bir şekilde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir şekilde



Bedeutungen von dem Begriff "bir şekilde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şekilde anywise adv.
bir şekilde in some way adv.
bir şekilde heterogeneously adv.
bir şekilde somehow adv.
bir şekilde somewhat adv.
bir şekilde in some way adv.
bir şekilde somehow adv.
bir şekilde in a sort of way adv.
bir şekilde in a kind of way adv.
bir şekilde habnab [dialect] adv.
bir şekilde hab or nab [dialect] adv.
bir şekilde whether or no adv.
bir şekilde somegate [scotland] adv.
bir şekilde somewhat pron.
Phrases
bir şekilde to an extent expr.
bir şekilde one way or another expr.
bir şekilde one way or the other expr.
bir şekilde by guess and by god expr.
Colloquial
bir şekilde anyways adv.
bir şekilde somehow adv.
bir şekilde in one form or another expr.
bir şekilde one way and another expr.
bir şekilde sort of expr.
bir şekilde somehow or another expr.
bir şekilde somehow or other expr.
Idioms
bir şekilde by guess and by golly expr.
bir şekilde by guess and by gosh expr.
bir şekilde by guess or by golly expr.
bir şekilde by hook or crook expr.
Archaic
bir şekilde anywise adv.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şekilde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
akıcı bir şekilde konuşan fluent adj.
beklenmedik bir şekilde unexpectedly adv.
uygun bir şekilde properly adv.
basit bir şekilde simply adv.
orijinal bir şekilde originally adv.
kötü bir şekilde badly adv.
düzgün bir şekilde properly adv.
nazik bir şekilde gently adv.
normal bir şekilde normally adv.
doğru düzgün bir şekilde fittingly adv.
geri dönülemez bir şekilde irrevocably adv.
General
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) high fidelity n.
bile bile yanlış bir şekilde tanıtma misrepresentation n.
açık bir şekilde dile getirme articulation n.
daha uzun bir şekilde söyleme amplification n.
hararetli bir şekilde fractional currency n.
mahkeme dışı bir şekilde extrajudicially n.
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity n.
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look n.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
yazılı bir madde veya basılı bir mikrografın sadece büyütücü bir cihazla okunabilecek şekilde küçültülmesi microprint n.
müsrif bir şekilde harcama wantoning n.
birine coşkulu bir şekilde davranma lyricising n.
hızlı bir şekilde dönen şey whirlabout n.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
bir parçanın hafif ve yankıyı andıran bir şekilde tekrarı echoey n.
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme amplification n.
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri metadata n.
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme slump n.
ter bir şekilde gruffness n.
zarif bir şekilde yürüme sashaying n.
açık bir şekilde anlatma elucidating n.
daha detaylı bir şekilde söyleme amplification n.
şiddetli bir şekilde azarlama lambasting n.
hızlı ve obur bir şekilde yiyen devourer n.
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan elaborator n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumambage n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumlocution n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma periphrase n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma roundabout n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumbendibus n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma verbality n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma tautology n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma pleonasm n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma periphrasis n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma verbiage n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma redundancy n.
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse stalker n.
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan jack-in-office n.
ihtiyaçların devamlı bir şekilde değişmesi continual shifting of wants n.
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider dark horse n.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşma bloviation n.
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde ortadan kalkması irremediable breakdown of the marriage n.
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde yıkılması irremediable breakdown of the marriage n.
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji disruptive technology n.
şık bir şekilde toplanmış saç updo n.
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük gameplay n.
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması the willing suspension of disbelief n.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down n.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen n.
güçlü bir imaj verecek şekilde giyinme power dressing n.
yaygın şekilde paylaşılan ortak bir değer a commonly shared value n.
yemeği aç gözlü bir şekilde yiyen kimse scoffer n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi train hopping n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi freighthopping n.
belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi layout n.
bir olay üzerine manzum şekilde ebced hesabıyla tarih düşüren kişi historian n.
yanlış veya yanıltıcı bir şekilde bir şeyi karakterize etme eylemi mischaracterization n.
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem panarchy n.
törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık babbittism n.
küfürlü bir kelimenin toplum tarafından kabul edilecek şekilde değiştirilmesi taboo deformation n.
tempolu bir şekilde hareket etmek cadency n.
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay caduac [scottish] n.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati tambour clock n.
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. tappoon n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak abc soil n.
başarılı bir şekilde gerçekleştirme carrying into action n.
başarılı bir şekilde yerine getirme carrying out n.
başka bir şekilde kodlama recoding n.
dikkatli bir şekilde söylenen ifade cautious statement n.
farklı bir şekilde çizen kimse redrawer n.
farklı bir şekilde karalayan kimse redrawer n.
ani bir şekilde (fikir) değiştirme tangent n.
başka bir şekilde söyleniş different way of saying n.
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi chassé n.
sürpriz bir şekilde ele geçen şey nap-taking n.
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne nest n.
penisin görünür bir şekilde cinsel yönden uyarılması tentigo [obsolete] n.
(belirli bir şekilde) düşünen kimse thinker n.
gürültülü bir şekilde yürüyen kimse tramper n.
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip abbot of misrule n.
açık bir şekilde ifade eden kimse articulator n.
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı automaton n.
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi aw [scottish] n.
istenmeyen bir şekilde undesirability n.
hoşa gitmeyen bir şekilde undesirability n.
hoş karşılanmayan bir şekilde undesirability n.
nahoş bir şekilde undesirability n.
sakıncalı bir şekilde undesirability n.
kendinden emin bir şekilde onaylayan kimse yea-sayer n.
bir şirketi becerikli bir şekilde yöneten kimse engineer n.
anlaşılmaz bir şekilde konuşan kimse enigmatist n.
kuvvetlerin eşit bir şekilde ayarlanması balancement n.
ani ve gürültülü bir şekilde havlama bark n.
hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması bark n.
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay epilog n.
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay epilogue n.
sert bir şekilde eleştirme upbraiding n.
şiddetli bir şekilde çıkışma upbraiding n.
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu zip + 4 n.
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu shorthand n.
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek cherry bomb n.
bir davayı ateşli bir şekilde savunma evangelism n.
bir davayı ateşli bir şekilde savunan kimse evangelist n.
gülünç bir şekilde dandik şey joke n.
aldatıcı bir şekilde hoş davranış varnish n.
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu vent n.
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı man-of-war n.
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı portuguese man-of-war n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
kararlı bir şekilde (bir şeyin) peşinden koşma birddogging n.
kanuni bir şekilde davranan kimse legal n.
bir şeyi çekincesiz, sınırlamasız veya tereddütsüz bir şekilde destekleyen veya tanıtan kimse whole-hogger n.
ötesinde veya altındayken bir şeyin istenen şekilde olmadığı sınır margent n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marie n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marli n.
haksız bir şekilde öncelik elde etme queue-jumping n.
karmaşık bir şekilde yapılmış bina web n.
hatalı bir şekilde ortak karara varma quotient verdict n.
sert bir şekilde kural koyan kimse hardass n.
anlaşılması güç bir şekilde girift veya çetrefilli olan şey maze n.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt medicine-wheel n.
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma meta n.
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu methodology n.
karmaşık ve özenli bir şekilde geliştirme working-out n.
sürekli ve takıntılı bir şekilde çalışma ihtiyacı duyan kimse workaholic n.
nükteli bir şekilde karşılık verme wordplay n.
eğimli bir şekilde yaslanmış tepesi olan tahıl demeti hattock [dialect] [uk] n.
duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma hemming and hawing n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse boomer n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey boomer n.
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top hook n.
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil mobile n.
ölçülü bir şekilde içen kimse moderationist n.
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli mosh n.
kolayca sınıflandırılamayacak şekilde bir araya getirilmiş şey business n.
yumuşak bir şekilde gizlice atma lob n.
insanların veya nesnelerin tekrar tekrar ve anlamsız bir şekilde karıştırıldığı etkinlik musical chairs n.
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse claim jumper n.
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme determination n.
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf giant killer n.
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde great white way n.
zalim bir şekilde zorlama gripe n.
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey grower n.
(körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş guard n.
doğal bir şekilde ölen hayvandan elde edilen post murrain n.
bir şeyin abartılı şekilde talep edilmesi overclaim n.
çanların peş peşe ahenkli bir şekilde on kez çalınması royal n.
bir konuda farklı şekilde aydınlandıklarını iddia eden insanlar illuminati n.
bir şeyi canlı bir şekilde tasvir eden kimse imager n.
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser dish n.
bir iş etkinliğinin şirketin amaçları veya imajına uygun şekilde düzenlenmesi disneyfication n.
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı golem n.
ağzı küçük ve yuvarlak bir şekilde büzme compursion n.
yasadışı bir şekilde paraya el koyma con n.
katı ve otoriter bir şekilde dragonism n.
oku güçsüz bir şekilde atan kimse dribber [obsolete] n.
sıvının ince bir şekilde akması dribble n.
kromozomun bir bölümünün koparak ters şekilde yeniden bağlanması inversion n.
bir şeyi kasten zor anlaşılacak şekilde söyleme fibbing n.
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi ordonnance n.
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma orle n.
(alaycı bir şekilde) ingiliz rooinek [south africa] n.
(alaycı bir şekilde) ingilizce konuşan güney afrikalı kimse rooinek [south africa] n.
bir metnin, özellikle de kutsal metinlerin eleştirel bir şekilde yorumlanması exegesis n.
bir kişiyi, yeri, kültürü, nesneyi veya görüşü basmakalıp bir şekilde tanımlamak için kullanılan öğeler topluluğu starter pack n.
soyu tükenmiş canlıların yumuşak dokulardan yoksun ve sıska bir şekilde tasvir edilmesi shrink-wrap n.
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası spider n.
kollar dik şekilde yerde tutulurken bacakların toplanıp serbest bırakıldığı bir hareket squat thrust n.
ellerin kollar düz bir şekilde yerde tutulduğu ve bacakların zıplayarak içe çekildiği bir hareket squat thrust n.
gürültülü bir şekilde dert yanan kimse squawker n.
iyi bir şekilde eskime stand-up n.
(golfte) deliğe par sayısından bir fazla olacak şekilde yapılan skor bogey n.
abartmalı bir şekilde oynamak (rolü) overact v.
enerjik bir şekilde çalışmak be going strong v.
ahlaklı bir şekilde yaşamak go straight v.
başka bir şekilde ifade etmek reword v.
ciddi ve ayrıntılı bir şekilde yazmak discourse v.
kalp atışlarıyla ahenkli bir şekilde dolaşmak (kan damarlarda) pulse v.
kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek sweep v.
yanlış bir şekilde nakletmek garble v.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse v.
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak do something the hard way v.
gürültülü bir şekilde konuşmak cackle v.
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak stow in v.
bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek tack something on to v.
yarı ciddi bir şekilde düşünmek toy with v.
ilan etmek (göze çarpan bir şekilde) blazon v.
yanlış bir şekilde anlatmak garble v.
zarif bir şekilde yürümek sashay v.
emin bir şekilde ileri sürmek aver v.
ile ciddi bir şekilde ilgilenmek come to grips with v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize as v.
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak enlarge upon v.
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek patch something up v.
yürümek (belirli bir şekilde) bear v.
şiddetli bir şekilde fışkırtmak spew out v.
bir işi bir şekilde halletmek muddle through v.
belirli bir şekilde davranmak conduct oneself v.
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak stow away v.
mutlu bir şekilde yaşamak tick v.
takmak (sabitleştirecek bir şekilde) fix v.
sağlam bir şekilde yerleştirmek entrench v.
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek put something over v.
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek slap on v.
sert bir şekilde çekmek wrench v.
kötü bir şekilde etkilenmek be overcome by v.
soğuk bir şekilde karşılanmak get the cold shoulder v.
hantal bir şekilde doğrulmak hulk up v.
bir şeyi tatlı bir şekilde ürpertmek make something tingle v.
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek whoop it up v.
heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak rant v.
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak gabble v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize v.
düzensiz bir şekilde doldurmak clutter v.
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) slam down v.
normal bir şekilde hareket etmek be oneself v.
sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde) smirk v.
olmak (belirli bir şekilde) get on v.
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde) flow v.
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak thump v.
birşeyi belirli bir şekilde tutmak poise v.
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde) go on v.
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak be fluent in v.
korkunç bir şekilde yaralamak mangle v.
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak gabble v.
düşünmek (mantıklı bir şekilde) reason v.
gürültülü bir şekilde yürümek stump v.
ayrıntılı bir şekilde hazırlamak elaborate v.
davranmak (belirli bir şekilde) bear v.
birine kızgın bir şekilde bakmak give someone a black look v.
karşılanmak (belirli bir şekilde) go over v.
kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek swallow one's words v.
esaslı bir şekilde yapmak go the whole hog v.
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) gerrymander v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
gürültülü bir şekilde vurmak bang v.
şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek storm v.
ayrıntılı bir şekilde açıklamada bulunmak explicate v.
kendinden emin bir şekilde hızla yürümek sweep v.
ağzı açık bir şekilde seyretmek gawp at v.
durmak (belirli bir şekilde) bear v.
açık bir şekilde ifade etmek articulate v.
bile bile yanlış bir şekilde tanıtmak misrepresent v.
ayrıntılı bir şekilde konuşmak discourse v.
bir işyerini başarılı bir şekilde idare etmek make a go of v.
itmek (sert bir şekilde) shove v.
aşırı bir şekilde davranmak carry on v.
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak plod away at v.
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) arrange v.
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak get something right v.
üstü kapalı bir şekilde bahsetmek allude to v.
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek patch something together v.
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) level v.
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak straggle v.
havalı bir şekilde maval okumak spout v.
üstü kapalı bir şekilde eleştirmek snipe v.
şiddetli bir şekilde hücum etmek storm v.
sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak knit v.
cafcaflı bir şekilde söylemek spout v.
hayranlığını abartılı bir şekilde anlatmak gush about v.
eşit bir şekilde paylaşmak share and share alike v.
açık bir şekilde telaffuz etmek articulate v.
ağzı açık bir şekilde bakmak gape v.
gürültülü bir şekilde kavga etmek row v.
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek have both one's feet on the ground v.
başka bir şekilde ifade etmek rephrase v.
resmi bir şekilde söylemek declaim v.
eğreti bir şekilde tamir etmek patch v.
adil bir şekilde davranmak do justice v.
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) traffic in v.
ileri sürmek (emin bir şekilde) assert v.
rahat bir şekilde oturmak settle down v.
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak crash v.
romantik bir şekilde yazmak romanticize v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamorize v.
olmak (belirli bir şekilde) get along v.
patlamak (olumlu bir şekilde) boom v.
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek crash v.
açık bir şekilde anlatmak clarify v.
birine coşkulu bir şekilde davranmak lyricize v.
bir şeyi eksiksiz bir şekilde bilmek know something cold v.
sıkı bir şekilde aramak scour v.
bütünüyle kaplayacak bir şekilde sürmek cover v.
tatlı bir şekilde ürpermek tingle v.
olumlu bir şekilde etkilemek prepossess v.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak welcome someone with open arms v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfill v.
göz kamaştıracak bir şekilde parlamak glare v.
düzensiz bir şekilde karıştırmak jumble v.
kötü bir şekilde etkilenmek be overcome with v.
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb) work out v.
ağır bir şekilde eleştirmek slam v.
ağır ve gürültülü bir şekilde indirmek thump v.
şiddetli bir şekilde azarlamak lambast v.
mutlu bir şekilde yaşamak tick along v.
sert bir şekilde vurmak smite v.
sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde) frisk v.
etkili bir şekilde anlatmak put across v.
uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak harangue v.
öfkeli bir şekilde azarlamak scold angrily v.
sert bir şekilde uyarmak warn sternly v.
birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak put something in layman’s terms v.
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek make no bones of v.
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek make no bones about v.
ikna edici bir şekilde anlatmak drive the point home v.
-den olumlu bir şekilde etkilenmek be prepossessed by v.
katı bir şekilde yönetmek rule with a rod of iron v.
katı bir şekilde yönetmek rule with an iron hand v.
katı bir şekilde yönetmek rule with an iron fist v.
büyümek (diğerlerinden ayrı ve biçimsiz bir şekilde) straggle v.
geçmek (bir olay belirli bir şekilde) go off v.
ters bir şekilde söylemek snap v.
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak muffle v.
gürültülü bir şekilde damlamak flump v.
düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek spoonfeed v.
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde) bias v.
kızgın bir şekilde söylemek snap v.
başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) abort v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak bloviate v.
reformlara uygun bir şekilde yaşamak live up to reforms v.
işin içinden bir şekilde çıkmak muddle through v.
kötü bir şekilde sonuçlanmak turn out badly v.
hummalı bir şekilde çalışmak work at high pressure v.
başarılı bir şekilde bitirmek bring something to a successful conclusion v.
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak run through the woods out of control v.
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek die in the war field with honour v.
hızlı bir şekilde yükselmek move up quickly v.
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak deadpan v.
saygın bir şekilde ölmek die with respect v.
net bir şekilde görmek have a clear view of v.
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge) execute under hand or under seal v.
ciddi bir şekilde sakatlanmak be seriously injured v.
düzgün bir şekilde kesmek/biçim vermek manicure v.
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek walk to the balcony with hands clasped tightly together v.
yatak odasında çıplak bir şekilde beklemek wait in the bedroom naked v.
kendine güvenen bir şekilde hareket etmek/davranmak feel confident v.
(normal bir şekilde) sonlandırmak/neticelendirmek bring to term v.
iyi/etkili bir şekilde yönetilmek be run efficiently v.
olumlu bir şekilde etkilemek affect positively v.
romantik bir şekilde yazmak romanticise v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamourize v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamorise v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamourise v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatise v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfil v.
çok sakin bir şekilde düşünmek think very calmly v.
beklenmedik şekilde bir anda kendini bir şeyi keşfetmiş olarak bulmak end up discovering v.
dik bir şekilde düşmek fall steeply v.
kibar/nazik bir şekilde uyarmak warn someone gently v.
elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak dead run v.
onurlu bir şekilde ölmek die with dignity v.
onurlu bir şekilde ölmek die with honor v.
hızlı bir şekilde devam etmek continue apace v.
katı bir şekilde karşı olmak be strictly against v.
sıkı bir şekilde çalışmak work hardly v.
şanlı bir şekilde ölmek die with glory v.
tempolu bir şekilde hareket etmek cadence v.
tekdüze bir tonda sıkıcı bir şekilde konuşmak cant v.
canlı, hareketli bir şekilde (eylemi) gerçekleştirmek rattle v.
kaymadan sorunsuz bir şekilde dönüş yapmak (kayak vs) carve v.
(bir şeyi) başka bir şeye çarpacak şekilde ilerletmek catch v.
farklı bir şekilde tanımlamak redefine v.
farklı bir şekilde çizmek redraw v.
farklı bir şekilde karalamak redraw v.
düzensiz bir şekilde hareket etmek rangle [obsolete] v.
farklı bir şekilde değerlendirmek re-evaluate v.
farklı bir şekilde ifade etmek re-express v.
farklı bir şekilde belirtmek re-express v.
zarif bir şekilde yürümek chassé v.
kalça ve omuzları abartılı hareket ettirerek gösterişli ve rahat bir şekilde yürümek chassé v.
tatmin edici olmayan bir şekilde cevaplamak nonanswer v.
(istemsiz bir şekilde, bir konu hakkında) önceden haber vermek telegraph v.
(bir şeyi) hareketini sınırlayacak şekilde sabitlemek tether v.
ihmalkar bir şekilde yapmak perfuncturate v.
alışılmadık bir şekilde tezahür etmek tick v.
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak double-bank an oar v.
usulüne uygun bir şekilde işlevi yerine getirmek keep touch [obsolete] v.
küreyi bir problemin çözümüne uygun şekilde yerleştirmek rectify a globe v.
bir makineyi yükü manivela ile kaldıracak şekilde ayarlamak rig a purchase v.
gizli bir şekilde ilerlemek steal a march v.
gizli bir şekilde üstünlük sağlamak steal a march v.
temkinli bir şekilde ilerlemek toe v.
(koyunu) maharetsiz bir şekilde kesmek tomahawk [australia] v.
sinirli bir şekilde (odadan) çıkmak toss v.
düzensiz bir şekilde sarkmak traipse v.
yavaş veya zahmetli bir şekilde ilerlemek trek v.
bir şekilde etkilemek tryst [scottish] v.
sert bir şekilde tıngırdamak twank [dialect] v.
sert bir şekilde tıngırdatmak twank [dialect] v.
hafif bir şekilde yaralamak tweak v.
klişeleşmiş bir şekilde temsil etmek typecast v.
tipolojik bir şekilde ele almak typologize v.
resmi bir şekilde söylemek exhibit an essay v.
(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak effuse v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak egotise v.
kendini beğenmiş bir şekilde yazmak egotise v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak egotize v.
kendini beğenmiş bir şekilde yazmak egotize v.
dikkat çekici bir şekilde davranmak egotrip v.
(rol) hızlı bir şekilde tekrar etmek walk v.
(rolü) eksik bir şekilde oynamak underact v.
(rolü) kusurlu bir şekilde oynamak underact v.
(fikir, düşünce) coşkusuz bir şekilde sunmak undersell v.
güçlü bir şekilde etkilemek hold v.
ortak bir şekilde yapmak hold v.
maharetli bir şekilde idare etmek engineer v.
yetenekli bir şekilde yönetmek engineer v.
ayrıntılı bir şekilde anlatmak enlarge v.
ayrıntılı bir şekilde yazmak enlarge v.
sağlam bir şekilde yerleştirmek entrench v.
net bir şekilde söylemek enunciate v.
anormal bir şekilde esnemek pull v.
serbestçe hareket edecek şekilde bir yere sabitlemek hang v.
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak hang v.
gürültülü bir şekilde patlamak go bang v.
gürültülü bir şekilde kapanmak go bang v.
hızlı veya gürültülü bir şekilde hareket etmek bang v.
hızlı veya gürültülü bir şekilde ilerlemek bang v.
sakar bir şekilde hareket etmek barge v.
(bir şeyi) tehditkar bir şekilde çıkarmak unsheathe v.
ezici bir şekilde yenmek bat v.
ezici bir şekilde yenmek batter v.
ağzı bozuk bir şekilde konuşmak belowt v.
gayretli bir şekilde çalışmak bend v.
enerjik bir şekilde atmak bepelt v.
okunaksız bir şekilde hızla yazmak bescribble v.
(topa) kontrollü bir şekilde vurmak fade v.
karmaşık bir şekilde düzenlemek jigsaw v.
tehlikeli bir şekilde dengelemek juggle v.
yasa dışı bir şekilde el koymak jump v.
matemli bir şekilde çalmak (çan) knoll v.
belirli bir şekilde durmak land v.
sihirli bir şekilde sebep olmak magic v.
sihirli bir şekilde ortadan kaybolmak magic v.
uygun bir şekilde icra etmek make v.
aldatıcı bir şekilde gizlemek veneer v.
gürültülü bir şekilde aceleyle hareket etmek bile [dialect] v.
sıkıcı bir şekilde konuşmak blah v.
eksiksiz bir şekilde tamamlamak blanket v.
afallatıcı bir şekilde ilan etmek blare v.
mekanik bir şekilde konuşmak blatter [scotland] v.
(hanedan arması) teknik bir şekilde betimlemek blaze [obsolete] v.
hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuşmak bleat v.
(yumuşak taneciklerin) bir araya gelmesini ve yumuşak bir yarı katı kütle oluşturacak şekilde birbirlerine yapışmasını sağlamak mat v.
etkili bir şekilde engellemek mate [obsolete] v.
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak wiredraw v.
belirsiz bir şekilde hareket etmek mander v.
ustalıkla ve planlı bir şekilde yönetmek manoeuver v.
engin bir şekilde uzanmak march v.
vakur ve görkemli bir şekilde yürümek march v.
kötü bir şekilde ilerlemek halt v.
haksız bir şekilde avantaj elde etmek queue-jump v.
aralıksız ve hareketli bir şekilde bir yandan öbür yana hareket etmek weave v.
garip veya öngörülemez bir şekilde düşünmek whiffle v.
garip veya öngörülemez bir şekilde davranmak whiffle v.
istikrarlı bir şekilde ilerlemek whig [scotland] v.
keyifli bir şekilde vakit geçirmek while (away) v.
ani ve hızlı bir şekilde çekmek whip (away) v.
ani ve hızlı bir şekilde çıkarmak whip (away) v.
dolambaçlı bir şekilde getirmek wind v.
aralıksız bir şekilde sarmak windle [dialect] v.
aralıklı bir şekilde ışık vermek blink v.
loş bir şekilde parlamak blink v.
sert bir şekilde paylamak blister v.
(rakibi) ezici bir şekilde yenmek blister v.
beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak bloom v.
ağlayarak tutarsız bir şekilde söylemek blubber v.
gürültülü bir şekilde hareket etmek boil v.
vahşi bir şekilde ısırmak hanch [dialect] v.
yönetmek için belirli bir şekilde davranmak handle v.
(birisine veya kalabalığa) agresif bir şekilde hitap etmek harangue v.
etkili bir şekilde başa çıkmak meet v.
özgönderimsel bir şekilde analiz etmek meta v.
özgönderimsel bir şekilde yorumlamak meta v.
keyifsiz veya aksi bir şekilde yakınmak mich [dialect] v.
iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak middle of the cable v.
sancılı bir şekilde etkilemek wring v.
(yer döşeme levhalarını) simetrik bir etki yaratacak şekilde eşleştirmek book-match v.
bilgiç bir şekilde reddetmek harrumph v.
edalı bir şekilde söylemek mince v.
(bir şeyi) yapmacıklı şekilde yapmak mince v.
istikrarlı bir şekilde ilerlemek bore v.
(kibirli bir şekilde) emir yağdırmak boss v.
gürültülü bir şekilde vurmak bounce [obsolete] v.
(özellikle dönerek) hızlı ve sarsıntısız bir şekilde ilerlemek bowl v.
ezici bir şekilde yenmek bowl (out) [uk] v.