Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be particular about v. | seçmek | ||
She is particular about food. O, yemek hakkında seçicidir. More Sentences |
||||
General | be too particular v. | ince eleyip sık dokumak | ||
General | be particular about v. | titizlik göstermek | ||
General | be of particular concern to v. | yakından ilgilendirmek | ||
General | be a particular concern to v. | yakından ilgilendirmek | ||
General | be of particular importance v. | özel öneme sahibi olmak |