toprak altına yerleştirme laying underground n.
son derece hızlı biçimde yayılan ve kontrol altına alınamayan orman yangını crown fire n.
geleceğini güvence altına alma securing the future of n.
güvence altına alma securing n.
imza altına alma inking n.
kadınlarda öndeki saçların altına ilave bir kısımla kabartıldığı saç şekli pompadour n.
toprak altına gömülü mayın buried mine n.
altına işeme bed wetting n.
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli pageboy haircut n.
koruma altına alınmış bölge conservation area n.
altına kaçırma/yapma accident n.
su ihtiyaçlarını gidermeleri için bitkilerin altına serilen, kılcal hareketle su aktarımı sağlayan altlık capillary matting n.
kolay etki altına giren kimse toy n.
dağlık bölgelere özgü kilt altına giyilen kısa külot trews n.
altına katlama turn-under n.
altına özgü nitelikler aureity n.
çarşafın altına serilen battaniye underblanket n.
teker teker kayıt altına alma enumeration n.
fondöten altına sürülen baz base n.
canlı manyetizmasının etkisi altına giren kimse magnetizee n.
kişiyi zaman zaman etkisi altına alan şey visitant n.
suyun, suyu önleyici bir yapının altına girmesi nedeniyle toprakta yüzey toprağında oluşan bozulma bile [dialect] n.
bir kıyafetin üstüne veya altına giyilen başka bir kıyafet layer n.
100 şekel altına ve 60 şekel gümüşe eşdeğer bir ibrani ağırlık birimi maneh n.
suyun set gibi bir yapının altına girmesi nedeniyle toprak yüzeyinde meydana gelen hareket boil n.
yarış pisti (hipodrom) dışındaki bahislerin kayıt altına alındığı liste handbook n.
baskı altına alınabilir olma repressibility n.
yazısının altına imzasını atan yazar by-liner n.
altına benzeyen şey gold n.
altına hücum heyecanı gold fever n.
karşıdakini etki altına almak için uygunsuz biçimde yapılan ödeme gratuity n.
kamp yataklarının altına serilen su geçirmez örtü ground sheet n.
muhafaza altına alma hedging n.
fazla denetim altına alma overregulation n.
(yaygın enfeksiyonun lokalize tahliyesi için hayvan derisi altına yerleştirilen kıl veya ipek) alet rowel n.
altına hücum rush n.
kontrol altına alınabilen kimse impressionable n.
etki altına alma impressment n.
güvence altına alan kimse insurer n.
güvence altına alan şey insurer n.
uzaktan etki altına alma influence n.
bir şeyin altına yerleştirme infraposition n.
bir şeyin altına koyma infraposition n.
zırhın altına giyilip zincirle güçlendirilmiş içlik doublet n.
boşluktan hava girmemesi için kapı altına yerleştirilen esnek şerit draught excluder n.
düşmanı silahla ateş altına alma avantajı drop n.
yer altına boru döşeme pipelaying n.
ayakkabının yeri kavramasını sağlamak için altına yerleştirilen metal veya sert kauçuk parçası cleat n.
masa örtüsünün altına serilen koruyucu örtü pad n.
sivil anayasada ima yoluyla garanti altına alınan haklar penumbra n.
bot altına giyilen ped sashoon n.
parlaklık veya renk katması için değerli taşın altına konan ince metal yaprak foil n.
ağır harcamanın altına girme plunge n.
baz metalleri altına çeviren simyacı puffer n.
yukarı doğru tırmanışta geriye kaymayı önlemesi için kayağın altına takılan fok kürkünden veya daha kaba kürkten yapılmış bant sealskin n.
kıyafetin altına gizlenmiş zırh secret n.
güvence altına alma securance n.
ayak tabanının tarağın altına denk gelen dar kısmı shank n.
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi shirt front n.
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi shirtfront n.
zarar görmemesi için nesnenin altına yerleştirilen kalas shole n.
düşen kırıntıların toplanması için masanın altına serilen genellikle damasko kumaş crumbcloth n.
kontrol altına alma squelch n.
birden etkisi altına alan yoğun duygu stab n.
din adamlarının yaka altına taktıkları bant stock n.
boyunduruğu altına alan kimse subjugator n.
(anglo-sakson kilisesi) papaz cübbesi altına giyilen içlik subucula n.
etki altına alma suggestion n.
kontrol altına alma suggestion n.
boyunduruk altına alma superordination n.
baskı altına alınan şey suppression n.
altına imza atmak put one's signature under something v.
ayağının altına almak give a beating v.
altına yazmak subscribe v.
nezaret altına almak take under surveillance v.
bıçak altına yatmak have an operation v.
inzibat altına almak police v.
boyunduruğu altına almak yoke v.
kanadı altına almak take under one's protection v.
altına koymak tuck under v.
muhafaza altına almak guard v.
inhisar altına almak monopolize v.
tekeli altına almak monopolize v.
altına kaçırmak pee one's pants v.
zor kullanarak kontrol altına almak (bir yeri/halkı) subdue v.
altına işemek wet oneself v.
güvence altına almak secure v.
garanti altına almak guarantee v.
müşahede altına alınmak be kept under observation v.
ameliyat altına almak perform a surgical operation v.
borç altına girmek incur a debt v.
gemiyi kullanımdan çıkarıp tekrar kullanılıncaya kadar muhafaza altına almak mothball v.
silah altına almak call to arms v.
buyruğu altına almak subject to v.
ayağının altına karpuz kabuğu koymak undermine somebody's position v.
altına işemek wet one's underclothes v.
silah altına almak mobilize v.
altına yerleştirmek underlay v.
kontrol altına almak smother v.
altına yastık koymak cushion v.
tekel altına almak monopolize v.
altına kaçırmak mess one's clothes v.
altına etmek shit under one's pants v.
ahırda hayvanın altına yataklık ot sermek litter v.
altına almak throw down v.
altına koymak underlay v.
altına kaçırmak piss oneself v.
altına işemek pee one's pants v.
muhafaza altına almak protect v.
güvence altına almak guarantee v.
emri altına koymak subordinate to v.
altına etmek shit oneself v.
kontrol altına almak contain v.
abluka altına almak blockade v.
altına destek koymak underpin v.
kontrolü altına almak (bir yeri) subjugate v.
kordon altına almak cordon off v.
kordon altına almak cordon something off v.
güven altına almak secure v.
altına yapmak wet or soil one's clothes v.
baskı altına almak suppress v.
güvence altına almak assure v.
buyruğu altına girmek be put under the command v.
ameliyat altına almak operate v.
etkisi altına almak take hold of v.
yükümlülük altına sokmak put under obligation v.
ayağının altına almak trash v.
kordon altına almak cordon v.
teminat altına almak guarantee v.
su altına dalmak dive v.
altına sıçanyolu kazarak ilerlemek sap v.
disiplin altına almak discipline v.
altına çizgi çizmek underscore v.
müşahede altına almak put under psychiatric observation v.
gülmekten altına işemek piss oneself laughing v.
ayaklar altına almak disregard v.
buyruğu altına girmek be put under the command of v.
manda altına koymak mandate v.
silah altına almak recruit v.
muhafaza altına almak bulwark v.
altına yazmak underwrite v.
boyunduruğu altına girmek be dominated v.
ayaklar altına almak trample on v.
emniyet altına almak secure v.
emniyet altına almak make safe v.
bir yeri kuşatma altına almak lay siege to v.
bakım altına almak put under maintenance v.
kontrol altına almak check v.
hükmü altına almak subjugate v.
buyruğu altına almak (bir halkı) subjugate v.
denetimi altına almak master v.
silah altına almak call up v.
kayıt altına almak chain v.
hakimiyeti altına almak domineer v.
kontrol altına almak curb v.
nüfuzu altına girmek come under the influence of v.
nüfuz altına almak put somebody under the influence v.
nüfuz altına almak get hold of somebody/something v.
nüfuzu altına girmek come under somebody's influence v.
yönetimi altına girmek come under the rule of v.
yükümlülük altına girmek enter into obligation v.
yangını kontrol altına almak keep the fire under control v.
kontrol altına alınmak be brought under control v.
hakimiyeti altına girmek enter under one's rule v.
hakimiyeti altına girmek fall under the hegemony of v.
yönetimi altına girmek enter under one's rule v.
hakimiyeti altına girmek fall under someone's rule v.
yönetimi altına girmek fall under someone's rule v.
yönetimi altına girmek fall under the hegemony of v.
düzen altına almak put (something) in order v.
düzen altına almak straighten up v.
düzen altına almak organize v.
altına düşmek go down below v.
belli bir seviyenin altına düşmek drop down below a certain level v.
zan altına girmek fall under suspicion v.
altına düşmek drop below v.
altına inmek drop below v.
yangını kontrol altına almak bring a fire under control v.
karantina altına almak put (someone/something) in quarantine v.
karantina altına almak keep (someone/something) in quarantine v.
disiplin altına almak regiment v.
hakimiyeti altına girmek come under one's domination v.
hakimiyeti altına girmek fall under domination v.
koruma altına almak take something under preservation v.
koruma altına almak take something under protection v.
elini taşın altına koymak assume responsibility v.
elini taşın altına koymak shoulder responsibility v.
elini taşın altına sokmak assume responsibility v.
elini taşın altına sokmak shoulder responsibility v.
elini taşın altına koymak take on responsibility v.
elini taşın altına sokmak take on responsibility v.
hüküm altına almak ensure v.
koruması altına almak have a charge of v.
kuşatma altına almak lay siege to v.
kuşatma altına almak besiege v.
kuşatma altına almak beleaguer v.
kuşatma altına almak blockade v.
baskı altına almak domineer v.
deri altına uyuşturucu enjekte etmek skin-pop v.
kontrol altına almak hold in v.
kontrol altına almak get under control v.
kontrol altına almak keep down v.
denetim altına almak put down v.
boyunduruk altına almak subdue v.
zan altına sokmak accuse of v.
denetim altına almak take something in hand v.
durumu kontrol altına almak get a grip on the situation v.
mercek altına almak scrutinize v.
mercek altına almak examine v.
mercek altına almak put under the scope v.
abluka altına almak circumvent v.
imza altına alınmak be signed v.
müşahede altına almak place someone under observation v.
imza altına almak sign v.
kritik seviyenin altına düşmek fall below the critical level v.
polis nezareti altına almak place under police supervision v.
bilinç altına yerleşmek be engraved in one's subconscious v.
bilinç altına yerleşmek be imbedded in his subconscious v.
rehinle kendini teminat altına almak secure oneself with a pledge v.
mercek altına almak examine closer v.
mercek altına almak look closer v.
imza altına almak sign (an agreement etc) v.
teminat altına almak securitise v.
teminat altına almak securitize v.
koruma altına alınmak be put under protection v.
birinin emri altına koymak subordinate v.
denetimi altına girmek come under the domination of v.
denetimi altına girmek come under the rule of v.
hakimiyeti altına girmek come under the rule of v.
kontrol altına almak bring someone under control v.
kontrolü/etkisi altına almak exercise influence over v.
kontrolü/etkisi altına almak exercise control over v.
kontrolü/etkisi altına almak exercise power over v.
koruma altına almak put under protection v.
güvence altına alınmak be guaranteed v.
kontrol altına almak restrain v.
birinin hayatını kontrol altına almaya çalışmak try to control one’s life v.
etkisi altına girmek fall/come under the influence of v.
yastığın altına koymak put it under the pillow v.
kontrol/denetim altına almak harness v.
taahhüt altına girmek make a commitment v.
komutası/emri altına girmek come under the command of v.
kendini metronun altına atmak throw oneself under a subway v.
kendini trenin altına atmak throw oneself under a train v.
bir ağacın altına/altında uzanmak lay down under a tree v.
her şeyi kontrol altına almak have everything under control v.
bir şeyin altına merdiven koymak place/put a ladder under something v.
sıfırın altına düşmek drop to below zero v.
sıfırın altına düşmek plunge to below zero v.
yüzeyin altına çekmek pull something under the surface v.
borcun altına girmek run up a debt v.
kayıt altına almak record v.
çenenin altına sıkıştırmak chin v.
anayasayla güvence altına alınmak be guaranteed in the constitution v.
anayasada güvence altına alınmak be guaranteed in the constitution v.
hakimiyeti altına girmek come under the domination of v.
hakimiyeti altına girmek enter into the domination of v.
egemenliği altına girmek enter into the domination of v.
egemenliği altına girmek come under the domination of v.
su altına dalmak dove v.
tekel altına almak monopolise v.
tekeli altına almak monopolise v.
silah altına almak mobilise v.
düzen altına almak organise v.
inhisar altına almak monopolise v.
mercek altına almak scrutinise v.
göz altına alınmak be taken into custody v.
bir kişi ya da grubu yakın takip altına almak surveil v.
altına yapmak wet oneself v.
bir hayvanı boyunduruk altına almak adjugate v.
kontrolü altına almak reduce v.
kontrol altına almak accoy v.
yük altına sokmak tax v.
boyunduruk altına almak adaunt [obsolete] v.
zincirle çevreleyerek koruma altına almak chain v.
(birini) etki altına alarak bir şeye ikna ya da teşvik etmek charm [obsolete] v.
bir şeyi baskı altına almak place something under pressure v.
yükümlülük altına sokmak tie v.
hakimiyeti altına almak have in hand v.
esaret altına almak lead captive v.
altına destek koymak underfoot v.
altına girmek underget v.
altına koymak underput v.
altına yollamak underput v.
altına göndermek underput v.
altına çizgi çekmek understroke v.
boyunduruk altına almak underyoke v.
güvence altına almak enlist v.
güvence altına almak enlock v.
güvence altına almak insure v.
hükmü altına almak enthral v.
güvence altına almak pull v.
bir şeyleri kayıt altına almak journal v.
emniyet altına almak safe [obsolete] v.
hayvanların altına saman veya kuru ot sermek litter v.
(yangını) köpük veya gaz örtüsü ile kontrol altına almak veya söndürmek blanket v.
hakimiyeti altına almak harness v.
(kocayı) dırdırla baskı altına almaya çalışmak henpeck v.
(birini) dır dır ederek baskı altına almak henpeck v.
(kocayı) dır dır ederek baskı altına almaya çalışmak hen-peck v.
belirli sınırlar koyarak kapsam altına almak bracket v.
garanti altına almak broadseal v.
kayıt altına almak hold v.
kontrol altına almak hold up v.
kontrol altına almak hold up v.
(yatak çarşafının alt köşesini) üçgen katlayıp altına koyarak dört köşeli hale getirmek miter v.
(çarşafın alt köşesini) üçgen çeklinde katlayıp altına sıkıştıracak şekilde kare haline getirmek mitre v.
kovanın altına saklamak bushel v.
yemin altına almak obligate v.
yükümlülük altına sokmak obstringe v.
ispanyol kontrolü altına almak hispanicize v.
ispanyol etkisi altına almak hispanicize v.
latin amerikan etkisi altına almak hispanicize v.
ispanyol kontrolü altına almak hispanicise v.
ispanyol etkisi altına almak hispanicise v.
latin amerikan etkisi altına almak hispanicise v.
aşırı denetim altına almak overregulate v.
egemenliği altına almak oversway v.
kontrolü altına almak overwhelm v.
garanti altına almaya çalışmak rush [canada] [us] v.
kol altına almak oxter [scotland] v.
altına almak deturb [obsolete] v.
boyunduruk altına almak dismay v.
etki altına almak inflect v.
(gök cismi) etkisi altına almak inflow [obsolete] v.
altına yerleştirmek infrapose v.
altına koymak infrapose v.
büyülercesine etki altına almak bedevil v.
yangını kontrol altına almak contain a fire v.
sivil idare altına almak civilise [obsolete] v.
sivil idare altına almak civilize [obsolete] v.
baskı altına alınmak down v.
yükümlülük altına sokmak indebt v.
kesin güvence altına almak clench v.
(nehri) yer altına yönlendirmek culvert v.
(bir şeyle) kontrol altına almak fasten v.
kayıt altına almak inscroll v.
altına kaçırmak pee v.
altına işemek pee v.
etkisi altına sokmak possess v.
etkisi altına almak possess v.
kontrolü altına almak possess v.
hakimiyeti altına almak possess v.
kontrol altına almak cork v.
mercek altına almak flyspeck v.
(bölge veya halkı) roma'nın siyasal, kültürel veya ticari etkisi altına almak romanize v.
(bölge veya halkı) roma'nın siyasal, kültürel veya ticari etkisi altına almak romanise v.
güvence altına almak secure [obsolete] v.
etki altına almak için buluşmak see v.
gölge altına almak shade [obsolete] v.
bir şeyin altına gizlemek shroud v.
mercek altına almak sight [obsolete] v.
sıfır derecenin altına düşmek freeze v.
(deri altına) ilaç enjekte etmek skin pop v.
etkisi altına almak slay v.
baskı altına almak smother v.
etkisi altına almak solicit v.
altına almak bottom (something) v.
(rejimin) idaresi altına sokmak put v.
(bakım altına) almak put v.
kontrol altına almak strangle v.
bir şeyin altına girmek submarine v.
bir şeyin altına dalmak submarine v.
bir şeyin altına geçmek submarine v.
su altına yerleştirmek submerse v.
altına destek inşa etmek substruct v.
altına zemin kazmak substruct v.
altına sokmak subtrude v.
altına eklemek suffix v.
altına getirmek suffix v.
telkin yolu ile kontrol altına almak suggestionise [uk] v.
telkin yolu ile kontrol altına almak suggestionize [us] v.
etkisi altına almak surprise [obsolete] v.
etkisi altına almak surprize [obsolete] v.
taahhüt altına girmemiş uncommitted adj.
altına yapan enuretic adj.
boyunduruğu altına girmiş dominated adj.
kontrol altına alınmamış uncontrolled adj.
güven altına alınmış secured adj.
vesayet altına alınmış warded adj.
gözetim altına tutulan sentineled adj.
disiplin altına alınmamış nonregimented adj.
garanti altına alınmamış unguaranteed adj.
kordon altına alınmış cordoned adj.
tekel altına alınmış monopolized adj.
mali yönden garanti altına alınmış underwritten adj.
ayaklar altına alınmış trodden adj.
ayaklar altına alınmış trampled adj.
kontrat altına alınmış under contract adj.
kontrol altına alınmış controlled adj.
tekel altına alınmış monopolised adj.
gözetim altına tutulan sentinelled adj.
kayıt altına alınabilir recordable adj.
kayıt altına alabilir recordable adj.
yükümlülük altına girmemiş noncommitted adj.
kontrol altına alınamaz uncurbable adj.
kontrol altına alınmamış uncurbed adj.
kontrol altına alınmamış undamped adj.
boyunduruk altına alınmamış undamped adj.
altına serilmiş underlaid adj.
altına destek koyulmuş underlaid adj.
taahhüt altına alınmış hizmetleri olan engaged adj.
kontrol altına alınmamış unquelled adj.
geleceği garanti altına alınmış made adj.
kontrol altına alınmamış unstanched adj.
baskı altına alınmamış unstifled adj.
zor kullanarak kontrol altına alınamaz unsubduable adj.
zor kullanarak kontrol altına alınmamış unsubdued adj.
ayaklar altına alınmamış untrampled adj.
koruma altına alınmış bastioned adj.
baskı altına alınabilir repressible adj.
kontrol altına alınıp kullanılan harnessed adj.
kontrol altına alınmış harnessed adj.
boyunduruk altına giren ridden adj.
(plak) yan tarafta kayıt altına alınan overside adj.
baskı altına alınanlardan oluşan conscript adj.
etkisi altına alan influxious [obsolete] adj.
etkisi altına alan influxive adj.
baskı altına alan dominating adj.
baskı altına alan dominative adj.
(bir şeyin) yükü altına girmiş cursed with adj.
etkisi altına alın corrosive adj.
kontrol altına alınmış disciplined adj.
etkisi altına alan precious adj.
koruma altına alınacaklar listesine girmiş (yapı, tarihi yer) scheduled [uk] adj.
güvence altına alan security adj.
hemen etki altına giren skinless adj.
olağan seviyenin altına düşmüş slack adj.
etki altına alınabilen squashable adj.
kontrol altına alınamayan stanchless adj.
kontrol altına alınmış strangled adj.
boyunduruk altına alınmış subjected adj.
buyruğu altına giren subjected adj.
boyunduruk altına alınabilir subjicible adj.
su altına uygun submergible adj.
altına yazılan subscript adj.
(karakter) bir harfin hemen altına eklenen subscript adj.
tunik altına giyilen subtunic adj.
ceket altına giyilen subtunic adj.
kontrol altına alan suppressive adj.
kilitlenmeyi kontrol altına alan synchromesh adj.
kontrol altına alınmamış unchecked adj.
rüzgar altına alee adv.
rüzgar altına leeward adv.
kontrol altına alınmış under control adv.
daha altına to a lower place adv.
daha altına at a lower place adv.
kontrol altına alınmamış bir şekilde uncontrolledly adv.
baskı altına alınabilir şekilde repressibly adv.
sayfanın altına doğru down adv.
koruma altına alarak protectingly adv.
kontrol altına alarak stanchly adv.
Phrasals
teminat altına almak nail down v.
güvence altına almak nail down v.
susuz bırakarak kontrol altına almak thirst out v.
etkisi altına almak come upon v.
kontrol altına almak rein in v.
kazarak toprağın altına koymak turn under v.
sözlerini kayıt altına almak take down v.
(birini bir şey) ile etkisi altına almak beguile (someone) with (something) v.
(birini bir şey) ile etkisi altına almak beguile someone with something v.
(sıralamada/yarışmada birinin) arkasına/gerisine/altına yerleşmek place behind (someone or something) v.
belli bir başlık/grup altına girmek belong under (something) v.
belli bir başlık/grup altına girmek belong under something v.
emniyet altına almak buckle up v.
(birinin/bir grubun) altına getirmek/almak bring (someone or something) under (someone or something) v.
(birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak bring (someone or something) under (someone or something) v.
(birinin/bir grubun) altına getirmek/almak bring someone or something under someone or something v.
(birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak bring someone or something under someone or something v.
emniyet altına almak buckle down v.
emniyet altına almak buckle someone or something down v.
(bir şeyin) altına/altında saklamak bury under (something) v.
(bir şeyin) altına/altında gizlemek bury under (something) v.
kontrolü altına almak lead by v.