başka bir yere - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

başka bir yere



Bedeutungen von dem Begriff "başka bir yere" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başka bir yere another place adv.
başka bir yere anywhere else adv.
Archaic
başka bir yere elsewhither adv.

Bedeutungen, die der Begriff "başka bir yere" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 119 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tayin etme (bir yerden başka bir yere) transfer n.
başka bir yere yerleştirilen kimse/şey transplant n.
bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme transfer n.
bir yerden başka bir yere geçen transfer n.
bir yerden başka bir yere geçirme transfer n.
bir yerden başka bir yere giden transmigrator n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medevac n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medical evacuation n.
aktarma (bir yerden başka bir yere) transit n.
başka bir yere hareket etmeyi beklerken insanlar kısa süreyle otursun veya dinlensinler diye tasarlanmış yer lounge n.
çamurun başka bir yere taşınması için kullanılan büyük deniz aracı mud boat n.
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme jet-setting n.
bir yerden benzer başka yere giden kimse hopper n.
bir yerden başka yere hareket edebilme locomobility n.
başka bir yere göndermek send away v.
götürmek (bir yerden başka bir yere) transport v.
birşeyi başka bir yere temelli götürmek transplant v.
bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak (bitki) transplant v.
bir yerden çıkararak başka bir yere dikmek (bitkiyi) transplant v.
götürmek (birini/bir şeyi başka bir yere) take away v.
geçirmek (bir yerden başka bir yere) shift v.
mallar bir yerden başka bir yere taşınmakta olmak be in transit v.
insanlar bir yerden başka bir yere geçmekte olmak be in transit v.
bir yerden alıp başka yere koymak shuffle v.
aktarmak (bir başka yere) transpose to v.
koymak (bir başka yere) transpose to v.
başka bir yere dikmek (bitki) transplant v.
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak teleport v.
bir yerden başka bir yere göç etmek immigrate to some place from some place v.
bir yerden başka bir yere göç etmek immigrate into some place from some place v.
bir yerden başka bir yere göç etmek emigrate from some place to some place v.
başka bir yere koymak transplace v.
kamerayı başka bir yere yerleştirmek break v.
bir yerden başka yere gitmek locomote v.
bir yerden başka yere hareket etmek locomote v.
samanı dirgenle alıp başka bir yere atmak pitch v.
başka bir olay gerçekleşmeden önce (bir şeyi) bir yere yerleştirmek preposition v.
sürekli bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili transmigratory adj.
bir yerden başka yere giden hopping adj.
bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili locomotory adj.
bir yerden başka bir yere gidebilen locomotory adj.
bir yerden başka bir yere geçen of passage adj.
bir yerden başka bir yere from pillar to post adv.
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek avert (something) (away) from n.
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek avert something (away) from someone or something n.
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek blow in v.
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek blow into v.
bir yerden başka bir yere arabayla gitmek drive between v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or something) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) to (someone or something) v.
(bir yeri) terk edip hızla (başka bir yere) gitmek charge off v.
başka bir yere geçmek için ara vermek/yarıda kesmek adjourn to (some place) v.
bir yerden başka bir yere göç edip durmak migrate between v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something from some place (to some place) v.
birini başka bir yere atamak reassign someone to something v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something (from some place) to some place v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak drag something from one place to another v.
bir yerden başka bir yere taşınmak move (from some place) (to some place) v.
(bir yerden başka bir yere) göç etmek migrate (from some place) (to some place) v.
(birisini) dikkat çekmeden başka bir yere götürmek spirit someone away (somewhere) v.
(birisini) dikkat çekmeden başka bir yere götürmek spirit away v.
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek deport (someone) from (some place) to (some place) v.
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek deport someone (from some place) (to some other place) v.
bir şeyin bittiği yere başka bir şey koymak/eklemek edge with (something) v.
(birini) cezalandırma amaçlı (başka bir yere) göndermek/yollamak exile (someone) to (some place) v.
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere atlamak swing from (something) v.
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere zıplamak swing from (something) v.
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere hoplamak swing from (something) v.
(birini/bir grubu) köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek uproot (someone or something) from (something or some place) v.
birini köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek uproot someone from v.
birini/bir şeyi başka bir yere yerleştirmek relocate someone or something in something v.
birini/bir şeyi başka bir yere taşımak relocate someone or something in something v.
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak spill over on (something) v.
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak spill over on (something) v.
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak spill over onto (something) v.
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak spill over onto (something) v.
emekli olup başka bir yere gitmek/taşınmak retire to (something or some place) v.
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek retire into something v.
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek retire in something v.
evlat edinilip başka bir yere gitmek adopt out v.
evlat edinilip başka bir yere gitmek adopt out v.
bir şeyi başka bir yere/kağıda not almak/etmek copy down v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) from (some place) v.
(başka bir şeye, yere, göreve) atamak reassign to (something) v.
(başka bir şeye, yere, göreve) yerleştirmek reassign to (something) v.
(başka bir şeye, yere) yönlendirmek reassign to (something) v.
(başka bir şeye, yere) aktarmak reassign to (something) v.
(birini/bir şeyi) başka bir yere göndermek send (someone or something) away v.
başka bir yere göndermek/yollamak send over v.
(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeye/bir yere) çekmek/getirmek tow (something) into (something or some place) v.
(bir şeyi bir yerden/kullanımdan/bağlamdan başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak transpose (something) from (something) (in)to (something) v.
(bir şeyi başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak transpose (something) to (something) v.
Colloquial
başka bir yere gitmek adjourn v.
başka bir yere gitmek go someplace else v.
Speaking
hoşuna gitmediyse başka bir yere taşın if you don't like it move to somewhere else expr.
Trade/Economic
bir yerden başka yere aktarma translation n.
bir yerden başka yere taşınmanın maliyeti moving expense n.
bir yerden başka yere aktarmak transfer v.
Law
bir suç işleyip adres bırakmadan başka bir yere giden suçlunun takibi skiptracing n.
bir suç işleyip adres bırakmadan başka bir yere giden suçlunun takibi skip tracing n.
çalınan bir şeyi başka bir yere taşıma asportation n.
Technical
bir yerden başka yere gitme yetisi locomotivity n.
Computer
başka bir yere kopyala copy to another location expr.
Transportation
kişinin/mülkün bir yerden başka bir yere taşınması transitus n.
Aeronautic
uçağı iniş alanından başka bir yere indirmek undershoot v.
Medical
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi için kullanılan helikopter medivac n.
helikopterle ağır yaralı hastaları başka bir yere tahliye etmek medivac v.
Biology
dna segmentinin aynı veya başka bir kromozom veya plazmid üzerinde yeni bir yere taşınması transposition n.
(besini veya metabolizma ürünlerini) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşımak translocate v.
Botanic
(besin veya metabolizma ürünlerinin) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşınması translocation n.
(körpe sebzeyi veya çiçekli bir bitkiyi) başka bir yere dikmek spot v.
Geography
bir yerin bir başka yere olan konumu relative location n.
Military
(kişiyi veya birimi) ülke içerisinde londra'dan başka bir yere sevk etme rustication [uk] n.
Sport
ragbide topun elle veya kolla vurularak yere veya başka bir oyuncuya çarptırılmasıyla yapılan ihlal knock-on n.
ragbide topa elle veya kolla vurup yere veya başka bir oyuncuya çarptırmak suretiyle vuruş ihlali yapmak knock-on n.
Archaic
başka bir yere/ülkeye sığınmak refuge v.
Slang
tuvaletten başka bir yere kazara sıçma code brown n.
tuvaletten başka bir yere kazara işeme code yellow n.