Verlauf

aynısı

Bedeutungen von dem Begriff "aynısı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	aynısı	the same (of) n.
2	General	aynısı	the same of n.
3	General	aynısı	facsimile n.
4	General	aynısı	similar n.
5	General	aynısı	likewise adv.
6	General	aynısı	same pron.
7	General	aynısı	idem pron.
Colloquial
8	Colloquial	aynısı	same energy n.
9	Colloquial	aynısı	same same [thailand] expr.
Idioms
10	Idioms	aynısı	one and the same expr.
11	Idioms	aynısı	in the same mold [us] expr.
Latin
12	Latin	aynısı	i.q. (idem quod) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "aynısı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 112 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	tıpkısının aynısı	doppelganger n.
2	General	tıpatıp aynısı	doppelganger n.
3	General	aslının aynısı	true and exact copy of the original document n.
4	General	aslının aynısı	exact copy of the original n.
5	General	aslının aynısı	true copy of the original n.
6	General	önceki anlaşmanın aynısı	same deal as before n.
7	General	tıpkısının aynısı	mirror image n.
8	General	orijinalinin aynısı eşya	look-alike [us] n.
9	General	ayırt edilebilmeleri amacıyla birbirinin aynısı olan iki hanedan armasından birinde yapılan değişiklik	diminution n.
10	General	aslının aynısı olmak	be a true copy of the original v.
11	General	aslının aynısı olmak	be an exact copy of the original v.
12	General	aslının aynısı	true adj.
13	General	aslının aynısı	same as original adj.
14	General	birbirinin aynısı iki parçadan oluşan	twin adj.
15	General	tamamen aynısı	numerically identical adj.
16	General	birbirinin aynısı	numerically identical adj.
17	General	tamamen aynısı	quantitatively identical adj.
18	General	birbirinin aynısı	quantitatively identical adj.
19	General	birbirinin aynısı iki kapakçığı bulunan	consimilar adj.
20	General	bir öncekinin aynısı	idem pron.
Phrasals
21	Phrasals	aynısı olmak	measure up to v.
22	Phrasals	aynısı olmak	measure up (to) v.
23	Phrasals	(biri) içinde aynısı geçerli olmak	go for (someone) v.
Phrases
24	Phrases	neredeyse aynısı	as to be expr.
Colloquial
25	Colloquial	birebir aynısı	mirror image n.
26	Colloquial	tıpkısının aynısı	to the life expr.
27	Colloquial	tıpkısının aynısı	as near as dammit expr.
28	Colloquial	tıpkısının aynısı	as near as dammit (or damn it) expr.
29	Colloquial	aynısı benim için de geçerli	the same with me expr.
30	Colloquial	hepsi birbirinin aynısı	seen one, seen them all expr.
31	Colloquial	hepsi birbirinin aynısı	if/when you've seen one, seen them all expr.
32	Colloquial	neredeyse aynısı	as much expr.
33	Colloquial	hemen hemen aynısı	as much expr.
34	Colloquial	aynısı ama çok ufak bir farklılığı var	same same, but different [thailand] expr.
35	Colloquial	aynısı sayılır	same same, but different [thailand] expr.
Idioms
36	Idioms	birbirinin aynısı	one and the same n.
37	Idioms	tıpkısının aynısı	a carbon copy n.
38	Idioms	neredeyse aynısı	first cousin n.
39	Idioms	başkalarına karşı gösterdiğin kötü muamelenin aynısı	a dose of your own medicine n.
40	Idioms	başkalarına karşı gösterdiğin kötü muamelenin aynısı	a taste of your own medicine n.
41	Idioms	birinin tıpatıp aynısı	alter ego n.
42	Idioms	birinin tıpkısının aynısı	alter ego n.
43	Idioms	birinin tıpatıp aynısı	alter ego n.
44	Idioms	birinin tıpkısının aynısı	alter ego n.
45	Idioms	(birinin/bir şeyin) aynısı	the living image of (someone or something) n.
46	Idioms	(birinin/bir şeyin) tıpatıp aynısı olmak	the living image of (someone or something) n.
47	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olan kimse	the spit of (one) n.
48	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olan kimse	the spitten image of (one) n.
49	Idioms	tıpatıp aynısı	the spitting image n.
50	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olan kimse	the spitting image of (one) n.
51	Idioms	tıpatıp aynısı olmak	be the (very) image of (someone) v.
52	Idioms	birbirinin aynısı olmak	be cast in the same mold v.
53	Idioms	tıpkısının aynısı olmak	bear a striking resemblance to v.
54	Idioms	birbirinin aynısı, benzeri olmak	be cast in a (some kind of) mold v.
55	Idioms	birbirinin aynısı, benzeri olmak	be cast in a ... mould v.
56	Idioms	(birinin) neredeyse aynısı olmak	be the dead spit of (someone) [uk] v.
57	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olmak	be the dead spit of (someone) [uk] v.
58	Idioms	'-in neredeyse aynısı olmak	be the spit of v.
59	Idioms	'-in tıpatıp aynısı olmak	be the spit of v.
60	Idioms	'-in neredeyse aynısı olmak	be the dead spit of v.
61	Idioms	'-in tıpatıp aynısı olmak	be the dead spit of v.
62	Idioms	birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak	be the image of somebody/something v.
63	Idioms	birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak	be the living image of somebody/something v.
64	Idioms	birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak	be the spitting image of somebody/something v.
65	Idioms	birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak	be the very image of somebody/something v.
66	Idioms	neredeyse aynısı olmak	be the spit of v.
67	Idioms	tıpatıp aynısı olmak	be the spit of v.
68	Idioms	(birinin) neredeyse aynısı olmak	be the spit of (one) v.
69	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olmak	be the spit of (one) v.
70	Idioms	(birinin) neredeyse aynısı olmak	be the spitten image of (one) [old-fashioned] v.
71	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olmak	be the spitten image of (one) [old-fashioned] v.
72	Idioms	(birinin) neredeyse aynısı olmak	be the spitting image of (one) v.
73	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olmak	be the spitting image of (one) v.
74	Idioms	(birinin/bir şeyin) tıpatıp aynısı olmak	look for all the world like (someone or something) v.
75	Idioms	(birinin) tıpatıp aynısı olmak	look like a (dead) ringer for (someone) v.
76	Idioms	tıpatıp aynısı olmak	look like a ringer v.
77	Idioms	tıpkısının aynısı	after one adj.
78	Idioms	aynısı sanırsın	as near as dammit adv.
79	Idioms	aynısı sanırsın	as near as damn it adv.
80	Idioms	tıpkısının aynısı	(straight) from central casting expr.
81	Idioms	tıpkısının aynısı	(straight) out of central casting expr.
82	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	as alike as two peas in a pod expr.
83	Idioms	birbirinin aynısı	alike as two peas in a pod expr.
84	Idioms	birbirinin aynısı	two of a kind expr.
85	Idioms	birbirinin aynısı	alike as peas in a pod expr.
86	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	as like as two peas in a pod expr.
87	Idioms	birbirinin aynısı	as alike as peas in a pod expr.
88	Idioms	birbirinin aynısı	as alike as two peas in a pod expr.
89	Idioms	birebir aynısı	on all fours with (something) expr.
90	Idioms	birebir aynısı	on all fours with expr.
91	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	as alike/like as peas in a pod expr.
92	Idioms	birbirinin aynısı	as alike/like as peas in a pod expr.
93	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	as alike/like as (two) peas in a pod expr.
94	Idioms	birbirinin aynısı	as alike/like as (two) peas in a pod expr.
95	Idioms	(biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
96	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	like peas in a pod expr.
97	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	like as two peas in a pod expr.
98	Idioms	(iki kişi/şey) birbirinin aynısı	there's nothing to choose between (two people or things) expr.
99	Idioms	birbirinin aynısı	two peas in a pod expr.
100	Idioms	birbirinin tıpatıp aynısı	two peas in a pod expr.
101	Idioms	(bir türdeki şeylerin) hepsi birbirinin aynısı	when you've seen one (something), you've seen them all expr.
102	Idioms	(bir türdeki şeylerin) hepsi birbirinin aynısı	when you've seen, heard one, you've seen heard them all expr.
Speaking
103	Speaking	aynısı senin için de geçerli	that applies to you too expr.
104	Speaking	aynısı senin için de geçerli	that applies to you as well expr.
Politics
105	Politics	gerçeğin tıpa tıp aynısı	equally authentic n.
Construction
106	Construction	bir arazi üzerine inşa edilmiş birbirinin aynısı olan toplu konutlar	tract housing n.
Biochemistry
107	Biochemistry	aynısı olan	sister adj.
Philosophy
108	Philosophy	birbirinin aynısı olan koşullardaki alternatifler arasında seçim yapabilme	freedom n.
Geology
109	Geology	kompozisyon ve mineral içeriği bakımından granitin aynısı olup daha ince dokuya sahip bir püskürük kayaç	microgranite n.
Card
110	Card	(pokerde) birbirinin aynısı olup aynı elde üst üste gelen (kartlar)	back-to-back adj.
Music
111	Music	öncekinin bire bir aynısı olan bölüm	repeat n.
Modern Slang
112	Modern Slang	aynısı /aynı eleştiri senin için de geçerli	a bit rich coming from you expr.