aydınlatmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

aydınlatmak



Bedeutungen von dem Begriff "aydınlatmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 89 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
aydınlatmak brighten v.
aydınlatmak enlighten v.
aydınlatmak illuminate v.
aydınlatmak lighten v.
General
aydınlatmak light v.
aydınlatmak elucidate v.
aydınlatmak flash v.
aydınlatmak solve v.
aydınlatmak lighten up v.
aydınlatmak illumine v.
aydınlatmak charge v.
aydınlatmak clarify v.
aydınlatmak illume v.
aydınlatmak post v.
aydınlatmak enucleate v.
aydınlatmak set light to v.
aydınlatmak civilize v.
aydınlatmak clarificate v.
aydınlatmak bring to light v.
aydınlatmak throw light on v.
aydınlatmak lighten v.
aydınlatmak let daylight into something v.
aydınlatmak direct v.
aydınlatmak clear v.
aydınlatmak elicit v.
aydınlatmak shed light on v.
aydınlatmak rake up v.
aydınlatmak explain v.
aydınlatmak flash on v.
aydınlatmak emblaze v.
aydınlatmak unravel v.
aydınlatmak clue v.
aydınlatmak light up v.
aydınlatmak irradiate v.
aydınlatmak dissolve v.
aydınlatmak shine upon v.
aydınlatmak illuminate v.
aydınlatmak highlight v.
aydınlatmak clear up v.
aydınlatmak enlighten v.
aydınlatmak crystallize v.
aydınlatmak crystalize v.
aydınlatmak straighten out v.
aydınlatmak crystalise v.
aydınlatmak sort out v.
aydınlatmak crystallise v.
aydınlatmak sniff out v.
aydınlatmak civilise v.
aydınlatmak lamp v.
aydınlatmak unkennel v.
aydınlatmak elicitate [obsolete] v.
aydınlatmak embright [obsolete] v.
aydınlatmak enkindle v.
aydınlatmak enlumine [obsolete] v.
aydınlatmak unplight v.
aydınlatmak unseel [obsolete] v.
aydınlatmak belight v.
aydınlatmak beshine v.
aydınlatmak luminate v.
aydınlatmak gild v.
aydınlatmak open v.
aydınlatmak overshine v.
aydınlatmak illighten [obsolete] v.
aydınlatmak illume v.
aydınlatmak dilucidate [obsolete] v.
aydınlatmak inlighten v.
aydınlatmak inlumine [obsolete] v.
aydınlatmak smite v.
Phrasals
aydınlatmak clear up v.
aydınlatmak dim up v.
aydınlatmak dim something up v.
Colloquial
aydınlatmak bring to light v.
aydınlatmak unbraid v.
Idioms
aydınlatmak brighten up v.
aydınlatmak enlighten about v.
aydınlatmak throw light upon v.
aydınlatmak cast light on v.
aydınlatmak shed light on v.
aydınlatmak cast light upon v.
aydınlatmak enlighten on v.
aydınlatmak throw light on v.
aydınlatmak cast/shed/throw light on v.
aydınlatmak put wise v.
Law
aydınlatmak clear up v.
Politics
aydınlatmak clear up v.
Technical
aydınlatmak lighten v.
Lighting
aydınlatmak illuminate v.
aydınlatmak enlight v.
Automotive
aydınlatmak illuminate v.

Bedeutungen, die der Begriff "aydınlatmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 66 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ilk ışığın aydınlatamadığı alanı aydınlatmak için yansıtılan ışık crosslight n.
konuyu aydınlatmak shed light on v.
bir konuyu aydınlatmak throw light on v.
projektör ile aydınlatmak floodlight v.
aydınlatmak (birini/bir konuyu) illuminate v.
projektörle aydınlatmak floodlight v.
birini bir konuda aydınlatmak prime someone about v.
birini aydınlatmak illuminate someone v.
birini aydınlatmak elucidate someone v.
bir konuda birini aydınlatmak open someone's eyes to v.
ile aydınlatmak illuminate by v.
yolu aydınlatmak illuminate the road v.
yolu aydınlatmak light the road v.
(ışık) aydınlatmak flash out v.
birini bir konuda aydınlatmak enlighten someone about something v.
birini bir konuda aydınlatmak enlighten someone on something v.
yolu aydınlatmak light the way v.
aydınlatmak (birini/bir konuyu) clarify v.
karanlığı aydınlatmak light up the darkness v.
arkadan aydınlatmak backlight v.
yeniden aydınlatmak reillume v.
yeniden aydınlatmak reillumine v.
yeniden aydınlatmak reilluminate v.
(karanlık, loş ortamı) aydınlatmak beacon v.
birini aydınlatmak enlighten someone v.
entelektüel, kültürel veya ruhsal olarak aydınlatmak illustrate [obsolete] v.
konuyu örneklerle aydınlatmak illustrate [obsolete] v.
gün ışığıyla aydınlatmak daylight v.
(odayı) tavan penceresi ile aydınlatmak skylight v.
(ışık) aydınlatmak strike v.
güneş gibi aydınlatmak sun v.
Phrasals
bir şeyi bir şey ile aydınlatmak illuminate something with something v.
bir şeyi bir şeyle aydınlatmak light something with something v.
birini (bir konuda) aydınlatmak clue someone in (on something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak enlighten (someone) about (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak enlighten (someone) on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) aydınlatmak flash (something) at (someone or something) v.
birini/bir şeyi aydınlatmak flash on someone or something v.
bir anda aydınlatmak flash up v.
ile aydınlatmak illuminate with v.
ile aydınlatmak light with v.
Colloquial
(birini) aydınlatmak clue (one) in v.
Idioms
(birinin) aydınlatmak brighten up (the) day v.
aydınlatmak ya da bir tek konuyu derinlemesine ele almak cover a lot of ground v.
konuyu aydınlatmak shed some light on something v.
konuyu aydınlatmak throw some light on something v.
gününü aydınlatmak brighten up (the) day v.
(bir şeyi/konuyu) bir nebze aydınlatmak throw a little light on (something) v.
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlatmak throw a lot of light on (something) v.
bir şeyi aydınlatmak bring something to light v.
(bir şeyi) aydınlatmak cast (some) light on (something) v.
bir şeyi aydınlatmak cast/shed/throw (new) light on something v.
(bir şeyi) aydınlatmak cast (some) light upon (something) v.
konuyu aydınlatmak cast/shed/throw light on something v.
(bir şeyi) aydınlatmak set light to (something) v.
(bir konuyu) aydınlatmak shed (some) light upon (something) v.
(bir konuyu) aydınlatmak throw (some) light upon (something) v.
belli bir miktar aydınlatmak throw an amount of light on someone or something v.
Technical
sinyal vermek veya bir şeyi aydınlatmak için kullanılan net, ani veya aralıklı ışık flashlight n.
yeniden aydınlatmak relume v.
Lighting
alttan aydınlatmak uplight v.
Optics
(iç mekanı) zıt yönlerdeki pencere veya ışıklarla aydınlatmak counterlight v.
(nesneyi) doğrudan karşısındaki bir pencere veya ışıkla aydınlatmak counterlight v.
Photography
klişe öncesinde fotoğrafın arka planını aydınlatmak ghost v.
Archaic
tekrar aydınlatmak relume v.
tekrar aydınlatmak relumine v.