dönemli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dönemli



Bedeutungen von dem Begriff "dönemli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dönemli periodic adj.
Technical
dönemli periodic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "dönemli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 72 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uzun dönemli bakım hizmetleri long-term care facilities n.
kısa dönemli iyileşme hiccough n.
kısa dönemli sıkıntı hiccough n.
kısa dönemli iyileşme hiccup n.
kısa dönemli sıkıntı hiccup n.
çok dönemli multiperiod adj.
uzun dönemli long-termed adj.
çok dönemli multi-period adj.
kısa dönemli short-range adj.
kısa dönemli short-term adj.
Trade/Economic
alınan kısa dönemli kredi karşılığında güvence olarak stok mülkiyetinin finansman kuruluşuna devri floor-planning n.
borasada uzun dönemli kar elde etme beklentisiyle yapılan alım long call n.
çok dönemli analiz multiperiod analysis n.
kısa dönemli planlama short term planning n.
kısa dönemli mali plan medium term financial plan n.
kısa dönemli borç short term liability n.
kısa dönemli dalgalanmalar short term fluctuations n.
kısa dönemli konteyner kiralama short term container leasing n.
reel ulusal gelirin mutlak olarak düştüğü veya uzun dönemli eğilimine göre yavaş arttığı dönem contraction n.
uzun dönemli emek talebi long-run demand for labor n.
uzun dönemli eğilim secular trend n.
uzun dönemli sermaye kazancı long-term capital gain n.
vadeli işlemler piyasasında çok kısa dönemli fiyat dalgalanmalarına oynayan kişi scalper n.
uzun dönemli büyüme yolu trend growth path n.
uzun dönemli tarımsal gelir sorunu long-run farm problem n.
uzun dönemli rekabet dengesi long-run competitive equilibrium n.
uzun dönemli arz eğrisi long-run aggregate supply curve n.
uzun dönemli unsurlar long-term items n.
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.
sürekli çalışanları geçici veya kısa dönemli çalışan statüsüne almak casualize v.
sürekli çalışanları geçici veya kısa dönemli çalışan statüsüne almak casualise v.
uzun dönemli long-range adj.
Law
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.
Technical
dedektör tüplü kısa dönemli ölçüm sistemi short-term detector tube measurement system n.
dönemli darbe katarı periodic pulse train n.
dönemli süreç periodic process n.
dönemli çalışma periodic duty n.
uzun dönemli koruma verimi long term protection efficiency n.
eş dönemli isochronal adj.
eş dönemli isochronous adj.
Computer
dönemli işlev periodic function n.
dönemli anahtarlama commutation n.
dönemli çalışma periodic duty n.
dönemli süreç periodic process n.
dönemli-durağan cyclostationary adj.
Informatics
dönemli dalga periodic wave n.
dönemli kesir periodic fraction n.
dönemli işlev periodic function n.
dönemli süreç periodic process n.
uzun dönemli sönümlenme slow fading n.
Telecom
kısa dönemli maruz kalma short-term exposure n.
uzun dönemli artan maliyet long-run incremental cost n.
Marine
uzun dönemli balıkçı barınağı geliştirme planlaması long term fishing port development planning n.
uzun dönemli dalgalara bağlı yüzey değişimi surface variation due to long period waves n.
uzun dönemli dalga istatistiği long term wave statistics n.
Medical
uzun dönemli agresif tedavi long-term aggressive management n.
Math
dönemli kesir periodical fraction n.
dönemli dizey periodic matrix n.
dönemli işlev periodic function n.
dönemli üleşke periodical fraction n.
iki-katlı dönemli işlev double periodic function n.
Marine Biology
gephyrea ile eş dönemli bir canlı grubu sipunculoidea n.
Geography
kıta sahanlığında uzun dönemli salınım shelf seiche n.
uzun dönemli tahmin long term forecast n.
Military
dönemli dağıtım recurring issue n.
dönemli bakım periodic maintenance n.
dönemli bakım periodic servicing n.
dönemli istek recurring demand n.
dönemli bakım periodic inspection n.
dönemli kontrol periodic inspection n.
uzun dönemli ihtiyaç long term requirement n.
uzun dönemli ihtiyaç long-term requirement n.