artış - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

artış



Bedeutungen von dem Begriff "artış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 56 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
artış rise n.
artış raise n.
artış increment n.
artış increase n.
artış augmentation n.
General
artış gain n.
artış crescendo n.
artış advance n.
artış hike n.
artış up n.
artış accrual n.
artış boost n.
artış upswing n.
artış increasing n.
artış augmentation n.
artış growth n.
artış explosion n.
artış soar n.
artış climbing n.
artış enhancement n.
artış rising n.
artış addition n.
artış upsurge n.
artış jackup n.
artış jump n.
artış booster n.
artış step-up n.
artış increase n.
artış boom n.
artış increasement n.
artış buildup n.
artış upswell n.
artış accruement n.
artış bump n.
artış encrease [obsolete] n.
artış upclimb n.
artış upsurgence n.
artış majoration n.
artış oker [dialect] n.
artış illapse n.
artış surcrew [obsolete] n.
artış spike n.
artış spread n.
Trade/Economic
artış increase n.
artış uptick n.
artış escalation n.
artış increment n.
artış ocker [dialect] n.
Law
artış increase n.
Technical
artış increase n.
Computer
artış count by expr.
Math
artış multiplication n.
Biology
artış upregulation n.
Linguistics
artış accretion n.
Archaic
artış eiking n.
artış eking n.

Bedeutungen, die der Begriff "artış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 270 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
son nüfus artış eğilimleri current population growth trends n.
kıymet artış vergisi value added tax n.
ücret artış talebi wage claim n.
artış oranı rate of increase n.
hızlı artış boom n.
artış yapma jack up n.
artış miktarı accrual n.
artış (düşüşten sonra fiyatlarda) rally n.
ani artış boom n.
bir aktifin değerindeki artış writeup n.
ani ve hızlı artış upsurge n.
artış yüzdesi percentage increase n.
artış aralığı increment n.
petrol fiyatlarında artış price hikes for oil n.
satışlarda artış eğilimi an upward trend in sales n.
hızlı artış heavy increase n.
doğum oranındaki ani artış baby boom n.
geçici artış bulge n.
nüfus artış hızı population growth rate n.
sayısal artış numerical increase n.
nüfus artış oranı population increase rate n.
nüfus artış oranı population growth rate n.
aritmetik artış arithmetical increase n.
petrol fiyatlarındaki artış oil price surge n.
artış yapma incrementation n.
miktardaki artış increase in the amount n.
miktardaki artış increase of the amount n.
anlamı artış significant increase n.
suç oranlarındaki artış the rising tide of crime n.
suç oranlarındaki artış increase in crime rates n.
uyuşturucu ile ilgili suçlarda artış a rise in drug-related crime n.
ani artış groundswell n.
aşırı artış excessive increase n.
önemli artış considerable increase n.
kayda değer artış considerable increase n.
artış oranı ramping rate n.
artış oranı increase rate n.
önemli artış substantial increase n.
ciddi artış substantial increase n.
kayda değer artış substantial increase n.
az artış slight increase n.
küçük artış slight increase n.
sabit artış steady increase n.
sürekli artış steady increase n.
devamlı artış steady increase n.
dışa bağlı artış accrescence n.
artış miktarı accruement n.
devamlı artış accrescence n.
hızlı artış rapid climb n.
hayatta kalan bireylerin artmasıyla doğal popülasyonda yaşanan artış recruitment n.
miktar veya oranı belli bir standarda getirmeyi amaçlayan artış catch-up n.
artış yaşayan şey augmentation n.
ani ve hızlı artış upsurgence n.
az artış up-tick n.
ani artış leap n.
artış miktarı boost n.
aşamalı artış build-up n.
ani artış run-up n.
(akademik notlarda) aşırı artış inflation n.
usulsüz artış inflation n.
parçaların eklenmesiyle meydana gelen artış concrescence n.
çok az artış increment n.
fark edilmeyen artış increment n.
ani artış plague n.
faaliyette ani artış flare-up n.
ölçekte artış scaleup n.
sabit oranda artış scaleup n.
dikkat çekmeyen artış sidle n.
taahhüdün maliyetinde artış prest [obsolete] n.
istikrarlı artış secular growth n.
sürekli artış secular growth n.
güneş aktivite yoğunluğunda meydana gelen hafif artış surge n.
(ücret vb.) artış rise n.
artış sağlamak increase v.
artış göstermek show increase v.
artış göstermek increase v.
sayısında artış olmak increase in number v.
artış eğiliminde olmak be on the rise v.
artış eğiliminde olmak have a tendency to increase v.
ufak artış shallow increase v.
artış kaydetmek show an increase v.
artış göstermek show an increase v.
tekrar artış göstermek reincrease v.
tekrar artış sağlamak reincrease v.
(maaş) ekleme veya artış yaparak iyileştirmek mend [obsolete] v.
artış sağlamak push v.
istikrarlı ve ilerleyen bir oranda artış yaratmak pyramid v.
aşırı artış inflated adj.
eğimde belirgin artış içeren sharp adj.
artış anlamı veren son ek -osis suf.
Phrasals
artış göstermek (yavaş bir şekilde ve küçük oranlarda) tick up v.
bir şey konusunda artış göstermek gain in v.
'-e ilişkin artış göstermek gain in v.
bir şey bakımından artış göstermek gain in v.
Phrases
artış gözlendi there's an increase expr.
Colloquial
(finansal piyasadaki) ani ve çarpıcı artış/yükseliş melt-up n.
(değerde, maliyette) artış roll-up n.
Idioms
cinsel gücünde artış lead in (one's) pencil n.
(büyüme/satışlarda artış vs sonrası) bir durgunluk dönemine girmek hit a plateau v.
Trade/Economic
artış azalış yüzdesi increase/decrease percentage n.
artış oranı rate of increase n.
artış azalış oranı increase/decrease rate n.
artış yüzdesi percentage increase n.
amortisman hesaplama yöntemleri ile bu yöntemlerde yapılan değişikliklerin dönemin amortisman giderlerinde meydana getirdiği artış veya azalış increase or decrease occurred depreciation expenses of the period because of changes in depreciation methods and depreciation calculating techniques n.
ani artış-düşüş boom and slump n.
artış hızı rate of increase n.
artış hükmü escalation clause n.
az artış slight increase n.
azalan oranda artış degressive rate n.
bakır fiyatlarındaki artış increase in copper prices n.
büyük artış massive increase n.
brüt satışlardaki ya da gelirdeki artış top line growth n.
bir ülkenin toplam reel gelirindeki artış oranı economic growth n.
bir ürünün değerindeki artış appreciation n.
bir mevduat kuruluşunun zaman içinde varlıklarındaki artış veya azalış asset growth n.
bir önceki yıla göre fiyatlar genel düzeyindeki artış rate of inflation n.
değer artış beklentisi appreciation potential n.
değer artış kazançları gains from appreciation n.
değer artış vergisi increment value tax n.
değer artış vergisi capital gains tax n.
değer artış vergisi increment value tax n.
dönen varlıkların tutarında artış increase in current assets n.
duran varlıkların tutarında artış increase in non-current assets n.
ek artış oranı additional markup n.
emek karşılığı olmayan artış unearned income increment n.
gelir(milli gelir)'de artış rising incomes n.
fiyat artış analizi price increase analysis n.
fiyattaki ani artış take off n.
finansal varlıklar değer artış fonu revaluation surplus of financial assets n.
faiz oranlarında artış rise in interest rates n.
geçici olmayan artış non-transitory increase n.
hisse senetlerinde artış olsa bile hisse başına karın artışı ya da hisse başına zararın azalışı antidilution n.
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına karın azalışı ya da hisse başına zararın artışı dilution n.
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına kazanç diluted earnings per share n.
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde kazançlar earnings-diluted n.
istihdam artış oranı rate of employment increase n.
işçi-işveren arasında yapılan anlaşma gereğince ücretlerde her yıl yapılacak ek artış improvement factor n.
kalıcı artış non-transitory increase n.
kira artış oranı rent increase rate n.
kısa vadeli borçlarda artış increase in short term foreign sources n.
maaş artış/zammı oranı salary increase rate n.
marjinal artış increment n.
maliyet artış fonu cost increase fund n.
maddi duran varlık yeniden değerleme artış fonu revaluation fund n.
menkul değerler değer artış fonu securities increment value fund n.
nüfus artış hızı population growth rate n.
nüfus artış hızı population increase n.
net artış net increase n.
petrol fiyatlarında yaşanan ani artış oil spike n.
piyasadaki para bolluğundan ötürü fiyatlarda yaşanan aşırı artış inflation n.
pozitif denetim faktörleri (nüfus artış hızı üzerindeki) positive checks n.
pay senetlerinin asıl fiyatıyla piyasa fiyatı arasındaki artış premium n.
sabit artış constant increase n.
rekor artış record rise n.
risk priminde kayda değer artış pronounced increase in the risk premium n.
rekor artış record increase n.
riskli değer artış fonları growth fund n.
sermayeye ekli sermaye artış giderleri amortismanı amortization of capitalized capital increase costs n.
sermaye değerindeki artış vergisi capital gains tax n.
stabil artış stable increase n.
stoklardaki artış ve azalmalar ile devam eden işler increase-decrease in stocks and work in progress n.
stoklardaki artış ve azalmalar increase-decrease in stocks n.
sürekli artış continuous increase n.
ücretlerde artış pay growth n.
ücret artış göstergesi wage guidepost n.
ulusal paranın diğer ülkelerin paralarına göre değerindeki bir artış appreciation n.
ülkenin kişi başına düşen gelirinin kayda değer bir artış göstermemesi durumu zero economic growth n.
ücretlerde artış wage concession n.
ücret artış talebi wage claim n.
uzun vadeli borçlarda artış increase in long term foreign sources n.
yüksek artış high rise n.
yüksek artış high increase n.
zirai mahsul gibi varlıkların değerindeki artış accretion n.
bütçesel artış override n.
50 baz puan artış 50 basis point hike n.
ani ve şiddetli artış spike n.
bir ürünün üretiminde veya tüketiminde gerçekleşen bir birim artış sonucunda meydana gelen değişimle ilişkili marginal adj.
(ekonomik artış serisinde) sonuncu final adj.
Politics
doğum oranında artış olan zaman dilimi (bilhassa ikinci dünya savaşı sonrası dönem) baby boom n.
nüfus artış hızı düzenlenmezse maddi kaynakların yetersiz kalacağını savunan doktrin neo-malthusianism n.
bebek doğumundaki artış baby boom n.
Industry
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi wage claim n.
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi pay claim n.
ürüne farklı maddeler eklenmesi ile elde edilen artış overrun n.
Technical
ani artış upsurge n.
artış faktörü build-up factor n.
artış hızı rate of rise n.
artış hızı rate of increase n.
eşit artış equal increment n.
kızgın demirin sıcaklığındaki ani artış recalescence n.
ortam basıncında artış increase in ambient pressure n.
ortam basıncındaki artış increase in ambient pressure n.
orantısal artış increment n.
sıcaklık artış sınırı temperature rise limit n.
reaktörün güç seviyesinde meydana gelen ani artış excursion n.
radyo dalgalarının sinyal gücündeki ani artış burst n.
radyo dalgalarının sinyal gücündeki ani artış burst n.
beyin dalgaları çizelgesindeki anormal artış noktaları spike n.
ani ve geçici artış gösteren recalescent adj.
Computer
artış değeri increment n.
artış değeri incremental change n.
bas artış bass increment n.
otomatik artış auto increment n.
site ziyaretçi sayısında geçici ve ani artış slashdot effect n.
Telecom
artış zamanı rise time n.
ani artış spike n.
büyük artış substantial rise n.
genlikteki ani artış amplitude hit n.
Textile
(örgü) artış increasing n.
Construction
değer artış vergisi development charge n.
Aeronautic
engelleme artış mak sayısı drag rise mach number n.
(deniz uçağının kalkışında gecikme yaratan) su direncinde artış durumu sticking n.
Medical
ağırzincir artış hastalığı macroglobulinemia n.
balgam pürülansında artış increase in sputum purulence n.
büyüme artış testi growth promotion test n.
deri kalınlığında artış increase in skin thickness n.
folik asit düzeyinde artış increase in folic acid level n.
fosfatın idrarla atılımında artış increased urinary phosphate excretion n.
herhangi bir şeyin artış miktarı increment n.
hasta sayısındaki artış increase in number of patients n.
idrardaki artış diuresis n.
karın içi basıncında akut artış acute increase in intra-abdominal pressure n.
kıllanmada artış virilization n.
kıllanmada artış virilisation n.
plazma ve beyin omurilik sıvısı glisin oranında artış high plasma-cerebrospinal fluid glycine ratio n.
protein anabolizma hızında artış increased rate of protein anabolism n.
serum kreatinin düzeyinde artış rise in serum creatinine n.
sinsityal düğümde artış increased syncytiotrophoblast knotting n.
transaminaz düzeylerinde artış elevated transaminases n.
vücut ısısında artış increase in body temperature n.
ciltte veya dokularda biriken pigment miktarındaki anormal artış melanopathy n.
hücre boyutundaki artış sonucunda aşırı büyümüş (organ veya doku) hypertrophied adj.
kromatinde artış gösteren hyperchromatic adj.
Psychology
bellek ve anımsamada artış hyperamnesia n.
retroorbital yağlı dokuda artış increased retro-orbital fatty tissue n.
Pathology
kandaki bazofil lökositlerinde anormal artış basophilia n.
aşırı artış excrescence n.
ağırzincir artış hastalığı macroglubinemia n.
ciltte veya dokularda biriken pigment miktarındaki anormal artış melanopathia n.
beyinomurilik sıvısında artış yaşayan kimse hydrocephalus n.
beyinomurilik sıvısında artış yaşayan kimse hydrocephaly n.
Veterinary
bir hayvanın iskelet boyutundaki anormal artış bighead n.
Math
değişkende sonlu artış aralığı delta n.
Statistics
(sayı, hacim) ani artış bulge n.
Physics
kuantum artış quantum increase n.
(bazı metallerde) elektrik iletkenliğinde ani artış superstrate n.
(çarpışmalar) translasyonel kinetik enerjide genel artış yaşayan superelastic adj.
Chemistry
spektral bant yoğunluğunda artış gösteren hyperchromatic adj.
Biology
bir biyolojik süreç sırasında gelişim oranında gözlenen artış upregulation n.
organizmaların farklı ortamlarda sergilediği artış ve azalış oranını inceleyen mikrobiyoloji dalı auxanography n.
dna segmentinin yinelenme sıklığındaki artış gene amplification n.
polimeraz zinciri reaksiyonunun dna segmentinin yinelenme sıklığında meydana getirdiği artış gene amplification n.
bir biyolojik zar veya bir sinir hücresi zarı boyunca potansiyel farkta bir artış yapmak hyperpolarize v.
bir şey boyunca potansiyel farkta artışa maruz kalmak veya artış sağlamak hyperpolarize v.
bir biyolojik zar veya bir sinir hücresi zarı boyunca potansiyel farkta bir artış yapmak hyperpolarise v.
bir şey boyunca potansiyel farkta artışa maruz kalmak veya artış sağlamak hyperpolarise v.
Biochemistry
butanol üretiminde artış enhanced butanol production n.
Marine Biology
anlık doğal artış oranı instantaneous rate of natural increase n.
doğal artış oranı rate of natural increase n.
içsel artış oranı intrinsic rate of increase n.
Forestry
(orman ürünlerinde) hacim veya değer olarak artış increment n.
Education
yapılan kayıtlardaki artış enrollment growth n.
Environment
asgari artış base surge n.
nüfus artış hızı growth rate (population) n.
dünya yüzeyine ulaşan güneş ışını miktarındaki artış global brightening n.
çevrenin iyi yönde değişmesiyle doğal popülasyonda yaşanan ani artış irruption n.
Geography
kıyıdaki su seviyesinde rüzgarın neden olduğu artış wind surge n.
büyük su kütlelerinin derinliğindeki ani artış overfall n.
Geology
hacimce artış katsayısı bulking coefficient n.
Military
bir bölgeye konuşlanan birlik sayısında önemli artış surge n.