eğilmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

eğilmek



Bedeutungen von dem Begriff "eğilmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 61 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
eğilmek lean v.
eğilmek incline v.
eğilmek bend v.
General
eğilmek yield v.
eğilmek decline v.
eğilmek sway v.
eğilmek turn v.
eğilmek hang v.
eğilmek strain v.
eğilmek tip v.
eğilmek bend v.
eğilmek double v.
eğilmek double up v.
eğilmek buckle v.
eğilmek bow v.
eğilmek spring v.
eğilmek dip v.
eğilmek cant over v.
eğilmek curve v.
eğilmek cant v.
eğilmek lean out v.
eğilmek hang over v.
eğilmek bend over v.
eğilmek fall down v.
eğilmek duck v.
eğilmek stoop v.
eğilmek sag v.
eğilmek droop v.
eğilmek bend to v.
eğilmek bend down v.
eğilmek give v.
eğilmek indine v.
eğilmek groom v.
eğilmek tilt v.
eğilmek warp v.
eğilmek stoop over v.
eğilmek cant v.
eğilmek trip v.
eğilmek bow [obsolete] v.
eğilmek buck v.
eğilmek overbend v.
eğilmek beck [scotland] v.
Phrasals
eğilmek lean down v.
eğilmek hunch over v.
eğilmek get down v.
eğilmek hunker down v.
eğilmek stoop down v.
eğilmek stoop down v.
eğilmek lean in v.
eğilmek fold down v.
Idioms
eğilmek lean to v.
Technical
eğilmek lean v.
eğilmek slant v.
eğilmek tilt v.
eğilmek incline v.
eğilmek yield v.
eğilmek defect v.
eğilmek buckle v.
Archaic
eğilmek devall v.
eğilmek curb v.
Slang
eğilmek scronch [dated] v.

Bedeutungen, die der Begriff "eğilmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 144 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
öne doğru eğilmek stoop v.
bir yana eğilmek tip v.
yana eğilmek slant v.
bir yöne doğru eğilmek tilt v.
eğilmek (öne) stoop v.
saygıyla eğilmek vail v.
korkuyla eğilmek cringe v.
üstüne eğilmek stoop over v.
tahta vb eğilmek yield v.
önünde saygı ile eğilmek revere v.
öne eğilmek bend down v.
üzerine eğilmek lean over v.
üzerine eğilmek involve oneself in v.
üzerine eğilmek concern oneself with v.
saygıyla eğilmek fall down v.
yeniden üzerine eğilmek refocus v.
birisinin önünde saygıyla eğilmek bow respectfully to someone v.
birisinin önünde saygıyla eğilmek bow respectfully before someone v.
almak için yere eğilmek kneel down to pick it up v.
(sorunların) üzerine eğilmek address v.
bir şeyi almak için yere eğilmek bend over to pick something up v.
yere eğilmek nod v.
belli bir açıda eğilmek tilt at v.
çöp veya küçük tahta parçaları toplamak için eğilmek emu-bob v.
korkuyla eğilmek winge v.
aşağı doğru eğilmek bow v.
kare dansında diğer dansçıya doğru eğilmek honor v.
dans partnerine doğru eğilmek honour v.
öne doğru eğilmek lout v.
korku içinde eğilmek dare [obsolete] v.
işe eğilmek grapple v.
(mum veya lamba alevi) rüzgar esintisinde aşağı doğru eğilmek gutter v.
üzerine eğilmek overbend v.
fazlası ile üzerine eğilmek overweight v.
yere eğilmek duck v.
(direk) tepesinden eğilmek drift v.
içe doğru eğilmek incurve v.
saygıyla eğilmek crouch [obsolete] v.
(yabani kedi) bacaklar bükük şekilde yere eğilmek crouch v.
hürmetle eğilmek crouch v.
dışbükey şekilde dışa doğru eğilmek convex v.
öne eğilmek flag v.
yana eğilmek slent [dialect] [uk] v.
Phrasals
öne eğilmek hang down v.
sırtına eğilmek slump behind (someone or something) v.
belden eğilmek buckle up v.
bacaklarını kırmadan eğilmek buckle up v.
öne doğru eğilmek buckle up v.
içe doğru eğilmek/kıvrılmak bend in v.
içeriye eğilmek bend in v.
geriye doğru eğilmek bend back v.
geriye eğilmek bend back v.
ileriye doğru eğilmek lean forward v.
ileri eğilmek lean forward v.
öne eğilmek bend forward v.
öne eğilmek lean forward v.
öne doğru eğilmek lean forward v.
(tehlike anında vb) eğilmek remain down v.
(bir şeyin ağırlığından) sarkmak/eğilmek sag under something v.
yere eğilmek bend down v.
(tehlike anında vb) eğilmek stay down v.
(tehlike anında vb) eğilmek keep down v.
(öne doğru) hızla eğilmek duck down v.
(bir şeyin ağırlığından) sarkmak/eğilmek droop under something v.
yere doğru eğilmek bend down v.
aşağı sarkmak/eğilmek/bükülmek sag down v.
(birinin veya bir şeyin) önünde eğilmek fall (down) at something v.
(saygıyla, özür dileyerek) eğilmek grovel in (something) v.
(bir şeye/tarafa) eğilmek sway to (something) v.
(bir şeye/tarafa) eğilmek sway toward (something) v.
(bir şeye) doğru eğilmek lean in (to something) v.
birine/bir şeye doğru eğilmek incline toward someone or something v.
öne doğru eğilmek lean across (someone or something) v.
(bir şeyin) üstüne eğilmek lean across (someone or something) v.
öne doğru eğilmek lean across someone or something v.
bir şeyin üstüne eğilmek lean across someone or something v.
'-in üzerine eğilmek make with v.
dikkatle üzerine eğilmek bear down v.
(bir şeyin) dikkatle üzerine eğilmek bear down on (something) v.
önünde eğilmek bow before v.
birinin/bir şeyin önünde eğilmek bow before someone or something v.
birinin/bir şeyin önünde saygıyla eğilmek bow before someone or something v.
(bir duruma) eğilmek come at (something) v.
önünde eğilmek fall at v.
(saygıyla, özür dileyerek) eğilmek grovel in v.
-e doğru eğilmek/kambur durmak hunch over v.
öne doğru eğilmek incline forward v.
öne eğilmek incline forward v.
-e doğru eğilmek incline toward v.
(birinin/bir şeyin) önünde eğilmek kneel before (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) önünde eğilmek kneel down before (someone or something) v.
öne doğru eğilmek lean across v.
üstüne eğilmek lean across v.
(bir şeyden) dışarı sarkmak/eğilmek lean out (of something) v.
-den dışarı sarkmak/eğilmek lean out of v.
(birine/bir şeye) doğru eğilmek lean toward (someone or something) v.
(herhangi bir tarafa) meyletmek/eğilmek list to (some direction) v.
(bir şeye) doğru meyletmek/eğilmek list to (some direction) v.
(birinin/bir şeyin) önünde eğilmek prostrate (oneself) before (someone or something) v.
(bir şeyden) dolayı (birinin/bir şeyin) önünde saygı ile eğilmek revere (someone or something) for (something) v.
-e doğru eğilmek slant toward v.
(birinin/bir şeyin) arkasına eğilmek slouch behind (someone or something) v.
(bir şeye) doğru eğilmek tilt toward (something) v.
Phrases
birinin önünde saygıyla eğilmek be i̇n awe of someone v.
birinin önünde saygıyla eğilmek stand in awe of someone v.
birinin önünde saygıyla eğilmek be i̇n awe of someone v.
birinin önünde saygıyla eğilmek stand in awe of someone v.
(birine/bir şeye) doğru eğilmek slant toward (someone or something) v.
birine/bir şeye doğru eğilmek slant toward someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne doğru eğilmek slant toward someone or something v.
Colloquial
bir işin üzerine ciddiyetle eğilmek mean business v.
birinin gücü önünde eğilmek bend one's strength v.
ellerinin ve dizlerinin üstünde eğilmek/yere çömelmek get down on all fours v.
Idioms
birinin önünde eğilmek bow down before (someone) v.
geriye/arkaya doğru eğilmek bend over backwards v.
ayakları önünde eğilmek bow at the feet of v.
bir tarafa meyletmek/eğilmek list to a direction v.
birisinin önünde (saygıdan/korkudan) eğilmek bow before someone v.
işe eğilmek come to grips with v.
işe eğilmek get to grips with v.
konuya eğilmek give some thought to something v.
önünde eğilmek prostrate oneself before v.
(korkuyla, korkudan) yere eğilmek cower down with (some emotion) v.
sosyal statüsü yüksek birinin önünde eğilmek touch your forelock v.
sosyal statüsü yüksek birinin önünde eğilmek tug your forelock v.
(birinin veya bir şeyin) önünde eğilmek fall down at (one's) feet v.
basınçla eğilmek give a little v.
yerlere kadar eğilmek kiss the ground v.
saygı göstergesi olarak yerlere kadar eğilmek kiss the ground v.
saygı göstergesi olarak önünde eğilmek kiss the ground v.
(birinin/bir şeyin) önünde saygıyla eğilmek be in awe (of someone or something) v.
(birinin) önünde eğilmek fall at (one's) feet v.
konuya eğilmek give some thought to v.
bir konuya eğilmek give thought to (something) v.
Technical
bir yöne eğilmek sway v.
basınç ile eğilmek buckle v.
Marine
yana eğilmek careen v.
içe doğru eğilmek tumble home v.
Geology
ufuk düzleminin aşağısına eğilmek dip v.
Music
dörder çiftten oluşan grupların yaptığı dansta partnerin önünde eğilmek salute v.
Archaic
geriye doğru eğilmek reflect v.
geriye eğilmek reflect v.
yere eğilmek devall v.
öne eğilmek devall v.