Verlauf

başa çıkmak

Bedeutungen von dem Begriff "başa çıkmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	başa çıkmak	cope v.
General
2	General	başa çıkmak	overcome v.
3	General	başa çıkmak	do v.
4	General	başa çıkmak	get over v.
5	General	başa çıkmak	handle v.
6	General	başa çıkmak	cope with v.
7	General	başa çıkmak	cope up with v.
8	General	başa çıkmak	master v.
9	General	başa çıkmak	keep up with something v.
10	General	başa çıkmak	weather v.
11	General	başa çıkmak	tackle v.
12	General	başa çıkmak	reduce [obsolete] v.
13	General	başa çıkmak	overget v.
14	General	başa çıkmak	owrecome [dialect] v.
15	General	başa çıkmak	stickhandle v.
Phrasals
16	Phrasals	başa çıkmak	see off v.
17	Phrasals	başa çıkmak	bear up v.
18	Phrasals	başa çıkmak	hold up v.
Colloquial
19	Colloquial	başa çıkmak	do something/anything about v.
20	Colloquial	başa çıkmak	do about v.
Idioms
21	Idioms	başa çıkmak	get a handle on v.
22	Idioms	başa çıkmak	meet head-on v.
Textile
23	Textile	başa çıkmak	handle v.

Bedeutungen, die der Begriff "başa çıkmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 33 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon	copium n.
2	General	zorluklar ile başa çıkmak	cope with the difficulties v.
3	General	sorunla başa çıkmak	overcome the problem v.
4	General	durumla başa çıkmak	handle the situation v.
5	General	krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak	handle the crisis in his own way v.
6	General	krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak	deal with the crisis in his own way v.
7	General	olanla başa çıkmak	deal with what happens v.
8	General	stresle başa çıkmak	manage stress v.
9	General	etkili bir şekilde başa çıkmak	meet v.
10	General	zorluklarla başa çıkmak	hold together v.
11	General	başa çıkmak zorunda olan	obligatory adj.
Phrasals
12	Phrasals	bir şey ile başa çıkmak	cope with something v.
13	Phrasals	ile başa çıkmak	contend with v.
14	Phrasals	(bir şeyle) başa çıkmak	contend with (something) v.
15	Phrasals	bir sorunla başa çıkmak	contend with a problem v.
16	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) başa çıkmak	cope with (someone or something) v.
17	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) başa çıkmak	deal with (someone or something) v.
18	Phrasals	ile başa çıkmak	hit with v.
19	Phrasals	ile başa çıkmak	hit with (something) v.
Idioms
20	Idioms	hokey gibi oyuncuların birbiriyle temas ettikleri oyunlarda fiziki darbeyle başa çıkmak ya da başa çıkmaya çalışmak	take the body v.
21	Idioms	krizle başa çıkmak	ride the storm v.
22	Idioms	sorunlarla başa çıkmak	face problems head on v.
23	Idioms	zor başa çıkmak	have one's hands full v.
24	Idioms	kolayca/rahatlıkla başa çıkmak	have an easy time of it v.
25	Idioms	ustalıkla baş etmek/başa çıkmak	duck and dive v.
26	Idioms	sorunlarla kendi kendine başa çıkmak	fight (one's) own battles v.
27	Idioms	sorunlarla kendi kendine başa çıkmak	fight your own battles v.
28	Idioms	(biriyle/bir şeyle) zor başa çıkmak	have one's hands full (with someone or something) v.
29	Idioms	ile başa çıkmak	try a fall with v.
30	Idioms	bu, bir görevi yapmak veya bir durumla başa çıkmak için yeterli olmayacaktır.	that won't cut it expr.
Medical
31	Medical	hastalıkla başa çıkmak	cope with the disease v.
Psychology
32	Psychology	hem pozitif hem de negatif duyguları ifade edip bunlarla başa çıkmak için hareket ve dansın kullanıldığı bir psikolojik tedavi yöntemi	movement therapy n.
33	Psychology	hem pozitif hem de negatif duyguları ifade edip bunlarla başa çıkmak için hareket ve dansın kullanıldığı bir psikolojik tedavi yöntemi	dance therapy n.