düşüş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

düşüş



Bedeutungen von dem Begriff "düşüş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 64 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
düşüş fall n.
düşüş decline n.
düşüş downfall n.
düşüş drop n.
düşüş decrease n.
General
düşüş ebb n.
düşüş slide n.
düşüş ebb tide n.
düşüş collapse n.
düşüş cutback n.
düşüş downgrade n.
düşüş tumble n.
düşüş sinking n.
düşüş labefaction n.
düşüş ignominy n.
düşüş downtrend n.
düşüş falling n.
düşüş eclipse n.
düşüş decay n.
düşüş purler n.
düşüş descent n.
düşüş comedown n.
düşüş spill n.
düşüş reduction n.
düşüş sagging n.
düşüş slump n.
düşüş crash n.
düşüş falloff n.
düşüş toppling n.
düşüş scale-down n.
düşüş slipping n.
düşüş recession n.
düşüş letdown n.
düşüş let-down n.
düşüş wipeout n.
düşüş falloff n.
düşüş declension n.
düşüş imminution n.
düşüş disencrese [obsolete] n.
düşüş dwindle n.
düşüş digger [dialect] n.
düşüş downbeat n.
düşüş downfalling n.
düşüş coup [scotland] n.
düşüş slip n.
düşüş drop-off n.
düşüş turndown n.
düşüş recessional adj.
Idioms
düşüş inroad n.
düşüş low ebb n.
Trade/Economic
düşüş degression n.
düşüş decline n.
düşüş relapse n.
düşüş downtick n.
düşüş recession n.
düşüş decrease n.
Technical
düşüş droop n.
düşüş precipitation n.
Social Sciences
düşüş declinism n.
Meteorology
düşüş fall n.
düşüş lapse n.
Archaic
düşüş declination n.
Slang
düşüş brodie n.
düşüş stack [australia] n.

Bedeutungen, die der Begriff "düşüş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 223 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
düşüş göstermek decrease v.
General
dikey düşüş vertical drop n.
düşüş hali downwardness n.
düşüş rüzgarı fall wind n.
çok fena düşüş cropper n.
ani düşüş slump n.
ani düşüş nose dive n.
düşüş (fiyat/talep/ısı vb'nde) fall n.
düşüş (fiyat/oy/müşteri sayısı vb'nde) slump n.
ani düşüş downcome n.
fiyatlarda düşüş a drop in prices n.
düşüş (uyuşturucu vb etkisinden) falling n.
düşüş hızı rate of fall n.
düşüş meyili slope of fall n.
düşüş eğikliği slope of fall n.
ani düşüş trough n.
keskin düşüş sharp drop n.
ani düşüş anticlimax n.
aşağı düşüş droop n.
çok az düşüş slight reduction n.
ölüm oranındaki düşüş decrease in mortality rate n.
ölüm oranındaki düşüş decline in mortality rate n.
güçteki düşüş power decrease n.
güçteki düşüş decrease in strength n.
güçteki düşüş decrease in power n.
büyük düşüş large fall n.
büyük düşüş big fall n.
satışlardaki düşüş decline in sales n.
satışlardaki düşüş drop in sales n.
ani düşüş nosedive n.
son düşüş last fall n.
serbest düşüş skydiving n.
belirgin düşüş significant decrease n.
belirgin düşüş marked fall n.
hızlı düşüş precipitous drop n.
hızlı düşüş toboggan n.
(ahlaki) düşüş lapse n.
(dağcı) düşüş durdurma sistemi belay n.
düşüş veya eskimeden önceki popülerlik veya kullanışlılık dönemi half life n.
aşağı doğru düşüş hang n.
heyecandan sonra oluşan düşüş hangover n.
heyecanlı bir dönemden sonra gelen düşüş hangover n.
bir şeyin düşüş mesafesi fall n.
nicelikte düşüş falloff n.
şiddetli düşüş mucker n.
nicelikte düşüş falloff n.
kötü düşüş gutzer n.
ani düşüş illapse n.
düşüş hali dyingness n.
tepe üstü düşüş crowner n.
ani düşüş plump n.
kalça üstü düşüş pratfall n.
kıç üstü düşüş pratfall n.
kalça üstü düşüş prattfall n.
kıç üstü düşüş prattfall n.
düşüş dönemi skids n.
büyük düşüş sharp decline n.
ani düşüş squash n.
(yumuşak ve ağır nesne) ani düşüş squash n.
sert düşüş squat n.
sağlık vb düşüş göstermek go downhill v.
düşüş yaşamak fall v.
düşüş yaşamak be on the decline v.
düşüş kaydetmek fall v.
düşüş kaydetmek be on the decline v.
düşüş yaşamak decrease v.
düşüş göstermek be on the decline v.
düşüş göstermek fall v.
düşüş kaydetmek decrease v.
düşüş yaşamak drop off v.
düşüş göstermek drop off v.
sayısında düşüş olmak decrease in number v.
düşüş göstermek disencrese [obsolete] v.
ani (düşüş) sharp adj.
(yatırımcı) düşüş beklentisi olan bearish adj.
düşüş eğiliminde olan bearish adj.
düşüş eğiliminde bearishly adv.
(sıcaklıkta) düşüş anlamı veren ön ek kata- pref.
düşüş anlamı veren ön ek clin- pref.
Phrasals
ani/ciddi düşüş yaşamak plummet (down) to (something or some place) v.
ani/ciddi düşüş yaşamak plummet to something v.
yüksek bir pozisyondan ani düşüş yaşamak tumble from (something) v.
güçte, statüde, zenginlikte düşüş yaşamak tumble from (something) v.
ani/ciddi düşüş yaşamak plummet to v.
Proverb
gururun ardından yıkım, kibirli ruhun ardından da düşüş gelir pride goes before destruction, a haughty spirit before a fall
Idioms
düşüş döneminde olmak have a lean patch v.
çarpıcı biçimde yükselmek (ve aynı şekilde düşüş yaşamak) rise like a rocket (and fall like a stick) v.
düşüş içerisinde on the skids expr.
Speaking
fiyatlarda hafif bir düşüş gerçekleşti a slight decline took place in the prices expr.
Trade/Economic
fiyatta keskin düşüş reaction n.
ani artış-düşüş boom and slump n.
ani düşüş sudden fall n.
ani düşüş sudden decline n.
ani düşüş sudden decrease n.
ani düşüş unexpected fall n.
ani yükseliş ve düşüş boom and bust n.
beklenmedik düşüş unexpected fall n.
birden bire ve hızlı düşüş slump n.
borsa fiyatlarındaki ciddi düşüş sliding trend n.
büyük düşüş sharp decrease n.
çifte düşüş (fiyatlarda bir gerileme yaşanırken ikinci bir dalganın vurması) a double-dip plunge n.
değerde düşüş decrease in value n.
düşüş trendi downtrend n.
düşüş eğilimi downward trend n.
düşüş kilidi drop lock n.
fiyatlarda düşüş decrease in prices n.
fiyatların düşüş kaydettiği piyasa bear market n.
fiyatlarda düşüş depression n.
fiyatlardaki ani düşüş shakeout n.
fiyatlarda düşüş decline in prices n.
hafif düşüş (fiyat) ease n.
hızlı düşüş rapid decrease n.
hızlı düşüş rapid decline n.
ihracatta düşüş decrease in export n.
ihracatta düşüş decline in export n.
işlerdeki düşüş decline of business n.
kıymette düşüş decrease in value n.
petrol gelirlerindeki ani gerileme/düşüş slump in oil revenues n.
piyasanın kriz sonrasında düşüş eğiliminden kurtulamasa da az oranda bile olsa toparlanması dead-cat bounce n.
satışlarda düşüş sales decline n.
sert düşüş sharp fall n.
sert düşüş hard landing n.
stok değerindeki düşüş decrease in stock value n.
işlerde ani düşüş bust n.
artmakta olan fiyatların düşüş eğilimine geçmesi topping-out n.
paranın değerinde düşüş inflation n.
kısa süreli iyileşme ardından düşük talep nedeniyle ikinci bir düşüş dalgasının yaşandığı durgunluk double dip n.
düşüş döngüsü downcycle n.
düşüş döngüsü down cycle n.
(fiyat) düşüş eğilimi downside n.
(mali piyasalarda) ani ve hızlı düşüş downspin n.
piyasa değerinde düşüş correction n.
piyasa fiyatında düşüş correction n.
ticari faaliyetlerde düşüş correction n.
(hisse senedi, gayri maddi kıymette) keskin düşüş dive n.
(menkul kıymetler piyasasında) fiyatlarda ani düşüş yaratan elden çıkarma süreci selloff n.
(borsa fiyatlarında) belirgin ani düşüş sell-off n.
(borsa fiyatlarında) belirgin ani düşüş selling-off n.
fiyatta ani ve sert düşüş spill n.
düşüş kaydetmek show a decrease v.
düşüş eğilimi göstermek show a falling tendency v.
düşüş eğiliminde olmak show a falling tendency v.
düşüş göstermek show a decrease v.
(piyasada) ani düşüş yaratmak slump v.
düşüş halinde declining adj.
yükseliş ve düşüş döngüsüyle ilgili boom-bust adj.
yükseliş ve düşüş döngüsüyle ilgili boom and bust adj.
fiyatı düşüş eğiliminde weak adj.
Politics
ani yükseliş ve düşüş dönemi boom-and-bust episode n.
sürekli düşüş downward spiral n.
Technical
adiyabatik sıcaklık düşüş oranı adiabatic lapse rate n.
ani düşüş anticlimax n.
basamaklı düşüş stepped drop n.
düşüş hızı rate of fall n.
düşüş boruları downcomer tubes n.
en yüksek dereceden düşüş bathos n.
elektrik gerilimindeki düşüş voltage drop n.
geri sarımlı düşüş durdurma sistemi self retractable fall arrester n.
geri sarımlı düşüş durdurma sistemi self retractable lifeline n.
geri sarımlı düşüş durdurucu self retractable fall arrester n.
geri sarımlı düşüş durdurucu self retractable lifeline n.
logaritmik düşüş logarithmic decrement n.
ön duvar düşüş boruları front wall downcomers n.
serbest düşüş free fall n.
serbest düşüş ivmesi acceleration of free fall n.
serbest düşüş free drop n.
serbest düşüş freefall n.
belirli bir frekansı aşan frekans aralığının yükselmesi veya düşürülmesi ile ses kayıt sisteminin iletim verimliliğinde kademeli düşüş roll off n.
grafikte keskin yükseliş/düşüş noktası spike n.
Computer
düşüş/sn declines/sec expr.
Telecom
düşüş zamanı fall time n.
Electric
güç kaynağındaki gerilimde anlık düşüş sag n.
Lighting
anormal katotsal düşüş abnormal cathode fall n.
katotsal düşüş cathode drop n.
katotsal düşüş cathode fall n.
normal katotsal düşüş normal cathode fall n.
Automotive
ani düşüş drop n.
Aeronautic
serbest düşüş free fall n.
serbest düşüş hızı free-fall velocity n.
Medical
bilirubin düzeyinde düşüş decrease of bilirubin level n.
mental fonksiyonlarda düşüş decreasing mental capability n.
serum insülin ve androjen seviyelerinde düşüş decrease in serum insulin and androgen levels n.
hastanın hemoglobinindeki oksijen doygunluğu seviyesinde düşüş desaturation n.
Psychology
nihai düşüş terminal drop n.
Statistics
istatistiksel düşüş statistical decline n.
istatistiksel düşüş statistical decrease n.
istatistiksel düşüş statistical drop n.
istatistiksel düşüş eğilimi downswing n.
Physics
erkin düşüş free fall n.
serbest düşüş free fall n.
Apiculture
baharda populasyon sayısındaki düşüş spring dwindling n.
Religious
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğine inanan kimse supralapsarian n.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini bir öğreti supralapsarianism n.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğine inanan kimse supralapsary n.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini öğretiye ait veya ilgili supralapsarian adj.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini öğretiye ait veya ilgili supralapsary adj.
Environment
gelişmiş popülasyon döngüleri olan hayvanın sayısında keskin düşüş yaşanan dönem crash n.
Meteorology
düşüş rüzgarı fall wind n.
düşüş limiti lapse limit n.
düşüş oranı lapse-rate n.
kuru adiyabatik sıcaklık düşüş hızı dry-adiabatic lapse rate n.
Military
düşüş açısı angle of fall n.
düşüş noktası impact point n.
düşüş hattı line of fall n.
düşüş balistiği terminal ballistics n.
düşüş ölçme şamandırası drift float n.
düşüş noktası level point n.
düşüş açısı quadrant angle of fall n.
düşüş noktası point of fall n.
serbest düşüş free fall n.
Sport
düşüş teknikleri falling techniques n.
geriye düşüş fall backwards n.
güreşte bir düşüş cross press n.
neredeyse temas yokken gerçekleşen abartılı düşüş flop n.
(dağcılıkta) iniş ve düşüş durdurucu emniyet aleti self-belay n.
serbest düşüş freefall parachuting n.
serbest düşüş akrobasisi yapmak skysurf v.
Music
perdede düşüş drop n.
Ornithology
(şahin veya doğan) açı çizerek düşüş slice n.
Slang
astronotların yerçekimsiz ortamda mide bulantısını deneyimlemeleri için dalıp serbest düşüş yapan bir uçak vomit comet n.
düşüş dönemi the skids n.
(uyuşturucu) düşüş yaşatmak bring down v.
Star Wars
düşüş noktası point down n.