Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
başka bir yere
Bedeutungen von dem Begriff
"başka bir yere"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
başka bir yere
another place
adv.
2
General
başka bir yere
anywhere else
adv.
Archaic
3
Archaic
başka bir yere
elsewhither
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"başka bir yere"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 119 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
tayin etme (bir yerden başka bir yere)
transfer
n.
2
General
başka bir yere yerleştirilen kimse/şey
transplant
n.
3
General
bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
transfer
n.
4
General
bir yerden başka bir yere geçen
transfer
n.
5
General
bir yerden başka bir yere geçirme
transfer
n.
6
General
bir yerden başka bir yere giden
transmigrator
n.
7
General
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi
medevac
n.
8
General
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi
medical evacuation
n.
9
General
aktarma (bir yerden başka bir yere)
transit
n.
10
General
başka bir yere hareket etmeyi beklerken insanlar kısa süreyle otursun veya dinlensinler diye tasarlanmış yer
lounge
n.
11
General
çamurun başka bir yere taşınması için kullanılan büyük deniz aracı
mud boat
n.
12
General
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme
jet-setting
n.
13
General
bir yerden benzer başka yere giden kimse
hopper
n.
14
General
bir yerden başka yere hareket edebilme
locomobility
n.
15
General
başka bir yere göndermek
send away
v.
16
General
götürmek (bir yerden başka bir yere)
transport
v.
17
General
birşeyi başka bir yere temelli götürmek
transplant
v.
18
General
bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak (bitki)
transplant
v.
19
General
bir yerden çıkararak başka bir yere dikmek (bitkiyi)
transplant
v.
20
General
götürmek (birini/bir şeyi başka bir yere)
take away
v.
21
General
geçirmek (bir yerden başka bir yere)
shift
v.
22
General
mallar bir yerden başka bir yere taşınmakta olmak
be in transit
v.
23
General
insanlar bir yerden başka bir yere geçmekte olmak
be in transit
v.
24
General
bir yerden alıp başka yere koymak
shuffle
v.
25
General
aktarmak (bir başka yere)
transpose to
v.
26
General
koymak (bir başka yere)
transpose to
v.
27
General
başka bir yere dikmek (bitki)
transplant
v.
28
General
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak
teleport
v.
29
General
bir yerden başka bir yere göç etmek
immigrate to some place from some place
v.
30
General
bir yerden başka bir yere göç etmek
immigrate into some place from some place
v.
31
General
bir yerden başka bir yere göç etmek
emigrate from some place to some place
v.
32
General
başka bir yere koymak
transplace
v.
33
General
kamerayı başka bir yere yerleştirmek
break
v.
34
General
bir yerden başka yere gitmek
locomote
v.
35
General
bir yerden başka yere hareket etmek
locomote
v.
36
General
samanı dirgenle alıp başka bir yere atmak
pitch
v.
37
General
başka bir olay gerçekleşmeden önce (bir şeyi) bir yere yerleştirmek
preposition
v.
38
General
sürekli bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili
transmigratory
adj.
39
General
bir yerden başka yere giden
hopping
adj.
40
General
bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili
locomotory
adj.
41
General
bir yerden başka bir yere gidebilen
locomotory
adj.
42
General
bir yerden başka bir yere geçen
of passage
adj.
43
General
bir yerden başka bir yere
from pillar to post
adv.
Phrasals
44
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek
avert (something) (away) from
n.
45
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek
avert something (away) from someone or something
n.
46
Phrasals
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
blow in
v.
47
Phrasals
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
blow into
v.
48
Phrasals
bir yerden başka bir yere arabayla gitmek
drive between
v.
49
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or something)
v.
50
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth)
v.
51
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) to (someone or something)
v.
52
Phrasals
(bir yeri) terk edip hızla (başka bir yere) gitmek
charge off
v.
53
Phrasals
başka bir yere geçmek için ara vermek/yarıda kesmek
adjourn to (some place)
v.
54
Phrasals
bir yerden başka bir yere göç edip durmak
migrate between
v.
55
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something from some place (to some place)
v.
56
Phrasals
birini başka bir yere atamak
reassign someone to something
v.
57
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something (from some place) to some place
v.
58
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
drag something from one place to another
v.
59
Phrasals
bir yerden başka bir yere taşınmak
move (from some place) (to some place)
v.
60
Phrasals
(bir yerden başka bir yere) göç etmek
migrate (from some place) (to some place)
v.
61
Phrasals
(birisini) dikkat çekmeden başka bir yere götürmek
spirit someone away (somewhere)
v.
62
Phrasals
(birisini) dikkat çekmeden başka bir yere götürmek
spirit away
v.
63
Phrasals
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek
deport (someone) from (some place) to (some place)
v.
64
Phrasals
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek
deport someone (from some place) (to some other place)
v.
65
Phrasals
bir şeyin bittiği yere başka bir şey koymak/eklemek
edge with (something)
v.
66
Phrasals
(birini) cezalandırma amaçlı (başka bir yere) göndermek/yollamak
exile (someone) to (some place)
v.
67
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere atlamak
swing from (something)
v.
68
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere zıplamak
swing from (something)
v.
69
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere hoplamak
swing from (something)
v.
70
Phrasals
(birini/bir grubu) köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek
uproot (someone or something) from (something or some place)
v.
71
Phrasals
birini köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek
uproot someone from
v.
72
Phrasals
birini/bir şeyi başka bir yere yerleştirmek
relocate someone or something in something
v.
73
Phrasals
birini/bir şeyi başka bir yere taşımak
relocate someone or something in something
v.
74
Phrasals
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak
spill over on (something)
v.
75
Phrasals
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak
spill over on (something)
v.
76
Phrasals
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak
spill over onto (something)
v.
77
Phrasals
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak
spill over onto (something)
v.
78
Phrasals
emekli olup başka bir yere gitmek/taşınmak
retire to (something or some place)
v.
79
Phrasals
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek
retire into something
v.
80
Phrasals
emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek
retire in something
v.
81
Phrasals
evlat edinilip başka bir yere gitmek
adopt out
v.
82
Phrasals
evlat edinilip başka bir yere gitmek
adopt out
v.
83
Phrasals
bir şeyi başka bir yere/kağıda not almak/etmek
copy down
v.
84
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak
haul (something) to (some place) from (some place)
v.
85
Phrasals
(başka bir şeye, yere, göreve) atamak
reassign to (something)
v.
86
Phrasals
(başka bir şeye, yere, göreve) yerleştirmek
reassign to (something)
v.
87
Phrasals
(başka bir şeye, yere) yönlendirmek
reassign to (something)
v.
88
Phrasals
(başka bir şeye, yere) aktarmak
reassign to (something)
v.
89
Phrasals
(birini/bir şeyi) başka bir yere göndermek
send (someone or something) away
v.
90
Phrasals
başka bir yere göndermek/yollamak
send over
v.
91
Phrasals
(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeye/bir yere) çekmek/getirmek
tow (something) into (something or some place)
v.
92
Phrasals
(bir şeyi bir yerden/kullanımdan/bağlamdan başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak
transpose (something) from (something) (in)to (something)
v.
93
Phrasals
(bir şeyi başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak
transpose (something) to (something)
v.
Colloquial
94
Colloquial
başka bir yere gitmek
adjourn
v.
95
Colloquial
başka bir yere gitmek
go someplace else
v.
Speaking
96
Speaking
hoşuna gitmediyse başka bir yere taşın
if you don't like it move to somewhere else
expr.
Trade/Economic
97
Trade/Economic
bir yerden başka yere aktarma
translation
n.
98
Trade/Economic
bir yerden başka yere taşınmanın maliyeti
moving expense
n.
99
Trade/Economic
bir yerden başka yere aktarmak
transfer
v.
Law
100
Law
bir suç işleyip adres bırakmadan başka bir yere giden suçlunun takibi
skiptracing
n.
101
Law
bir suç işleyip adres bırakmadan başka bir yere giden suçlunun takibi
skip tracing
n.
102
Law
çalınan bir şeyi başka bir yere taşıma
asportation
n.
Technical
103
Technical
bir yerden başka yere gitme yetisi
locomotivity
n.
Computer
104
Computer
başka bir yere kopyala
copy to another location
expr.
Transportation
105
Transportation
kişinin/mülkün bir yerden başka bir yere taşınması
transitus
n.
Aeronautic
106
Aeronautic
uçağı iniş alanından başka bir yere indirmek
undershoot
v.
Medical
107
Medical
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi için kullanılan helikopter
medivac
n.
108
Medical
helikopterle ağır yaralı hastaları başka bir yere tahliye etmek
medivac
v.
Biology
109
Biology
dna segmentinin aynı veya başka bir kromozom veya plazmid üzerinde yeni bir yere taşınması
transposition
n.
110
Biology
(besini veya metabolizma ürünlerini) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşımak
translocate
v.
Botanic
111
Botanic
(besin veya metabolizma ürünlerinin) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşınması
translocation
n.
112
Botanic
(körpe sebzeyi veya çiçekli bir bitkiyi) başka bir yere dikmek
spot
v.
Geography
113
Geography
bir yerin bir başka yere olan konumu
relative location
n.
Military
114
Military
(kişiyi veya birimi) ülke içerisinde londra'dan başka bir yere sevk etme
rustication [uk]
n.
Sport
115
Sport
ragbide topun elle veya kolla vurularak yere veya başka bir oyuncuya çarptırılmasıyla yapılan ihlal
knock-on
n.
116
Sport
ragbide topa elle veya kolla vurup yere veya başka bir oyuncuya çarptırmak suretiyle vuruş ihlali yapmak
knock-on
n.
Archaic
117
Archaic
başka bir yere/ülkeye sığınmak
refuge
v.
Slang
118
Slang
tuvaletten başka bir yere kazara sıçma
code brown
n.
119
Slang
tuvaletten başka bir yere kazara işeme
code yellow
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başka bir yere
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy