açılmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

açılmak



Bedeutungen von dem Begriff "açılmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 93 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
açılmak open v.
açılmak be opened v.
General
açılmak burst forth v.
açılmak disperse v.
açılmak unfurl v.
açılmak untwine v.
açılmak disentangle v.
açılmak come loose v.
açılmak gape v.
açılmak unload v.
açılmak unroll v.
açılmak unfold v.
açılmak come untied v.
açılmak flower v.
açılmak put to sea v.
açılmak get loose v.
açılmak bare v.
açılmak rise v.
açılmak loosen up v.
açılmak blossom v.
açılmak unstick v.
açılmak loosen v.
açılmak unclose v.
açılmak give v.
açılmak come open v.
açılmak refresh v.
açılmak admit somebody v.
açılmak unbend v.
açılmak open up v.
açılmak uncoil v.
açılmak spread v.
açılmak open out v.
açılmak be in the clear v.
açılmak diverge v.
açılmak come out of one's shell v.
açılmak unfasten v.
açılmak come undone v.
açılmak dilate v.
açılmak ravel out v.
açılmak widen v.
açılmak overspend v.
açılmak become relaxed v.
açılmak clear v.
açılmak air v.
açılmak fine v.
açılmak disclose one's secret v.
açılmak expand v.
açılmak yawn v.
açılmak work loose v.
açılmak effuse v.
açılmak clarify v.
açılmak open in v.
açılmak thaw v.
açılmak move away v.
açılmak stretch v.
açılmak lay v.
açılmak open oneself v.
açılmak untwist v.
açılmak unwind v.
açılmak admit somebody into one's confidence v.
açılmak get opened v.
açılmak confide v.
açılmak get back v.
açılmak chaun [obsolete] v.
açılmak undouble v.
açılmak unentangle v.
açılmak unknit v.
açılmak erupt v.
açılmak unshut v.
açılmak untie v.
açılmak break v.
açılmak burst v.
açılmak deploy v.
açılmak develop v.
açılmak disentwine v.
açılmak pheese v.
açılmak puff v.
açılmak standoff v.
Phrasals
açılmak glow up v.
açılmak thaw out v.
açılmak bare to v.
Idioms
açılmak be out of (one's) shell v.
açılmak bare soul v.
açılmak bare your soul v.
açılmak come out of shell v.
açılmak come out of your shell v.
Trade/Economic
açılmak open v.
Aeronautic
açılmak unlatch v.
açılmak fade in v.
Marine
açılmak stand off v.
Archaic
açılmak outgrow v.
Slang
açılmak spill guts v.
açılmak spill your guts v.

Bedeutungen, die der Begriff "açılmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 274 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
denize açılmak sail v.
açılmak (kapı) be opened v.
General
denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir sealed orders n.
gözü açılmak awaken v.
açılmak (sıkılmış el) unclench v.
kabak çiçeği gibi açılmak become free and easy v.
kısmeti açılmak (gelin olma) receive a marriage proposal v.
birbirine açılmak (odalar) communicate v.
birbirine açılmak communicate v.
arası açılmak fall out with somebody v.
gözü gönlü açılmak be cheered up v.
tekrar açılmak reopen v.
denize açılmak put to sea v.
açılmak (gökyüzü/hava) be in the clear v.
gözü açılmak awake v.
açılmak (sarılı bir şey) unwind v.
dikişleri açılmak rip v.
yurtdışına açılmak do business abroad v.
denize açılmak protrude to sea v.
kısmeti açılmak be in luck v.
gözü açılmak become shrewd v.
denize açılmak put away v.
uykusu açılmak pass off v.
denize açılmak shove off v.
yurtdışına açılmak open abroad v.
içi açılmak feel relieved v.
açılmak (katlanmış bir şey) unfold v.
açılmak (sarılı bir şey) unwrap v.
birdenbire açılmak spring v.
fermuarı açılmak unzip v.
denize açılmak stand off v.
denize açılmak put out to sea v.
yelpaze şeklinde açılmak fan v.
araları açılmak fall out v.
denize açılmak put off v.
kısmeti açılmak receive a marriage proposal v.
yurtdışı pazarlara açılmak enter the foreign markets v.
açılmak (halka şeklinde sarılı bir şey) uncoil v.
zihni açılmak feel mentally alert v.
arası açılmak have a falling out with somebody v.
arası açılmak fall out with v.
dikişleri açılmak (stitches) be opened v.
dışa açılmak open to foreign countries v.
dikişi açılmak (stitches) be opened v.
tekneyle açılmak take a boat out v.
yerleşime açılmak be opened for settlement v.
yerleşime açılmak be opened to settlement v.
piyasa açılmak (market) pick up v.
piyasa açılmak (market) rally v.
ziyarete açılmak be opened to visit v.
turizme açılmak be opened to tourism v.
hakkında dava açılmak be sued v.
kıyıdan açılmak sail from the shore v.
kullanıma açılmak be opened for use v.
hizmete açılmak put into service v.
kullanıma açılmak be opened to use v.
(hava) açılmak clear up v.
piyasaya açılmak break into market v.
piyasaya açılmak get into market v.
araları açılmak be a odds with v.
ibadete açılmak be opened to worship v.
yurtdışına açılmak expand abroad v.
yurt dışına açılmak expand overseas v.
yurtdışına açılmak expand overseas v.
yurt dışına açılmak expand abroad v.
gözleri fal taşı gibi açılmak be moon-eyed v.
-e açılmak open into v.
-e açılmak open onto v.
-e açılmak open out on v.
yüzemeyeceği kadar açılmak get out of one's depth v.
boyunu aşacak kadar açılmak get out of one's depth v.
açılmak (bir oda başka bir odaya) communicate with v.
araları açılmak fall to loggerheads v.
bilinci açılmak restore to consciousness v.
bilinci açılmak resuscitate v.
bilinci açılmak regain consciousness v.
içeriden açılmak be opened from the inside v.
dışarıdan açılmak be opened from the outside v.
bilinci açılmak recover consciousness v.
birisine açılmak bare to someone v.
trafik açılmak the traffic jam to break up v.
oturma odasına açılmak open into the living room v.
terasa açılmak open out onto the terrace v.
bahçeye açılmak open out onto the terrace v.
hakkında soruşturma açılmak be indicted v.
(kapı) hemen merdivene açılmak swing over stairs v.
pazara açılmak get into market v.
yelkenliyle açılmak go sailing v.
denize açılmak go sailing v.
ibadete açılmak be opened for worship v.
aniden açılmak pop open v.
açılmak (bahçeye/odaya) admit v.
dışa açılmak branch out to v.
konuşarak birine açılmak unload v.
(sargı) açılmak unwrap v.
bilinci açılmak emerge v.
çekerek açılmak undraw v.
biri sayesinde gözü açılmak be disillusioned by someone v.
(katlanmış bir şey) açılmak unplat v.
çat diye açılmak unsnap v.
(iple bağlanmış bir şey) açılmak untruss v.
yırtılıp açılmak eventerate [obsolete] v.
kabak çiçeği gibi açılmak break out v.
ağız gibi açılmak gape v.
(bir yere) açılmak give v.
(kapı) içeri açılmak open on to v.
gözü açılmak rouse (up) v.
(katlanmış şey) açılmak disenvelop v.
bir diğerine doğru açılmak inosculate v.
parmak gibi açılmak finger v.
dışa doğru açılmak flare v.
(hava) açılmak clear v.
halka açılmak float v.
fal taşı gibi açılmak round v.
hızla açılmak spring v.
katlanıp açılmak üzere tasarlanmış foldout adj.
açılmak için tasarlanmış (katlı şey) foldout adj.
Phrasals
(hava) açılmak clear off v.
açılmak (bir oda başka bir odaya) open into v.
şansı açılmak luck out v.
yanmak/açılmak (lamba/ışık) come on v.
(bir yere) açılmak lead up to something v.
-ile açmak/açılmak open with v.
çenesi açılmak jaw away v.
(birine) açılmak come out to (someone) v.
(bir şeyle) açılmak start up with (something) v.
(bir şeyle) açılmak open on (something) v.
(denizcilikte bir şeyden) açılmak bear off from (something) v.
kıyıdan açılmak push (oneself) off (on something) v.
(birine bir konuda) açılmak bare (something) to (someone) v.
(bilgisayar) açılmak/başlamak/çalışmak boot up v.
(gemiyle, tekneyle) açılmak cast off (from something) v.
(gökyüzü) açılmak clear up v.
(birinin/bir şeyin) yanından açılmak/uzaklaşmak come away (from someone or something) v.
otomatik olarak açılmak cut into v.
otomatik olarak açılmak cut to v.
(biriyle) arası açılmak fall out with (someone) v.
(biriyle bir konuda) arası açılmak fall out with (someone) about (something) v.
(biriyle bir konuda) arası açılmak fall out with (someone) over (something) v.
heyecanla gözleri açılmak/büyümek glaze up v.
(bir şeye/yere) açılmak open into (something) v.
ile açılmak open on v.
bir şeye/yere açılmak open out on something v.
daha büyük bir yere açılmak open out on something v.
bir şeye/yere açılmak open out onto something v.
daha büyük bir yere açılmak open out onto something v.
-e açılmak open up to v.
(makaradan) açılmak reel out v.
yelpaze şeklinde açılmak fan out v.
Colloquial
aniden açılmak fly open v.
birdenbire açılmak fly open v.
hızla açılmak fly open v.
şansı açılmak one's lucky number comes up v.
sinüsleri açılmak one’s sinuses to clear v.
yırtılıp açılmak rip open v.
hakkında (bir şey için) soruşturma açılmak be had up (for something) v.
yutacakmışçasına açılmak yawn v.
açılmak (bilgisayar) power up v.
'-e açılmak unbosom oneself to v.
'-e açılmak unburden oneself to v.
Idioms
sözü/konusu açılmak istenmeyen durum (the) elephant in the corner n.
sözü/konusu açılmak istenmeyen durum the elephant in the corner n.
gözleri fal taşı gibi açılmak (one's) eyes are popping out of (one's) head v.
hakkında dava açılmak be had up (for something) v.
hakkında dava açılmak appear before v.
hakkında dava açılmak appear before someone v.
(birine) açılmak bare (one's) breast v.
(hava) açılmak brighten up v.
yüzü gözü açılmak brighten up v.
aniden açılmak/patlamak burst open v.
yıkılarak/patlayarak açılmak burst open v.
aniden açılmak/patlamak burst (something) open v.
yıkılarak/patlayarak açılmak burst (something) open v.
aklı/zihni açılmak have all (one's) buttons v.
aklı/zihni açılmak have all one's buttons v.
aklı/zihni açılmak have all one's marbles v.
içi açılmak chirk up v.
(bir şey yapma) yolu açılmak see (one's) way (clear) to (doing something) v.
yolu açılmak see one's way to v.
(bir şey yapma) yolu açılmak see your way clear to do (or doing) something v.
araları açılmak be at odds with someone v.
araları açılmak be at loggerheads v.
arası açılmak be caught up in a row with v.
birisine açılmak bare one's heart v.
birisine açılmak bare one's soul v.
birine açılmak unbosom oneself to someone v.
birine açılmak pour out one's soul v.
birisine açılmak bare one's soul to someone v.
birine açılmak have a heart-to-heart talk v.
birine açılmak bare one's heart v.
birine açılmak unburden oneself to someone v.
birine açılmak bare one's soul v.
denize açılmak go to sea v.
gözleri açılmak the scales fall from somebody's eyes v.
işletmeye açılmak come on stream v.
içi açılmak cheer up v.
iştahı açılmak work up an appetite v.
kullanıma açılmak come into service v.
şansı açılmak strike it lucky v.
şansı açılmak hit the jackpot v.
şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmak raise an eyebrow v.
şansı açılmak strike lucky v.
(özellikle bir şeyler yaptıktan sonra) iştahı açılmak get up an appetite v.
(fırsat anlamında) kapılar açılmak doors open up v.
(av vb) sezonu başlamak/açılmak come into season v.
yüzü gözü açılmak learn about the birds and bees v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak be caught/freeze like a deer in the headlights v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak be caught like a rabbit in the headlights v.
birine açılmak drop the l-bomb v.
gözleri fal taşı gibi açılmak go wide v.
(birinin) gözleri açılmak have scales fall from (one's) eyes v.
gözleri fal taşı gibi açılmak deer-in-headlights v.
(birinin) şansı açılmak/açık olmak all (one's) christmases have come at once [uk] v.
(birinin) bahtı açılmak all (one's) christmases have come at once [uk] v.
gözleri fal taşı gibi açılmak (one's) eyes pop out of (one's) head v.
işlemek/işletmeye açılmak be/come on stream v.
işletmeye açılmak come on stream v.
işletmeye açılmak go on stream [uk] v.
tepesi açılmak be thin on top v.
tepesi açılmak get thin on top v.
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak get an eyeful (of someone or something) v.
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak have an eyeful (of someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak feast (one's) eyes on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak feast one's eyes (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak feast one's eyes (upon someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak feast your eyes (on somebody/something) v.
birine/bir şeye bakarak gözü gönlü açılmak feast your eyes on something/someone v.
arası açılmak have a falling out v.
aklı/zihni açılmak have all marbles v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak have eyes like saucers v.
gözleri fal taşı gibi açılmak have/get an eyeful v.
bir şey yapma yolu açılmak see your way to doing something v.
(bir yere gitmek) için denize açılmak/bir deniz aracıyla yola çıkmak set sail for (some place) v.
birine açılmak spill one's guts on someone v.
birine açılmak take somebody into your confidence v.
gözleri fal taşı gibi açılmak your eyes nearly pop out of your head v.
gözleri açılmak the scales fall from your eyes expr.
tepesi açılmak be thin on top
Trade/Economic
dünyaya açılmak globalize v.
dünyaya açılmak globalise v.
halka açılmak go-public v.
halka açılmak go public v.
halka açılmak go public v.
(şirket) halka açılmak go public v.
belirli bir fiyattan açılmak open v.
Politics
dünyaya açılmak open up to the world v.
Computer
açılmak (mail vb) get opened v.
Aeronautic
(atmosferik basınçta östaki borusu) açılmak pop v.
Marine
denize açılmak set sail v.
enginlere açılmak stand to sea v.
denize açılmak outstand v.
denize açılmak set sail for v.
kıyıdan iterek açılmak shove off v.
kıyıdan açılmak lay off v.
yavaş yavaş açılmak edge away from v.
sahil boyunca denize açılmak undersail v.
denizde hızla açılmak gale v.
denize açılmak loose v.
(gemi) fazla açılmak overreach v.
rüzgarı arkaya alarak denize açılmak stand down v.
dalgalara göre denize açılmak stand down v.
rüzgara göre denize açılmak stand down v.
rüzgar yönünde denize açılmak stretch v.
Medical
(doğum sırasında serviks) açılmak efface v.
Marine Biology
denize açılmak debouch v.
Botanic
yarılıp açılmak dehisce v.
(tohum kabuğu) yarılıp açılmak dehisce v.
Cinema
açılmak (tv) fade in v.
açılmak (tv) fade in v.
Archaic
(birine) açılmak break with v.
Slang
gözleri korkuyla/panikle/şaşkınlıkla açılmak bug out v.
başına ciddi işler açılmak get in some serious shit v.
kafası açılmak dry out v.
(birine) açılmak spill (one's) guts to (someone) v.