boşluk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

boşluk



Bedeutungen von dem Begriff "boşluk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 126 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
boşluk vacancy n.
boşluk gap n.
boşluk blank n.
boşluk space n.
boşluk emptiness n.
boşluk yard n.
boşluk cavity n.
General
boşluk slack n.
boşluk chasm n.
boşluk wilderness n.
boşluk inanity n.
boşluk blanking n.
boşluk null n.
boşluk hiatus n.
boşluk separation n.
boşluk daylight n.
boşluk inaneness n.
boşluk desideratum n.
boşluk blankness n.
boşluk emptiness n.
boşluk purposelessness n.
boşluk hole n.
boşluk exhaustion n.
boşluk slot n.
boşluk hollowness n.
boşluk idleness n.
boşluk lacunae n.
boşluk gulf n.
boşluk inanition n.
boşluk area n.
boşluk abyss n.
boşluk nothingness n.
boşluk nullity n.
boşluk yawning n.
boşluk clear n.
boşluk chamber n.
boşluk slackness n.
boşluk sinus n.
boşluk futileness n.
boşluk lacuna n.
boşluk foramen n.
boşluk vacuity n.
boşluk vacuum n.
boşluk vacancies n.
boşluk opening n.
boşluk clearance n.
boşluk hollow n.
boşluk interim n.
boşluk looseness n.
boşluk pocket n.
boşluk play n.
boşluk recess n.
boşluk void n.
boşluk cavitation n.
boşluk dip n.
boşluk abime n.
boşluk air n.
boşluk recession n.
boşluk lacune n.
boşluk chaos [obsolete] n.
boşluk chaun [obsolete] n.
boşluk vanity n.
boşluk espace [obsolete] n.
boşluk voidance n.
boşluk voidness n.
boşluk vacance [scotland] n.
boşluk void n.
boşluk vorago n.
boşluk holler n.
boşluk lisne n.
boşluk gape n.
boşluk rictus n.
boşluk desideration n.
boşluk overture n.
boşluk inane n.
boşluk insatisfaction [obsolete] n.
boşluk fistule [rare] n.
boşluk break n.
boşluk holwe [obsolete] adj.
Colloquial
boşluk gaping hole n.
Politics
boşluk vacancy n.
Technical
boşluk margin n.
boşluk cavity n.
boşluk clearance n.
boşluk spacing n.
boşluk cavernous n.
boşluk pocket n.
boşluk vacuum n.
boşluk well n.
boşluk yard n.
boşluk play n.
boşluk recess n.
boşluk space n.
boşluk backlash n.
boşluk ws (white space) abrev.
Computer
boşluk whitespace n.
boşluk white space n.
boşluk gap width n.
Telecom
boşluk backlash n.
Mechanic
boşluk void n.
Construction
boşluk porosity n.
boşluk void n.
boşluk spalling n.
boşluk rough opening n.
boşluk vacancy n.
boşluk pore n.
boşluk hollow n.
boşluk cavern n.
Automotive
boşluk free play n.
boşluk clearance n.
boşluk backlash n.
boşluk land n.
boşluk clearance n.
boşluk free play n.
boşluk gap n.
boşluk lash n.
Anatomy
boşluk recess n.
boşluk fosse n.
Food Engineering
boşluk void n.
Geometry
boşluk lacunarity n.
Physics
boşluk voidage n.
Agriculture
boşluk pore n.
Linguistics
boşluk cavity n.
Geography
boşluk clove n.
Geology
boşluk clearance n.
Archaic
boşluk abysm n.

Bedeutungen, die der Begriff "boşluk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bölünemez boşluk non breaking space n.
boşluk pompası vacuum pump n.
büyük boşluk vast n.
boşluk oranı vacancy rate n.
kültürel boşluk cultural lag n.
hukukta boşluk lacunae in law n.
iki diş arasındaki boşluk diastemata n.
sayfa kenarındaki boşluk margin n.
yeniden boşluk verme respace n.
yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk outer space n.
boşluk verme interleaving n.
kelime arası boşluk tracking n.
boşluk payı headroom n.
demografik boşluk demographic gap n.
boşluk bırakma marginal release n.
atmosfer ve dışındaki boşluk aerospace n.
epidural boşluk epidural cavity n.
beceri boşluk analizi skill gap analysis n.
boşluk oluşumu cavitation n.
boşluk hacmi clearance volume n.
boşluk açısı clearance angle n.
içkulaktaki girintili boşluk labyrinth n.
bölünemez boşluk nonbreak space n.
arasında boşluk olmayan iki kişilik koltuk bench seat n.
derin boşluk yawning gap n.
ahlaki boşluk moral emptiness n.
bilimsel boşluk scientific gap n.
bilimsel boşluk science gap n.
geriye kalan alan (boşluk) remaining space n.
duygusal boşluk emotional void n.
duygusal boşluk emotional emptiness n.
üzerine süt veya krema eklenebilmesi için kahve fincanında bırakılan boşluk room for cream n.
boşluk hissi sense of space n.
boşluk pompası air pump n.
geminin üst güvertesinde, pruva direği ile orta direk arasındaki boşluk the booms n.
derin boşluk yawn n.
sonsuz derinlik/boşluk yawn n.
dizler birleşik olarak durulduğunda uyluklar arasında kalan boşluk thigh gap n.
boşluk hissi feeling of emptiness n.
top ateşlemek için kale surunda veya siperinde açılan boşluk embrasure n.
sonsuz boşluk vast n.
atın dişleri arasında at dizgininin metal bölümünün girdiği boşluk bar n.
çıkıntı köşesindeki boşluk jog n.
tabloda bir sıranın tamamının kaldırılmasıyla oluşan boşluk lane n.
zihinsel boşluk vacancy n.
çok geniş boşluk vastitude n.
boşluk ifadesi empty state n.
bir sayfadaki basılı ve yazılı materyalin çevresinde yer alan boşluk margent n.
kuşatıcı ve koruyucu boşluk womb n.
bir şeyi içeren boşluk womb n.
bir şeyi saran boşluk womb n.
kaçış yolu olarak kullanılan boşluk veya deliğe benzer şey meuse n.
boşluk payı headroom n.
yasada boşluk hole n.
bilye oyunlarında bilyenin oynanacağı küçük boşluk hole n.
(mengene) aletin kesmeye veya sıkmaya yarayan uçları arasındaki boşluk mouth n.
marangoz rendesinin bıçağının ön tarafında yer alan, talaşların geçtiği boşluk mouth n.
açık ağızdaki orta kenarlar arasındaki boşluk gape n.
kapalı yumuşakça kabuğu arasındaki boşluk gape n.
olta kancasının ucu ile sapı arasındaki boşluk gape n.
iki bulut kütlesi arasındaki boşluk rift n.
ayırma görevi gören aşılamaz veya bağlantı yapılamaz boşluk gulf n.
aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü overflow n.
bordürler arasındaki boşluk road n.
boşluk doldurma infill n.
sonsuz boşluk infinity n.
aynı rota üzerinde giden iki ardışık eleman arasındaki boşluk column gap n.
çentikli boşluk indention n.
yazıda boşluk dolduran gereksiz cümle padding n.
zıt yöndeki boşluk counter opening n.
zıt yöndeki boşluk counteropening n.
boşluk dönemi interlunation n.
basılı harfler arasındaki boşluk interspace n.
birbiriyle ilişkili iki vücut parçası arasındaki boşluk interspace n.
askeri birlik unsurları arasındaki (enine) boşluk interval n.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk island n.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk islet n.
silah çakmak kilidinde yer alan küçük boşluk pan n.
basılmış materyali çevreleyen cetvel veya boşluk panel n.
posta pulundaki boşluk panel n.
sonradan eklenecek bir şeye yer açmak için klavyeyle geçici olarak bırakılan boşluk deadwood n.
roma tiyatrosunda seçkin kişilerin oturduğu yarım daire biçimli boşluk orchestra n.
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk plenum n.
(eskrimde) saldırılacak bir boşluk yaratmak amacıyla rakibin kılıcına baskı uygulama press n.
küçük boşluk slimness n.
dar boşluk slip n.
duygusal boşluk emotional gap n.
tavla tahtasında boşluk point n.
(gazete veya dergide) boşluk dolduran kısa yazı space-filler n.
yaşayan bir germ hücresindeki varsayımsal boşluk syngenesis n.
boşluk bırakmak tolerate v.
yeniden boşluk vermek respace v.
boşluk bırakmak leave a blank v.
boşluk yaratmak make a gap v.
boşluk bırakmak space out v.
boşluk bırakmak space v.
boşluk doldurmak fill a gap v.
boşluk hissetmek feel hollow v.
boşluk hissetmek feel the void inside v.
boşluk hissetmek feel empty v.
arkasında boşluk bırakarak bir notun arkasına isim yazmak indorse in blank v.
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak hang v.
kenarında boşluk bırakmak margin v.
boşluk açmak vestibule v.
yanlış şekilde boşluk bırakmak misspace v.
fazla boşluk bırakmak overset v.
arada boşluk oluşturmak interspace v.
(blastuladan gastrula oluşumunda) önceden katı olan yapının içinde boşluk oluşacak şekilde katlanmak invaginate v.
boşluk ile ilgili voraginous adj.
(adres, başlık, paragraf) soldan boşluk bırakılmadan yazılmış block adj.
boşluk hissine sahip olan hollow adj.
içinde boşluk olan hollow-hearted adj.
boşluk bırakan discontinuous [obsolete] adj.
içinde plenum bulunan (boşluk) plenum adj.
boşluk yaratıcı spacing adj.
genellikle emir belirten cümlelerde kullanılan boşluk doldurucu sözcük once [dialect] adv.
(popüler müzikte) boşluk dolduran hece oh interj.
boşluk, oyuk anlamı veren ön ek cel- pref.
boşluk anlamı veren ön ek coelo- pref.
boşluk anlamı veren ön ek celo- pref.
boşluk anlamı veren son ek -coel suf.
boşluk anlamı veren son ek -coele suf.
boşluk anlamı veren son ek -cele suf.
boşluk dolduran pekiştirici bir ifade gee exclam.
Phrasals
bir şeyde boşluk yaratmak free up v.
aralık/boşluk kalmayacak şekilde doldurmak cube out v.
her şeyi boşluk kalmayacak şekilde yap-boz gibi yerleştirmek cube out v.
içinde boşluk yaratmak/oluşturmak hollow out v.
baskı birimleri arasındaki boşluk malzemesini azaltmak close up v.
Proverb
doğa/tabiat boşluktan nefret eder (boşluk istemez) nature abhors a vacuum
Colloquial
yamaçta su akışını sağlamak için yol boyunca yapılmış küçük bir sırt veya boşluk thank-you-ma'am n.
tatlı boşluk pleasant idleness n.
tatlı boşluk dolce far niente n.
tatlı boşluk sweet doing nothing n.
dalganın boşluk oluşturan iç kısmı barrel [australia] n.
kıyafetin kapalı haldeki kapama yerleri arasındaki boşluk gaposis n.
arasında boşluk bırakmak space out v.
Idioms
rakipler arasındaki kapanmaz boşluk clear blue water [uk] n.
toplam boşluk hacmi total porosity n.
hiç boşluk olmamak/kalmamak be stuffed to the gills v.
Trade/Economic
boşluk analizi gap analysis n.
finansal boşluk financial slack n.
fıçıda kalan boşluk wantage n.
grafik üzerinde boşluk bırakan kur sıçramaları breakaway gap n.
hukuki boşluk legal gap n.
piyasada boşluk gap in the market n.
Law
boşluk doldurmak için düşük navlunla alınan yük berth cargo n.
hukuksal boşluk legal loophole n.
hukuksal boşluk lacunae in law n.
hukuksal boşluk legal gap n.
hukukta boşluk lacunae in law n.
kanundaki boşluk legal gap n.
kanundaki boşluk legal loophole n.
kanunda boşluk gap in law n.
yasal boşluk legal loophole n.
yasal boşluk legal hole n.
yasal boşluk legal vacuum n.
yasadaki boşluk legal loophole n.
yasal boşluk legal gap n.
yasal boşluk lacunae in law n.
yasal boşluk legal gap n.
yasada boşluk lacunae in law n.
yasadaki boşluk legal gap n.
yasal boşluk loophole n.
hakimin (hukuki boşluk durumunda) içtihat yoluyla hukuk/kural yaratması interstitial law-making n.
Politics
boşluk analizi gap analysis n.
siyasi boşluk political vacuum n.
yasal boşluk casus omissus n.
Media
gazete veya dergi sayfasında boşluk doldurmak için kullanılan yazı filler n.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça filler n.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça fill n.
Technical
testere dişinin altındaki boşluk throat n.
delme, kesme gibi makinelerde yapılan işin boyutunu sınırlayan derin boşluk throat n.
agregatın boşluk yüzdesi percent voids aggregate only n.
asfaltla dolu boşluk yüzdesi percent voids filled with asphalt n.
alt boşluk hacmi bottom clearance volume n.
aktif boşluk kontrolü active clearance control n.
alt boşluk bottom margin n.
alt boşluk bottom clearance n.
ara boşluk interstitial spaces n.
ayberisi boşluk cislunar space n.
basınç-boşluk oranı eğrisi pressure-void ratio curve n.
boşluk karakteri space character n.
bloklararası boşluk interblock gap n.
boşluk yazdırmama space suppression n.
boşluk tesiri cavity effect n.
boşluk sinyali blanking pulse n.
boşluk ölçeği clearance gauge n.
boşluk hacmi pore space n.
boşluk suyu basıncı tension in the pore water n.
boşluk dağılımı pore distribution n.
boşluk damıtması vacuum distillation n.
bileşik boşluk composite blanking n.
borusal boşluk tubular cavity n.
boşluk çapı diameter of the voids n.
boşluk suyunun süreksizliği discontinuity of the pore water n.
boşluk sıvısı pore fluids n.
boşluk payı headroom n.
boşluk oranı-zaman eğrisi void ratio-time curve n.
boşluk yüksekliği opening height n.
boşluk rezonatörü cavity resonator n.
boşluk açısı relief angle n.
boşluk hacmi clearance volume n.
boşluk suyu basınç ölçeri pore-water pressure gage n.
boşluk gönderme testi blank transmission test n.
boşluk frekansmetresi cavity frequency meter n.
boşluk yüzdesi percentage void n.
boşluk göstergesi empty space indicator n.
boşluk mastarı clearance gauge n.
boşluk göstergesi clearance indicator n.
boşluk büyüklüğü opening size n.
boşluk suyu basıncında azalma decrease in the pore-water pressure n.
boşluk basıncı pore pressure n.
boşluk giderici yay clearance compensation spring n.
boşluk suyu muhtevası pore water content n.
boşluk basıncı vacuum pressure n.
boşluk suyu pore water n.
boşluk akımı cavern flow n.
boşluk modları cavity modes n.
bitümlü deney numunelerinin boşluk özellikleri void characteristics of bituminous specimens n.
boşluk ayar pulu thrust washer n.
boşluk suyu pore moisture n.
boşluk içitimi void grouting n.
boşluk suyu gerilmesi tension in the pore water n.
boşluk oranı voids ratio n.
boşluk yan yükseltisi coaming n.
boşluk açma deneyi hollow drill testing n.
boşluk oluşumu void formation n.
boşluk suyu basınçölçeri pore water pressure meter n.
boşluk empedansı cavity impedance n.
boşluk suyu akımı flow of water through the voids n.
boşluk açısı clearance angle n.
boşluk cidarları pore walls n.
boşluk modu cavity mode n.
boşluk göstergesi gap indicator n.
boşluk suyu basınçlarının dağılışı distribution of pore water pressure n.
boşluk oranı basınç eğrisi void ratio-pressure curve n.
boşluk listesi space list n.
boşluk suyu basıncının büyüklüğü intensity of the n.
boşluk tüpü crookes tube n.
boşluk oranı void ratio n.
boşluk basıncı ölçümü pore pressure measurement n.
boşluk oranı void space n.
boşluk ölçeği feeler gauge n.
boşluk akımı space current n.
boşluk kodu space code n.
boşluk bastırma space suppression n.
boşluk yüzdesi percentage of voids n.
bir elektronik cihazda enerjinin elektronlara aktarıldığı elektrotlar arasındaki boşluk interaction space n.
boşluk çapı pore radius n.
boşluk içeriği void content n.
boşluk çubuğu space bar n.
boşluk düzeyi blanking level n.
boşluk suyunun kaçması outflow of n.
boşluk birleşmesi void coalescence n.
boşluk oluşumu vacuolation n.
boşluk empedansı free-space impedance n.
boşluk celisi free-space impedance n.
boşluk suyu void water n.
boşluk alma cihazı take-up n.
çimento boşluk oranı void cement ratio n.
çok küçük boşluk microvoid n.
darbe boşluk oranı pulse-duty factor n.
darbe boşluk oranı mark space ratio n.
duvarda yapılan boşluk niche n.
dönme boşluk çapı turning clearance diameter n.
doluluk boşluk oranı duty cycle n.
eksenel ve radyal boşluk radial clearance and axial clearance n.
eksenel boşluk axial play n.
eksenel boşluk axial clearance n.
elektronik boşluk suyu basınç ölçeri electronic pore pressure meter n.
halkasal boşluk annular space n.
havanın geçebileceği boşluk air passage n.
izin verilen boşluk admissible play n.
istenen boşluk hard space n.
içinde hiçbir şey olmayan boşluk vacuum n.
iç boşluk internal clearance n.
kalıpların boşluk boyutları die cavity dimensions n.
kısmi boşluk partial vacuum n.
kayıtlararası boşluk interrecord gap n.
knudsen boşluk ölçeri knudsen gage n.
kenar dışı boşluk outside margin n.
koaksiyel boşluk coaxial cavity n.
kesme boşluk zarfı cutting spacer sleeve n.
koaksiyal boşluk coaxial cavity n.
kritik boşluk oranı critical void ratio n.
maddeler arasındaki küçük boşluk interstice n.
minimum boşluk minimum clearance n.
mutlak boşluk absolute vacuum n.
merdanelerarası boşluk root gap n.
müsaade edilen boşluk allowable clearance n.
negatif boşluk suyu basıncı negative pore-water pressure n.
normal boşluk kategorisi normal clearance category n.
negatif boşluk suyu basıncı negative pore water pressure n.
ortalama boşluk average clearance n.
ölü boşluk dead space n.
otomatik boşluk ayarı self adjusting n.
resüdüel boşluk suyu basıncı residual pore-water pressure n.
radyal boşluk radial clearance n.
salt boşluk absolute vacuum n.
radyal iç boşluk radial internal clearance n.
sıfır boşluk zero clearance n.
serbest boşluk free span n.
sıfır boşluk ayarlayıcısının bilya tutucusu ball retainer n.
su boşluk oranı water void ratio n.
supap boşluk ayarı the clearance for valves n.
tabii boşluk oranı natural void ratio n.
vakum ya da boşluk avansı vacuum advance n.
üst boşluk top margin n.
yan boşluk side clearance n.
yan boşluk lateral spacing n.
(patlayıcıda) boşluk ve çatlaklar voids and fissures n.
yüzde boşluk percentage void n.
altıgen boşluk hexagonal hollow n.
birbirine bitişik olan hareketli aksamların arasındaki boşluk, gevşeklik veya oynama payı lash n.
bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı lash n.
makinede boşluk veya salgı backlash n.
boşluk suyu basıncı ölçümü measurement of the pore water pressure n.
boşluk doldurma, güçlendirme amaçlarıyla kullanılan küçük tahta parçaları blocking n.
bazı üfleme cam kapların içindeki boşluk blow n.
geminin iki güvertesi arasındaki boşluk headroom n.
sıvı veya yumuşak bir maddeye şekil vermeye yarayan boşluk moulder n.
düz ince teller arasında bulunan boşluk dent n.
elektrik kablolarının gizlendiği dolabın bariyerleri ve yanları arasındaki boşluk gutter n.
kesilmemiş pul tabakaları arasındaki geniş boşluk gutter n.
kalıbın tepesinde hava çıkması veya fazladan metal eklenmesi için bırakılan boşluk riser n.
katılaşma sırasında döküm yapılan metalde oluşabilen boşluk pipe n.
içinde bir şeyin döndüğü soket veya boşluk cup n.
kirişin dış elemanları üzerindeki boşluk panel n.
kiriş örgüsü içinde yer alan boşluk panel n.
büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm core n.
pres gibi makinelerde merdaneler arası boşluk daylight n.
pres vb. makinelerde merdaneler arası boşluk daylight n.
geminin makine dairesinin üzerinde bulunan, demir kafesle kapatılmış dikey boşluk fiddley n.
döküm kalıbının içinde yer alan büyük boşluk pocket n.
boşluk veya açıklık içermeyen yapı solid n.
(kesme takımına) boşluk açısı vermek relieve v.
aralarında boşluk bırakmak interspace v.
Computer
ara boşluk space between n.
aralardaki boşluk space between n.
boşluk çubuğu spacebar n.
boşluk aralık bırakma spacing n.
birden fazla boşluk multiple spaces n.
boşluk tuşu spacebar n.
bölünemez boşluk nonbreaking space n.
boşluk karakteri blank character n.
boşluk eşliği space parity n.
boşluk hatası null error n.
bölünemez boşluk nonbreak space n.
boşluk gönderme testi blank transmission test n.
bölünemez boşluk non-breaking space n.
boşluk genişliği gap width n.
bölünemez boşluk non-break space n.
boşluk bırakma spacing n.
bloklararası boşluk interblock gap n.
boşluk derinliği gap depth n.
çift boşluk double space n.
ctrl+boşluk çubuğu ctrl+space n.
doluluk boşluk oranı duty cycle n.
düşey boşluk vertical spacing n.
istenen boşluk nonbreak space n.
istenen boşluk hard space n.
ince boşluk thin space n.
iç boşluk internal space n.
işaret boşluk oranı mark-to-space ratio n.
iç boşluk padding n.
kalın boşluk thick space n.
kısa boşluk en space n.
kayıtlararası boşluk interrecord gap n.
kısa boşluk em space n.
orantılı boşluk proportional spacing n.
nk boşluk pt space n.
otomatik boşluk auto-space n.
otomatik boşluk ayarlama auto-spacing n.
otomatik boşluk auto space n.
öbeklerarası boşluk interblock gap n.
otomatik boşluk auto spaces n.
öbekler arası boşluk interblock gap n.
sağdaki boşluk space on right n.
sıfır boşluk zero space n.
sol kenar boşluk imi left margin marker n.
sonrasında boşluk space after n.
sonra boşluk space after n.
sonraki boşluk space after n.
sütunlar arası boşluk space between columns n.
tek boşluk single space n.
tek boşluk kutusu single-space box n.
üçlü boşluk triple spacing n.
uzun boşluk em space n.
uzun boşluk en space n.
yan boşluk side margin n.
yazının sağındaki boşluk trailing space n.
3b boşluk 3d space n.
boşluk karakteri blank n.
etrafındaki boşluk da dahil olmak üzere tüm karakterlerin eşit genişliğe sahip olduğu yazı tipi monospaced type n.
(veri depolamada) boşluk dolduran boyutsuz materyal padding n.
arasında boşluk olmadan with no space within expr.
boşluk ekle add space expr.
önce boşluk space before expr.
önde boşluk yok no space before expr.
öncesinde boşluk yok no space before expr.
öncesinde boşluk space before expr.
önceki boşluk space before expr.
sayfa aralarında boşluk yok no breaks between pages expr.
Informatics
bölünemez boşluk nonbreaking space n.
boşluk kodu space code n.
bölünemez boşluk hard space n.
boşluk karakteri space character n.
beyaz boşluk whitespace n.
boşluk çubuğu space bar n.
bölünemez boşluk nonbreak space n.
boşluk karakteri blank character n.
bölünemez boşluk non-breaking space n.
doluluk boşluk yüzdesi duty cycle n.
istenen boşluk hard space n.
öbeklerarası boşluk interblock gap n.
öndeki boşluk leading space n.
sol boşluk left margin n.
tutanaklar arası boşluk record gap n.
yan boşluk margin n.
Telecom
iyonosferik yansımada, frekanslı radyo dalgalarının hareket etmesine yarayan boşluk radio window n.
boşluk bölmeli anahtarlama space-division switching n.
boşluk kaybı free-space loss n.
boşluk verme interleaving n.
boşluk rezonatörü cavity resonator n.
boşluk frekans ölçeri cavity frequency meter n.
darbelere boşluk verme pulse interleaving n.
yasal boşluk loophole n.
Electric
boşluk rezonatörü cavity n.
boşluk rezonatörü cavity resonator n.
darbe/boşluk oranı mark/space ratio n.
koaksiyal boşluk coaxial cavity n.
elektrik devresinde boşluk oluşturma break n.
elektrik arkının pozitif karbon elektrotunda oluşturduğu boşluk crater n.
elektriğin geçemediği bir boşluk içeren open adj.
Mechanic
arka boşluk açısı tool back clearance n.
boşluk açısı clearance angle n.
kabul edilebilir maksimum boşluk admissible clearance n.
perçin eksenleri arasındaki boşluk back pitch n.
uç boşluk açısı end clearance angle n.
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer calliper n.
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer caliper n.
Television
bileşik boşluk composite blanking n.
boşluk sinyali blanking pulse n.
boşluk düzeyi blanking level n.
Textile
üst üste kumaşların iki paralel dikiş çizgisiyle dikilmesinden oluşan, içine çubuk veya ip yerleştirilebilen boşluk casing n.
Architecture
tonozun birleşim noktaları arasındaki boşluk ya da bölme cell n.
surun alt kısmı ile hendeğin dik kısmı arasında kalan dar boşluk relais n.
tonozun nervürleri ve mahyaları arasındaki boşluk veya bölme web n.
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk whispering dome n.
kubbe veya kemerin altındaki belirli noktalarda çıkarılan seslerin uzak noktalardan duyulduğu boşluk whispering gallery n.
metopun dikey ekseninden gelen boşluk ditriglyph n.
üçüz yivler arasında yer alan boşluk femur n.
modilyonlar arası boşluk intermodillion n.
Construction
asfalt boşluk oranı asphalt void ratio n.
boşluk macunu gap-filling glue n.
boşluk miktarı tespit cihazı void measurement device n.
boşluk halkası vacancy loop n.
boşluk kümesi vacancy cluster n.
beton kagir birimlerin boşluk alanı yüzdesi percentage area of voids in concrete masonry units n.
boşluk büyüklüğü opening size n.
boşluk suyu basıncı pore water pressure n.
boşluk rendesi hollow plane n.
boşluk doldurma infilling n.
duvarda yapılan boşluk niche n.
kapiler boşluk capillary break n.
kılcal boşluk capillar void n.
serbest boşluk suyu free pore water n.
ahşap, sıva gibi yüzeylerdeki boşluk ve çatlakları doldurmak için kullanılan yarı katı karışım filler n.
gemi çerçevesinin keresteleri arasındaki boşluk room n.
boşluk doldurmak infill v.
içinde boşluk olan hollow adj.
Automotive
araba tekerleğinin flanşı ve dişi arasındaki kavisli boşluk throat n.
ana mil boşluk ölçme seti mainshaft clearance inspection tool set n.
alt boşluk yüksekliği ground clearance n.
ana mil boşluk ayar pulu mainshaft thrust shim n.
arka boşluk backspacing n.
boşluk değeri end play n.
boşluk ayar düzeneği star wheel adjuster n.
boşluk ayarı overcenter preload n.
boşluk doldurucu mum cavity wax n.
boşluk oranı void ratio n.
boşluk ayar halkası thrust ring n.
boşluk ayar pulu spacer washer n.
boşluk kontrolü clearance inspection n.
boşluk halkası spacer ring n.
birbiriyle ilişkili olarak çalışan iki parça arasındaki boşluk backlash n.
boşluk oranı void ratio n.
boşluk ara parçası spacer n.
boşluk ölçme şeridi plastigage strip n.
boşluk ayar segmanı thrust ring n.
doluluk boşluk oranı duty cycle n.
eksenel boşluk axial play n.
eksenel boşluk axial play n.
hidrolik boşluk ayarlayıcı hydraulic lash adjuster n.
kampanalı fren boşluk ayar vidası drum brake adjusting screw n.
kapı boşluk fitili door aperture weatherstrip n.
otomatik boşluk ayar düzeneği automatic adjuster n.
otomatik boşluk ayarı automatic wear adjuster n.
otomatikleştirilmiş üst boşluk belirleme düzeni automated overhead clearance sensing n.