Verlauf

derinlemesine

Bedeutungen von dem Begriff "derinlemesine" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	derinlemesine	thoroughly adv.
General
2	General	derinlemesine	profoundly adv.
3	General	derinlemesine	deeply adv.
4	General	derinlemesine	intimately adv.
5	General	derinlemesine	in depth adv.
6	General	derinlemesine	thorough adv.
7	General	derinlemesine	drastically adv.
Phrases
8	Phrases	derinlemesine	in and out expr.
Colloquial
9	Colloquial	derinlemesine	where (one) lives expr.
10	Colloquial	derinlemesine	but good expr.
Idioms
11	Idioms	derinlemesine	to sticks adv.
12	Idioms	derinlemesine	with a fine-tooth comb expr.
13	Idioms	derinlemesine	up close and personal expr.
Medical
14	Medical	derinlemesine	in-depth adj.
Archaic
15	Archaic	derinlemesine	groundly adv.

Bedeutungen, die der Begriff "derinlemesine" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 119 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	derinlemesine araştırma	probe n.
2	General	toprağı derinlemesine ıslatan yağmur	soaking rain n.
3	General	derinlemesine inceleme yeteneği	perspective n.
4	General	derinlemesine analiz	in depth analysis n.
5	General	derinlemesine düşünme	reflection n.
6	General	derinlemesine analiz	in-depth analysis n.
7	General	derinlemesine dolaşımlı kurutma	through-circulation drying n.
8	General	derinlemesine yetenek sistemi	in depth skill system n.
9	General	derinlemesine araştırma	in-depth investigation n.
10	General	derinlemesine bilgi	in-depth information n.
11	General	derinlemesine ölçen	fathomer n.
12	General	derinlemesine düşünme	beard-stroking n.
13	General	derinlemesine düşünmek	reflect up v.
14	General	derinlemesine araştırmak	get the bottom of v.
15	General	derinlemesine araştırmak	probe v.
16	General	derinlemesine düşünmek	reflect on v.
17	General	derinlemesine araştırmak	plumb v.
18	General	derinlemesine girmek (bir sıvı bir yere)	soak into v.
19	General	derinlemesine irdelemek	examine thoroughly v.
20	General	derinlemesine irdelemek	research thoroughly v.
21	General	derinlemesine irdelemek	research extensively v.
22	General	derinlemesine kaplamak	get into v.
23	General	derinlemesine incelemek	anatomize v.
24	General	derinlemesine araştırmak	delve v.
25	General	derinlemesine incelemek	probe v.
26	General	derinlemesine araştırmak	investigate deeply v.
27	General	derinlemesine araştırmak	investigate thoroughly v.
28	General	derinlemesine incelemek	examine all parts of something v.
29	General	derinlemesine incelemek	anatomise v.
30	General	bir şeye derinlemesine/dikkatle bakmak	look deep into something v.
31	General	derinlemesine incelemek	examine thoroughly v.
32	General	derinlemesine kafa yormak	reflect v.
33	General	derinlemesine kafa yormak	advise one's self v.
34	General	derinlemesine kafa yormak	commune with one's self v.
35	General	derinlemesine yerleştirmek	engraff [obsolete] v.
36	General	derinlemesine okumak	overread v.
37	General	derinlemesine araştırmak	superinspect v.
38	General	derinlemesine incelemek	survey v.
39	General	hiç derinlemesine düşünmeyen	superficial adj.
40	General	derinlemesine araştırılmamış	unprobed adj.
41	General	derinlemesine olan	surgical adj.
42	General	derinlemesine anlamı veren ön ek	in- pref.
43	General	derinlemesine anlamı veren ön ek	per- pref.
Phrasals
44	Phrasals	birini uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek	muse over someone v.
45	Phrasals	derinlemesine araştırmak/incelemek	comb through something v.
46	Phrasals	derinlemesine düşünmek	reflect upon v.
47	Phrasals	derinlemesine düşünmek	reflect on v.
48	Phrasals	derinlemesine araştırmak	delve into something v.
49	Phrasals	derinlemesine incelemek	sift through something v.
50	Phrasals	(bir şeyi) derinlemesine araştırmak/soruşturmak	probe into something v.
51	Phrasals	derinlemesine incelemek	drill down v.
52	Phrasals	derinlemesine araştırmak	drill down v.
53	Phrasals	birine bir konuyu ayrıntılı/derinlemesine çalıştırmak/öğretmek	drill someone in something v.
54	Phrasals	bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak	dig into (something) v.
55	Phrasals	bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak	dig in (something) v.
56	Phrasals	(bir şeyi) derinlemesine anlatmak	go into (something) v.
57	Phrasals	derinlemesine araştırmak/tartışmak	go into v.
58	Phrasals	derinlemesine seyretmek	take in v.
59	Phrasals	(bir düşünceye) derinlemesine odaklanmak	meditate on (something) v.
60	Phrasals	(bir düşünceye) derinlemesine odaklanmak	meditate upon (something) v.
61	Phrasals	-i uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek	muse over v.
62	Phrasals	üzerine uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek	muse over v.
63	Phrasals	(birini/bir şeyi) uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek	muse over (someone or something) v.
64	Phrasals	(biri/bir şey) üzerine uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek	muse over (someone or something) v.
65	Phrasals	-i derinlemesine araştırmak/soruşturmak	probe into v.
66	Phrasals	(bir şeyi) derinlemesine yorumlamak	read into (something) v.
67	Phrasals	(birini/bir şeyi) derinlemesine araştırmak	research into (someone or something) v.
68	Phrasals	(birini/bir şeyi) derinlemesine düşünmek	think about (someone or something) v.
69	Phrasals	(bir şeyle) derinlemesine haşır neşir olmak	worry through (something) v.
Colloquial
70	Colloquial	derinlemesine yapılmış bir eleştiri	takedown n.
71	Colloquial	derinlemesine işlemiş	ground-in adj.
72	Colloquial	konuya tam derinlemesine girmeden	without committing myself expr.
Idioms
73	Idioms	derinlemesine inceleme	deep dive n.
74	Idioms	bir konuyu derinlemesine irdeleyen kişi	deep thinker n.
75	Idioms	bir şeyi derinlemesine yapma	a fine-tooth comb n.
76	Idioms	(bir şey) hakkında derinlemesine bilgi	the feel of (something) n.
77	Idioms	(bir şey) hakkında derinlemesine bilgi	a feel of (something) n.
78	Idioms	derinlemesine/kökten temizlik	clean-up operation n.
79	Idioms	hakkında derinlemesine bilgi	the lowdown on n.
80	Idioms	derinlemesine düşünmeden söylemek	go off half-cocked v.
81	Idioms	derinlemesine uğraşmak	be bound up in (something) v.
82	Idioms	derinlemesine incelemek	look beneath the surface v.
83	Idioms	aydınlatmak ya da bir tek konuyu derinlemesine ele almak	cover a lot of ground v.
84	Idioms	bir an için durup derinlemesine düşünmek	turn down a glass v.
85	Idioms	derinlemesine düşünmek	think long and hard v.
86	Idioms	derinlemesine bilgi sahibi olmak	get the lowdown v.
87	Idioms	derinlemesine/kökten temizlik yapmak	make a clean sweep v.
88	Idioms	derinlemesine araştırmak	go over with a fine-tooth comb v.
89	Idioms	derinlemesine araştırmak	go through with a fine-tooth comb v.
90	Idioms	olayları derinlemesine değerlendirememek	have blinders on v.
91	Idioms	olayları derinlemesine değerlendirememek	have blinkers on v.
92	Idioms	(bir şeyi) derinlemesine araştırmak	plumb new depths (of something) v.
93	Idioms	derinlemesine düşünmek	bend (one's) mind v.
94	Idioms	(bir şeyi) derinlemesine araştırmak	fathom the depths of (something) v.
95	Idioms	derinlemesine araştırma yapmak	dig deep v.
96	Idioms	birinin bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak	give someone furiously to think v.
97	Idioms	derinlemesine düşünmek	get (one's) thinking cap on v.
98	Idioms	birini derinlemesine anlamaya çalışmak	get under someone's skin v.
99	Idioms	(birini) derinlemesine eleştirmek	rip (someone) to bits v.
100	Idioms	bir şeyi kısa zamanda derinlemesine incelemek	powerstudy v.
101	Idioms	derinlemesine/kökten temizlik yapmak	make a clean sweep v.
102	Idioms	(biri/bir şey hakkında) derinlemesine bilgi sahibi olmak	get the lowdown (on someone or something) v.
103	Idioms	(birinin) bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak	give (one) furiously to think v.
104	Idioms	derinlemesine içinde	bound up in adj.
105	Idioms	-in içine derinlemesine dalmış	bound up in adj.
106	Idioms	derinlemesine (bir şeyin) içinde	bound up in (something) adj.
107	Idioms	(bir şeyin) içine derinlemesine dalmış	bound up in (something) adj.
Trade/Economic
108	Trade/Economic	derinlemesine görüşme	in-depth interview n.
109	Trade/Economic	derinlemesine görüşme tekniği	depth interview n.
110	Trade/Economic	satış dönüşümünün derinlemesine değerlendirilmesi	evaluation of precision sales response n.
Law
111	Law	derinlemesine inceleme	close examination n.
Technical
112	Technical	derinlemesine çalışılarak hazırlanmış bilgi	in-depth data n.
Automotive
113	Automotive	derinlemesine nüfuz eden lazer kaynağı	keyhole laser welding n.
Food Engineering
114	Food Engineering	derinlemesine dolasımlı kurutma	through-circulation drying n.
115	Food Engineering	derinlemesine dolaşımlı kurutma	through circulation drying n.
Military
116	Military	operasyon planı ve operasyon emri geliştirmeyi desteklemek için ulaşım planlamasının tüm yönlerinin derinlemesine incelenmesi	mobility analysis n.
Sport
117	Sport	derinlemesine pas	through pass n.
Football
118	Football	derinlemesine pas	deep pass n.
Cinema
119	Cinema	derinlemesine görüntü	deep-focus photography n.