bir sonraki - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir sonraki



Bedeutungen von dem Begriff "bir sonraki" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir sonraki next adj.
bir sonraki immediate adj.
bir sonraki nextly adv.
Colloquial
bir sonraki next in line adj.
bir sonraki next in line adj.

Bedeutungen, die der Begriff "bir sonraki" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 168 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
paskalyadan sonraki yedinci pazar gününe rastlayan bir yortu whitsunday n.
tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal stubble n.
aday listesinin elemeler sonucunda bir sonraki seçim adımı için kısaltılması shortlist n.
bir sonraki yıl following year n.
bir sonraki versiyon next version n.
bir sonraki dünya savaşı the next world war n.
bir sonraki boş sayfa the next blank page n.
paskalyadan sonraki 7. pazar gününe rastlayan bir yortu pentecost n.
ölümden bir ay sonraki anma töreni a month mind n.
ölümden bir yıl sonraki anma töreni a year's mind n.
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme deselection n.
curling taşının başka bir taşla çarpışmasından sonraki hareketi roll n.
izleyiciyi daha sonraki bir olaya hazırlamak için oyuna kasıtlı eklenen sahne plant n.
okuyucuları/izleyicileri bir nesne veya olay hakkında merak içerisinde bırakarak bir sonraki bölümü okumalarını/izlemelerini sağlamak amacıyla kullanılan hikaye anlatım tekniği mystery box n.
son ses veya harfin bir sonraki sözcüğe aktarımı provection n.
bir sonraki yarışa yatırmak (kazanılan parayı) parlay v.
bir sonraki adıma geçmek proceed to the next step v.
bir sonraki adıma geçmek go next step v.
bir sonraki adıma geçmek move on to the next step v.
bir sonraki adımı atmak take the next step v.
sonraki bir tarihi atmak post-date v.
bir sonraki güne veya süresiz olarak ertelemek perendinate v.
bir sonraki sınava girmek take the next exam v.
bir satırdaki yazıyı bir sonraki satırda devam etmek üzere kesmek break v.
gerçek veya uygun zamandan sonraki bir zamana tarihlendirmek overdate v.
bir sonraki yanıtı vermek duply v.
bir sonraki gün next-day adj.
bir sonraki yıl için tutulan overyear adj.
mensural notasyonda belirli uzunluklardaki müzik notalarının bir sonraki nota değerinin iki yerine üçe eşit olduğu tempus veya prolasyona ait ya da ilgili perfect adj.
sonraki bir aşamada at a later stage adv.
sonraki bir zamanda uygun bir zamanda at a later time adv.
bir sonraki bildirime kadar until further notice adv.
sonraki bir zamanda at a later time adv.
bundan sonraki herhangi bir zamanda at any time thereafter adv.
daha sonraki bir zamanda upward adv.
daha sonraki bir yaşta upward adv.
bir metnin daha sonraki bölümünde below adv.
(bu yazının, belgenin) sonraki bir noktasında hereinbelow adv.
öğleden sonraki bir vakitte p.m. adv.
bir sonraki tren lütfen the next available train, please expr.
Phrasals
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek continue by (doing something) v.
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek continue by doing something v.
bir sonraki aşamaya geçmek go through v.
bir sonraki aşamaya geçmek/ilerlemek go forward v.
bir sonraki aşamaya terfi etmek go forward v.
bir sonraki işe/göreve geçmek roll onto (someone or something) v.
bir sonraki işe/göreve ilerlemek roll onto (someone or something) v.
bir sonraki aşamaya geçirmemek hold back v.
(bir sonraki aşamaya) geçmek/ulaşmak/yükselmek get through to (something) v.
(bir sonraki aşamaya) geçirmek/ulaştırmak/yükseltmek get through to (something) v.
bir şeyi babadan oğula/bir sonraki kuşağa geçirmek/bırakmak hand something on v.
(sonraki bir tarihe/güne/zamana) ertelemek postpone until (some later date or time) v.
bir sonraki işe/göreve ilerlemek roll onto v.
bir sonraki işe/göreve geçmek roll onto v.
patent hukukunda sonraki bir icatta oluşturulan bir kombinasyonu geçersiz kılmak için eleştirmek/kötülemek/kösteklemek teach away v.
Phrases
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde (some) time around adv.
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde (some) time round adv.
bir sonraki kavşaktan sola dönün turn left at the next intersection expr.
bir sonraki kavşaktan sağa dönün turn right at the next intersection expr.
bir sonraki sayıda görüşmek üzere see you in the next issue expr.
sonraki bir tarihte at a later date expr.
Proverb
sonraki neslin yararına bir şeyler yap/bırak plant pears for your heirs
Colloquial
bir sonraki seviyeye geçiş sınavı/yarışı/turu qual n.
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman golden hour n.
olacak bir sonraki kötü şeyi beklemek wait for the next bad thing to happen v.
(video oyunlarında) bir sonraki tura hazır olmak ready up v.
(video oyunlarında) bir sonraki tura hazır hale getirmek/hazırlamak ready up v.
Idioms
indirimde olup kalmayan bir ürünü sonraki bir tarihte alabilme hakkı sağlayan kağıt rain check (on something) n.
bir sonraki kademe/seviye the next level n.
bir sonraki aşama the next level n.
bir sonraki içkileri almak buy the next round of drinks v.
bir sonraki içkileri ısmarlamak buy the next round of drinks v.
bir sonraki kötü şeyi beklemek wait for the other shoe to drop v.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] v.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] v.
(bir şeyi) bir sonraki aşamaya taşımak/ilerletmek take (something) to the next level v.
bir sonraki/sıradaki büyük yenilik/gelişme/adım next big thing expr.
Speaking
bir sonraki uçağa bineceğim I'll take the next plane expr.
bir sonraki içkiler benden the next round is on me expr.
hepimiz bir sonraki yılın daha iyi bir yıl olmasını ümit edelim let's all hope next year is better expr.
sağdaki bir sonraki sokaktan git take the next street on the right expr.
sağdaki bir sonraki sokağa gir take the next street on the right expr.
bir sonraki tren ne zaman? when is the next train? expr.
Trade/Economic
bir sonraki mahsup gününe kadar ertelemek için ödenen ücret carry over n.
teslimatın menkul kıymet satıcısı tarafından bir sonraki uzlaştırma dönemine kadar ertelenmesi backwardation n.
bir devreden sonraki döneme nakledilebilen tahsisat continuing appropriation n.
bir hisse senedinin gelecekteki olası pay sayısı artışları dikkate alınarak en yüksek pay ayrıldıktan sonraki getirişi fully diluted earnings per share n.
bir sonraki ay the ensuing month n.
bir senedin iskonto edildikten sonraki net tutarı net avails n.
düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih konan yasal belge postdate n.
her bir elemanın bir önceki ve sonraki elemandan farkının hep aynı olduğu dizi arithmetic progression n.
bir sonraki mahsup gününe kadar ertelemek carry over v.
bir belgeye düzenlendiği tarihten daha sonraki bir tarihi atmak dating forward v.
bir evrak üzerine tanzim tarihinden sonraki bir tarihi atmak post-date v.
daha sonraki bir tarihi atmak afterdate v.
bir sonraki hesabın başına nakledilen c/d (carried down) adj.
(rüçhanlı temettü veya şarta bağlı istihkak) süresi geldiğinde ödenmemesi halinde bir sonraki ödemeye veya gelecekteki bir ödemeye eklenen cumulative adj.
(hisse) süresi geldiğinde ödenmemesi halinde temettünün bir sonraki ödemeye veya gelecekteki bir ödemeye eklendiği cumulative adj.
bir sonraki ihbara kadar until further notice expr.
Law
bir önceki kiracı tarafından ekilmiş sonraki kiracı tarafından biçilen ürün away-going crop n.
bir olayın meydana gelmesinden sonraki bir tarihin konulmasıyla ortaya çıkan tarih hatası metachronism n.
açık artırmada en yüksek teklifi verenin daha iyi bir teklifte bulunamaması nedeniyle satışın bir sonraki en yüksek teklif yapana devri devolution [scotland] n.
Politics
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek deselect [uk] v.
Tourism
hava yolculuğuna 72 saatten fazla ara veren yolcunun bir sonraki rezervasyonunu kullanma niyetini havayolu şirketine bildirmesini gerekli kılan kural reconfirmation n.
Technical
bir sonraki kiriş next beam n.
madde parçacığının başlangıç pozisyonundan bir sonraki pozisyonuna çizilen vektör displacement n.
Computer
bir sonraki durum next-state n.
bir sonraki çalışma zamanı next run time n.
bir sonraki parçayı tara scan next track n.
bir sonraki dizi nextseqnum n.
(özellikle iPhone veya iPad için) kullanıcının mesaj yazarken yaygın olarak kullandığı ifadeleri kaydedip bunları sonraki mesajlarda kullanıcıya sunan bir tür yazı tahmin sistemi predictive typing n.
(programlamada) bir sonraki yinelemeyi başlatıp devamındaki komutları atlamaya yol açan bir döngüye sebep olan komut continue n.
Telecom
bir sonraki uygun temsilci next available agent n.
bir sonraki alanın tersine çevrilmesi alternate space inversion n.
komşu ve bir sonraki kanal hassasiyet azalması adjacent and alternate channel desensitization n.
Electric
her bobini bir sonraki setteki bobinden 10 kat fazla dirence sahip olan bobin seti adımı decade n.
Dyeing
bir sonraki katın sabitlenmesi için yapılan pütürlü boya astarı tooth n.
Aeronautic
hava trafik kontrolörü tarafından verilecek bir sonraki talimat zamanı expect further clearance time n.
Marine
bir sonraki liman next port n.
geminin bir uğrak noktasını ya da belli bir noktadan sonraki tüm uğraklarını (uğrayacağı limanları) iptal etmesi blank sailing n.
geminin bir uğrak noktasını ya da belli bir noktadan sonraki tüm uğraklarını (uğrayacağı limanları) iptal etmesi void sailing n.
bahar gelgiti yüksekliğinde bir sonraki gelgite kadar yüzmeyecek şekilde karaya oturtulmuş beneaped adj.
Petrol
sondaj kulesinde bir sonraki boru mafsalının gerektiğinde kullanılmak üzere tutulduğu depo alanı mousehole n.
Math
bir önceki ve sonraki sayının binom katsayısı choose n.
her bir orantının sonucunun bir sonraki orantının sonucuna eşit olduğu orantı türü continued proportion n.
Biology
birkaç nesil boyunca görülmeyen bir özelliğin daha sonraki nesillerden birinde yeniden ortaya çıkması atavism n.
dna'yı bir sonraki nesle aktarmaktan sorumlu olan hücre reproductive cell n.
dna'yı bir sonraki nesle aktarmaktan sorumlu olan hücre sex cell n.
Zoology
bir sonraki gelişim evresinde alacağı şeklin anahatları zarın altından belli olan (bazı böcek pupaları) masked adj.
gelişimin sonraki evrelerinde yerlerini başka dişlerin almadığı bir grup dişi olan monophyodont adj.
Agriculture
bir sonraki yılın mahsulüne hazırlık amacıyla yaz boyunca sık sık sürülen arazi summer fallow n.
Social Sciences
birbirleri ile etkileşim içerisinde olan bir grubun temelde daha sonraki etkileşimlerinde referans alabileceği bilgi, inançlar, değerler ve geleneklerden oluşan sistemin bütünü idioculture n.
Linguistics
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlanması reduplication n.
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlanması anadiplosis n.
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlandığı söz sanatı epanastrophe n.
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişiklik modification n.
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişikliğe uğrayan bir sesli harf modification n.
History
moğol hükümdarı cengiz han tarafından hizmete sokulup yoğun bir şekilde kullanılan ve büyütülen, daha sonraki hükümdarlar tarafından da kullanılan posta sistemi yam [mongolian] n.
octavianus'tan sonraki roma imparatorlarına verilen bir unvan octavian n.
Religious
milattan sonraki belirli bir yıl year of grace n.
(ingiltere'de) paskalya'dan sonraki ikinci salı gününde danimarkalıların sınır dışı edilmesinin kutlandığı bir bayram hokeday n.
(katoliklerde) ölümden bir ay sonraki anma töreni month's mind n.
(musevilik) ölümden sonraki bir hafta boyunca yas tutan kimse ovel n.
Geography
bir sonraki bahar gelgitine kadar yüzmeyecek olan neaped adj.
Military
mayının yerleştirildikten hemen sonraki süre içinde patlamasını önleyen bir cihaz arming delay device n.
Sport
bayrak yarışında bir sonraki takım üyesine verilen ortası delik silindir baton n.
bir sonraki skorun oyunun galibini belirleyebileceği durum game point n.
(bilardo) topu birkaç kenara çarptırıp bir sonraki vuruş için istenen pozisyona getirmek drive v.
isteka topunun bir sonraki sırada vuracağı şekilde on ball adv.
Football
takım oyuncularının bir sonraki oyuna dair talimatları almak üzere kısa süreliğine hücum hattının arkasında toplanması huddle n.
bir sonraki maç için cezalı duruma düşmek be suspended for the next match v.
bir sonraki maç için cezalı duruma düşmek misses next match v.
bir sonraki oyuna dair talimatları almak üzere kısa süreliğine hücum hattının arkasında toplanmak huddle v.
Card
(cinch oyununda) bir sonraki oyuncunun beş atarak puan alamayacağı şekilde daha yüksek kartla oynamak cinch v.
Wagering
(barbuttan kazanılan paranın) bir kısmını alıp gerisini bir sonraki bahse ayırmak drag down v.
zar atıcısının bir sonraki atışının veya atış serisinin kaybedeceğine dair bahse giren wrong adj.
(zar atarken) bir sonraki atışta kaybeden wrong adj.
(zar atarken) bir sonraki atış serisinde kaybeden wrong adj.
Art
bir sanatçının sonraki nesil tarafından taklit edilmesi epigonism n.
Music
bir sonraki notanın perdesini gösteren üzere konulan, nota çizgisinin veya kağıdının sonundaki sembol direct n.
bir sonraki notanın perdesini göstermek için sayfa sonuna yerleştirilen sembol custos n.
bir notadan sonraki on dördüncü diyatonik derecede bulunan nota fifteenth n.
derhal bir sonraki bölüme geç anlamındaki komut attacca interj.
Printery
okurların dikkatini bir sonraki paragrafa çeken üçgen biçimindeki üç yıldız (⁂) asterism n.
bir sonraki sayfaya taşırma runover n.
ilgili sayfada veya dizgide işaretlenen bir sonraki dizgi provasının ilk sözcüğü prima n.
Engineering
bir kattaki buhar veya akışkanın sonraki bir katta kullanıldığı (birkaç katlı makine) compound adj.
Slang
herhangi bir şeyde sonraki düzeyde olmak gekyume v.