bağış - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bağış



Bedeutungen von dem Begriff "bağış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 68 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bağış donation n.
bağış grant n.
General
bağış endowment n.
bağış bestowal n.
bağış donatio n.
bağış gratuity n.
bağış contribution n.
bağış relief n.
bağış largesses n.
bağış beneficence n.
bağış largesse n.
bağış offer n.
bağış gift n.
bağış benefaction n.
bağış bounty n.
bağış charity n.
bağış benevolence n.
bağış largess n.
bağış donative n.
bağış donation n.
bağış boon n.
bağış handout n.
bağış giving n.
bağış bestowment n.
bağış affordment n.
bağış caritas n.
bağış vail n.
bağış hand-out n.
bağış gratitude [obsolete] n.
bağış lolly n.
bağış disposition n.
bağış information [obsolete] n.
bağış foundation n.
bağış sportula n.
bağış sportule n.
bağış symbol n.
bağış fund n.
bağış pledge n.
bağış contrib (contribution) abrev.
bağış contrib. (contribution) abrev.
bağış offering n.
Idioms
bağış a free lunch n.
bağış free lunch n.
Trade/Economic
bağış remittance n.
bağış gratuity n.
bağış relief n.
bağış endowment n.
bağış grant n.
bağış subscription n.
bağış gift n.
bağış concession n.
bağış contribution n.
Law
bağış grant-in-aid n.
bağış bequest n.
bağış grant n.
bağış gift n.
bağış legacy n.
bağış voluntary transference n.
bağış gratuity n.
bağış donation n.
Politics
bağış grant n.
bağış donation n.
Religious
bağış corpse n.
Latin
bağış donatio n.
Archaic
bağış basket n.
bağış gratillity n.
bağış gratility n.
bağış graunt n.

Bedeutungen, die der Begriff "bağış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 180 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bağış yapan kimse donor n.
bağış yapan kimse donator n.
bağış yapmak donate v.
General
bağış yapmayı vadeden kimse subscriber n.
bağış fonu endowment fund n.
bağış ve yardımlar donations and grants n.
bağış ve yardımlar donations and charities n.
bağış yapma endowing n.
bağış yapan kimse subscriber n.
bağış miktarı subscription n.
bağış yılı year of grace n.
bağış yapanlar benefactors n.
bağış yapan kimse grantor n.
dini bağış pittance n.
bağış miktarı amount pledged n.
bağış toplayan kimse fundraiser n.
bağış toplamak için düzenlenen sosyal etkinlik fundraiser n.
bağış istemek appeal for donation n.
bağış sahibi donator n.
yardım/bağış haftası rag week n.
bağış toplamak için düzenlenen uzun televizyon programı telethon n.
bağış/yardım toplamak amacıyla yapılan yürüyüş charity walk n.
radyoda bağış/yardım (kampanyası/yayını) radio aid n.
bağış yapılan kimse donee n.
cömert bir bağış a sizeable donation n.
cömert bir bağış a generous donation n.
bağış çanağı collection plate n.
bağış toplama amacıyla düzenlenen eğlence yarışması charity game n.
bağış toplama etkinliği fundraising event n.
bağış kutusu collection box n.
bağış miktarı amount of donation n.
kan bağış merkezi blood donation center n.
bağış veren kişi (bağışçı) donatee n.
bağış yapılan kimse charity n.
elde edilen para bağış olarak kullanılmak üzere satılan pul charity n.
bağış mührü charity n.
bağış kutusu charity case n.
izci erkek çocukların evlerin kapılarını çalıp ufak işler yaparak cüzi miktarda para aldığı bir bağış toplama etkinliği bob-a-job n.
bağış kutusu hat n.
kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği box social n.
kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği box sociable n.
kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği box party n.
kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği box supper n.
yanlış bağış misbestowal n.
uygunsuz bağış misbestowal n.
rastgele bağış obvention [obsolete] n.
bağış olarak verme yetkisi gift n.
bağış listesi hit list n.
bağış işi yapan kimse runner n.
bağış yemeği charity dinner n.
bağış alan kimse donatory n.
bağış yapılan taraf donatory n.
bağış alan taraf donee n.
bağış yapmaktan artık yorulma donor fatigue n.
(kapı kapı dolaşılan) bağış kampanyası doorknock [australia] n.
kahve servis edilen bağış etkinliği coffee morning n.
bağış olarak vermek subscribe v.
bağış yapmak give away v.
vermek (bağış olarak) contribute v.
bağış toplamak collect donation v.
bağış istemek ask for donation v.
bağış yapmak allow a compensation v.
bağış yapmak grant a compensation v.
cömert bir bağış almak receive a generous bequest v.
hatırı sayılır bir bağış almak receive a generous bequest v.
bağış almak receive bequest v.
bir grup insandan bağış toplamak pass around the hat v.
sivil toplum kuruluşuna bağış yapmak donate to a non-governmental organization v.
karşılıksız (yardım/bağış vb) outright adj.
aşırı bağış sağlanan overendowed adj.
bağış almaya hazır openhanded [obsolete] adj.
bağış yapan doniferous adj.
Phrasals
para, bağış toplamak collect (something) from (someone) v.
bağış yaparak/gönüllü olarak yardımda bulunmak give back v.
(bir şeye) katkı/bağış yapmak pay into (something) v.
Colloquial
bağış için televizyonda yapılan uzun program begathon n.
özellikle nakit para şeklinde yapılan bağış koha [new zealand] n.
yardım veya bağış istendiğinde söylenen bir bahane I gave at the office expr.
Idioms
bağış toplamak için zorlayan kişi charity mugger n.
bağış yapılması için ısrar eden kişi charity mugger n.
bağış soyguncusu charity mugger n.
devletin verdiği yardım/bağış 40 acres and a mule n.
devletin verdiği yardım/bağış forty acres and a mule n.
bağış toplama yemeği rubber chicken dinner n.
bağış toplamak crowdfund v.
bağış fonu oluşturmak crowdfund v.
para/bağış toplamak take a collection up v.
(biri/bir şey için) para/bağış toplamak take a collection up (for someone or something) v.
para/bağış toplamak take up a collection v.
Trade/Economic
kişinin yaşam süresi boyunca belirli bir muafiyet kapsamına girmeyen, bağış olarak belirlenen ve dolayısıyla miras vergisi yükümlülüğü doğuran değer aktarımı chargeable transfer n.
bağış yapan granter n.
bağış toplama fundraising n.
bağış senedi deed of donation n.
bağış yapılan kişi grantee n.
bağış hibe grant in aid n.
bağış fonu endowment fund n.
bağış yılı year of grace n.
bağış yapan grantor n.
bağış yapan kimse grantor n.
bağış senedi deed of gift n.
götürü bağış lump sum grant n.
gsm şirketleri marifetiyle toplanan bağış bedelleri donation fees collected by means of gsm companies n.
intikal vergisi (bağış) gift tax n.
ivazsız bağış voluntary gift n.
mahalli idarelerden alınan bağış ve yardımlar grants and aids from local governments n.
ölüme bağlı bağış gift causal mortis n.
vasiyetname ile bırakılan bağış bequest n.
yurt dışından alınan bağış ve yardımlar grants and aids from abroad n.
bağış yapmanın verdiği hoş duygu warm-glow giving n.
bağış toplamak collect donations v.
bağış toplamak raise fund v.
bağış toplamak raise donations v.
bağış toplamak raise money v.
bağış meblağına eşit miktarda şartlı bağış gerektirmeyen nonmatching adj.
bağış olarak verilen donated adj.
bağış karşıtı antisubsidy adj.
Law
bağış olarak verilen topraklar bounty lands n.
bağış indirimi deduction of gift n.
bağış alan donee n.
bağış sözleşmesi deed of gift n.
bağış taahhütleri donation pledges n.
düğün sırasında yeni evliler için toplanan bağış commorth n.
düğün sırasında yeni evliler için toplanan bağış comorth n.
miras bırakanın menkul değerlerinden belirli bir hissesini oluşturan bağış specific legacy n.
ölüme bağlı bağış a gift causa mortis n.
ölüme bağlı bağış a deathbed gift n.
tarihsel olarak mülkiyete bağlı olmayıp bağış veya emir yoluyla uzun süreli istifade için ilhak edilmiş arazi parçası common appurtenant n.
bağış veya senet yoluyla mirasçılara bahşedilen arazi parçası common in gross n.
cenaze sırasında kiliseye yapılan bağış corsepresent n.
bağış alan kimse donatary n.
bağış alan kimse donator [scotland] n.
bağış yapılan taraf donator [scotland] n.
Politics
bağış ve yardım donation and aid n.
bağış teşviki donation incentive n.
bağış vasiyeti bequest n.
bağış alan grantee n.
çok yönlü bağış sağlayan taraf multilateral donor n.
çok-yıllık bağış multi-year support n.
iki taraflı bağış sağlayan bilateral donor n.
(özellikle dini bir kuruma yapılan) bağış oblation n.
bağış yapan oluşumun, bağışı alan kimselerin aldıkları tutarı hemen hemen ikiye katlamaları yönünde koyduğu şart match-funding n.
şartlı bağış challenge grant n.
siyasi bağış political contribution n.
siyasi bağış political donation n.
bağış vermek grant to v.
Institutes
yeterince bağış almamış (okul, hastane, kurum) underendowed adj.
Advertising
tekerlekli bir yatağın sokakta itildiği bağış toplama etkinliği bed push n.
Computer
bağış tarihi date pledged n.
bağış no pledge id n.
bağış miktarı pledge amount n.
bağış bilgileri grant information n.
bağış yapan attendee name n.
bağış yapanın adı name of donor n.
bağış yapan donor name n.
kullanıcılardan maddi bağış isteyen yazılım donationware n.
Informatics
bir yardım kuruluşuna bağış karşılığında verilen yazılım lisansı careware n.
Telecom
bağış kampanyası donation campaign n.
Medical
bağış ile ilgili donor adj.
biyolojik bağış ile ilgili donor adj.
Gastronomy
bağış olarak verilen bedava bira dole beer n.
Education
eton college akademisyenlerinin üç yılda bir bath yolu yakınlarındaki bir tepeye giderek buradan geçenlerden okul için bağış topladıkları eski bir gelenek montem n.
History
(antik roma'da halka veya askerlere verilen ve tahıl, şarap veya yağdan oluşan) bağış congiary n.
Religious
şapelde ölü için ayin yaparak bağış toplayan rahipler topluluğu chantry n.
şapelde ölü için ayin yaparak bağış toplayan rahipler topluluğu chaunterie n.
rahibin sunakta yaptığı ibadet karşılığı alınan bağış altarage n.
ölen insanlar için yapılan bağış altarage n.
şapelde ölü için ayin yaparak bağış toplayan rahip masspriest [obsolete] n.
kiliseye yapılan bağış oblation n.
eskiden ingiliz kilisesi'nin başpiskoposuna verilen bir tür bağış hakkı option n.
bazı dini toplulukların adaylarından istediği bağış parası dowry n.
şapelde ölü için ayin yaparak bağış toplayan (rahip) chantry adj.
Military
askeri yardım programı bağış yardım eğitimi military assistance grant aid training n.
askeri yardım programı bağış yardımı military assistance programme grant aid n.
bağış yardımı eğitim personeli grant aid trainees n.
Abbreviation
beşeri bilimler için ulusal bağış neh (national endowment for the humanities) n.
ugc (üniversite bağış komitesi) ugc (university grants committee) n.
Latin
bağış sebebi causa donandi n.
bağış alan donatarius adj.
Slang
kutu tutarak derneğe ya da kulübe vs. bağış istemek can v.
Modern Slang
als hastalığı için bağış yapıp başından aşağı bir kova buz dökerek başka birine de aynısını yapması için meydan okumak suretiyle yayılan bir akım als ice bucket challenge n.