Verlauf

break (into)

Bedeutungen von dem Begriff "break (into)" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	break (into) v.	(para) bozmak
2	Phrasals	break (into) v.	kahkahaya boğulmak
3	Phrasals	break (into) v.	hızlanmak
4	Phrasals	break (into) v.	aniden belirmek
5	Phrasals	break (into) v.	aniden gelmek

Bedeutungen, die der Begriff "break (into)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 86 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	break into v.	zorla girmek
General
2	General	break into parts v.	parçalarına ayırmak
3	General	break into pieces v.	parçalarına ayırmak
4	General	break into v.	girmek
5	General	break into fragments v.	parçalarına ayırmak
6	General	break into v.	basmak
7	General	break into pieces v.	parçalamak
8	General	break into v.	zorla girmek
9	General	break into v.	tecavüz etmek
10	General	break down into v.	ayırmak
11	General	break into pieces v.	parçalanmak
12	General	break into small pieces v.	ufalamak
13	General	break into v.	(hırsızlık amacıyla) girmek
14	General	break into v.	zorla içeri girmek
15	General	break into splinters v.	parçalarına ayırmak
16	General	break into v.	dalmak
17	General	break into v.	hırsızlık amacıyla bir yere girmek
18	General	break into pieces v.	parçalara ayırmak
19	General	break into v.	ayırmak
20	General	break out into a sweat v.	ter basmak
21	General	break into v.	birden bir şeye başlamak
22	General	break into v.	konuşmayı kesmek
23	General	break into the market v.	piyasaya girmek
24	General	break into market v.	piyasaya açılmak
25	General	break into a conversation v.	tartışmada araya girmek
26	General	break into a conversation v.	tartışmayı bölmek
27	General	break into a conversation v.	söze karışmak
28	General	break into a conversation v.	sözü kesmek
29	General	break into tears v.	gözyaşlarına boğulmak
30	General	break into tears v.	ağlamaya başlamak
31	General	break up into small pieces v.	küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
32	General	break up into small pieces v.	tuzla buz olmak
Phrasals
33	Phrasals	break (up) (into something) v.	(bir şeylere) ayrılmak
34	Phrasals	break (up) (into something) v.	kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
35	Phrasals	break (up) (into something) v.	küçük parçalara ayrılmak
36	Phrasals	break (up) (into something) v.	tuzla buz olmak
37	Phrasals	break into v.	zorla/gizlice (sisteme) girmek
38	Phrasals	break into v.	bölmek
39	Phrasals	break into v.	(bir sektöre) girmek
40	Phrasals	break into v.	(bir sektörde/meslekte) kariyer yapmak
41	Phrasals	break into v.	aniden (şarkıya
42	Phrasals	break into v.	konuşmaya) girmek/giriş yapmak
43	Phrasals	break into v.	aniden (konuşmaya
44	Phrasals	break into v.	şarkı söylemeye
45	Phrasals	break into v.	ağlamaya) başlamak
46	Phrasals	break into v.	bir anda (konuşmaya
47	Phrasals	break into v.	şarkı söylemeye
48	Phrasals	break into v.	ağlamaya) başlamak
49	Phrasals	break into v.	bir anda (göz yaşlarına
50	Phrasals	break into v.	kahkahalara) boğulmak
51	Phrasals	break into something v.	aniden (şarkıya, konuşmaya) girmek/giriş yapmak
52	Phrasals	break into something v.	aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak
53	Phrasals	break into something v.	bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak
54	Phrasals	break into something v.	bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak
55	Phrasals	break something up (into something) v.	bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek
56	Phrasals	break something up (into something) v.	bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak
57	Phrasals	break something up (into something) v.	bir şeyi kırıp (küçük para) bölmek
58	Phrasals	break (out into) v.	şarkı patlatmak
59	Phrasals	break (out into) v.	hızlanmak
60	Phrasals	break into v.	bir anda hızlanmak
61	Phrasals	break into v.	yedek kaynakları tüketmek
62	Phrasals	break into v.	ilk kodu kırmak
63	Phrasals	break into v.	şifreyi kırmak
64	Phrasals	break into v.	açmak
65	Phrasals	break into v.	kullanmaya başlamak
Phrases
66	Phrases	break into a run expr.	koşmaya başlamak
Idioms
67	Idioms	break into a smile v.	kendini tutamayıp gülmek/gülümsemek
68	Idioms	break into tears v.	ağlamaya başlamak
69	Idioms	break out into tears v.	ağlamaya başlamak
70	Idioms	break into v.	ansızın gülmeye başlamak
71	Idioms	break into a gallop v.	dört nala koşmak
72	Idioms	break into a gallop v.	dört nala koşmaya başlamak
73	Idioms	break into tears v.	gözyaşlarına boğulmak
74	Idioms	break into tears v.	göz yaşlarına boğulmak
75	Idioms	break into tears v.	göz yaşları sel olmak
76	Idioms	break into v.	haneye tecavüz etmek
77	Idioms	break out into tears v.	gözyaşlarına boğulmak
78	Idioms	break into v.	kıkırdamaya başlamak
79	Idioms	break into v.	kapıyı kırarak girmek
80	Idioms	break something into small pieces v.	paramparça etmek
81	Idioms	break something into small pieces v.	tuzla buz etmek
82	Idioms	break into v.	zorla yol açmak
83	Idioms	break into v.	zorla girmek
84	Idioms	break out into tears v.	birden ağlamaya başlamak
85	Idioms	break into small pieces v.	parçalanmak
Trade/Economic
86	Trade/Economic	break into market v.	pazara girmek