bir şeye başlamak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir şeye başlamak



Bedeutungen von dem Begriff "bir şeye başlamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şeye başlamak set about v.
Phrasals
bir şeye başlamak set on v.
bir şeye başlamak hit something off v.
bir şeye başlamak get to something v.
bir şeye başlamak get to v.
bir şeye başlamak get to v.
bir şeye başlamak go on something v.
Idioms
bir şeye başlamak get amongst it v.
bir şeye başlamak get amongst it v.
Slang
bir şeye başlamak get it on v.
bir şeye başlamak get it on v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şeye başlamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 92 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şeye tekrar başlamak start something over v.
birden bir şeye başlamak break into v.
(bir şeye) başlamak be off to v.
(bir şeye çare olarak) kullanmaya başlamak turn v.
(birine/bir şeye) ilgi/merak duymaya başlamak become a fan of (someone or something) v.
(bir şeye) başlamak jib v.
bir şeye ilgi duymaya başlamak grow fond of v.
Phrasals
bir şeye (seyahat/yolculuk) başlamak launch out on v.
bir şeye girmek/girişmek/başlamak lead in v.
bir şeye ısınmaya başlamak get into something v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade into something v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade in v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade in (to something) v.
(bir şeye) hevesle başlamak/girişmek dive into (something) v.
(bir şeye) merak duymaya başlamak get into (someone or something) v.
yavaş yavaş (bir şeye) başlamak phase into (something) v.
(bir şeye/tarafa) yönelmeye başlamak sway toward (something) v.
(başka bir şeye/tarafa) yönelmeye başlamak sway toward (something) v.
(başka bir şeye/tarafa) meyletmeye başlamak sway toward (something) v.
yeni bir şeye başlamak take up v.
birine/bir şeye alışmaya başlamak warm up to someone or something v.
yeni (bir şeye/alana) başlamak move in (to something) v.
bir şeye tekrar baştan başlamak work something over v.
(bir şeyde/yerde) bir şeye başlamak start out at (something or some place) v.
birine/bir şeye saydırmaya başlamak start in on someone or something v.
birine/bir şeye sayıp sövmeye başlamak start in on someone or something v.
birine/bir şeye başlamak start in on someone or something v.
(bir şeye) başlamak knuckle down (to something) v.
(birine/bir şeye) müsamaha etmekten vazgeçip sert davranmaya başlamak crack down (on someone or something) v.
(bir şeye) müsamaha etmekten vazgeçip sert davranmaya başlamak crack down on (something) v.
(bir şeye) başlamak embark on (something) v.
(bir şeye) başlamak enter upon (something) v.
(bir şeye) başlamak enter on (something) v.
(bir şeye) başlamak enter into (something) v.
(bir şeye) başlamak enter in (something) v.
(bir şeye) başlamak get on (something) v.
bir şeye girmek/başlamak go on something v.
(birine/bir şeye) ilgi duymaya başlamak groove on (someone or something) v.
birine/bir şeye ilgi duymaya başlamak groove on someone/something v.
(bir şeye) başlamak launch out on (something) v.
(bir şeye) hemen/derhal başlamak light into (something) v.
(bir şeye bir şey yaparak) başlamak preface (something) by (doing something) v.
(bir şeye bir şey yaparak/bir şeyle) başlamak preface (something) with (doing something) v.
(bir şeye) başlamak üzere görev yerine gelmek report for (something) v.
yeni (bir şeye) başlamak step out into (something) v.
hızla (bir şeye) başlamak swing into (something) v.
gayretle/heyecanla (bir şeye) başlamak/girişmek swing into (something) v.
yoğun bir şekilde (bir şeye) başlamak swing into (something) v.
(birine/bir şeye) alışmaya başlamak warm to (someone or something) v.
Colloquial
(bir şeye başlamak) üzere hazırlanma fixing to (do something) expr.
(bir şeye başlamak) üzere hazırlanma fixin to do something expr.
Idioms
(birine veya bir şeye) ilgi duymaya başlamak become a fan of (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) ilgi duymaya başlamak become fond of (someone or something) v.
(bir şeye) iyi/kötü/hızlı vs. başlamak come out of the box [us] v.
(bir şeye) iyi/kötü/hızlı/yavaş başlamak come out of the box [us] v.
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak get this show on the road v.
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak get the show on the road v.
bir şeye iyi başlamak get off on the right foot v.
bir şeye önde başlamak have a head start on something v.
bir şeye avantajlı başlamak get a head start on something v.
bir şeye önde başlamak get a head start on something v.
bir şeye avantajlı başlamak have a head start on something v.
bir şeye ilgi duymaya başlamak groove on something v.
bir şeye hazırlık yapmadan başlamak jump in at the deep end v.
yeni bir şeye başlamak dip one's toe in the water v.
(bir şeye) başlamak lift the curtain (on something) v.
(bir şeye) başlamak raise the curtain (on something) v.
(bir şeye) başlamak raise the curtain v.
(bir şeye) başlamak lift the curtain v.
bıraktığı zararlı bir şeye geri başlamak fall off the wagon v.
bıraktığı sakıncalı/zararlı bir şeye geri başlamak (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon v.
bıraktığı sakıncalı/zararlı bir şeye geri başlamak (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon v.
bir şeye başlamak için sabırsızlanmak get itchy fingers v.
bir şeye başlamak için sabırsızlanmak have itchy fingers v.
yeni bir şeye başlamak get off to a fresh start v.
yavaş yavaş (bir şeye) başlamak dip (one's) toe into (something) v.
yeni bir şeye başlamak dip one's toes into v.
farklı bir şeye başlamak dip one's toes into v.
yabancı/bilmediği bir şeye başlamak dip one's toes into v.
yeni bir şeye başlamak put (one's) toe in the water v.
deneme amaçlı bir şeye başlamak put (one's) toe in the water v.
yeni bir şeye başlamak dip a toe in the water [uk] v.
yeni bir şeye başlamak dip one's toe in the water [uk] v.
rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak get a jump on someone/something v.
rakibine/bir şeye karşı avantajlı başlamak get the jump on someone/something [us] v.
(bir şeye) başlamak get started on (something) v.
(bir şeye) başlamak make a start on (something) v.
(bir şeye) ara verdikten sonra tekrar başlamak pick up the threads (of something) v.
(bir şeye) yeniden başlamak pick up the threads (of something) v.
(birine/bir şeye) sempati duymak/duymaya başlamak take a liking to (someone or something) v.
Slang
keyifli bir şeye başlamak get it on v.
(biriyle) bir şeye başlamak get it on (with somebody) v.