Verlauf

bring someone to

Bedeutungen von dem Begriff "bring someone to" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	bring someone to v.	birini ayıltmak

Bedeutungen, die der Begriff "bring someone to" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	bring someone to her knees v.	birine boyun eğdirmek
2	General	bring someone to justice v.	adalete teslim etmek
3	General	bring someone to her knees v.	birini yola getirmek
4	General	bring someone to reason v.	birinin aklını başına getirmek
5	General	bring someone to his knees v.	birini yola getirmek
6	General	bring someone to her knees v.	birine diz çöktürmek
7	General	bring someone to his knees v.	birine diz çöktürmek
8	General	bring someone to justice v.	yargılanmak üzere birini mahkemenin önüne çıkartmak
9	General	bring someone to his knees v.	birine boyun eğdirmek
10	General	bring (someone) to top v.	zirveye çıkarmak
11	General	bring (something) to someone v.	ayağına götürmek
12	General	bring someone to power v.	başa geçirmek
13	General	bring someone to forefront v.	gözönüne almak
14	General	bring (someone) round (to another's point of view) v.	yola getirmek
15	General	bring someone to the brink of a nervous breakdown v.	sinir krizinin eşiğine getirmek
16	General	bring someone to the edge of a nervous breakdown v.	sinir krizinin eşiğine getirmek
17	General	bring someone to the verge of a nervous breakdown v.	sinir krizinin eşiğine getirmek
18	General	bring someone to justice v.	mahkemenin önüne çıkarmak
19	General	can't bring oneself to accuse someone v.	birini suçlamaya içi el vermemek
20	General	bring someone something to eat v.	birine yiyecek bir şeyler getirmek
Phrasals
21	Phrasals	bring someone or something in(to) some place v.	birini bir yere getirmek/içeri almak
22	Phrasals	bring someone over to v.	birini bir yere getirmek
Idioms
23	Idioms	bring (someone or something) to the peace table v.	barış masasına oturtmak/çekmek
24	Idioms	bring (someone or something) to the peace table v.	anlaşma koşullarını görüşmek için masaya oturtmak
25	Idioms	bring (someone or something) to the peace table v.	anlaşma koşullarını görüşmek için bir araya gelmelerini sağlamak
26	Idioms	bring (someone or something) to the peace table v.	anlaşma görüşmeleri için bir araya getirmek
27	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	elinde bir hediye veya özel bir şeyle eve gelmek
28	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	(birine) bir hediye veya özel bir şey alarak eve gelmek
29	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	eve gelirken (birine) bir hediye veya özel bir şey almak
30	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	anlamasını sağlamak
31	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	gerçekleri görmesini sağlamak
32	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	gerçekleri fark etmesini sağlamak
33	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	aklını başına getirmek
34	Idioms	bring (something) home (to someone) v.	gözünü açmak
35	Idioms	bring something home to someone v.	elinde bir hediye veya özel bir şeyle eve gelmek
36	Idioms	bring something home to someone v.	(birine) bir hediye veya özel bir şey alarak eve gelmek
37	Idioms	bring something home to someone v.	eve gelirken (birine) bir hediye veya özel bir şey almak
38	Idioms	bring something home to someone v.	anlamasını sağlamak
39	Idioms	bring something home to someone v.	gerçekleri görmesini sağlamak
40	Idioms	bring something home to someone v.	gerçekleri fark etmesini sağlamak
41	Idioms	bring something home to someone v.	aklını başına getirmek
42	Idioms	bring something home to someone v.	gözünü açmak
43	Idioms	bring someone down to earth v.	ayaklarının yere basmasını sağlamak
44	Idioms	bring someone to heel v.	boyun eğdirmek
45	Idioms	bring someone up to speed v.	birini bir konu hakkında bilgilendirmek
46	Idioms	bring someone to book v.	birinden hesap sormak
47	Idioms	call/bring someone to task v.	birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
48	Idioms	bring someone to his knees v.	bozguna uğratmak
49	Idioms	bring someone back to reality v.	birini gerçeğe döndürmek
50	Idioms	bring someone up-to-date on v.	birisini son gelişmelerle ilgili bilgilendirmek
51	Idioms	bring someone to his knees v.	birini dize getirmek
52	Idioms	bring something to the mind of someone v.	birine bir şeyi anımsatmak/hatırlatmak
53	Idioms	bring someone to his knees v.	birini yola getirmek
54	Idioms	bring someone to his knees v.	diz çöktürmek
55	Idioms	bring someone to a boil v.	çileden çıkarmak
56	Idioms	bring someone to a boil v.	çok sinirlendirmek
57	Idioms	bring someone to heel v.	dize getirmek
58	Idioms	bring someone down to earth v.	gerçeklerle yüzleştirmek
59	Idioms	bring someone to trial v.	hakim önüne çıkarmak
60	Idioms	bring someone up to speed v.	harekete geçirmek/çalıştırmak
61	Idioms	bring someone to book v.	hesap sormak
62	Idioms	bring someone to his knees v.	hezimete uğratmak
63	Idioms	bring someone down to earth v.	hayal aleminden uyandırmak
64	Idioms	bring someone to account v.	hesap sormak
65	Idioms	bring someone to a boil v.	küplere bindirmek
66	Idioms	bring someone to his knees v.	pes ettirmek
67	Idioms	bring someone to his knees v.	yola getirmek
68	Idioms	bring (someone) to a boil v.	(birinin) sabrını taşırmak
69	Idioms	bring (someone) to a boil v.	(birinin) sinirlerini tepesine çıkartmak