Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | asılı halde | in a state of suspension expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | manyetik alanda asılı halde duran hareketli bobinden geçen elektrik akımının uyguladığı kuvvetle çalışan galvanometre | moving-coil galvanometer n. |
Technical | içindeki asılı halde bulunan bobinin manyetik alanda serbestçe hareket ettiği (elektromekanik cihaz) | moving-coil adj. |
Marine | ||
Marine | grivada asılı halde | acockbill adv. |
Marine | çapa (grivada asılı halde) atmaya hazır | the anchor is acockbill expr. |
Physics | ||
Physics | katı haldeki nişasta parçacıklarının suyun içinde asılı halde olduğu bir karışım | oobleck n. |
Environment | ||
Environment | asılı halde duran tortu | suspended-sediment n. |