dolaştırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dolaştırmak



Bedeutungen von dem Begriff "dolaştırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dolaştırmak embrangle v.
dolaştırmak enlace v.
dolaştırmak knot v.
dolaştırmak walk about v.
dolaştırmak entangle v.
dolaştırmak ensnarl v.
dolaştırmak foul v.
dolaştırmak walk v.
dolaştırmak take for a walk v.
dolaştırmak walk out v.
dolaştırmak show around v.
dolaştırmak intwine v.
dolaştırmak circulate v.
dolaştırmak intwist v.
dolaştırmak walk around v.
dolaştırmak kink v.
dolaştırmak entwine v.
dolaştırmak dash v.
dolaştırmak hand on v.
dolaştırmak snarl v.
dolaştırmak foul up v.
dolaştırmak pass v.
dolaştırmak ravel v.
dolaştırmak entwist v.
dolaştırmak recirculate v.
dolaştırmak tangle v.
dolaştırmak engage v.
dolaştırmak entrail v.
dolaştırmak harl [dialect] [uk] v.
dolaştırmak hitch v.
dolaştırmak imbrangle v.
dolaştırmak impleach v.
dolaştırmak insnarl [obsolete] v.
dolaştırmak fangle [obsolete] v.
dolaştırmak fankle v.
dolaştırmak cotter [dialect] [uk] v.
dolaştırmak inlace v.
dolaştırmak intricate [obsolete] v.
dolaştırmak intrigue [obsolete] v.
dolaştırmak strapple v.
Phrasals
dolaştırmak circle around v.
dolaştırmak circulate through something v.
dolaştırmak circulate something through something v.
dolaştırmak lead around v.
dolaştırmak pass round v.
dolaştırmak kink up v.
Technical
dolaştırmak tangle v.
Medical
dolaştırmak complicate v.
Archaic
dolaştırmak ravel v.
dolaştırmak sphere v.

Bedeutungen, die der Begriff "dolaştırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dolaştırmak (kanı/havayı) circulate v.
elden ele dolaştırmak shuffle v.
köpeği dolaştırmak walk the dog v.
elden ele vermek/dolaştırmak hand something around v.
(ip, saç) dolaştırmak tangle v.
birbirine dolaştırmak hopple v.
(halatları) dolaştırmak hockle v.
(saç) birbirine dolaştırmak felter [obsolete] v.
(sıcak havayı) konveksiyonla dolaştırmak convect v.
bebek arabasıyla gezdirir gibi dolaştırmak pram [uk] v.
dilden dile dolaştırmak proverb v.
Phrasals
(bir şeyi) gezdirmek/dolaştırmak bring around v.
(bir şeyi) gezdirmek/dolaştırmak bring something around v.
arasında dolaştırmak circulate among someone or something v.
bir şeyi (herkese) ikram etmek/dolaştırmak serve something around v.
bir şeye ayakla vurarak/tekmeleyerek etrafta dolaştırmak kick about v.
bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak circulate something through something v.
arasında dolaştırmak circulate among v.
(birileri/bir şeyler) arasında dolaştırmak circulate among (someone or something) v.
bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak circulate through v.
birini araçla bir yerde dolaştırmak drive someone around something v.
birini/bir şeyi bir şeye dolaştırmak/dolamak enmesh someone or something in something v.
(bir şeye) dolaştırmak enmesh in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) dolaştırmak/dolamak entangle (someone or something) in (something) v.
elden ele vermek/dolaştırmak hand around v.
birbirine dolamak/dolaştırmak knot together v.
(bir şeyi) elden ele iletmek/uzatmak/göndermek/dolaştırmak pass (something) over v.
(bir şeyi) elden ele göndermek/dolaştırmak pass (something) around v.
(birinin) ayağına (birini/bir şeyi) dolaştırmak saddle (one) with (someone or something) v.
(herkese) ikram etmek/dolaştırmak serve around v.
Idioms
sözü döndürüp dolaştırmak speak in circles v.
lafı dolaştırmak cop out v.
sözü döndürüp dolaştırmak go all round the houses v.
sözü döndürüp dolaştırmak beat around the bush v.
sözü döndürüp dolaştırmak go round the houses v.
sözü döndürüp dolaştırmak beat about the bush v.
(birisi hakkında) lafı döndürüp dolaştırmak/uzatmak ramble on about someone v.
birini/bir şeyi etrafta dolaştırmak have someone or something in tow v.
sözü/lafı döndürüp dolaştırmak beat around/about the bush v.
elini ayağına dolaştırmak get in a tizzle v.
elini ayağına dolaştırmak get into a tizzle v.
Agriculture
kümes hayvanlarını veya tavşanları taze çimlerin üzerinde dolaştırmak için kümes veya kafese takılan taşınabilir küçük tel parmaklık fold [uk] n.
Football
top dolaştırmak move the ball around v.
topu dolaştırmak move the ball around v.