|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
| General |
|
| 1 |
General |
başta olmak üzere |
being in the first place n.
|
|
| 2 |
General |
başta olmak üzere |
particularly adv.
|
|
| 3 |
General |
başta olmak üzere |
especially adv.
|
|
| Colloquial |
|
| 4 |
Colloquial |
başta kadınlar olmak üzere herkese kaba saba davranan hoyrat kimse |
cave man n.
|
|
| 5 |
Colloquial |
başta esrar olmak üzere bazı uyuşturucuları içmekte kullanılan nargile |
bong n.
|
|
| Speaking |
|
| 6 |
Speaking |
başta xxx olmak üzere herkese teşekkür ederim |
I would like to express my gratitude to everyone to xxx in particular expr.
|
|
| 7 |
Speaking |
başta xxx olmak üzere herkese teşekkür ederim |
I would like to express my gratitude to everyone and in particular to xxx expr.
|
|
| Politics |
|
| 8 |
Politics |
amerikan iç savaşı sırasındaki kuzey ülkeleri başta olmak üzere abd için kullanılan ifade |
north n.
|
|
| Tourism |
|
| 9 |
Tourism |
başta bira olmak üzere, alkollü içeceklerin servis edildiği oda |
taproom n.
|
|
| Architecture |
|
| 10 |
Architecture |
(kilise başta olmak üzere binaların tepesinde bulunan) külah |
flèche n.
|
|
| Construction |
|
| 11 |
Construction |
bir binanın kapıları başta olmak üzere donanımı |
trim n.
|
|
| Medical |
|
| 12 |
Medical |
otizm spektrum bozukluğu başta olmak üzere hiçbir nörogelişimsel bozukluğu olmayan kimse |
neurotypical n.
|
|
| 13 |
Medical |
otizm spektrum bozukluğu başta olmak üzere hiçbir nörogelişimsel bozukluğu olmayan |
neurotypical adj.
|
|
| Anatomy |
|
| 14 |
Anatomy |
başta orta beynin arka kısmı olmak üzere, vücuttaki çatıya benzeyen yapılar |
tecta n.
|
|
| 15 |
Anatomy |
başta orta beynin arka kısmı olmak üzere, vücuttaki çatıya benzeyen yapılar |
tectum n.
|
|
| Psychology |
|
| 16 |
Psychology |
başta bilgisayarlar olmak üzere teknolojiden nefret eden kimse |
technophobe n.
|
|
| Pathology |
|
| 17 |
Pathology |
taş tozu başta olmak üzere toz solumaktan kaynaklı akciğer hastalığı |
chalicosis n.
|
|
| 18 |
Pathology |
başta domuz olmak üzere memelilerden insanlara bulaşarak ateş ve kas ağrısına neden olan bir virüs |
nipah virus n.
|
|
| 19 |
Pathology |
bacaklar başta olmak üzere ciltte ince parlak lekeler oluşturan bir deri hastalığı |
necrobiosis lipoidica n.
|
|
|
|
| 20 |
Pathology |
bacaklar başta olmak üzere ciltte ince parlak lekeler oluşturan bir deri hastalığı |
necrobiosis lipoidica diabeticorum n.
|
|
| 21 |
Pathology |
dirsek, kalça ve diz eklemleri başta olmak üzere eklemleri etkileyen ağrılı ve hareketi kısıtlayıcı bir rahatsızlık |
chondromatosis n.
|
|
| Pharmaceutics |
|
| 22 |
Pharmaceutics |
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir narkotik antagonist markası |
nalline® n.
|
|
| 23 |
Pharmaceutics |
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir anti-narkotik ilaç |
nalorphine n.
|
|
| Zoology |
|
| 24 |
Zoology |
başta ladin ormanları olmak üzere kuzey amerika'nın nemli ormanlık alanlarında yaşayan açık-kahverengi kurbağa |
wood frog (rana sylvatica) n.
|
|
| 25 |
Zoology |
asya'ya özgü, asellia cinsi başta olmak üzere çatal burunlu yarasalara verilen ad |
trident bat n.
|
|
| 26 |
Zoology |
(atlar başta olmak üzere hayvanların) alın bölgesinde yer alan beyaz leke |
star n.
|
|
| Botanic |
|
| 27 |
Botanic |
polysiphonia cinsi başta olmak üzere kırmızı alglere verilen ad |
redshare n.
|
|
| 28 |
Botanic |
anter içindeki mikro sporlar başta olmak üzere, gelişmekte olan bazı sporları çevreleyen besleyici doku |
tapetum n.
|
|
| Agriculture |
|
| 29 |
Agriculture |
başta sığır olmak üzere besi hayvanı yetiştirme amaçlı tarım |
ranching n.
|
|
| Forestry |
|
| 30 |
Forestry |
kurşun kalem ardıcı başta olmak üzere çeşitli sedir türlerinden elde edilen kereste |
cedar n.
|
|
| Social Sciences |
|
| 31 |
Social Sciences |
amerika'da yaşayan, meksikalılar başta olmak üzere kabaca hispanik amerikalıları kapsayan milliyetçilik akımı |
la raza n.
|
|
| 32 |
Social Sciences |
belirli bir ülkenin kuzey kesiminin siyasi görüşleri başta olmak üzere diğer karakteristik özelliklerine ait olan |
northernism n.
|
|
| Education |
|
| 33 |
Education |
hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğanın temel düzeyde doğrudan gözlem yoluyla incelenmesi |
nature study n.
|
|
| Linguistics |
|
| 34 |
Linguistics |
(ikizler başta olmak üzere) çocuklar tarafından icat edilen dil |
idioglossia n.
|
|
| Religious |
|
| 35 |
Religious |
hristiyanlık öncesi dönem başta olmak üzere eski dönemlerin çok tanrılı inanç ve uygulamalarını canlandırmayı amaçlayan hareket |
reconstructionism n.
|
|
| 36 |
Religious |
(başta incil olmak üzere) metne bağlılık |
textualism n.
|
|
| 37 |
Religious |
(başta incil olmak üzere) metin eleştirisi |
textualism n.
|
|
| 38 |
Religious |
katolik kilisesi'nin merkezi ayini başta olmak üzere bazı kilise ayinlerinde okunan bir dua |
kyrie eleison n.
|
|
| 39 |
Religious |
katolik kilisesi'nin merkezi ayini başta olmak üzere bazı kilise ayinlerinde okunan duaya eşlik eden müzik |
kyrie eleison n.
|
|
|
|
| Geography |
|
| 40 |
Geography |
söğüt başta olmak üzere çalıların olduğu bataklık arazi |
carr [uk] n.
|
|
| Meteorology |
|
| 41 |
Meteorology |
başta büyük göller olmak üzere herhangi bir gölün, civarındaki bölgelerin hava koşullarını değiştirmedeki etkisi |
lake effect n.
|
|
| Ornithology |
|
| 42 |
Ornithology |
gökkuzgunumsular takımı başta olmak üzere, genellikle ağaçlarda yaşayan kuş türleri |
nonpasserine bird n.
|
|
| Entomology |
|
| 43 |
Entomology |
nymphalis başta olmak üzere bazı cinslere mensup turuncu, siyah, kahverengi benekli kelebeklere verilen ad |
red empress n.
|
|
| 44 |
Entomology |
nymphalis başta olmak üzere bazı cinslere mensup turuncu, siyah, kahverengi benekli kelebeklere verilen ad |
tortoise shell n.
|
|
| Slang |
|
| 45 |
Slang |
kasım ayı boyunca mastürbasyon başta olmak üzere hiçbir yolla boşalmamaya çalışmak |
no nut november (nnn) v.
|
|
