beliren - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

beliren



Bedeutungen von dem Begriff "beliren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
beliren emergent adj.
beliren beseen adj.

Bedeutungen, die der Begriff "beliren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
belirli hava şartlarında güneşin veya ayın etrafında beliren ışık çemberi corona n.
beliren özellikler emergent properties n.
konuyla ilgili beliren çetrefilli ayrıntı ramification n.
konuyla ilgili beliren çetrefilli ayrıntılar ramifications n.
beliren özellik emergent n.
uzakta beliren gölge loom n.
uzakta beliren yansıma loom n.
zihinde beliren görüntü veya olay kesiti panorama n.
önden beliren gölge foreshadow n.
zihinde önceden beliren imge prefiguration n.
zihinde önceden beliren imge prefigurement n.
aniden beliren duygu surprise n.
aniden beliren duygu surprize n.
düşünce olarak beliren think adj.
büyüyerek beliren auxotonic adj.
ay ışığı altında görülen/beliren/seçilen moon-splashed adj.
önceden beliren prefigurative adj.
Idioms
sabah tıraş olup akşama doğru cildin altında beliren sakal a five o'clock shadow n.
Computer
beliren pencere toaster window n.
beliren ileti popup message n.
beliren pencere pop-up window n.
beliren pencere pop up window n.
beliren ileti pop up message n.
beliren ileti pop-up message n.
beliren pencere popup window n.
kullanıcı ara yüzüne öge eklenirken beliren kılavuz snapline n.
altta beliren pull-down adj.
Informatics
beliren pencere pop up window n.
beliren ileti pop up message n.
Medical
klorlu hidrokarbonların neden olduğu deride akneye benzer döküntülerle beliren hastalık chloracne n.
primer böbrek tümörü gibi beliren b-hücreli böbrek lenfoması b-cell renal lymphoma presenting as a primary renal tumor n.
röntgende beliren koyu alan shadow n.
zihinde beliren fikir ve düşüncelerle ilgili conceptual adj.
Psychology
beliren yetişkinlik emerging adulthood n.
Pathology
radyasyonla beliren deri iltihabı actinodermatitis n.
aniden beliren hastalık nöbeti raptus n.
Botanic
odunsu bitkilerin dallarının uçlarında beliren bir bitki hastalığı twig blight n.
çimlenme sırasında tohumlarında çift çenek beliren çiçekli bitkilerden oluşan bir familya magnoliopsid family n.
çimlenme sırasında tohumlarında çift çenek beliren çiçekli bitkilerden oluşan bir familya dicot family n.
çimlenme sırasında tohumlarında çift çenek beliren çiçekli bitkilerden oluşan bir cins magnoliopsid genus n.
çimlenme sırasında tohumlarında çift çenek beliren çiçekli bitkilerden oluşan bir cins dicot genus n.
Linguistics
gövdeyle çekim eki arasında beliren kaynaştırma harfi thematic n.
gövdeyle çekim eki arasında beliren kaynaştırma harfi thematic vowel n.
Religious
incilin kutsal sayılan kısımlarından beliren canonical adj.
(eski ahit'te) belşassar'ın ziyafeti sırasında duvarda beliren ve daniel'in tanrı'nın belşassar'ın krallığına son vermesi şeklinde yorumladığı sözcükler mene, mene, tekel, upharsin expr.
Geography
kuzey ışıklarının etrafında beliren ışık çemberi aurora glory n.
gün dönümünde beliren solstitial adj.
Meteorology
deprem esnasında beliren ışıklar earthquake lights n.