birini sıkıştırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

birini sıkıştırmak



Bedeutungen von dem Begriff "birini sıkıştırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birini sıkıştırmak put pressure on v.
Phrasals
birini sıkıştırmak get on someone v.
birini sıkıştırmak get on someone v.
Idioms
birini sıkıştırmak put a move on someone v.
birini sıkıştırmak turn the screw on someone v.
birini sıkıştırmak tighten the screw on someone v.
birini sıkıştırmak make it hot for somebody v.

Bedeutungen, die der Begriff "birini sıkıştırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 114 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şey için birini sıkıştırmak press someone for something v.
harekete geçmesi için (birini) sıkıştırmak burley v.
(birini bir konuda) sıkıştırmak tackle v.
Phrasals
birini veya bir şeyi aşırı küçük bir alana sıkıştırmak cramp up v.
bir şey için birini sıkıştırmak pester someone into something v.
(birini) sıkıştırmak wring (something) from (someone or something) v.
(birini) sorularla sıkıştırmak whale away at (someone) v.
(birini) sorularla sıkıştırmak whale into (someone) v.
(birini) sorularla sıkıştırmak whale on (someone) v.
(bir şeyin) içine bir şeyi veya birini sıkıştırmak lodge into (something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak pin someone or something under someone or something v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birine veya bir şeye) sıkıştırmak press against (someone or something) v.
birini/bir şeyi sıkıştırmak press against someone or something v.
(birini/bir şeyi) araya sıkıştırmak slot (someone or something) in v.
(birini/bir şeyi) önceden planlanmış şeylerin arasına sıkıştırmak slot (someone or something) in v.
(birini bir şey) yapması/vermesi için sıkıştırmak squeeze (something) out of (someone) v.
(birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak stay after (someone) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sıkıştırmak stuff into (something) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak pinch at (someone or something) v.
birini/bir şeyi sıkıştırmak squash up against someone or something v.
birini/bir şeyi (bir şeyin içine) sıkıştırmak jam someone or something (into something) v.
birini/bir şeyi (bir şeyin içine) sıkıştırmak jam someone or something in v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak bear down on (someone or something) v.
birini bir şeyle sıkıştırmak beset someone with something v.
birini/bir şeyi sıkıştırmak box someone or something in v.
birini köşeye sıkıştırmak box someone in v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak clamp down on (someone or something) v.
(birini) sıkıştırmak crowd (one) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak/ezmek crush (something) out of (someone or something) v.
birini bir şeyi araya sıkıştırmak fit someone or something in something v.
birini bir şeyi araya sıkıştırmak fit someone or something into something v.
birini bir şeyi araya sıkıştırmak fit someone or something in v.
(birini) sıkıştırmak get on (one) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak get on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sürekli sıkıştırmak/dürtmek keep after (someone or something) v.
(birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek keep at (someone) v.
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek keep on (one) about (something) v.
(birini) sıkıştırmak keep on at (one) v.
(birini bir şey yapması) için sıkıştırmak pester (one) into (doing) (something) v.
(birini bir şey) için sıkıştırmak pester (someone) for (something) v.
(birini/bir şeyi) iterek (birine/bir şeye) karşı sıkıştırmak pin (someone or something) against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak pin (someone or something) beneath (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak press down on (someone or something) v.
(birini bir şey için) sıkıştırmak railroad (one) into (something) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak run up against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasına sıkıştırmak sandwich (someone or something) between (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi) içine sıkıştırmak thrust into (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine kıstırmak/sıkıştırmak trap (someone or something) into (something) v.
Colloquial
(birini) sıkıştırmak be at (one) v.
(birini) sıkıştırmak railroad (one) v.
Idioms
birini bir şey yapması için sıkıştırmak put the squeeze on (one) v.
birini bir şey yapması için sıkıştırmak put the squeeze on someone/something v.
(birini) para için sıkıştırmak put the bee on (someone) v.
(birini bir konuda) sıkıştırmak grill (someone) (about something) v.
birini köşeye sıkıştırmak press someone to the wall v.
birini köşeye sıkıştırmak get someone over a barrel v.
birini köşeye sıkıştırmak have someone cornered v.
birini köşeye sıkıştırmak drive someone to the wall v.
birini köşeye sıkıştırmak push someone to the wall v.
birini iyice köşeye sıkıştırmak tighten the noose v.
birini köşeye sıkıştırmak drive someone into a corner v.
(birini) bir şeyi tamamlaması için sıkıştırmak ride (someone's) back v.
(birini) sıkıştırmak make things hot for (one) v.
(birini) köşeye sıkıştırmak box (someone) into a corner v.
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak put (someone or something) through the ringer v.
(birini) sıkıştırmak turn the screws (on someone) v.
(birini) köşeye sıkıştırmak turn the screws (on someone) v.
(birini) sıkıştırmak turn the screw (on someone) v.
(birini) köşeye sıkıştırmak turn the screw (on someone) v.
birini köşeye sıkıştırmak turn the screw on someone v.
birini köşeye sıkıştırmak tighten the screw on someone v.
(birini) köşeye sıkıştırmak back (one) into a corner v.
birini köşeye sıkıştırmak back somebody into a corner v.
birini köşeye sıkıştırmak paint somebody into a corner v.
(birini) köşeye sıkıştırmak bind (one) hand and foot v.
birini köşeye sıkıştırmak bind someone hand and foot v.
birini köşeye sıkıştırmak tie someone hand and foot v.
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak bring (someone or something) to bay v.
birini/bir şeyi köşeye sıkıştırmak bring someone or something to bay v.
(birini) köşeye sıkıştırmak drive (one) to the wall v.
(birini) sıkıştırmak drive (one) to the wall v.
birini bir şey yapması için sıkıştırmak exhort someone to do something v.
(birini) köşeye sıkıştırmak force (one) to the wall v.
(birini) köşeye sıkıştırmak get (one) over a barrel v.
(birini) sıkıştırmak get on (one's) case v.
birini köşeye sıkıştırmak get/have somebody by the short hairs v.
birini köşeye sıkıştırmak put somebody through the wringer v.
(birini) köşeye sıkıştırmak have (one) by the balls v.
(birini/bir hayvanı) köşeye sıkıştırmak have (someone or an animal) cornered v.
(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak have someone or something cornered v.
birini köşeye sıkıştırmak have somebody at your mercy v.
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek keep at (one) about (something) v.
(birini) sıkıştırmak make it warm for (one) v.
(birini) sıkıştırmak make things warm for (one) v.
(birini) köşeye sıkıştırmak press (one) to the wall v.
(birini) köşeye sıkıştırmak push (one) to the wall v.
(birini) köşeye sıkıştırmak put (one) through the hoop v.
(birini) köşeye sıkıştırmak put (one) through the wringer v.
(birini) sıkıştırmak put the hard word on (one) [australia/canada/new zealand] v.
(birini) sıkıştırmak put the heat on (one) v.
(birini) sıkıştırmak put the screws on (one) v.
(birini) sıkıştırmak put the screws to (someone) v.
(birini) sıkıştırmak turn the heat on (someone) v.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak turn up the heat (on someone or something) v.
Slang
(birini) sıkıştırmak break (one's) balls v.
(birini) sıkıştırmak break (someone's) balls v.
(birini) sıkıştırmak put the screws on v.
(birini) sıkıştırmak put the screws to v.
(birini) sıkıştırmak bust (one's) ass v.
(birini) sıkıştırmak bust (one's) balls v.
(birini) sıkıştırmak bust (one's) chops v.
(birini) sıkıştırmak break (one's) stones v.
(birini) sıkıştırmak bust (one's) stones v.