Verlauf

görülmek

Bedeutungen von dem Begriff "görülmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	görülmek	be in sight v.
2	General	görülmek	confer v.
3	General	görülmek	be seen v.
4	General	görülmek	occur v.
5	General	görülmek	define v.
6	General	görülmek	view v.
Idioms
7	Idioms	görülmek	meet the eye(s) v.
8	Idioms	görülmek	meet your eye(s) v.
9	Idioms	görülmek	be in sight v.
10	Idioms	görülmek	be within sight v.

Bedeutungen, die der Begriff "görülmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	30 ile 45 yaşları arasında olup orta yaşlı olarak görülmek istemeyen kimse	middle youth n.
2	General	azalma görülmek	a decrease to be seen v.
3	General	açıkça görülmek	be clearly seen v.
4	General	açıkça görülmek	be seen obviously v.
5	General	olarak görülmek	be seen as v.
6	General	gerekli görülmek	be regarded necessary v.
7	General	gerekli görülmek	be considered necessary v.
8	General	uygun görülmek	be found appropriate v.
9	General	uygun görülmek	be approved v.
10	General	uygun görülmek	be found acceptable v.
11	General	uygun görülmek	be found suitable v.
12	General	ödüle layık görülmek	be deemed worthy of an award v.
13	General	layık görülmek	be deemed worthy v.
14	General	layık görülmek	be considered worthy v.
15	General	nadir olarak görülmek	be rarely seen v.
16	General	ödüle layık görülmek	be granted an award v.
17	General	olarak görülmek	be considered as v.
18	General	olarak görülmek	count v.
19	General	kesintisiz görülmek	shut v.
Phrasals
20	Phrasals	birlikte görülmek	go about (with) v.
21	Phrasals	(birisinin planlarının, hesaplarının) gerekli bir parçası olarak görülmek	enter into v.
22	Phrasals	değeri (birinden/bir şeyden) düşük görülmek	rank below (someone or something) v.
23	Phrasals	önemi (birinin/bir şeyin) gerisinde olarak görülmek	rank below (someone or something) v.
24	Phrasals	(bir şey) olarak görülmek	rate as (something) v.
25	Phrasals	(birisine ya da bir şeye kıyasla) daha önemli görülmek	rank above (someone or something) v.
26	Phrasals	belirli bir önemde görülmek	go for v.
27	Phrasals	(biri/bir şey) olarak görülmek	pass as (someone or something) v.
28	Phrasals	(biri/bir şey) olarak görülmek	pass for (someone or something) v.
29	Phrasals	(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli sayılmak/görülmek	rate above (someone or something) v.
30	Phrasals	olarak görülmek	rate as v.
31	Phrasals	(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli sayılmak/görülmek	rate below (someone or something) v.
32	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) aynı derecede önemli/değerli sayılmak/görülmek	rate with (someone or something) v.
Colloquial
33	Colloquial	hor görülmek	get burned (by someone) v.
34	Colloquial	hakir görülmek	fall into contempt v.
35	Colloquial	hor görülmek	fall into contempt v.
36	Colloquial	uygun görülmek	fly v.
37	Colloquial	bir şey olarak görülmek	be meant to be something v.
Idioms
38	Idioms	suçlusu olarak görülmek	lie on the head of v.
39	Idioms	hor görülmek	get burned (by someone) v.
40	Idioms	(dava) görülmek	go to trial v.
41	Idioms	(birisi ya da bir şey) gibi görülmek	come across like (someone or something) v.
42	Idioms	cepte görülmek	be taken for granted v.
43	Idioms	çantada keklik sayılmak/görülmek	be taken for granted v.
44	Idioms	farklı bir açıdan görülmek	get into focus v.
Law
45	Law	suçu sabit görülmek	be proven guilty as charged v.
46	Law	sabit görülmek (suç)	prove guilty as charged v.
47	Law	suçu sabit görülmek	be proven guilty of the offense v.
Technical
48	Technical	aynı anda görülmek	concur v.
Mining
49	Mining	(madende cevher) görülmek	make v.
Slang
50	Slang	olabilecek en şaşırtıcı şey olarak görülmek	take the biscuit v.