follow up - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

follow up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "follow up" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
follow up v. peşini bırakmamak
follow up v. takip etmek
follow up v. ardını bırakmamak
follow up v. araştırmak
follow up v. sürdürmek
follow up v. izlemek
follow up v. kovalamak
follow up v. başka bir şey yaparak bir şeyi tamamlamak
Phrasals
follow up v. yorulmak bilmez bir şekilde peşinden gitmek
follow up v. yakından takip etmek
follow up v. benzer bir davranışla eşlik etmek
follow up v. mevcut eylemi güçlendirmek
follow up v. devamını getirmek
follow up v. (mevcut yayım hakkında) daha fazla bilgi aramak
follow up v. aynı konu hakkında art arda haber yayınlamak
follow up v. tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek
follow up v. daha fazla önlem almak
Trade/Economic
follow up n. izleme
Computer
follow up expr. izle

Bedeutungen, die der Begriff "follow up" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 136 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
follow-up n. takip
follow-up v. izlemek
General
follow-up n. izlem
follow-up n. takip etmede kullanılan herhangi bir şey
follow-up n. tepki
follow-up n. takip etme
follow-up n. faydalanma
follow-up n. takviye
follow-up studies n. takip çalışmaları
follow-up n. süreklilik
follow-up n. tetkikin devamı
a follow-up n. devamı (niteliğinde)
close follow-up n. yakın takip
follow-up question n. (bir önceki sorunun mealinde onu takip eden) devam/takip sorusu
follow-up question n. ek soru
follow-up question n. tamamlayıcı soru
follow-up diary n. başarı izleme ve değerlendirme raporu
follow-up measures n. takip önlemleri
follow-up v. takibini yapmak
follow up the process v. süreci takip etmek
follow up the process v. süreci izlemek
follow-up adj. sonraki
follow-up adj. tamamlayıcı
Phrasals
follow up with somebody v. bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için sözkonusu kişiyle irtibat halinde olmak
follow someone up v. birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
follow up (on someone) v. birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
follow something up v. araştırmak
follow something up v. göz atmak
follow something up v. incelemek
follow something up v. bir şeyi takip/kontrol etmek
follow something up v. bir şeyi izlemek
follow up on something v. araştırmak
follow up on something v. göz atmak
follow up on something v. incelemek
follow up on something v. bir şeyi takip/kontrol etmek
follow up on something v. bir şeyi izlemek
follow up on (something) v. (birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up on (something) v. biriyle irtibata geçip (bir şeyin) gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
follow up on (something) v. (bir işin) yapılıp yapılmadığından emin olmak için söz konusu kişiyle irtibat halinde olmak
follow up on (something) v. (bir şeyi) takip/kontrol etmek
follow up on (something) v. (bir şeyin) gidişatını takip/kontrol etmek
follow up with (one) v. bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için (biriyle) irtibat halinde olmak
follow up with (one) v. (birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up with (one) v. (biriyle) irtibata geçip bir şeyin gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
Trade/Economic
debt follow-up n. alacak takibi
follow-up n. bir işin programa göre yürütülüp yürütülmediğinin denetlenmesi ve yapılması gerekli düzenlemeler konusunda yönetime bilgi verilmesi
debt follow-up n. borç takibi
unattended personnel follow-up form n. devamsız personel takip formu
business follow-up n. iş takibi
follow-up calls n. izleme amaçlı telefon
follow up report n. izleme raporu
job follow-up n. iş takibi
follow-up n. izleme
commission follow-up n. komisyonun takibi
customer follow-up n. müşteri takibi
customer follow-up n. müşteri takip
project follow-up n. proje takip
project follow-up n. proje takibi
after-sale follow-up n. satış sonrası takip
post-sale follow-up n. satış sonrası takip
follow up service n. satış sonrası hizmet
order follow-up n. sipariş takibi
corporate credit cards under follow up n. takipteki kurumsal kredi kartları
follow-up audit n. takip denetimi
Law
follow up all transactions at the public and private bodies and agencies in connection therewith n. bu işlemlerden dolayı bilcümle resmi ve hususi daireler ve kamu kurum ve kuruluşları nezdindeki işlemleri takip ve tedvire
case follow-up n. dosya takibi
initiation and follow-up of enforcement proceedings n. icra işlemlerinin başlatılması ve takibi
follow up business transactions thereat expr. elden iş takibine
Politics
regular follow-up n. düzenli izleme
follow-up activity n. izleme faaliyeti
follow-up n. izleme
follow-up n. takip
follow-up counseling n. takip danışmanlığı
follow-up counseling n. tamamlayıcı danışmanlık
follow-up workshop n. takip semineri
Institutes
department of support payments and follow-up n. destekleme ödemeleri ve takip dairesi başkanlığı
section of follow-up and implementation of international projects n. uluslararası proje takip ve uygulama şube müdürlüğü
Media
press follow up n. medya takibi
media follow-up n. medya takibi
Technical
follow-up study n. başarı izleme deneyi
follow-up flag n. izleme bayrağı
execution deductions follow-up form n. icra kesintileri takip cetveli
follow up mechanism n. karşılama donanımı
follow-up n. karşılama donanımı
negative follow-up n. negatif izleme
auxiliary follow-up piston n. yardımcı takip pistonu
Computer
budget follow-up table n. bütçe takip tablosu
invoice follow-up n. fatura takibi
follow up flag n. izleme bayrağı
project follow-up and reporting n. proje takibi ve raporlama
follow-up expr. izle
Telecom
system follow-up n. sistem takibi
Automotive
follow-up spark n. ardışık kıvılcım
Marine
follow-up control n. geri dönüşlü kontrol
Medical
antenatal follow-up n. antenatal takip
one-year follow up results n. bir yıllık izlem sonuçları
dietary follow-up n. diyet takibi
early follow-up program n. erken takip programı
echocardiographic follow-up n. ekokardiyografik takip
disease follow-up n. hastalığın takip edilmesi
follow-up participation n. hastalık sonrası tedavilere katılma
patient follow-up n. hasta takibi
follow-up of juvenile idiopathic arthritis n. jüvenil idiopatik artrit izlemi
follow-up visit n. izlem ziyareti
follow-up interview n. izlem görüşmesi
clinical follow-up n. klinik takip
clinic follow-up n. klinik takip
follow-up examination n. kontrol muayenesi
average length of follow-up n. ortalama takip süresi
neurodevelopmental follow-up n. nörogelişimsel takip
mean follow-up period n. ortalama izlem süresi
follow-up participation n. özellikle alkol bağımlığı tedavisi sonrasında gerçekleştirilen tedavi uygulamalarına katılma
postoperative follow-up n. postoperatif izleme
periodic follow-up visit n. periyodik izlem
risk-adapted follow-up n. riske göre izlem
well child follow-up n. sağlıklı çocuk izlemi
well child follow-up n. sağlam çocuk izlemi
radiological follow-up n. radyografik takip
follow-up file n. takip dosyası
post-therapy follow-up n. tedavi sonrası takip
follow-up care n. tedavi sonrası takip/bakım/izleme
post-discharge follow-up of high risk neonates n. taburcu edilen yüksek riskteki bebeklerin sonraki takipleri
long-term follow-up n. uzun süreli hasta takibi
follow-up of high risk neonates n. yüksek riskli bebeklerin takibi
lost to follow-up adj. takip dışı kalmış
lost to follow up adj. takipten çıkmış
Psychology
early psychiatric follow-up and treatment n. erken psikiyatrik takip ve tedavi
Pathology
routine postpartum follow-up n. rutin doğum sonrası takip
Statistics
follow-up n. izleme
Military
follow-up element n. bakım ve artçı kısmı
follow-up n. çıkarma takviyesi
follow-up supply n. havadan ilk ikmal
follow-up echelon n. indirme takviye kademesi
follow up shipping n. takviye kademesi
Hunting
follow up shot n. peşpeşe atış
follow up shot n. sert atış