beyaz renk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

beyaz renk



Bedeutungen von dem Begriff "beyaz renk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
beyaz renk white n.

Bedeutungen, die der Begriff "beyaz renk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hafif grimsi beyaz renk off white n.
çok açık beyaz renk alabaster n.
içinde beyaz çamaşır renk açıcısı bulunan küçük çanta blue bag n.
güneşe tutulduğunda mavimsi suni ışığa tutulduğunda sarımsı renk alan beyaz bir elmas çeşidi premier n.
hanedan armacılığında kullanılan beyaz renk silver n.
Technical
anataz (beyaz renk pigmenti olarak kullanılan tetragonal titanyum dioksit minerali) anatase n.
Textile
bir tür beyaz renk erkek hırkası báinín n.
bir tür beyaz renk erkek hırkası bawneen n.
Dyeing
siyah veya beyaz gibi akromatik renk noncolour n.
siyah veya beyaz gibi akromatik renk noncolor n.
beyaz pigmentin ürettiği renk derinliği tinting strength n.
çok açık pembe-beyaz renk magnolia n.
morumsu-beyaz renk magnolia n.
Optics
beyaz ile açılmamış renk saturated color n.
Physics
(renk) beyaz ile karışmış impure adj.
Biology
koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırk melanochroi n.
koyu renk saça ve açık bir tene sahip olup beyaz ırka mensup olma melanochroism n.
koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırka ait melanochroic adj.
koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırk ile ilişkili melanochroic adj.
Zoology
yüzü, kulakları, ayakları ve kuyruğunda koyu renk lekeler olan beyaz bir iran kedisi colorpoint persian [uk] n.
Botanic
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç biddy–biddy [new zealand] n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç biddy–bid [new zealand] n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç bid–a–bid [new zealand] n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç piripiri n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç lemonwood n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç tarata n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç taratah n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç white mapau n.
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç pittosporum eugenioides n.
pürüzsüz yapraklı, küçük beyaz çiçekli ve koyu renk meyveli bir güneydoğu abd çalısı veya küçük ağacı black haw (bumelia lycioides) n.
Photography
siyah-beyaz renk paleti black and white n.
renkleri siyah ve beyaz arasındaki tonlardan oluşan ve skalada benzer derecelere sahip nötr veya akromatik renk dizilerine verilen ad gray n.
Archaic
koyu renk gözleri olan, beyaz veya krem rengi gösterişli bir güvercin mammet n.
koyu renk gözleri olan, beyaz veya krem rengi gösterişli bir güvercin maumet n.
Ornithology
beyaz gövdeli ve farklı renk kuyruklu bir taklacı güvercin helmet n.