güneye - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

güneye



Bedeutungen von dem Begriff "güneye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
güneye down adv.
güneye southerly adv.
güneye south adv.
güneye to the south adv.

Bedeutungen, die der Begriff "güneye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ekvatoryal karşı akıntının orta afrika'nın kuzeybatı kıyısı boyunca güneye doğru akan uzantısı guinea current n.
güneye doğru southwards n.
kuzey ingiltere'den güneye gelmiş turist grockle n.
iç savaş sonrası güneye göç eden kuzeyli fırsatçılığı carpetbaggism n.
manyetik iğne ucunda güneye yatkınlık southness n.
(manyetik iğne ucunda) güneye meyil southness n.
güneye bakan bölüm southward n.
güneye bakan taraf southward n.
güneye bakan yön southward n.
güneye gitmek go south v.
güneye doğru ilerlemek be heading south v.
güneye ait southern adj.
güneye doğru olan southward adj.
güneye doğru olan southerly adj.
güneye giden southbound adj.
güneye ait austrine adj.
güneye ait meridian adj.
güneye özgü meridional adj.
güneye bakan south-facing adj.
güneye ait southren adj.
güneye özgü southren adj.
güneye ait southron adj.
güneye özgü southron adj.
güneye bakan southwardly adj.
tam güneye due south adv.
güneye doğru down adv.
güneye doğru southernly adv.
güneye doğru southwardly adv.
güneye doğru southerly adv.
güneye doğru southward adv.
tam güneye doğru due south adv.
güneye doğru in the south adv.
güneye doğru doon [scotland] adv.
güneye doğru doun [scotland] adv.
güneye doğru southly adv.
güneye yönelerek southly adv.
güneye bakarak southwards adv.
güneye yönelerek southwards adv.
güneye ait anlamına gelen ön ek austro- pref.
güneye ait anlamına gelen ön ek austr- pref.
güneye ait so. abrev.
Phrasals
güneye doğru gelmek come down to v.
aşağı/güneye ziyarete gelmek come down to v.
aşağı/güneye gelmek come down to v.
aşağı/güneye inmek come down to v.
Speaking
güneye gidin go south expr.
izler güneye gidiyor tracks lead south expr.
Politics
abd'nin yeniden yapılanma döneminde para ve siyasi kazançlar için güneye gelen kuzey yerlileri carbet-bagger n.
Automotive
güneye giden southbound adj.
Marine
tam güneye doğru due south n.
güneye yönelmek stand to the south v.
Physics
mıknatıs serbestçe asıldığında güneye doğru yönelen ucu negative magnetic pole n.
Astronomy
ayın aylık dönüşünde kuzeye ve güneye aldığı yoldaki en uzak nokta lunistice n.
doğrultusunda gezegenlerin güneye doğru alçaldığı takımyıldızları descending constellations n.
Zoology
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa tadarida brasiliensis n.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa guano bat n.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa mexican freetail bat n.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa mexican free-tailed bat n.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa brazilian free-tailed bat n.
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok juan fernández fur seal (arctocephalus philippi) n.
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok guadalupe fur seal n.
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok guadalupe fur seal (arctocephalus townsendi) n.
Social Sciences
(özellikle abd'de) güneye özgü gelenek southernism n.
History
amerikan sivil savaşından sonra bireysel çıkar elde etmek için kuzeyden güneye göç eden yerli carpetbagger n.
Geography
ping nehri'ne katılmak ve chao phraya nehrini oluşturmak üzere çoğunlukla güneye doğru akan, tayland'ın batısında yer alan nehir nan n.
ping nehri'ne katılmak ve chao phraya nehrini oluşturmak üzere çoğunlukla güneye doğru akan, tayland'ın batısında yer alan nehir nan river n.
italya'da yaklaşık 406 km boyunca güneye doğru akan nehir tevere n.
italya'da yaklaşık 406 km boyunca güneye doğru akan nehir tiber n.
baffin körfezi'nden güneye akan soğuk su akıntısı labrador current n.
pasifik okyanusu'nda 180 meridyen boyunca kuzeyden güneye doğru giden hayali hat interpol date line n.
suriye ve lübnan arasında kuzeyden güneye uzanan bir dağ silsilesi anti-lebanon n.
suriye ve lübnan arasında kuzeyden güneye uzanan bir dağ silsilesi anti-lebanon range n.
kuzeybatı montana'da yer alan ve güneye doğru akarak missouri nehri'ne dökülen bir nehir marias river n.
new york eyaleti'nin kuzeydoğu kesiminde bulunan adirondack dağları'nda doğup güneye doğru akarak new york körfezi'ne dökülen bir nehir hudson n.
güneye giden southbound adj.
doğu kerte güneye doğru east by south adv.