arm's length - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

arm's length

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "arm's length" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
arm's length n. kol boyu
Trade/Economic
arm's length expr. emsallerine uygun

Bedeutungen, die der Begriff "arm's length" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 94 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
the arm's length nature of transactions n. işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
deal at arm's length with someone n. bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
keep someone at arm's length v. biriyle samimi olmamak için ona çok mesafeli davranmak
keep someone at arm's length v. birinin samimi olmasına izin vermemek
keep somebody at arm's length v. yüz vermemek
keep something at arm's length v. el altında bulundurmak
keep somebody at arm’s length v. biriyle arasında mesafe bırakmak
keep someone at arm's length v. birini pek yaklaştırmamak
deal at arm's length with somebody v. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
deal at arm's length with someone v. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
at arm's length adv. bağımsız biçimde hareket ederek
at arm's length adv. mesafe koyarak
at arm's length adv. kol boyu
at arm's length adv. araya mesafe koyma
Idioms
work at arm's length v. dezavantajlı bir şekilde çalışmak
keep someone at arm's length v. arasına mesafe koymak
hold at arm's length v. araya mesafe koymak
keep somebody at arm's length v. araya mesafe koymak
hold somebody at arm's length v. araya mesafe koymak
be at arm's length v. araya mesafe koymak
keep at arm's length v. araya mesafe koymak
hold somebody at arm's length v. birisiyle arasına mesafe koymak
keep someone at arm's length v. biriyle araya mesafe koymak
keep somebody at arm’s length v. biriyle arasına mesafe koymak
keep at arm's length from someone v. biriyle araya mesafe koymak
keep somebody at arm's length v. birisiyle arasına mesafe koymak
hold at arm's length v. mesafeli davranmak
keep at arm's length v. mesafeli davranmak
keep somebody at arm's length v. mesafeli davranmak
hold somebody at arm's length v. mesafeli davranmak
keep someone at arm's length v. samimiyet kurmamak
keep somebody at arm's length v. soğuk davranmak
keep at arm's length v. soğuk davranmak
keep someone at arm's length v. samimi olmamak
hold at arm's length v. soğuk davranmak
hold somebody at arm's length v. soğuk davranmak
be at arm's length v. uzak durmak
keep at arm's length v. yüz vermemek
hold (one) at arm's length v. (birini) belli bir mesafede tutmak
hold (one) at arm's length v. (biriyle) mesafeyi korumak
hold (one) at arm's length v. (biriyle) arasına belli bir mesafe koymak
hold (one) at arm's length v. (birini) uygun bir mesafede tutmak
hold (one) at arm's length v. (birine) mesafeli davranmak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimi olmamak için ona mesafeli davranmak
keep (one) at arm's length v. (birinin) samimi olmasına izin vermemek
keep (one) at arm's length v. (birini) pek yaklaştırmamak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) arasına mesafe koymak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimiyet kurmamak
keep (one) at arm's length v. (biriyle) samimi olmamak
keep (one) at arm's length v. (birini) uzakta tutmak
keep (one) at arm's length v. (birini) yanına çok yaklaştırmamak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at arm's length v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep at arm's length from v. ile araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) pas vermemek
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
on an arm's length basis expr. içli dışlı/senli benli/sıkı fıkı olmadan/mesafeli
Trade/Economic
arm's length market price n. ayrıntılı müzakerelerden önce söylenen fiyat
arm's length pricing n. bağımsız taraf fiyatlandırması
arm's length principle n. birbiriyle iş yapan birbirine akrabalık ortaklık vb bağlarla bağlı bulunmayan kimselerin bağımsız biçimde hareket ederek yalnızca kendi çıkarlarını düşünecekleri kuralı
deal at arm's length with somebody n. bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
arm's length principle n. emsallerine uygunluk ilkesi
arm's length transaction n. ebeveynin evini evladına bir başkasına kiralıyormuş gibi kiralaması
the arm’s length principle n. emsallerine uygunluk ilkesi
arm’s length price n. emsal fiyat
arm's-length price n. gerçekte serbest piyasa fiyatı
arm's length transaction n. işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi (ebeveynin evini evladına bir başkasına kiralıyormuş gibi kiralaması
arm's-length price n. istekli bir alıcı ile ilgisiz fakat istekli bir satıcının serbest bir biçimde alım satım işlemi konusunda anlaşmaya varabilecekleri fiyat
the arm's length nature of transactions n. işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
arm's length transactions n. iki taraf arasında birbirinden bağımsız yapılan ticari işlemler
arm's length transactions n. işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
arm's length transaction n. işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
arm's-length price n. kişisel olmayan fiyat
arm's-length price n. piyasa fiyatı
arm's length transaction n. piyasa koşullarına uygun işlem
arm's length transaction n. piyasa koşullarında ve muvazaasız işlem
at arm's length n. piyasa koşullarına uygun
arm’s length transaction n. piyasa şartlarında muvazaasız işlem
arm's length pricing n. serbest piyasa fiyatlandırması
arm’s length transaction n. yakın ölçülebilir işlem
deal at arm's length with somebody v. biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
deal at arm's length v. her iki tarafın da bağımsız olduğu ve birbirlerine hakim durumda olmadıkları bir alışverişte bulunmak
arm's-length adj. piyasa fiyatlarına uygun
Law
on an arm's length basis expr. tarafların bağımsızlığı ve eşitliği prensibi çerçevesinde
Politics
arm's length principle n. emsallere uygunluk ilkesi