Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | burn into v. | bir malzemeye kazımak veya gravürlemek için ısı kullanmak |
Phrasals | burn into v. | bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak |
Phrasals | burn into v. | bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak |
Phrasals | burn into v. | düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak |
Phrasals | burn into v. | ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | burn into flames v. | alevler içinde kalmak |
General | burn (into) v. | yakarak yol açmak |
Phrasals | ||
Phrasals | burn (something) into (something) v. | yakarak (bir şeyi bir şeye) kazımak/oymak |
Phrasals | burn (something) into (something) v. | yakarak (bir şeyi bir şeye) işlemek |
Phrasals | burn (something) into (something) v. | bir görüntünün ekranda sabit kalmasına neden olmak |
Phrasals | burn (something) into (something) v. | bir görüntüyü ekrana sabitlemek |
Phrasals | burn (something) into (something) v. | bir görüntünün ekranda kalmasına sebep olmak |
Idioms | ||
Idioms | burn something into something v. | aklına kazımak |