cesaretlendirmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

cesaretlendirmek



Bedeutungen von dem Begriff "cesaretlendirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 52 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
cesaretlendirmek encourage v.
General
cesaretlendirmek hearten v.
cesaretlendirmek egg on to v.
cesaretlendirmek egg on to be v.
cesaretlendirmek rally v.
cesaretlendirmek cheer v.
cesaretlendirmek comfort v.
cesaretlendirmek dare v.
cesaretlendirmek urge on v.
cesaretlendirmek nerve v.
cesaretlendirmek spirit v.
cesaretlendirmek take heart v.
cesaretlendirmek bolster v.
cesaretlendirmek accorage [obsolete] v.
cesaretlendirmek accourage [obsolete] v.
cesaretlendirmek reman v.
cesaretlendirmek assure v.
cesaretlendirmek engallant v.
cesaretlendirmek enharden v.
cesaretlendirmek enhearten v.
cesaretlendirmek enhort v.
cesaretlendirmek erect v.
cesaretlendirmek ert [dialect] [uk] v.
cesaretlendirmek man v.
cesaretlendirmek whet v.
cesaretlendirmek harden [dialect] [uk] v.
cesaretlendirmek harten [obsolete] v.
cesaretlendirmek holla v.
cesaretlendirmek hollo v.
cesaretlendirmek holloa v.
cesaretlendirmek buoy v.
cesaretlendirmek inspire v.
cesaretlendirmek inspirit v.
cesaretlendirmek courage [obsolete] v.
cesaretlendirmek innerve v.
cesaretlendirmek pep talk v.
cesaretlendirmek serve [obsolete] v.
cesaretlendirmek fortify v.
cesaretlendirmek strengthen v.
Phrasals
cesaretlendirmek key up v.
cesaretlendirmek spur somebody on v.
cesaretlendirmek spur on somebody v.
cesaretlendirmek fire up v.
cesaretlendirmek gun for v.
cesaretlendirmek spur on v.
Colloquial
cesaretlendirmek buck v.
Idioms
cesaretlendirmek strengthen someone's resolve v.
cesaretlendirmek square one's shoulders v.
Archaic
cesaretlendirmek heart v.
cesaretlendirmek nervate v.
cesaretlendirmek embrave v.
cesaretlendirmek imbolden v.

Bedeutungen, die der Begriff "cesaretlendirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir topluluğu etkilemek, cesaretlendirmek veya selamlamak için yapılan konuşma message n.
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge someone forward v.
birini bir konunda/alanda cesaretlendirmek encourage someone in something v.
birini bir şey yapması konusunda cesaretlendirmek encourage someone to do something v.
birini cesaretlendirmek goad someone on v.
birini bir konuda/alanda cesaretlendirmek encourage someone to do something v.
yeniden cesaretlendirmek reencourage v.
neşeyle cesaretlendirmek chear [obsolete] v.
(ok atacak kişiyi) cesaretlendirmek için bağırmak cry aim v.
tartışarak cesaretlendirmek wrangle v.
kendini cesaretlendirmek brazen v.
yeniden cesaretlendirmek renerve v.
oley diyerek cesaretlendirmek hurray v.
fazla cesaretlendirmek overencourage v.
yanlış veya aldatıcı beyanlarla cesaretlendirmek flatter v.
Phrasals
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek push on v.
cesaretlendirmek/kamçılamak whip someone up v.
(bir şey yapması konusunda) cesaretlendirmek exhort (one) to (do something) v.
(birini) ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için cesaretlendirmek urge (one) along v.
birini ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için cesaretlendirmek urge someone along v.
birini/bir şeyi cesaretlendirmek cheer someone or something on v.
(birini bir konunda/alanda) cesaretlendirmek encourage (one) in (something) v.
(birini bir şey yapması) için cesaretlendirmek encourage (one) to (do something) v.
-de cesaretlendirmek encourage in v.
yapması için cesaretlendirmek encourage to do v.
(birini) devam etmek için cesaretlendirmek/yüreklendirmek goad (someone) on v.
(birini/bir şeyi) cesaretlendirmek/yüreklendirmek root for (someone or something) v.
ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için cesaretlendirmek urge along v.
ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge forward v.
Idioms
birisini cesaretlendirmek root for someone v.
(birini) nazikçe cesaretlendirmek/yüreklendirmek give (someone) a nudge v.
(birini) cesaretlendirmek put backbone into (one) v.
birini cesaretlendirmek put backbone into someone v.
Psychology
iletişim, sosyal ve mesleki becerilerini geliştirmek, çevre ile etkileşime geçirmek ve cesaretlendirmek için akıl hastalarına uygulanan bir grup terapisi tekniği remotivation n.
Hunting
av sırasında tazıları cesaretlendirmek için yapılan çağrı huic interj.
Basketball
maçlarda koçların oyuncuları cesaretlendirmek için yaptığı motivasyon konuşması pep talk n.