Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
büyük bir ölçüde
Bedeutungen von dem Begriff
"büyük bir ölçüde"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
büyük bir ölçüde
largely
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"büyük bir ölçüde"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 24 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il
state
n.
2
General
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması
prosopography
n.
Colloquial
3
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
4
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
Idioms
5
Idioms
(bir şeyi) büyük ölçüde azaltmak
pare (something) to the bone
v.
6
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
7
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde ışık tutmak
throw a lot of light on (something)
v.
8
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlatmak
throw a lot of light on (something)
v.
9
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklamak
throw a lot of light on (something)
v.
10
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
11
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak
throw a lot of light on (something)
v.
12
Idioms
bir eşiği/sınırı kolaylıkla ve büyük ölçüde geçmek
blow past (something)
v.
13
Idioms
büyük ölçüde bir şey yapmak
do something in a big way
v.
14
Idioms
(bir şeyin) fiyatını büyük ölçüde artırmak
place a premium on (something)
v.
Law
15
Law
bir tarafı büyük ölçüde kısıtlarken diğer tarafı serbest bırakan bir sözleşme
contract of adhesion
n.
Politics
16
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
freedomites
n.
17
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
sons of freedom
n.
Biology
18
Biology
kalitatif bir özelliğin dışavurumunu büyük ölçüde etkileyen gen
oligogene
n.
Botanic
19
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda olan
hypolithic
adj.
20
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda yaşayan
hypolithic
adj.
Linguistics
21
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapük
n.
22
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapuk
n.
Geology
23
Geology
büyük ölçüde zirkonyum dioksit içeren, zirkonyum kaynağı bir mineral
baddeleyite
n.
Ornithology
24
Ornithology
kuzey amerika'daki bataklık ve kıyılarda bulunan büyük ölçüde gri renkli bir kuş
turkeyback (tringa melanoleuca)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of büyük bir ölçüde
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy