düşük - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

düşük



Bedeutungen von dem Begriff "düşük" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
düşük low adj.
General
düşük miscarriage n.
düşük miss n.
düşük drooping adj.
düşük falling adj.
düşük fallen adj.
düşük subdued adj.
düşük nominal adj.
düşük marginal adj.
düşük baggy adj.
düşük depressed adj.
düşük lowly adj.
düşük nethermore adj.
düşük lazy adj.
düşük low-lived adj.
düşük lowset adj.
düşük low-set adj.
düşük fourth-rate adj.
düşük snide adj.
düşük succiduous adj.
düşük inferior adj.
düşük declaredly adv.
Trade/Economic
düşük low adj.
düşük lower adj.
Law
düşük abortus n.
Medical
düşük stillbirth n.
düşük spontaneous abortion n.
düşük abortus n.
düşük (spontaneous) abortion n.
düşük miscarriage n.

Bedeutungen, die der Begriff "düşük" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
düşük yapma miscarriage n.
düşük yapmak miscarry v.
çenesi düşük loquacious adj.
General
düşük alaşımlı low alloy n.
düşük kaliteli kireç meager lime n.
besin değeri düşük gıdalar junk food n.
düşük yapma (istem dışı) miscarriage n.
düşük tansiyon low blood pressure n.
düşük ücret politikası low wages policy n.
en düşük nokta nadir n.
erken düşük early abortion n.
çenesi düşük kimse chatterbox n.
çenesi düşük kimse windbag n.
düşük dereceli olma durumu lowliness n.
düşük doz low dose n.
çoğu zaman taşkına uğrayan düşük rakımlı topraklar marsh n.
düşük banket soft shoulders n.
düşük sıcaklık banyosu low temperature bath n.
düşük ısı low temperature n.
düşük öncelikli program low priority program n.
düşük seviyede olma durumu lowliness n.
durdurulamaz düşük inevitable abortion n.
gerekenden düşük fiyat undercharge n.
düşük dereceli yanabilirlik low flammability n.
düşük ısılı çimento low heat cement n.
çenesi düşük kimse windjammer n.
denizin en düşük çekilme noktasına geldiği durum low water n.
düşük sıcaklık low temperature n.
düşük maliyetli konut low cost housing n.
düşük sadakat low fidelity n.
doğal düşük spontaneous abortion n.
düşük kızıl sıcaklık low red heat n.
düşük karbonlu martensit low carbon martensite n.
düşük üretim underproduction n.
düşük ışıklama (filmi) underexposure n.
en düşük arjantin para birimi austral n.
düşük nitelik poorness n.
çenesi düşük blab n.
star wars'ta kullanılan şarjlı, düşük zekalı robotlar droid n.
düşük statü lower status n.
düşük ışıklılık underexposure n.
düşük statü low status n.
düşük çözünürlüklü grafik low resolution graphic n.
düşük kayıplı hat low loss line n.
düşük dereceli tutuşabilirlik low flammability n.
düşük alaşımlı çelik low alloy steel n.
düşük voltajlı entegre devreler low voltage integrated circuits n.
düşük mukavemetli çelik low strength steel n.
en düşük akışkanlaşma hızı minimum fluidization velocity n.
bir ürün veya hizmete talebin en düşük olduğu mevsim veya dönem low season n.
düşük gelir low income n.
düşük basınçlı kum taşların sondajı drilling depleted sands n.
çok düşük ücret pittance n.
düşük kalitelilik scrubbiness n.
düşük olarak tahmin etme lowball n.
düşük olarak tahmin etme underreckoning n.
en düşük fiyat bedrock price n.
düşük çeneli gabber n.
beklenenden daha düşük bir performans sergileme underperforming n.
düşük gelirli aile poor family n.
düşük puan low point n.
düşük kalite charv n.
düşük kalite chav n.
düşük kalite charver n.
düşük başarı underachievement n.
en düşük seviye the lowest level n.
düşük değer low value n.
düşük faizli kredi low interest loan n.
en düşük ücret bottom wage n.
düşük rakım low altitude n.
düşük maaşlı iş badly-paid job n.
düşük gelirli aile hard-up family n.
düşük kaliteli ve ucuz ürünler low-end goods n.
düşük maaşlı iş low-paid job n.
düşük gürültü seviyeli iş yeri low-noise workplace n.
düşük seviyeli radyoaktif atık low-level waste n.
düşük gelirli aile low-income family n.
düşük seviyeli radyoaktif atık low-level radioactive waste n.
düşük kilometre low-mileage n.
düşük boyutlu topoloji low-dimensional topology n.
düşük güçlülük çatışmaları law-intensity conflicts n.
en düşük nokta rock-bottom n.
en düşük düzey rock-bottom n.
düşük tüketim low consumption n.
en düşük derece minimum n.
eğitim düzeyi düşük (kimse) someone with a low level of education n.
çenesi düşük motor mouth n.
çenesi düşük chatterbox n.
çenesi düşük motormouth n.
düşük basınç underpressure n.
en düşük fiyat the lowest price n.
düşük performans gösteren underperformer n.
düşük fiyata halı carpet at low price n.
düşük kalite binaların bulunduğu semt tenement district n.
en düşük sıcaklık lowest temperature n.
performansı düşük poor performer n.
performansı düşük underperformer n.
düşük performanslı underperformer n.
düşük kalite taklit poor imitation n.
düşük gerilim undervoltage n.
düşük voltaj undervoltage n.
düşük ihtimal low possibility n.
düşük ihtimal low probability n.
düşük ihtimal low chance n.
düşük ihtimal minimal chance n.
düşük ihtimal slender chance n.
düşük ihtimal the merest chance n.
düşük belli pantolon low cut pants n.
düşük ihtimal slight chance n.
düşük ihtimal little chance n.
düşük ihtimal slim chance n.
çok düşük azalma slight reduction n.
düşük performans underperformance n.
düşük moral shaky morale n.
düşük moral low morale n.
düşük moral poor morale n.
düşük sıcaklıklar low temperatures n.
çenesi düşük magpie n.
çenesi düşük chatterer n.
çenesi düşük prater n.
çenesi düşük babbler n.
çenesi düşük spouter n.
daha düşük maaşlar lower salaries n.
en alt/düşük değer lowest value n.
düşük sosyoekonomik durum low socio-economical status n.
düşük skor low score n.
hindistan'da en düşük seviyedeki kast mensubu dalit n.
düşük göz hooded eyes n.
en düşük puan the lowest point n.
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik lo-fi n.
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik low fidelity n.
düşük (doğum) abort n.
en düşük seviye all time low n.
düşük yaptıran kimse abortionist n.
düşük faizle alınan para cheap money n.
düşük proteinli diyet low protein diet n.
düşük sosyal sınıftaki kişiler pikey n.
düşük cümle grammatically incorrect sentence n.
çenesi düşük ihtiyar anecdotage n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü downbeat n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü trip-hop n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü chill n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü chill out n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü downtempo n.
temposu düşük bir elektronik müzik türü triphop n.
düşük kalorili dondurma low calorie ice cream n.
düşük yaşam kalitesi poor quality of life n.
düşük bel low rise n.
zardaki en düşük sayı ambsace n.
zardaki en düşük değer ambsace n.
düşük görülen sınıf rabble n.
düşük ödemeli kısa vadeli sabit faizli bir kredi balloon mortgage n.
hoş düşük sıcaklık coolth n.
düşük vergiye tabi hafif yolcu arabası tax cart n.
düşük (bebek) abortion n.
en düşük rütbeli şövalye bachelor-at-arms n.
düşük mod low mood n.
bir şeyin değerini düşük tahmin etme underevaluation n.
düşük değer biçme underevaluation n.
beklenenden daha düşük performans gösteren işletme underperformer n.
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya filler n.
koleksiyonu daha büyük göstermek için tutulan değeri düşük eşya filler n.
en düşük nokta zero n.
(japonya'da) en düşük soylu grubunun üyesi baron n.
en düşük nokta bathos n.
en düşük fransız soylu unvanı chevalier n.
düşük rütbeli bey chiefling n.
vanilyanın düşük kaliteli bir çeşidi vanilloes n.
düşük kalorili olma liteness n.
düşük sosyoekonomik statüdeki insanlar mass n.
değeri düşük bir şey white chip n.
bir hayvan sürüsünde en düşük otoriteye sahip erkek hayvan omega male n.
bir hayvan sürüsünde en düşük pozisyona sahip erkek hayvan omega male n.
hindistan'da en düşük seviyedeki kast mensubu harijan n.
londra'da ve ingiltere'nin belirli yerlerinde düşük vergiler ödeyen ev sahiplerinden oluşan bir örgüt metropolitan vestry n.
mikrofon kullanımı ile düşük veya zayıf seslerin şiddetini artırma yollarını araştıran bir bilim dalı microphonics n.
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme middle n.
düşük kuvvetli şey faint n.
barınma karşılığında hizmet veren düşük statülü kimse bordar n.
düşük hız bottom gear [uk] n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomy n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomie n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomtail n.
(düşük statülü) kadın molly [ireland] n.
(düşük statülü) kız molly [ireland] n.
düşük teknoloji low technology n.
düşük çan lowbell n.
düşük seviye lower rank n.
düşük seviye lowlihood n.
porselen ve emayeyi düşük sıcaklıkta pişirmek için kullanılan iç bölmeli seramik fırını muffle n.
beyefendi olarak hitap edilen düşük tabakadan erkek gentleman n.
düşük değerli şey button n.
düşük bağışıklık delicacy n.
düşük statü veya imkansızlıklar içeren durum ghetto n.
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger grass n.
düşük doygunluğa sahip nesne rengi grey n.
düşük sınıftan kaba kimse gurrier [dialect] [dublin] n.
düşük ve alçak bir durum gutter n.
düşük kimse gutterblood n.
düşük sınıftan insan guttersnipe n.
düşük seviyeli kimse gutty n.
faaliyetin düşük olduğu yıl off year n.
üretimin düşük olduğu yıl off year n.
(onursal rütbelerde) en düşük hariç rütbeye sahip olan kimse officer n.
düşük yaşam standardı ill-being n.
düşük iq low iq n.
birçok bölgeden sorumlu olup rütbece müfettiş veya müfettiş yardımcısından düşük olan polis memuru inspector n.
(ingiltere'de) asiller sınıfının lord unvanına sahip en düşük rütbeli grubu baron n.
daha düşük soyluluktaki baron baronet [obsolete] n.
düşük durum basement n.
düşük rütbe basement n.
düşük kaliteli tütün dogleg n.
(fiyat, işletme) daha düşük seviyeye inme downslide n.
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı drop n.
düşük mod dump n.
düşük seviye kimse poor relation n.
(özellikle düşük kaliteli veya değersiz olduğu için) kabul edilmeyen şey cull n.
(zihinden maddeye doğru) daha yüksek gerçeklik ile daha düşük gerçeklik tipi arasındaki ilişki involution n.
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası plate n.
olması gerekenden düşük maaşla çalışan kimse scab n.
düşük maaş ile çalışan matbaacı scab n.
normal telgraftan daha düşük öncelikli gündüz telgrafı day letter n.
portekiz'de en düşük asalet unvanı fidalgo n.
düşük kaliteli şarap plunk [australia] n.
çenesi düşük kimse prattlebox n.
düşük olasılık prayer n.
çeşitli şekillerde preslenebilen ve düşük voltajlı işlerde elektrik yalıtkanı olarak kullanılan karton pressboard n.
düşük ile doğmuş buzağı scink n.
abd'de düşük gelirli kiracıların kirasını sübvanse eden hükümet destekli program section eight n.
galaya benzer düşük bütçeli etkinlik türü semigala n.
düşük ihtimale rağmen kazanılan bahis skinner n.
düşük ihtimal slim odds n.
düşük zeka subintelligence n.
asgari ücretten düşük maaş subminimum wage n.
düşük derece subordination [obsolete] n.
düşük makam subordination [obsolete] n.
düşük düzey işareti subsign n.
omuzları düşük durmak stoop v.
gerekenden düşük fiyatta teklif etmek undercharge v.
düşük yapmak suffer a miscarriage v.
düşük fiyat teklif etmek (başkasının önerdiği fiyattan) undercut v.
süngüsü düşük olmak be depressed v.
süngüsü düşük olmak mope v.
düşük yapmak miscarry v.
beklenenden daha düşük performans göstermek underperform v.
en düşük seviyeye ulaşmak bottom out v.
gerekenden düşük fiyat vermek undercharge v.
düşük yapmak have a miscarriage v.
düşük fiyat vermek (başkasının önerdiği fiyattan) undercut v.
daha düşük teklif yapmak underbid v.
düşük ışıklamak (filmi) underexpose v.
düşük olarak tahmin etmek underestimate v.
düşük tutmak keep something low (price/quality/pressure) v.
düşük not almak get bad marks v.
düşük not almak get low mark v.
düşük olmak be low v.
(motor vb) en düşük hızda çalışmak turn over v.
düşük tahmin etmek underestimate v.
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek under-represent v.
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek underrepresent v.
sıcaklığı düşük tutmak keep the temperature down v.
düşük su emme ve ışık geçirgenliği özelliği göstermek show low water absorption and translucency properties v.
en düşük seviyesinde olmak be at an all-time low v.
düşük kalmak remain low v.
maliyeti düşük tutmak keep the cost low v.
maliyeti düşük tutmak keep costs low v.
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek set the thermostat at a lower temperature v.
düşük seviyeye ulaşmak reach a low point v.
düşük not almak get poor mark v.
düşük yapmak abort v.
düşük maaşla çalışmak get a low salary v.
düşük maaş almak get a low salary v.
düşük maaşla çalışmak get a low salary v.
düşük maaş almak get a low salary v.
düşük başarı göstermek underachieve v.
gereksiz ölçüde düşük teklif vermek underbid v.
daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek big-time v.
(düşük kalite nedeniyle) kötü olmak blow v.
düşük yapmak misgive [scotland] v.
düşük yapmak misgo v.
ay'da veya kütle çekimin düşük olduğu başka bir yüzeyde yürüyormuşçasına sekerek yürümek moonwalk v.
düşük sesle telaffuz etmek mouth v.
düşük yapmak have an abortion v.
daha düşük bir konuma getirmek deject [obsolete] v.
sosyal statüsü daha düşük biriyle evlenerek itibarını düşürmek disparage [obsolete] v.
(görevi) daha düşük rütbeli birine atamak download [canada] v.
(işi) daha düşük rütbeli birine yıkmak download [canada] v.
(birini) düşük makamdan alıp yükseğe yerleştirmek pluck v.
yaşama ihtimali düşük olmak scrape along v.
düşük maaş ile geçinmek scuffle v.
düşük seviyede yüzmek sink v.
ateş çizelgesinde keskin yüksek ve düşük noktalar arasında geçiş yapmak spike v.
(rakibi kandırmak için) düşük performans sergilemek stall [obsolete] v.
düşük kaliteli poor adj.
düşük rütbede below adj.
paçası düşük shabby adj.
ahlakı düşük loose adj.
süngüsü düşük crestfallen adj.
düşük yaptıran abortive adj.
çenesi düşük chatty adj.
çenesi düşük garrulous adj.
düşük riskli low risk adj.
düşük kuvvetli low power adj.
düşük ışıklı underexposed adj.
düşük kalite poor quality adj.
düşük yakalı decolletee adj.
düşük maliyetli budget friendly adj.
düşük ışıklı (film) underexposed adj.
kuskunu düşük discredited adj.
düşük düzeyli low level adj.
süngüsü düşük depressed adj.
düşük basınçlı low pressure adj.
düşük vasıflı low skilled adj.
en düşük least adj.
süngüsü düşük dejected adj.
çenesi düşük talkative adj.
düşük (fiyat/sıcaklık) low adj.
omuzları düşük stoop adj.
çok düşük (fiyat/rakam vb) nominal adj.
düşük kalite sanat eserleri satan low brow adj.
düşük kültürlü low brow adj.
en düşük lowest adj.
değerinden düşük fiyat biçilmiş underrated adj.
değerinden düşük değer biçilmiş underrated adj.
çok düşük low adj.
en düşük minimum adj.
daha düşük lower adj.
aşırı düşük extremely low adj.
düşük maliyetli affordable adj.
beklenenden daha düşük bir performans sergileyen underperforming adj.
gerçek değerinden daha düşük bir fiyata satılan underpriced adj.
düşük nitelikte poor quality adj.
düşük devirli low-speed adj.
düşük düzeyli low-level adj.
düşük toleranslı low-tolerant adj.
düşük nitelikli down-market adj.
düşük maliyetli low-cost adj.
düşük değerli low-order adj.
maliyeti düşük cost-efficient adj.
düşük maliyetli low-priced adj.
düşük güçlü low-power adj.
düşük ısılı low-heat adj.
düşük seviyeli low-level adj.
düşük talepli zamanlarda kullanılan off-peak adj.
düşük kaliteli off-grade adj.
kalitesi çok düşük third-rate adj.
düşük nitelikte jerry-built adj.
düşük kaliteli cheap adj.
düşük kilometreli low-mileage adj.
düşük kaliteli poor graded adj.
düşük dozlu poor adj.
eğitim düzeyi düşük (kimse) poorly educated adj.
eğitim düzeyi düşük (kimse) insufficiently educated adj.
eğitim düzeyi düşük (kimse) not well-educated adj.
eğitim düzeyi düşük (kimse) undereducated adj.
en düşük (fiyat) last adj.
düşük performanslı poor performer adj.
düşük omuzlu stoop shouldered adj.
kadar düşük as low as adj.
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil edilmiş underrepresented adj.
düşük topuklu low-heeled adj.
ortalamadan daha düşük lower-than-average adj.
düşük-orta low-to-mid adj.
düşük omuzlu off shoulder adj.
düşük öncelikli back-burner adj.
çenesi düşük lippy adj.
düşük teknoloji low-tech adj.
düşük nitelikli downmarket adj.
omuzları çökük/düşük stooping adj.
düşük su konsantrasyonunda büyüyebilen xerophilic adj.
düşük rütbeli lowly enlisted adj.
düşük kilometreli low mileage adj.
düşük kilometrede low mileage adj.
düşük kilometre low mileage adj.
düşük kaliteli tawdry adj.
düşük rakımlı low lying adj.
düşük nitelikli common adj.
düşük vasıflı common adj.
düşük yaptıran aborsive adj.
çenesi düşük babblative adj.
çenesi düşük babbly adj.
düşük statüde olan rankless adj.
değeri düşük cheap adj.
düşük kalite cheapjack adj.
düşük kalite cheap-jack adj.
düşük ücretlendirilmiş cheap-rate adj.
düşük ücretli cheap-rate adj.
düşük kış sıcaklıklarına dayanamayan nonhardy adj.
kayma olasılığı düşük nonslippery adj.
sözel becerisi düşük nonverbal adj.
çenesi düşük renable [obsolete] adj.
en düşük netherward adj.
en düşük nitelikte olan tenth-rate adj.
en düşük kalitede olan tenth-rate adj.
düşük ücretli underpaid adj.
aşırı düşük ultralow adj.
anormal derecede düşük faaliyet gösteren underactive adj.
vasıflarının altında ve düşük maaşla çalışan underemployed adj.
idrak kabiliyeti düşük underwitted adj.
zihin gücü düşük underwitted adj.
düşük olmayan unfallen adj.
omuzları düşük durmayan unstooping adj.
düşük nitelikli lean adj.
düşük basınçlı hava veya başka gaz içeren vacuum adj.
zeka seviyesi düşük olan weak-minded adj.
zeka seviyesi düşük olan weak-minded adj.
çenesi düşük loose-tongued adj.
çenesi düşük loudmouthed adj.
çenesi düşük loud-mouthed adj.
düşük kalitede punky adj.
düşük rütbeli junior-grade adj.
düşük kalite quick-and-dirty adj.
kalorisi düşük low-calorie adj.
düşük maaşlı low-paid adj.
düşük gelirli low-paid adj.
düşük ücretli low-paid adj.
düşük basınçlı low-pressure adj.
düşük profilli low-profile adj.
düşük kaliteli bodgie adj.
düşük standartlı hardscrabble adj.
düşük fakat stabil büyüme hızına sahip mature adj.
entelektüel seviyesi düşük mickey mouse adj.
ne yüksek ne de düşük rütbeli midlevel adj.
(birinin/bir şeyin) düzeyinden düşük below (someone or something) adj.
en düşük kalitede bottom adj.
en düşük miktarda bottom adj.
en düşük bottom adj.
düşük omuzlu huckle-backed adj.
sıralaması düşük humble adj.
düşük rütbeli humble adj.
düşük kalite humble adj.
düşük mevkili humble adj.
düşük kalite miserable adj.
sıradan halkın en düşük entelektüel seviyesine yönelik mob adj.
sıradan halkın en düşük entelektüel seviyesini yansıtan mob adj.
düşük değerde littleworth adj.
düşük çözünürlük lo-res adj.
düşük kesimli low adj.
düşük statüde olan low adj.
oldukça düşük low adj.
mümkün olan en düşük seviyede low adj.
düşük sırtlı low-backed adj.
eğitim düzeyi düşük lowbrowed adj.
düşük kaşlı lowbrowed adj.
düşük alınlı lowbrowed adj.
alnı düşük olan lowbrowed adj.
kaşı düşük olan lowbrowed adj.
düşük bütçeli low-budget adj.
(ayakkabı) düşük bilekli low-cut adj.
düşük seviyeli lower-class adj.
düşük kaliteli low-grade adj.
düşük ölçekli low-grade adj.
bir şekilde düşük lowish adj.
düşük yoğunluklu low-pitched adj.
düşük güçlü low-powered adj.
düşük kapasiteli low-powered adj.
düşük rütbeli low-ranking adj.
düşük rütbeli low-rent adj.
düşük kiralı low-rent adj.
(mahalle, semt) düşük gelirlilere uygun low-rent adj.
düşük hacimli low-toned adj.
düşük volümlü low-toned adj.
hacmi düşük low-toned adj.
modu düşük lumpish [obsolete] adj.
düşük standartlarda bush adj.
yağ oranı aşırı düşük olup kasları belirgin olan ripped adj.
düşük değerli occidental adj.
düşük kaliteli occidental adj.
düşük statülü déclassé adj.
düşük sınıftan declassed adj.
düşük sınıfa ait declassed adj.
düşük statülü déclassée adj.
düşük standartlı degenerate adj.
düşük nitelikli degraded adj.
düşük kaliteli dime-store adj.
(davranış veya performans bakımından) düşük kaliteli graceless adj.
düşük ağırlıkla doğmuş hedgeborn adj.
düşük ihtimalli long adj.
çenesi düşük long-tongued adj.
fiyatı düşük off adj.
düşük zekalı ovine adj.
modu düşük rotten adj.
düşük kaliteli rough adj.
kalitesi düşük common adj.
insandan düşük infrahuman adj.
çenesi düşük diffuse adj.
daha düşük fiyatlı down adj.
daha düşük fiyatla karakterize olan down adj.
düşük sınıflı olan downscale adj.
düşük gelirli olan downscale adj.
düşük nitelikli olan downscale adj.
(kağıt) pürüzsüz olduğu halde parlaklığı düşük dull adj.
çenesi düşük polyloquent adj.
işlenmiş gıda yapımında kullanılan (düşük kaliteli hayvan karkası) cull adj.
yağ oranı çok düşük olan fat-free adj.
düşük seviyeli feeble adj.
düşük pozisyonda olmayan insubordinate adj.
en düşük first-degree adj.
düşük kaliteli parsimonious adj.
en düşük rütbeli private adj.