Verlauf

be on somebody

Bedeutungen, die der Begriff "be on somebody" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 92 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	be on familiar terms with somebody v.	samimi olmak
2	General	be on familiar terms with somebody v.	teklifsiz olmak
3	General	be sweet on somebody v.	sevmek
4	General	be a charge on somebody v.	yük olmak
5	General	be down on somebody v.	karşı olmak
6	General	be down on somebody v.	kancayı takmak
Colloquial
7	Colloquial	be one up on somebody v.	birinden üstün olmak
8	Colloquial	be one up on somebody v.	birinden bir adım önde olmak
9	Colloquial	be one up on somebody v.	birinden avantajlı durumda olmak
10	Colloquial	be one up on somebody v.	birinden önde olmak
11	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birine veya bir şeye) çarpılmak
12	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birine veya bir şeye) vurulmak
13	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birinden veya bir şeyden) çok etkilenmek
14	Colloquial	be tough (on somebody) v.	(birine karşı) sert olmak
15	Colloquial	be tough (on somebody) v.	(birine karşı) sert davranmak
16	Colloquial	be tough (on somebody) v.	(birine karşı) müsamahasız olmak/davranmak
17	Colloquial	be tough (on somebody) v.	(birine karşı) acımasız olmak/davranmak
18	Colloquial	be on at somebody v.	birinin üstüne varmak
19	Colloquial	be on at somebody v.	birinin üstüne gitmek
20	Colloquial	be on at somebody v.	başının etini yemek
21	Colloquial	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
22	Colloquial	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
Idioms
23	Idioms	be able to count somebody/something on (the fingers of) one hand v.	bir elin parmaklarını geçmemek
24	Idioms	be gone on somebody v.	birinden çok hoşlanmak
25	Idioms	be gone on somebody v.	birini çok çekici bulmak
26	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir ton laf söylemek
27	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
28	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde azarlamak
29	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde paylamak
30	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde haşlamak
31	Idioms	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir güzel giydirmek
32	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) görüş ayrılığında olmak
33	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) çatışma içinde olmak
34	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ihtilaf halinde olmak
35	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	çarpışma rotasında olmak
36	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(birine/bir şeye) çarpmaya doğru ilerlemek
37	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle merhaba merhaba olmak
38	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle selamlaşma düzeyinde tanışmak
39	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle sadece aşina olmak
40	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle aşinalık düzeyinde tanışmak
41	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle merhabası olmak
42	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle selamlaşmak
43	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) tanış olmak
44	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) merhaba-merhaba düzeyinde olmak
45	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(birini) az tanımak
46	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak
47	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) barışmak
48	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) tekrar konuşmaya başlamak
49	Idioms	be hard on somebody v.	birine sert/kötü davranmak
50	Idioms	be hard on somebody v.	birine merhametsizce/acımasızca davranmak
51	Idioms	be hard on somebody v.	birine çok katı davranmak
52	Idioms	be hard on somebody v.	birini üzmek
53	Idioms	be hard on somebody v.	biri için zor olmak
54	Idioms	be hard on somebody v.	birine ağır gelmek
55	Idioms	be hard on somebody v.	birine haksızlık olmak
56	Idioms	be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.	(biri/bir şey hakkında) hemfikir olmak
57	Idioms	be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.	(biri/bir şey konusunda) aynı kafada olmak
58	Idioms	be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.	(biri/bir şey hakkında) aynı düşüncede olmak
59	Idioms	be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.	(biri/bir şey hakkında) aynı görüşte olmak
60	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle eşit olmak
61	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle aynı düzeyde olmak
62	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle aynı kulvarda olmak
63	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
64	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birini eleştirmek
65	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birini üstelemek
66	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
67	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
68	Idioms	be on at somebody (to do something) v.	(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
69	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) arası iyi olmak
70	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi iyi olmak
71	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) iyi ilişkiler içinde olmak
72	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) arası kötü olmak
73	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi kötü olmak
74	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) kötü ilişkiler içinde olmak
75	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) muhabbeti olmak
76	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	öfkeyle birinin üstüne gitmek/yürümek
77	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birine bir ton laf söylemek
78	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birine bir ton fırça çekmek/atmak
79	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birine bir araba laf söylemek
80	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birini fena halde azarlamak/paylamak
81	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birine bir güzel giydirmek
82	Idioms	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	birini yerden yere vurmak
83	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) sert olmak/davranmak
84	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) müsamahasız olmak/davranmak
85	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) acımasız olmak/davranmak
86	Idioms	be up on somebody v.	birinden üstün olmak
87	Idioms	be up on somebody v.	birinden bir adım önde olmak
88	Idioms	be up on somebody v.	birinden avantajlı durumda olmak
89	Idioms	be up on somebody v.	birinden önde olmak
90	Idioms	not be a patch on somebody/something [uk] v.	birinin/bir şeyin eline su dökememek
91	Idioms	not be a patch on somebody/something [uk] v.	birinin/bir şeyin tırnağı bile olamamak
92	Idioms	not be a patch on somebody/something [uk] v.	birinin/bir şeyin yanından bile geçememek