doğuştan olan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

doğuştan olan



Bedeutungen von dem Begriff "doğuştan olan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
doğuştan olan unconditioned adj.
doğuştan olan connatural adj.
doğuştan olan given adj.
doğuştan olan inherent adj.
doğuştan olan connate adj.
doğuştan olan natural adj.
doğuştan olan natal adj.
doğuştan olan native adj.
doğuştan olan subsistent adj.
doğuştan olan hard-wired adj.
Philosophy
doğuştan olan innate adj.
Archaic
doğuştan olan inexistent adj.

Bedeutungen, die der Begriff "doğuştan olan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
doğuştan uyrukluk hakkı olan kimse native citizen n.
doğuştan israilli olan sabra n.
doğuştan olan özür birth defect n.
doğuştan olan günah original sin n.
doğuştan var olan kusur inherent defect n.
doğuştan olan bağışıklıkla ilgili autoimmune n.
Medical
1956-61 yılları arasında kullanılan ve 10.000 çocukta doğuştan şekil bozukluğuna sebep olan bir ilaç thalidomide n.
doğuştan var olan genetous adj.
Pathology
morarmaya sebep olan, doğuştan gelen bir kalp rahatsızlığı tetralogy of fallot n.
dilin altındaki mukoza zarının hareketi sınırlayacak ölçüde kısa olması sonucu olan doğuştan bir bozukluk ankyloglossia n.
dilin altındaki mukoza zarının hareketi sınırlayacak ölçüde kısa olması sonucu olan doğuştan bir bozukluk tongue tie n.
Zoology
testisleri doğuştan gizli olan testicond adj.
Botanic
aynı türden olan parçaların doğuştan birleşik olması cohesion n.
Tobacco
doğuştan gelen bir yeteneğe sahip olan green-fingered adj.
Modern Slang
zihinsel ve fiziksel bazı engellere neden olan ve doğuştan gelen bir anomali amsterdam syndrome n.