come at - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

come at

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "come at" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
come at v. saldırmak
come at v. uğraşmak
come at v. vermek
come at v. ulaşmak
come at v. üstüne gelmek
come at v. keşfetmek
come at v. varmak
come at v. üstüne üstüne gelmek
come at v. -e erişmek
come at v. -e varmak
Phrasals
come at v. hücum etmek
come at v. ortaya çıkarmak
come at v. kesinleştirmek
come at v. saldırı başlatmak
come at v. saldırmak
come at v. üstüne yürümek

Bedeutungen, die der Begriff "come at" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
come round at last v. gelip çatmak
come at monday v. pazartesi gününe rastlamak
come out at night v. geceleyin ortaya çıkmak
come at the last minute v. son dakikada gelmek
come at the last minute v. son anda gelmek
regret having come (at all/in the first place) v. geldiğine geleceğine pişman olmak
un-come-at-able adj. ulaşılamayan
un-come-at-able adj. erişilemeyen
un-come-at-able adj. elde edilemeyen
un-come-at-able adj. ulaşılamaz
un-come-at-able adj. erişilemez
un-come-at-able adj. elde edilemez
come-at-able adj. ulaşılabilen
come-at-able adj. gerçekleştirilebilen
Phrasals
come out at someone v. üstüne saldırmak
come at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne yürümek
come at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne üstüne gelmek
come at (something) v. (bir duruma) eğilmek
come at (something) v. (bir duruma) yaklaşmak
come at (something) v. (bir durumu) ele almak
come at (something) v. (bir şeyi) elde etmek
come at (something) v. (bir şeye) ulaşmak
come at (something) v. (bir şeye) erişmek
come at (something) v. (bir şeye) razı olmak
come at (something) v. (bir şeye) rıza göstermek
come at (something) v. (bir şeyi) kabul etmek
come at (something) v. (bir şeyi) onaylamak
come at (someone) v. (birinin) üstüne gelmek
come at (someone) v. (birinin) üstüne fırlatılmak
come at (someone) v. (birinin) üstüne yağmak
come out at v. çıkıp saldırmak
come out at v. çıkıp üstüne atlamak
come out at someone or something v. çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something v. çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
come out at someone or something v. ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something v. birden birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something v. birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
Idioms
come knocking at your door v. kapıya dayanmak
come knocking at your door v. ayağına gelmek
come knocking at your door v. '-a kavuşmak
come knocking at your door v. kapıyı çalmak
come knocking at (one's) door v. ayağına gelmek
come knocking at (one's) door v. karşısına çıkmak
come knocking at (one's) door v. kapısını çalmak
come knocking at (one's) door v. kapısına gelmek
come apart at the seams v. altüst olmak
come at a price v. bir bedeli olmak
come out at v. çıkmak
come apart at the seams v. işler bozulmak
come apart at the seams v. kontrolü kaybetmek
come apart at the seams v. kötü duruma düşmek
come out at v. mal olmak
come knocking at (one's) door v. gelip kapısını çalmak
come knocking at (one's) door v. kapısına/ayağına gelmek
come knocking at (one's) door v. (fırsat) karşısına çıkmak
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (birinin) şansı açılmak/açık olmak
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (birinin) şansı yaver gitmek
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (biri) için şanslı olaylar üst üste gelmek
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (biri) için tüm güzel olaylar üst üste/arka arkaya gelmek
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (birinin) bahtı açılmak
all (one's) christmases have come at once [uk] v. (birinin) hayatı bayrama dönmek
all (one's) christmases have come at once [uk] v. bayram etmek
come out at an amount v. bir miktar etmek
come out at an amount v. bir miktara gelmek
come out at an amount v. bir miktar olarak hesaplanmak
come knocking at the door v. ayağına gelmek
come knocking at the door v. karşısına çıkmak
come knocking at the door v. kapısını çalmak
come knocking at the door v. kapısına gelmek
come knocking at the door v. gelip kapısını çalmak
come knocking at the door v. (fırsat) karşısına çıkmak
come knocking at the door v. (fırsat) ayağına kadar gelmek
come/fall apart at the seams v. altüst olmak
come/fall apart at the seams v. bozulmak
come/fall apart at the seams v. kötü duruma düşmek
come/fall apart at the seams v. yıkılmaya başlamak
come/fall apart at the seams v. dağılmaya başlamak
come/fall apart at the seams v. çuvallamak
come/fall apart at the seams v. kötüye gitmek
Speaking
he is welcome to come and go at his pleasure expr. istediği zaman gelip gidebilir
come in and make yourself at home expr. içeri gel ve kendini evindeymiş gibi hisset
Law
come out at v. baliğ olmak
Military
come in at the hawse holes v. deniz kuvvetlerine en düşük rütbeden girmek
Slang
come at [australia] v. (bir şeyi) yapmayı kabul etmek
come at [australia] v. tahammül etmek
come at [australia] v. sineye çekmek
come at [australia] v. tolere etmek
come at [australia] v. zannetmek
come at [australia] v. tahmin etmek
come at [australia] v. dayatmak
come at me bro expr. (agresif bir tavırla) erkeksen gel buraya
come at me expr. yiyosa gel
come at me expr. yiyosa tersini söyle
come at me expr. erkeksen gel
come at me expr. erkeksen tersini söyle
come at me expr. sıkıyosa gel
come at me expr. sıkıyosa tersini söyle