Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
dünyadaki
Bedeutungen von dem Begriff
"dünyadaki"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrases
1
Phrases
dünyadaki
on the face of the earth
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"dünyadaki"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 46 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
tüm dünyadaki en uç ortam sıcaklıkları
extreme world-wide ambient temperatures
n.
2
General
dünyadaki bütün çocuklar
all the children in the world
n.
3
General
dünyadaki diğer ülkeler
other countries in the world
n.
4
General
tanrı'nın dünyadaki yönetiminin yöntemi
economy
n.
5
General
dünyadaki insanlar
earth
n.
6
General
dünyadaki her şeyin hakimi
omniarch
n.
7
General
(platonculukta) gerçek dünyadaki nesnelerin evrensel form veya idealarla ilişkisi
participation
n.
8
General
dünyadaki her ulusu kapsayan
worldwide
adj.
Phrases
9
Phrases
dünyadaki/piyasadaki en iyi/en mükemmel/ideal (telefon, model, ürün)
best of all worlds
expr.
10
Phrases
annem dünyadaki en güzel kadınıdır
my mother is the most beautiful woman in the world
expr.
11
Phrases
dünyadaki bütün şeylerin dışında
out of all the things in the world
expr.
12
Phrases
dünyadaki bunca şeyin arasından
out of all the things in the world
expr.
13
Phrases
dünyadaki gelmiş geçmiş en
as ever trod shoe-leather
expr.
Colloquial
14
Colloquial
dünyadaki (belli insanlar)
the (someone) of this world
n.
15
Colloquial
dünyadaki (biriyle aynı özelliklere sahip insanlar)
the (someone) of this world
n.
16
Colloquial
dünyadaki … insanlar
the... of this world
n.
17
Colloquial
dünyadaki … benzeri insanlar
the... of this world
n.
18
Colloquial
dünyadaki en eski oyun
oldest game in the world
expr.
Idioms
19
Idioms
fahişelik (dünyadaki en eski meslek)
the oldest profession (in the world)
n.
20
Idioms
dünyadaki iki insan arasında ortalama altı veya daha az bağlantı olduğu teorisi
six degrees of separation
n.
21
Idioms
öbür dünyadaki mükafat
pie in the sky
n.
22
Idioms
(bu dünyadaki) bir kimse/insan
a living soul
n.
23
Idioms
(bu dünyadaki) bir kimse/insan
living soul
n.
24
Idioms
dünyadaki (belli insanlar)
the (someone) of the world
n.
25
Idioms
dünyadaki (biriyle aynı özelliklere sahip insanlar)
the (someone) of the world
n.
26
Idioms
dünyadaki bütün …lar
all . . . in the world
expr.
27
Idioms
dünyadaki hiçbir şey
nothing on earth
expr.
Speaking
28
Speaking
onu dünyadaki her şeyden daha çok sevmek
love her/him more than anything else in the world
expr.
Politics
29
Politics
dünyadaki tüm müslümanların birleşmesini amaçlayan dini akım
panislamism
n.
30
Politics
dünyadaki tüm müslümanların birleşmesini amaçlayan dini akım
pan-islamism
n.
Medical
31
Medical
dünyadaki bebek ölümlerinin üçte ikisi
two-thirds of global infant mortality
n.
Psychology
32
Psychology
ilettiği tüm bilgiden ve dış dünyadaki varsayımsal kaynağından arındırılmış duyu
sense datum
n.
Chemistry
33
Chemistry
dünyadaki atmosferin yaklaşık %1'ini oluşturan renksiz ve kokusuz bir gaz
argon
n.
Biology
34
Biology
gövdesi 15 cm genişliğe ulaşabilen dünyadaki en büyük yıldız mantarı
astraeus pteridis
n.
Social Sciences
35
Social Sciences
dünyadaki birçok yüksek kültürün temeli olan güneşe ve megalitlere tapmanın mısır kökenli olduğunu varsayan
heliolithic
adj.
Literature
36
Literature
iç dünyadaki şiddetli istek
underthirst
n.
Religious
37
Religious
dünyadaki ideal topluluk
new jerusalem
n.
38
Religious
tanrı'nın dünyadaki yönetim ve faaliyet yöntemi
economy
n.
39
Religious
dünyadaki nesnelere tapınma
geolatry
n.
Philosophy
40
Philosophy
yaratıcıdan nefret eden ve dünyadaki bütün acının sebebinin tanrı olduğunu düşünen kimse
misotheist
n.
41
Philosophy
dünyadaki her şeyi birleştirip ayırma yoluyla oluşan sonsuz sayıdaki homojen madde parçacıklarından her biri
homoeomery
n.
42
Philosophy
dünyadaki mutlak gerçekliğin irade olduğunu öne süren öğreti
panthelism
n.
Geography
43
Geography
avustralya'nın güneydoğusunda bulunan dünyadaki en büyük mercan kayalığı
reef
n.
44
Geography
afrika'daki nil nehri'nin başlıca su kaynağı olan en büyük göl ve dünyadaki ikinci en büyük tatlı su gölü
lake victoria
n.
45
Geography
dünyadaki ışığın atmosfer katmanından geçerken kırılması
terrestrial refraction
n.
Slang
46
Slang
kendini dünyadaki en üstün/önemli kişi sanan adam
hot shit
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dünyadaki
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy