başka biri - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

başka biri



Bedeutungen von dem Begriff "başka biri" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başka biri another person n.
başka biri another pron.
başka biri someone else pron.

Bedeutungen, die der Begriff "başka biri" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 99 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başka biri sanma confusion n.
uygun biri atanana kadar makamı başka birinin tutması commendam n.
başka biri olup çıkmak be a whole other person v.
başka biri olmayı dilemek wish to be someone else v.
birinin yerine başka biri gelmek be succeeded by v.
başka biri gibi olmak istemek want to be like someone else v.
başka biri gibi giydirmek guise v.
(kendini) başka biri ile özdeşleştirmek identify (with) v.
başka biri gibi olmak isteyen wannabe adj.
Phrasals
birini başka biri ile buluşturmak/bir araya getirmek reunite someone with someone v.
birini/bir şeyi başka biri veya bir şey olarak düşünmek envisage someone or something as someone or something v.
birini/bir şeyi gözünde başka biri veya bir şey olarak canlandırmak envisage someone or something as someone or something v.
birini/bir şeyi başka biri veya bir şey olarak hayal etmek envisage someone or something as someone or something v.
(birini/bir şeyi, başka bir şey/biri) gibi değerlendirmek/düşünmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) gözüyle bakmak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) olarak düşünmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi düşünmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) olarak görmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) saymak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) olarak davranmak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi/olarak kabul etmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) gibi yaklaşmak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
başka biri tarafından görüntülenmek go through v.
başka biri tarafından işleme alınmak go through v.
(bir partiye, gruba başka biri/bir şey) olarak giyinip gitmek go to (something) as (someone or something) v.
(bir partiye, gruba başka biri/bir şey) kostümüyle gitmek go to (something) as (someone or something) v.
biri/bir şey ile başka biri bir şey arasında bağlantı kurmak interface someone or something with someone or something v.
birini/kendini başka biri olarak tanıtmak pawn off (as) v.
birini/kendini başka biri olarak yutturmak pawn off (as) v.
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek alternate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında değişimli/dönüşümlü olmak alternate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri arasında) sırayla yapılmak alternate between (someone and someone else) v.
biriyle başka biri arasında gidip gelmek alternate between something and something else v.
biriyle başka biri arasında değişimli/dönüşümlü olmak alternate between something and something else v.
biriyle başka biri arasında sırayla yapılmak alternate between something and something else v.
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek alternate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında değişimli/dönüşümlü olmak alternate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri arasında) sırayla yapılmak alternate between (someone and someone else) v.
biriyle başka biri arasında gidip gelmek alternate between something and something else v.
biriyle başka biri arasında değişimli/dönüşümlü olmak alternate between something and something else v.
biriyle başka biri arasında sırayla yapılmak alternate between something and something else v.
(biriyle başka biri) arasında bir seçim yapmak decide between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında bir karar vermek decide between (someone and someone else) v.
birini başka biri için görevlendirmek farm someone out v.
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek fluctuate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında muallakta kalmak fluctuate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında kararsız olmak fluctuate between (someone and someone else) v.
(biriyle başka biri) arasında tereddüt etmek fluctuate between (someone and someone else) v.
(biri/bir şey başka biri/bir şeymiş) gibi yapmak pass (someone or something) off (as something else) v.
kendini (başka biri/bir şey) gibi göstermek pose as (someone or something) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için feda etmek sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için kurban etmek sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birine/bir şeye başka biri/bir şey) uğruna kıymak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) uğruna harcamak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için feda etmek sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
(biri/bir şey/kendi ve başka biri/bir şey) arasında bir fark yaratmak set (someone, something, or oneself) apart (from someone or something) v.
(biriyle başka biri) arasında mekik dokumak shuttle from (someone) to (someone else) v.
Phrases
başka türlü bir şey/biri he/she/it is something else expr.
Proverb
biri bir şeyin kontrolünü/mülkiyetini elinde bulunduruyorsa başka birinin yasal hakkı olsa da bunu o kişinin elinden alması çok zordur possession is nine points/tenths of the law
Colloquial
başka biri gibi olmak isteyen wanna be n.
bırak başka biri yapsın let someone else do it expr.
(biri) başka bir şeyle meşgul (one's) back is turned expr.
başka türlü bir şey/biri he/she/it is something else expr.
biri bir şey de yapabilir başka bir şey de he/she would just as soon do a (as b) expr.
(biri) başka ne yapabilir? what more can (one) do? expr.
Idioms
güzelliğinden/yakışıklılığından başka özelliği olmayan biri just another pretty face n.
biri hakkında başka birine olumlu referans vermek put in a good word for somebody with someone v.
(birine başka biri ile ilgili) koz vermek give (one) a jump on (someone or something) v.
(birine başka biri ile ilgili) koz vermek give (one) the jump on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi, başka bir şey/biri) gibi değerlendirmek/düşünmek treat (someone or something) like (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi düşünmek treat (someone or something) like (someone or something else) v.
bırak başka biri yapsın let george do it expr.
birinin çok beğendiği şey başka biri için zehir olabilir one man's meat is another man's poison expr.
(biri) uzaydan/başka gezegenden gelmiş herhalde what planet is (someone) from? expr.
Speaking
benden başka biri olmamı istedi she/he wanted me to be someone else expr.
bu konuyu konuşabileceğim başka biri var mı? is there someone else i can speak to about this? expr.
içeride başka biri var mı? is anybody else inside? expr.
konuşabileceğim başka biri var mı? is there someone else i can talk to? expr.
seni başka biri sandım I thought you were someone else expr.
sizi başka biri sandım I thought you were someone else expr.
Law
başka dinden biri ile evlilik interfaith marriage n.
Media
beyaz ırktan biri tarafından canlandırılan (başka ırktan biri için yazılmış rol) whitewashed adj.
Technical
iki doğruyu kesen bir başka doğrunun oluşturduğu içteki dört açıdan biri interior angle n.
Psychology
kendini başka biri ile özdeşleştirme identification n.
Logic
başka bir önermeye ikisinden biri doğru olduğunda diğeri kesinlikle yanlış olacak şekilde bağlı olan önerme contradictory n.
Physics
bir kristalin veya başka bir katı cismin düz yüzeylerinden biri face n.
Linguistics
başka bir kelimenin birçok alt anlamından biri olan bir kelime cohyponym n.
Cinema
bir film, şarkı ya da diğer bir sanat eserinin, sanatçının kendisinden başka biri, özellikle de o eserin veya sanatçının bir hayranı tarafından yeniden düzenlenmesi fan edit n.
Archaic
uygun biri atanana kadar makamı başka birinin tutması commendatory n.
Slang
biri tarafından çöpe atılan fakat başkası tarafından alınıp başka bir amaç için değerlendirilen şey mongo n.
başka biri gibi görünmek front v.
biri/bir şey hakkında başka birine dert yanmak rag out v.