birçok - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

birçok



Bedeutungen von dem Begriff "birçok" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
birçok several adj.
birçok many adj.
birçok a lot of adj.
General
birçok lot n.
birçok good deal n.
birçok right smart n.
birçok manifold adj.
birçok multiple adj.
birçok a good many adj.
birçok not a few adj.
birçok numerous adj.
birçok a lot of adj.
birçok quite a few adj.
birçok various adj.
birçok a good few adj.
birçok lots of adj.
birçok a good adj.
birçok many adj.
birçok a good deal of adj.
birçok umpteen adj.
birçok umteen adj.
birçok many a (somebody/something) adj.
birçok numberful [obsolete] adj.
birçok numberous [obsolete] adj.
birçok a great amount of adj.
birçok a whole range of adj.
birçok great numbers of adj.
birçok umpteen adj.
birçok many adj.
birçok manyfold adj.
birçok mony [scotland] adj.
birçok overnumerous adj.
birçok fele [dialect] adj.
birçok a lot adv.
birçok a good deal adv.
birçok mult (multiple) abrev.
Colloquial
birçok couple n.
birçok umpteen adj.
birçok shedful adv.
birçok many is the expr.
birçok a good many expr.
birçok a great many expr.
Idioms
birçok a good deal adj.
birçok up the wazoo expr.
birçok out the wazoo expr.
birçok an ocean of someone or something expr.
birçok oceans of someone or something expr.
birçok a hell of a lot expr.
birçok oceans of expr.
Trade/Economic
birçok numerous adj.
Technical
birçok several adj.
Slang
birçok shitload n.
birçok whole lotta expr.
birçok out the gazoo expr.
birçok hecka expr.
birçok hella expr.
birçok a metric shit ton expr.
birçok a metric shitload expr.
birçok metric shitload expr.
British Slang
birçok hunners expr.

Bedeutungen, die der Begriff "birçok" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
birçok iş yapabilen versatile adj.
General
tek bir alanda çalışma (birçok alan veya iş yerine) specialization n.
birçok insan scores of people n.
birçok gruba üye olan kimse joiner n.
birçok yere üye olma meraklısı joiner n.
birçok kişinin karıştığı kavga free for all n.
birçok derneğe üye olan kimse joiner n.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialization n.
aynı zamanda birçok yerde mevcut olma ubiquity n.
birçok alkollü içeceğin ve meyve sularının karıştırılmasıyla elde edilen içecek cocktail n.
birçok kişinin karıştığı kavga donnybrook n.
internette birçok kullanıcıya gönderilen uygun olmayan ya da istenmeyen mesajlar spam n.
birçok değişken arasındaki ilgileri bir arada göstermek için kullanılan grafik nomogram n.
birçok kişi many people n.
birçok şeye ilgi duyan adam man of wide interests n.
birçok kişinin karıştığı kavga a free-for-all n.
birçok proje various projects n.
birçok yayın numerous publications n.
birçok delil plenty of evidence n.
birçok boğumu olma knottiness n.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialisation n.
tek bir alanda çalışma (birçok alan veya iş yerine) specialisation n.
birçok insan a lot of people n.
birçok konuda bilgili kişi polymath n.
birçok konuda bilgili kişi polyhistor n.
birçok ülke several countries n.
aynı anda birçok yerde olma yetisi ubiquity n.
birçok meyveli çalının saplarını etkileyen bir hastalık cane blight n.
birçok yolun kesiştiği noktadaki meydan carrefour n.
kasım ayından ocak ayının başına kadar geçen, birçok tatilin kutlandığı zaman aralığı the holidays [usa] n.
kasım ayından ocak ayının başına kadar geçen, birçok tatilin kutlandığı zaman aralığı the holiday season [usa] n.
birçok değerli şeyi içeren yer/kaynak treasury n.
birçok ağaçtan oluşan manzara treescape n.
birçok insan scores of people n.
birçok arkadaş many friends n.
birçok alandaki devrimler revolutions in many fields/areas n.
birçok endüstri many industries n.
birçok avrupa ülkesinde uygulanan lise bitirme sınavı matura n.
birçok avrupa ülkesinde uygulanan lise bitirme sınavı maturita n.
birçok avrupa ülkesinde uygulanan lise bitirme sınavı matur n.
birçok anlama gelebilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
kadınları birçok yönden aşağı gören erkek masculinist n.
birçok hristiyan kilisesinde aziz yahya'nın doğumunun kutlandığı gün midsummer day n.
birçok işi bir arada yapma hyphenism n.
birçok şey mobs n.
birçok sürüden kaçan yabani bir dana veya inek mossback n.
birçok şey muchwhat [obsolete] n.
birçok şey loads (of) n.
birçok zımbırtı gimmickry n.
birçok zımbırtı gimmickery n.
birçok bölgeden sorumlu olup rütbece müfettiş veya müfettiş yardımcısından düşük olan polis memuru inspector n.
bir tartışma sırasında ortaya birçok argüman atıp, karşı tarafı bu argümanlara cevap vermeye zorlayarak tartışmadan galip ayrılma yöntemi gish gallop n.
birçok alanda uzman kimse polymathist n.
birçok alanı kapsayan bilgi polymathy n.
birçok yönden insanlara benzetilen doğaüstü varlıklar people n.
(birçok kötü performans sonrasında kazanan) yarış atı sleeper n.
birçok kopyasını çıkarmak manifold v.
sıkı bir pazarlık sonucu birçok şey elde etmek drive a hard bargain v.
birçok açıdan benzemek resemble in many aspects v.
birçok ortak özellik taşımak have several characteristics in common v.
birçok benzer özellik taşımak have several characteristics in common v.
beraberinde birçok ayrıcalık getirmek come with a lot of privileges v.
birçok ortak özelliği olmak have a lot in common v.
birçok açıdan benzemek resemble in many aspects v.
birçok ağaç dikmek plant a lot of trees v.
birçok yere gitmek go many places v.
birçok ortak özelliği olmak have many things in common v.
birçok konfigürasyon seçeneği olan karmaşık makineyi konfigüre edip ayarlamak dial in v.
birçok yere parantez açmak parenthesize v.
birçok yere parantez açmak parenthesise v.
birçok dilde polyglot adj.
birçok dili kapsayan polyglot adj.
dünyanın birçok yerine ait olan veya oraları bilen cosmopolitan adj.
birçok iş yapabilen versatile adj.
birçok işe uygun (alet) versatile adj.
birçok parçadan oluşan built-up adj.
birçok parçadan oluşan composite adj.
birçok yılda olduğu gibi as in most years adj.
(birçok şeyi etkilediği için) çok önemli overarching adj.
birçok renkten oluşan rainbow adj.
birçok tabakadan oluşan bir yığın halinde yayılmış (bez, kumaş) laid up adj.
birçok alt parçaya bölünmüş polytomous adj.
birçok ögeyi içeren inclusory adj.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemine ait k-t adj.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemi ile ilişkili k-t adj.
birçok iş yapabilen many-minded adj.
birçok melekesi olan many-sided adj.
birçok ilgi alanı olan many-sided adj.
dünyanın birçok yerinde yetişen widely distributed adj.
dünyanın birçok yerinde olan widely distributed adj.
birçok penceresi olan windowy adj.
(afrika kökenli amerikalı ingilizcesinde) birçok miny [dialect] adj.
birçok farklı işlevle kullanılan mixed-use adj.
birçok farklı kullanıma uygun olan mixed-use adj.
birçok kuruluşu içeren multiagency adj.
birçok kuruluşu kapsayan multiagency adj.
birçok seçeneği bulunan choiceful adj.
birçok seçenek sunan choiceful adj.
birçok kolu olan multiarmed adj.
birçok çıkıntıya sahip multiarmed adj.
birçok konuya ilgi duyan omnivorous adj.
birçok kısıdı bulunup çözümsüz olan (problem veya soru) overdetermined adj.
birçok farklı şeye ait omnibus adj.
birçok farklı duruma ait omnibus adj.
birçok farklı şeyle ilgilenen omnibus adj.
birçok farklı durumla ilgilenen omnibus adj.
birçok farklı şeyi sağlayan omnibus adj.
birçok farklı durumu sağlayan omnibus adj.
dünyanın birçok yerinde görülen cosmopolitan adj.
birçok yöne hareket eden diffuse adj.
birçok renkten oluşan polychromate adj.
birçok alanı kapsayan polymath adj.
birçok alanı ele alan polymath adj.
birçok alanın öğrenildiği polymath adj.
birçok alanı kapsayan polymathic adj.
birçok alanı ele alan polymathic adj.
birçok alanın öğrenildiği polymathic adj.
birçok adı olan polyonymous adj.
birçok isim ile bilinen polyonymous adj.
dünyanın birçok yerinde bulunan pandemic adj.
birçok doku türünü enfekte eden pantropic adj.
birçok hususta in many respects adv.
birçok sahada in many fields adv.
birçok hususta in many ways adv.
birçok yerde passim adv.
birçok bakımdan in many respects adv.
birçok kere many times adv.
birçok yönden in many ways adv.
birçok defa so many times adv.
birçok kez several times adv.
birçok kere many a time adv.
birçok kere time and again adv.
birçok kere time after time adv.
birçok anlamda in various terms adv.
birçok anlamda in many aspect adv.
birçok anlamda in various aspects adv.
birçok yönden in many aspects adv.
birçok yönden in many respects adv.
birçok yönden in some respects adv.
birçok alanda in numerous fields adv.
birçok ülkede in many countries adv.
birçok gece night by night adv.
birçok insan tarafindan popularly adv.
birçok nedenlerden dolayı for various reasons adv.
birçok noktada at many points adv.
birçok kez more than once adv.
birçok kez on several occasions adv.
birçok bakımdan at many points adv.
birçok bakımdan in many ways adv.
birçok durumda in many cases adv.
birçok durumda in most cases adv.
haftada birçok kez several times a week adv.
haftada birçok sefer/kere several times a week adv.
birçok farklı şekilde in many different ways adv.
birçok açıdan in a lot of ways adv.
birçok kere manifold adv.
birçok farklı yolla manyways adv.
birçok konuda widely adv.
birçok durumda often adv.
birçok yerde often adv.
---'ın birçok yerinde in much of prep.
birçok kişi many one pron.
birçok yönden anlamı veren ön el multi- pref.
birçok parçayı etkileyen anlamı veren ön ek multi- pref.
Phrasals
birçok kişiye/birçok yere telefon etmek/açmak call around v.
birçok yere telefon etmek call around v.
birçok kişiyle seks yapmak get around v.
birçok aşamadan/işlemden geçmek go through something v.
(biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek call around (about someone or something) v.
birçok farklı kişiyle seks yapmak cat around v.
Phrases
birçok seçenekten yalnızca/sadece biri just one option among many n.
birçok kereler one too many times n.
birçok kere lots of times adv.
(bir konuda) birçok haber çıktı much ink has been spilled expr.
birçok vesileyle on a number of occasions expr.
birçok nedenden dolayı due to several reasons expr.
birçok araştırmacıya göre according to many researchers expr.
birçok sebepten dolayı due to several reasons expr.
birçok fırsatta on a number of occasions expr.
birçok durumda in most instances expr.
birçok kez times without number expr.
istanbul'un birçok yerinde in much of istanbul expr.
benim ve birçok insan için for me and many people expr.
birçok açıdan in many aspects expr.
birçok açıdan from many perspectives expr.
Proverb
birçok kişinin yardımı/desteği gerek it takes a village expr.
çoğu (birçok kişi) çağrılır pek azı seçilir many are called but few are chosen
her şeyi/birçok şeyi bir anda yapmaya çalışmak iyi değildir it is the pace that kills
bir şeyin mülkiyetine/velayetine sahip olmak birçok kanuni hak talebi gerektirir possession is nine parts of the law
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir an ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir ounce of common sense is worth a pound of theory
Colloquial
birçok şey this, that, and the other [brit] n.
birçok dert a peck of troubles n.
birçok şey lots of things n.
elinden birçok iş gelen kimse a man of many parts n.
elinden birçok iş gelen kimse a man of parts n.
birçok girişim too many attempts n.
birçok anlama gelebilecek işaret/mesaj mixed signal n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek işaret/mesaj mixed signal n.
ucuz fiyatla birçok çeşit ürün satılan dükkan variety shop n.
birçok kişiyle seks yapmak put it about v.
birçok kez ateş etmek shot up v.
birçok açıdan özel special in a lot of ways adj.
birçok mermi yarası almış shot away adj.
birçok defa many times adv.
birçok kez many times adv.
birçok kere many times adv.
birçok nedenden dolayı due to several reasons expr.
birçok nedenden dolayı due to the several reasons expr.
birçok yerde high and low expr.
birçok açıdan in more ways than one expr.
birçok yönden in more ways than one expr.
birçok anlamda in more ways than one expr.
birçok farklı türde insan/şey all manner of someone or something expr.
birçok farklı türde insan/şey all manner of somebody/something expr.
birçok farklı türde insan/şey all manner of someone or something expr.
birçok farklı türde insan/şey all manner of somebody/something expr.
birçok (bir şey) hell of a lot of (something) expr.
birçok defa/kere many's the time expr.
birçok farklı şey this, that, and the other thing expr.
birçok kere time and (time) again expr.
Idioms
birçok şey yüklü sessizlik pregnant pause n.
birçok şey yüklü sessizlik a pregnant pause n.
birçok şey yüklü sessizlik a pregnant silence n.
birçok alanda başarılı olan kadın a woman for all seasons n.
birçok insanın iyiliği greater good n.
bol/birçok iyi seçenek an embarrassment of riches n.
her şeyin/birçok şeyin başındaki kişi lord high everything else n.
birçok işi birden yapan kişi lord high everything else n.
aynı dönem içerisinde birçok yere yapılan ziyaret a whistle-stop tour n.
birçok alanda başarılı olan kimse a man for all seasons n.
birçok sorunla karşılaşılan dönem a torrid time n.
her şeyden/birçok şeyden sorumlu kişi lord high everything else n.
her şeyi/birçok şeyi idare eden kişi lord high everything else n.
elinden birçok iş gelen kimse a jack of all trades n.
birçok alanda yardımcı olan güvenilir adam a man friday n.
birçok alanda yardımcı olan güvenilir kız a girl friday n.
birçok kusur a multitude of sins n.
birçok ayıp a multitude of sins n.
birçok eksiklik a multitude of sins n.
birçok kabahat a multitude of sins n.
birçok şey yüklü sessizlik a pregnant pause n.
birçok şey yüklü sessizlik a pregnant silence n.
birçok (bir şey) a slew of (something) n.
birçok alternatiften/seçenekten biri arrow in the quiver n.
birçok kişinin katıldığı/karıştığı kavga battle royal n.
birçok farklı şeyi bir araya getiren seçki pick-and-mix n.
önünde birçok fırsat/imkan/olanak olmak be wide open v.
birçok kez onarım görse de hâlâ çalışıyor/çalışır durumda olmak take a licking but keep on ticking v.
(isterse) birçok şey söyleyebilmek could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.
(isterse) birçok şey öğretebilmek could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
birçok şey öğretebilmek tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
aynı anda birçok iş yapmak keep/have balls in the air v.
bir defada birçok şeyle birden uğraşmak yerine, odaklanacak tek bir önemli konu seçmek pick one's battles v.
birçok konuyu deşmek cover a lot of ground v.
birçok kusuru kapatmak hide a multitude of sins v.
birçok kusuru kapatmak cover a multitude of sins v.
birçok değişik konuya değinmek cover a lot of ground v.
birisiyle birçok ortak özelliğe sahip olmak have a lot in common with somebody v.
iki/ birçok işi aynı anda yapabilmek walk and chew gum at the same time v.
birçok alanda yeteneği olmak have more than one string to fiddle v.
(bir amaca ulaşmak için) birçok badire atlatmak go through fire and water v.
birçok alanda yeteneği olmak have more than one string to one's fiddle v.
(biri veya bir konu hakkında) birçok şeyi açığa vurmak say a great deal about (someone or something) v.
birçok güçlük/zorluk yaşamak go through hell and high water [uk] v.
elinin altında birçok güvenilir fırsat have many strings to (one's) bow v.
birçok seçeneği olmak have many strings to (one's) bow v.
aynı anda birden fazla/birçok sorumluluk almak wear too many hats v.
aynı anda birden fazla/birçok sorumluluğu üstlenmek wear too many hats v.
aynı anda birçok işi yürütmek wear too many hats v.
aynı anda birçok işe bölünmek wear too many hats v.
birçok kez vurmak shoot full of holes v.
birçok anlama gelebilecek bir mesaj vermek send a mixed message v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj vermek send a mixed message v.
birçok anlama gelebilecek mesajlar vermek send mixed messages v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek mesajlar vermek send mixed messages v.
birçok anlama gelebilecek işaretler vermek send mixed signals v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek işaretler vermek send mixed signals v.
birçok anlama gelebilecek bir işaret vermek send a mixed signal v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir işaret vermek send a mixed signal v.
birçok farklı seçeneği değerlendirmek cast (one's) net wide v.
birçok farklı seçeneği değerlendirmek cast (one's) net wider v.
birçok farklı seçeneği değerlendirmek cast your net wider v.
birçok farklı seçeneği değerlendirmek cast the net wider v.
birçok badire atlatmak go through fire v.
birçok yedek/farklı planı/fırsatı olmak have a lot of irons in the fire v.
birinin önünde yapması gereken birçok iş olmak have one's work cut out for one v.
önünde yapması gereken birçok iş olmak have work cut out for v.
aynı anda (birçok/birkaç) iş yapmak keep (an amount of) balls in the air v.
(birçok/birkaç) işi bir arada yürütmek keep (an amount of) balls in the air v.
aynı anda birçok iş yapmak keep balls in the air v.
birçok/birkaç işi bir arada yürütmek keep balls in the air v.
aynı anda birçok iş yapmak juggle balls in the air v.
birçok/birkaç işi bir arada yürütmek juggle balls in the air v.
birçok anlama gelebilecek bir mesaj vermek send a mixed message v.
birçok anlama gelebilecek mesajlar vermek send mixed messages v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread (oneself) thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread too thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread yourself too thin v.
birçok zorlukla/engelle mücadele ederek kazanmak win ugly v.
bir etkinlikte birçok kişiyle etkileşime girmek/etkileşimde bulunmak work the room v.
birçok başka şeyle meşgul gibi görünmek için geç giden fashionably late adj.
(birçok farklı kişinin özellikleri) bir kişide toplanmış (all) rolled into one adj.
kafası birçok şeyle meşgul/dolu (as) flat as a strap adj.
birçok şeyi anlayacak yaşta old enough to vote adj.
başa çıkılması gereken birçok sorun a lot to contend with expr.
değişik birçok şeyden oluşan a grab bag of expr.
birçok defa/kere many (and many)'s the time expr.
birçok farklı various and sundry expr.
birinin önünde yapması gereken birçok iş var one's work is cut out for one expr.
şehirdeki herkes/birçok kişi tarafından bilinen all over town expr.
şehirdeki herkese/birçok kişiye yayılmış all over town expr.
birçok (bir şey) an ocean of (something) expr.
birçok bir şey an ocean of something [uk] expr.
şehirdeki herkes/birçok kişi tarafından bilinen all over town expr.
şehirdeki herkese/birçok kişiye yayılmış all over town expr.
birçok (bir şey) an ocean of (something) expr.
birçok bir şey an ocean of something [uk] expr.
karşısında birçok zorluk/engel olma cards are stacked against expr.
eskimoların birçok kar deme yöntemi vardır eskimos have (some amount of) words for snow expr.
eskimoların birçok kar deme yöntemi vardır eskimo have (some amount of) words for snow expr.
birçok zorlukla hell and high water expr.
birçok defa/kere many and many's the time (that) [old-fashioned] expr.
dünyanın her/birçok yeri the whole wide world expr.
birçok başka olasılık/fırsat var there are other (good) fish in the sea expr.
birçok girişimde/tahminde bulunursan bir şey tutturabilirsin throw spaghetti at the wall and see what sticks expr.
Formal
birçok konuya hakim kimse polyhistory n.
birçok konuda bilgisi olan kimse polyhistory n.
Speaking
birçok şey var there are many things expr.
birçok mucize vardı there are many miracles expr.
bunu yapmanın birçok yolu var there are many ways to do it expr.
birçok arkadaş edinebilirsin you can make a lot of friends expr.
başarılı olmanın birçok yolu vardır there are many ways to be successful expr.
bunu yapmanın birçok yolu var there are many ways to do this expr.
birçok şey söyledik we said a lot of things expr.
birçok dileğim var I have many wishes expr.
senin ile birçok ortak noktamız var we have a lot in common expr.
ülkemizin birçok sorunu var our country has got many problems expr.
ülkemizin birçok sorunu var our country has many problems expr.
burada yazları birçok festival var there are many festivals here in the summer expr.
yapman gereken birçok şey var there are quite a few things you need to do expr.
marmara bölgesinde birçok şehir vardır there are many citities in marmara region expr.
Trade/Economic
birçok ülkenin para biriminin yüzde biri cent n.
ispanyolca ve portekizce konuşulan birçok ülkenin para biriminin yüzde biri centavo n.
birçok amaç için ayrılmış yedek hybrid reserve n.
birçok bireysel miktar veya fiyatın tek bir parti veya fiyat ölçüsü durumuna gelecek biçimde birleştirilmesi aggregate n.
birçok kanaldan satış range selling n.
birçok satıcıya karşı piyasada tek alıcı olması hali buyer's monopoly n.
ucuz fiyatla birçok mal satan mağazalar variety stores n.
ucuz fiyatla birçok çeşit ürün satılan mağaza variety store n.
birçok farklı menkul kıymetler portföyü sunan vadeli menkul kıymetler çıkaran yatırım şirketi unit investment trust n.
birçok tüketici tarafından aynı anda ve rekabet olmadan tüketilen nonrival adj.
Politics
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı hetaerarchy n.
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı heterarchy n.
birçok farklı ülkenin dahil olduğu uluslararası ittifak world organisation n.
birçok farklı ülkenin dahil olduğu uluslararası ittifak global organization n.
birçok farklı ülkenin dahil olduğu uluslararası ittifak international organization n.
birçok farklı ülkenin dahil olduğu uluslararası ittifak world organization n.
aşırı sağın ve aşırı solun birçok açıdan benzer olduğu öne süren siyasi teori horseshoe theory n.
Industry
birçok farklı türün karışımı olan tüketim maddesi (çay, tütün) mixture n.
Technical
(ses kayıt veya yayın sisteminde) birçok kaynaktan gelen sinyalleri istenen bir oranda birleştirmek için kullanılan elektrik devresi mixer n.
Computer
birbirine bağlı birçok unsurun aynı anda bilgileri işleyerek geçmiş öğrenme biçimlerini uyarladığı ve dolayısıyla onları öğrendiği cihaz veya yazılım programı neural net n.
birçok kişiye özellikle e-posta yoluyla reklam gönderme e-mail carpet bombing n.
farklı birçok platformda çalışabilen bilgisayar programlama kodu wora (write once, run anywhere) n.
Textile
üzerinde birçok küçük değerli taş olan bileklik tennis bracelet n.
birçok bedene uygun olacak şekilde tasarlanmış (elbise) one-size-fits-all adj.
Architecture
birçok kolonla desteklenen polystylar adj.
birçok sütunun desteklediği polystylar adj.
Construction
birçok ana sözleşme multiple prime contracts n.
birçok iş görebilen versatile adj.
Aeronautic
birçok havayolu şirketinin sık uçan yolcularına yönelik geliştirdiği ve bedava uçuş veya başka ödüller kazanmaya yönelik uçulan mil miktarı veya bilet fiyatına göre bir puan toplama sistemi airline-mile n.
Marine
denizcilikte bayrak sinyalleri yollamak için kullanılan, birçok küçük kasnaktan oluşan blok telegraph block n.
birçok su akışı bulunan rivery adj.
Medical
birçok ilaca karşı direnç gelişimi multidrug resistance n.
birçok sinirlerin iltihabı polyneuritis n.
kalın bağırsaksa birçok polipin bir arada bulunması polyposis coli n.
(kan) birçok bağışçıdan toplanarak havuzlanan vücut sıvısı pool n.
birçok sinir hücresinden oluşan gangliate adj.
birçok sistrona ait genetik bilgi içeren polycistronic adj.
Anatomy
iskeletteki birçok hareketli eklemi çevreleyen bağ biçimli kapsül capsular ligament n.
birçok hayvanın gözünün arkasında bulunan, az ışıkta aktif olan yansıtıcı doku tabakası tapetum n.
birçok bel omurunda bulunan ilave çıkıntı anapophysis n.
birçok hayvanda bulunan, komşu omurların dik omurgaya doğru eğimli olduğu sırt omuru anticlinal vertebra n.
birçok geyikte ve geyiğe akraba hayvanlarda bulunan, alt göz kapağının altında korucu bir salgı üreten kese veya çukur larmier n.
beynin serebral loblarına kan taşıtan birçok damardan biri vena cerebri n.
aynı adı taşıyan arterlere eşlik eden birçok kıvrık paralel toplardamardan biri vena circumflexa n.
aynı adı taşıyan arterlere eşlik eden birçok kıvrık paralel toplardamardan biri circumflex vein n.
birçok balıkta optik lob altındaki bir tür oval lob hypoarion n.
birçok kuşun bacaklarındaki ayağa yakın bir kemik çıkıntısı hypotarsus n.
birçok amfibinin beyninin ön kısmını saran kafatası kemiği girdle bone n.
(birçok omurgalıda) pektoral kuşak kemiği clavicle n.
birçok hayvanda beynin optik loblarından birinde bulunan boşluk optocoele n.
birçok etçil memelinin el bileğinde naviküler ve lunatum kemiklerinin kaynaşması ile oluşan kemik scapholunar n.
birçok etçil memelinin el bileğinde naviküler ve lunatum kemiklerinin kaynaşması ile oluşan kemik scapholunar bone n.
(birçok kuşta) bronşların üst bölümünde yer alan c biçimli halka semiring n.
(birçok iki yaşamlı ve sürüngen ile bazı kuşlarda) nazal septum ve üst çene kemiği arasında yer alan küçük bir kemik septomaxillary n.
(birçok memelide) penisin içine geri çekildiği borumsu deri kıvrımı sheath n.
(birçok amfibi türünde) kafatasında bulunan ve beynin ön ucunu çevreleyen kemik sphenethmoid n.
(birçok amfibi türünde) kafatasında bulunan ve beynin ön ucunu çevreleyen kemik sphenethmoid bone n.
birçok balıkta işitsel kapsülün ön tarafında bulunan ve sfenoid kemikle bağlantılı veya ona bitişik olan kemik veya kıkırdak sphenotic n.
birçok balıkta işitsel kapsülün ön tarafında bulunan ve sfenoid kemikle bağlantılı kemik sphenotic bone n.
(birçok amfibi türünde) kafatasında bulunan ve beynin ön ucunu çevreleyen kemiğe ait veya ilişkili sphenethmoid adj.
(birçok amfibi türünde) kafatasında bulunan ve beynin ön ucunu çevreleyen kemiğe ait veya ilişkili sphenethmoidal adj.
(birçok amfibi türünde) kafatasında bulunan ve beynin ön ucunu çevreleyen kemiğe ait veya ilişkili sphenoethmoidal adj.
Psychology
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's guilt n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor syndrome n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's syndrome n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor guilt n.
birçok konuyla sınırlı olan bir mani oligomania n.
birçok şeyden korkma polyphobia n.
Physiology
beynin korteks dahil birçok bölgesinde oluşan nispeten yüksek genlikli beyin dalgası paterni theta n.
beynin korteks dahil birçok bölgesinde oluşan nispeten yüksek genlikli beyin dalgası paterni theta rhythm n.
Pathology
(hasta) birçok kişinin bir arada bulunmasından kaynaklı hastalık durumu ochlesis n.
birçok genin kontrol ettiği kalıtsal hastalık polygenic disorder n.
birçok doku türünü enfekte eden pantropical adj.
Pharmaceutics
birçok bitkide meydana gelen, beyaz renkli, kristalimsi, suda az miktarda çözünen bir alkaloit theobromine n.
birçok tıbbi ilaç ve preparatın açıklamasını sistematik biçimde içeren kitap dispensatory n.
(ağız kuruluğu, sedasyon, gastrointestinal rahatsızlık) birçok yan etkisi bulunan bir trisiklik antidepresan doxepin n.
(ağız kuruluğu, sedasyon, gastrointestinal rahatsızlık) birçok yan etkisi bulunan bir trisiklik antidepresan doxepin hydrochloride n.
(ağız kuruluğu, sedasyon, gastrointestinal rahatsızlık) birçok yan etkisi bulunan bir trisiklik antidepresan sinequan® n.
birçok hastalıkta kullanılan çok amaçlı bir ilaç polychrest n.
Parasitology
urocerata takımından olan birçok zar kanatlı türünün larvası wood borer n.
Gastronomy
birçok çiğ sebzenin ince ince kesilip soslanmasıyla yapılan vejetaryen yemeği carpaccio n.
Math
birçok değişken arasındaki bağıntıyı bir arada gösteren grafik alignment chart n.
(birçok programlama dilinde kullanılan) iki tam sayıya ait bölünme sonucunu geri getiren bir fonksiyon div n.
birçok açısı bulunan multiangular adj.
Logic
birçok unsurdan oluşan compound adj.
birçok öğeden oluşan compound adj.
Physics
eskiden birçok doğal fenomenden sorumlu olduğu düşünülen varsayımsal bir kuvvet od n.
(gaz) birçok elektronundan ayrılmış atomları olan degenerate adj.
birçok pion içeren multipion adj.
Chemistry
birçok esansiyel yağda var olduğu açıklanan, sentetik olarak elde edilen sıvı monosiklik bir terpen hidrokarbonu terpinolene n.
birçok uçucu yağda bulunan kokulu bir sıvı ester terpinyl acetate n.
birçok organik bileşikte oluşan bir hidrokarbon radikali amyl n.
yohimbin ile izomerik olan birçok alkaloite verilen ad yohimbine n.
Biology
birçok gıda kaynağını tüketebildiği için birçok habitatta gelişebilen organizma generalist n.
birçok omurgasızda bulunan bir kan hücresi trephocyte n.
uzun tavşan kulaklarına benzeyen birçok gövdeden oluşan, dış yüzeyi koyu kahverengi ve iç yüzeyi pembemsi-turuncu renkli bir mantar wynnea americana n.
servikal mukusta spermin rahme ulaşması için geçmesi gereken birçok mikro life verilen ad mycele n.
birçok bazitli mantarda görülen yumru benzeri hifa yapılı bir büyüme clamp n.
birçok bazitli mantarda görülen yumru benzeri hifa yapılı bir büyüme clamp cell n.
kılcal damarların iç duvarlarında yer alan, dallanan birçok hücreden her biri rouget cell n.
birçok yassı kurt ve tekerlekli hayvanda gerçek yumurtalara besin olarak yumurta sarısıyla dolu hücreler üreten besin bezi vitellarium n.
dünyanın birçok yerinde yaşayan organizma cosmopolite n.
birçok mantar türünde görülen uzun ve ince hücresel yapı filament n.
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık siphonoglyphe n.
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık siphonoglyph n.
(birçok geyik ve antilopta) ağdamsı bir madde salgılayan salgı bezi crumen n.
(birçok trematodada) kese benzeri larva evresi sporocyst n.
(birçok bakteride olduğu gibi) sıcak ortamda iyi yetişen thermophilic adj.
birçok eklemi olan multarticulate adj.
kabuklarının açılıp kapanmasını sağlayan yapı boyunca birçok dişi bulunan çift kabuklularla ilgili multarticulate adj.
dünyanın birçok yerinde yetişen (canlı) cosmopolitan adj.
birçok bölümden oluşan polymerous adj.
temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan kromozomlar ile ilgili polytene adj.
(kromozomlar) temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan polytene adj.
temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan kromozomları olan polytene adj.
Biochemistry
proteinlerde ve birçok bitkide bulunan kristalli bir amino asit asparagine n.
memelilerde anjiyogenez ve kan pıhtılaşması gibi birçok biyolojik süreci düzenleyen bir glikozaminoglikan heparan sulfate n.
memelilerde anjiyogenez ve kan pıhtılaşması gibi birçok biyolojik süreci düzenleyip hücre yüzeylerinde ve bazal zarlarda bulunan bir glikozaminoglikan heparitin sulfate n.
peynir mayası ile birçok hayvanın mide suyunda bulunan ve sütü peynirleştiren bir enzim rennet ferment n.
Marine Biology
kuzey abd ve kanada’daki birçok gölde bulunan, yaygın beyaz balıklardan daha narin olan bir amerikan beyaz balığı lake whiting (coregonus labradoricus) n.
birçok balığın iç kulağında bulunan iki denge taşından daha küçük olanı asteriscus n.
kuzey amerika'ya özgü birçok tatlı su balığından biri whitehorse (catostomus commersoni) n.
atlantik okyanusu'na özgü mezgit veya sarıağız benzeri birçok küçük balıktan biri whiting n.
balinaların üzerinde parazit olarak yaşayan coronula ve ilgili cinslerden olan birçok midye türünden biri whale louse n.
busycon cinsinden olan kuzey amerika'ya özgü birçok yumuşakça türünden biri whelk n.
birçok sölenter türünde görülen, canlının serbest yüzdüğü ve eşeysel üreme yapabildiği evre medusa n.
amerika'ya özgü, porichthys cinsinden olup parlak organlara sahip birçok kurbağa balığına verilen ad midshipman n.
amerika'ya özgü, porichthys cinsinden olup parlak organlara sahip birçok kurbağa balığına verilen ad singing fish n.
avrupa ve kuzey amerika'ya özgü tatlı sularda yaşayan birçok küçük diken yüzgeçli iskorpite verilen ad miller's thumb n.
lophiidae familyasından olan birçok balığa verilen ad monk n.
seriola cinsinden olup sarımsı kuyruğu olan birçok büyük deniz balığına verilen ad yellowtail n.
limanda cinsinden olan birçok dil balığına verilen ad mud dab n.
ottus cinsinden olan birçok küçük ve sivri yüzgeçli tatlı su iskorpitine verilen ad muddler n.
modern zarganaları ve birçok ilgili fosil balığı içeren parlak pullu bir balık takımı ginglymodi n.
kuzey amerika'nın batı kıyısına özgü, grapsidae familyasından olan birçok yengece verilen ad ochidore n.
Astronomy
birçok astronomun evrenin temelini oluşturduğuna inandığı karanlık maddeden oluşan filament ağı cosmic web n.
Zoology
birçok omurgasız hayvan tarafından sonbaharda yumurtlanıp kış koşullarında hayatta kalan bir yumurta winter egg n.
neredeyse tüm kuşların ve birçok sürüngenin gözlerinde bulunan, tarak dişlerini andıran pigmentli vasküler bir zar marsupium n.
(birçok balık ve sürüngende) özel pigment hücrelerini genişleterek renk değiştirebilme metachrosis n.
birçok kuşun dış tüylerinin sapının arka tarafından çıkan bir ek tüy hypoptilum n.
birçok kuşun dış tüylerinin sapının arka tarafından çıkan ek tüyün kıllarından biri hyporadius n.
birçok planaryada ve bazı omurgasızlarda yolku salgılayan özel bir organ yolk gland n.
birçok sölenterin gelişim evresi hydropolyp n.
birçok sürüngende ikinci boyun omurunun diş şeklindeki çıkıntısına benzeyen ayrı kemik odontoid n.
birçok sürüngende ikinci boyun omurunun diş şeklindeki çıkıntısına benzeyen ayrı bir kemik odontoid bone n.
birçok memelinin göğüs kemiği ile her bir köprücük kemiğinin arasında yer alan interartiküler kıkırdak veya kemik omosternum n.
kocagözgiller familyasından olan birçok kahverengi sahil kuşuna verilen ad dikkop [south africa] n.
birçok kabuklu türünde duyarganın ikinci ekleminde bulunan düz plaka veya pul scaphocerite n.
koypu ve güney amerika'ya özgü diğer birçok türü içeren bir kemirgen familyasına ait veya ilgili octodont adj.
bütün oluşturmak için bir araya gelmiş birçok farklı bireyden oluşan (organizma, canlı) compound adj.
koloni oluşturmak için bir araya gelmiş birçok farklı bireyden oluşan (organizma, canlı) compound adj.
bir mevsimde birçok kez kuluçkaya yatan polygoneutic adj.
(birçok memeli ve kuştaki frontal kemik çıkıntısı) aşağı yönlü postorbital adj.
Botanic
köklerinde parazit bulunan birçok küçük bitki cancer root n.
karanfiller, kaktüsler, etli bitkiler gibi birçok cinsi içine alan takım caryophyllales n.
karanfiller, kaktüsler, etli bitkiler gibi birçok cinsi içine alan takım chenopodiales n.