atılmış - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

atılmış



Bedeutungen von dem Begriff "atılmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
atılmış thrown adj.
General
atılmış dumped adj.
atılmış emitted adj.
atılmış discarded adj.
atılmış castaway adj.
atılmış disposed adj.
atılmış excised adj.
atılmış embarked adj.
atılmış ejaculated adj.
atılmış cast adj.
atılmış castoff adj.
atılmış rejected adj.
atılmış thrown-away adj.
atılmış offcast adj.
atılmış disposited [obsolete] adj.
atılmış scrap adj.
atılmış stricken adj.
Irregular Verb
atılmış tost [obsolete] adj.
Colloquial
atılmış x'ed out adj.
Slang
atılmış eighty-sixed adj.

Bedeutungen, die der Begriff "atılmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 143 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
atılmış şey discard n.
arkasına imza atılmış belge endorsable instrument n.
havaya atılmış top lob n.
yazı tura atılmış şey uptoss n.
canlı bir organizmadan dışarı atılmış veya atılan dışkı, idrar gibi madde matter n.
atılmış olma mothballs n.
atılmış veya yarım bırakılmış yiyecekleri yiyen kimse opportunivore n.
(özellikle savaş zamanında siyasi veya askeri nedenlerle) hapse atılmış kimse intern n.
hapse atılmış olma internment n.
atılmış ok fishtail n.
aşırı büyük puntolarla atılmış veya sansasyonel olan gazete manşeti scarehead n.
atılmış ürünler strewage n.
gelişigüzel atılmış şeyler ile darmadağınık olmak be littered with v.
işten atılmış dismissed v.
pabucu dama atılmış gibi hissetmek feel supplanted v.
kökünden söküp atılmış eradicated adj.
iftira atılmış maligned adj.
dışarı atılmış ejaculated adj.
üstünden atılmış thrown off adj.
kesip atılmış excised adj.
bir tarafa atılmış on the shelf adj.
bir kenara atılmış to the left adj.
dayak atılmış lammed adj.
yumurta atılmış egged adj.
çöpe atılmış junked adj.
riske atılmış jeopardized adj.
çentik atılmış escalloped adj.
yükü atılmış jettisoned adj.
atılmış çıkartılmış ejected adj.
arkasına imza atılmış endorsable adj.
çifte atılmış kicked adj.
tehlikeye atılmış endangered adj.
dışarı atılmış ejected adj.
safrası atılmış jettisoned adj.
hapse atılmış gaoled adj.
tehlikeye atılmış jeopardised adj.
riske atılmış jeopardied adj.
bir kenara atılmış dumped adj.
çok tiz sesle atılmış çığlık shrieky adj.
kürekle atılmış shoveled adj.
kürekle atılmış shovelled adj.
taş atılmış alluded adj.
üzerine çamur atılmış vilified adj.
kodese atılmış incarcerated adj.
hapse atılmış incarcerated adj.
toplumdan atılmış outcast adj.
işten atılmış laid-off adj.
işten atılmış fired adj.
çamur atılmış smeared adj.
hapse atılmış jailed adj.
tehlikeye atılmış jeopardized adj.
riske atılmış jeopardised adj.
tüketici tarafından atılmış/elden çıkarılmış postconsumer adj.
tüketici tarafından atılmış/elden çıkarılmış post-consumer adj.
okuldan atılmış dismissed from school adj.
fırça atılmış rated adj.
geriye doğru atılmış backcast adj.
zindana atılmış laid up [obsolete] adj.
evden atılmış unhoused adj.
aniden dışarı atılmış jaculatory adj.
yukarı atılmış upflung adj.
sökülüp atılmış decerpt [obsolete] adj.
bir kenara atılmış old adj.
internet paylaşımı nedeniyle işten atılmış dooced adj.
bacak bacak üstüne atılmış halde crosslegged adj.
kenara atılmış perdulous [obsolete] adj.
gelişigüzel kenara atılmış scattered [obsolete] adj.
çarpı atılmış crucigerous adj.
Irregular Verb
yazı tura atılmış tost [obsolete] adj.
Colloquial
hapse atılmış locked down adj.
içeri atılmış/kapatılmış (hapis) locked down adj.
hapse atılmış locked down adj.
üstüne çarpı atılmış x'ed out adj.
listeden üstü çizilmiş/üstüne çarpı atılmış x'ed out adj.
(yazının, kelimenin, ismin) dikkate alınmaması için üstü çizilmiş/üstüne çarpı atılmış x'ed out adj.
üstüne çarpı atılmış x'd out adj.
üstüne çarpı atılmış x'ed out adj.
üstüne suç atılmış pinned adj.
Idioms
sokağa atılmış para money down the drain n.
evinden atılmış/çıkarılmış olmak be out of house and home v.
işkembeden atılmış/sıkılmış cut from whole cloth adj.
işkembeden atılmış/sıkılmış cut out of whole cloth adj.
işkembeden atılmış/sıkılmış made from whole cloth adj.
çöpe gitmiş/atılmış in the dumper adj.
çöpe gitmiş/atılmış into the dumper adj.
evinden atılmış/çıkarılmış out of house and home adj.
gemiden denize atılmış gone to davy jones's locker adj.
bir köşeye atılmış out of the window expr.
hapse atılmış under lock and key expr.
her yerine tohum atılmış in seed expr.
kesilip atılmış on the cutting room floor expr.
vücudundan atmış/atılmış out of (one's) system expr.
kafasından atmış/atılmış out of (one's) system expr.
işten atılmış/kovulmuş out on (one's) ear expr.
kulağından tutulup dışarı atılmış out on (one's) ear expr.
işten atılmış/kovulmuş out on your ear [uk] expr.
kulağından tutulup dışarı atılmış out on your ear [uk] expr.
yabana atılmış through the cracks expr.
Speaking
20'den fazla dikiş atılmış they said he had over 20 stitches expr.
Trade/Economic
(daha yüksek değere sahip atılmış bir üründen) daha düşük değerli ürün yaratmak downcycle v.
geç tarih atılmış post dated adj.
işten atılmış discharged adj.
işten atılmış laid-off adj.
işten atılmış pink-slipped adj.
işten atılmış fired adj.
Law
barodan atılmış disbarred adj.
tarih atılmış dated adj.
Technical
kesilip atılmış metal ürününde uç crop n.
(taze odunu) kusurlu kısmı kesilip atılmış okla birleştirmek piece v.
Telecom
root atılmış rooted adj.
Marine
her iki çapanın da atılmış olması moored n.
yanlış atılmış camadan düğümü granny's bend n.
Medical
vücuttan damla formunda beraberce atılmış tükürük ve mukus ile ilgili nummulated adj.
Biology
ileri atılmış erumpent adj.
Astronomy
yıldızların ve gezegenlerin oluşumuna, dolayısıyla güneş sisteminin kökenine ilişkin ortay atılmış bir hipotez nebular hypothesis n.
nasa tarafından atılmış bir keşif aracı curiosity n.
Botanic
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi tongue graft n.
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi whip graft n.
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi whip and tongue graft n.
Fishery
suya atılmış balık avlama yemi berley n.
suya atılmış balık avlama yemi burley n.
History
kiliseye siyaseten müdahale etmek için ortaya atılmış bir tür sözde yetki gücü power of the keys n.
Environment
çöpe atılmış yiyecekleri tüketen kimse freegan n.
Geography
günümüzdeki okyanuslarda yaşanan gelgit üzerine ortaya atılmış teori tidal theory n.
Geology
denize atılmış camların kırılıp aşınmasıyla oluşan takı yapımında kullanılan cam beach glass n.
denize atılmış camların kırılıp aşınmasıyla oluşan takı yapımında kullanılan cam sea glass n.
Hunting
atılmış veya boş kovan hull n.
çifteli silahlarda sadece atılmış kovanı dışarı atan düzenek selective ejector n.
Sport
(krikette) kötü atılmış top pie n.
(krikette atılmış top) aniden yükselerek havada süzülmek pop (up) v.
(atılmış kriket topuna) alttan sertçe vurmak smother v.
Baseball
vuruş bölgesinden geçmeyen atılmış bir beyzbol topu ball n.
oyuncular dışında bir kimsenin müdahale ettiği atılmış beyzbol topu block ball n.
oyuncular dışında bir kimsenin müdahale ettiği atılmış beyzbol topu blocked ball n.
yerde yuvarlanarak atılmış top ground ball n.
vurucunun atılmış bir topa vurma girişimi baseball swing n.
Card
(remi oyununda) rakibin kazanma hamlesiyle masaya açtığı kartlarına ekleyebileceği atılmış bir kartı almayı ihmal etmesi durumunda kullanılan ünlem rummy interj.
Wagering
(atılmış zarı almak için kullanılan) krupiye sopası stick n.
Slang
işten atılmış canned adj.
üstüne çarpı atılmış exed out adj.
(futbol) isabetsiz atılmış bent adj.
işten atılmış pinked [dated] adj.
hapse atılmış boxed up adj.