demirli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

demirli



Bedeutungen von dem Begriff "demirli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
demirli anchored adj.
demirli ferrous adj.
General
demirli chalybeate adj.
demirli bolted adj.
demirli barred adj.
demirli ferruginous adj.
demirli siderous adj.
demirli ferriferous adj.
demirli ferreous adj.
demirli at anchor adj.
demirli irony adj.
demirli ferric adj.
demirli -barred adj.
Technical
demirli ferriferous adj.
demirli chalybeate adj.
demirli iron-bearing adj.
demirli ferrous adj.
demirli ferro- pref.
Mechanic
demirli ferrous metal n.
Marine
demirli moored with an anchor adj.
demirli at anchor adj.
Medical
demirli ferro- pref.
demirli ferri- pref.
Chemistry
demirli martial adj.
demirli ferrugineous adj.
Military
demirli on berth adj.

Bedeutungen, die der Begriff "demirli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 103 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
demirli beton reinforced concrete n.
demirli baston pikestaff n.
ucu demirli baston pikestaff n.
ucu demirli baston pack staff [obsolete] n.
demirli olmayan unanchored adj.
demirli anlamı veren ön ek ferr- pref.
Phrasals
seyir halindeki veya demirli teknenin yanına başka bir tekneyle yanaşmak breast up v.
Technical
altınlı demirli pirit auriferrous pyrite n.
demirli protein ferritin n.
demirli önalaşımlama ferroalloying n.
demirli yüklenti gereçleri iron-bearing charge materials n.
demirli arduvaz ferruginous slate n.
demirli vanadyum ferro-vanadium n.
demirli krom ferrochromium n.
demirli tantal önalaşımı ferro-tantalum n.
demirli portland çimentosu iron-portland cement n.
demirli önalaşımlama metalleri ferroalloying metals n.
demirli metaller ferrous metals n.
demirli nikelli auminyum kaplama calite n.
demirli kumtaşı ferruginous sandstone n.
demirli gereçler ferrous materials n.
demirli kayağantaş ferruginous slate n.
demirli bor ferroboron n.
demirli kurşun sülfür marmatite n.
demirli manganez ferrous manganese n.
demirli zirkon ferro-zirconium n.
demirli gereçler ferric materials n.
demirli volfram ferro-tungsten n.
demirli göktaşları iron meteorites n.
demirli kum iron sand n.
demirli yük ferrous charge n.
demirli yüklenti ferrous charge n.
demirli önalaşım tozu ferroalloy dust n.
demirli önalaşım ferroalloy n.
demirli balçık iron clay n.
demirli su chalybeate water n.
demirli malzemelerin kimyasal analizi chemical analysis of ferrous materials n.
demirli göletaşı siderolite n.
demirli beton reinforced concrete n.
demirli karbonatlar ferruginous carbonates n.
demirli alüminyumlu demir önalaşımı ferroaluminium n.
demirli çakmaktaşı ferruginous cherts n.
demirli kil iron clay n.
demirli globülin transferrin n.
demirli çakmaktaşı iron flint n.
demirli titan ferro-titanium n.
demirli kaldırım plağı armored paving tile n.
demirli silisyum ferrosilicon n.
düşük karbonlu demirli krom önalaşımı low-carbon ferrochrome n.
düşük karbonlu demirli mangan low-carbon ferromanganese n.
düşük alaşımlı ve alaşımsız demirli malzemeler low alloyed and non alloyed ferrous materials n.
kısa demirli çubuk jimmy n.
kısa demirli çubuk jemmy n.
manyezili silisli demirli refrakterler magnesioferrite refractories n.
oynar demirli alet moving-iron instrument n.
oynar demirli voltmetre moving-iron voltmeter n.
oynar demirli ölçü aleti moving-iron instrument n.
oynar demirli ampermetre moving-iron ammeter n.
toprakla doğrudan temas halinde olan düşük alaşımlı demirli malzeme low-alloyed ferrous material in direct contact with soil n.
toprakla doğrudan temas halinde olan alaşımsız demirli malzeme non-alloyed ferrous material in direct contact with soil n.
yüksek demirli tıkız high iron briquette n.
demirli metali alüminyum tozu püskürtmek ve sonra ısıtmak suretiyle kaplamak calorize v.
demirli metali alüminyum tozu püskürtmek ve sonra ısıtmak suretiyle kaplamak calorise v.
iki değerlikli demirli ferrous adj.
demirli elektrikli ferroelectric adj.
Construction
demirli beton reinforced concrete n.
Automotive
demirli metal ferrous metal n.
Marine
geminin limanda demirli bulunması lying at anchor n.
tek noktada demirli yüzer işaret single point moored floating sign n.
tek nokta üzeri demirli şamandıra single point mooring buoy n.
yol veya körfezde demirli olarak giden bir deniz aracı roadster n.
demirli yatmak ride at anchor v.
demirli durmak ride at anchor v.
demirli yatmak ride at an anchor v.
demirli yatmak lie at an anchor v.
demirli olmak lie at an anchor v.
demirli olmak ride at an anchor v.
(gemi) demirli halde bırakmak ride v.
çifte demirli olarak hawse adv.
Mining
içerisinde çoğunlukla brezilya elması bulunduran çakıl taşlı, demirli kumlu maden yatakları cascalho n.
Chemistry
mor renkli sulu bir demirli sülfat amarantite n.
itriyumlu demirli nartaşı yttrium iron garnet n.
soluk yeşil renkteki kalsiyum demirli sulu bir fosfat anapaite n.
ham demirli asetat çözeltisinden oluşan siyah bir sıvı black liquor n.
ham demirli asetat çözeltisinden oluşan siyah bir sıvı iron liquor n.
potasyum siyanürün demirli tuzlarla tepkimesinden elde edilen bir siyanür bileşiği yellow prussiate of potash n.
potasyum siyanürün demirli tuzlarla tepkimesinden elde edilen bir siyanür bileşiği potassium ferrocyanide n.
demirli manganez ferromanganese n.
demirli sülfür ferrous sulfide n.
demirli anlamı veren ön ek ferroso- pref.
Biochemistry
demirli globülin beta globulin n.
demirli protein ferroprotein n.
Astronomy
demirli göktaşı iron meteorite n.
kamasit ve taenitten oluşan bir demirli göktaşı octahedrite n.
demirli göktaşı iron n.
Geology
pigment olarak kullanılan ve kantaşı içeren, sarımsı kırmızı renkte demirli bir toprak persian red n.
Military
demirli mayın buoyant mine n.
demirli mayın moored mine n.
demirli mayının dibe çökmesine neden olan cihaz antiwatching device n.
(deniz mayını savaşında) hatalı bir düzenek sebebiyle ağırlığından kurtulamayan deniz yatağındaki demirli mayın married failure n.
saldırı durumunda indirilmek üzere geçidin arkasına koyulan sivri uçlu ve demirli bir dizi uzun ve kalın kereste orgue n.
Archaic
ucu demirli baston packstaff n.
Star Wars
demirli doğuş nebulası ferrous aurora nebula n.