Verlauf

güvensizlik

Bedeutungen von dem Begriff "güvensizlik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 28 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	güvensizlik	distrust n.
2	Common Usage	güvensizlik	lack of confidence n.
3	Common Usage	güvensizlik	mistrust n.
4	Common Usage	güvensizlik	insecurity n.
General
5	General	güvensizlik	doubt n.
6	General	güvensizlik	mistrustfulness n.
7	General	güvensizlik	distrustfulness n.
8	General	güvensizlik	discredit n.
9	General	güvensizlik	no confidence n.
10	General	güvensizlik	shyness n.
11	General	güvensizlik	disbelief n.
12	General	güvensizlik	shiness n.
13	General	güvensizlik	unreliability n.
14	General	güvensizlik	nonsurety [obsolete] n.
15	General	güvensizlik	tremor n.
16	General	güvensizlik	uncertainty n.
17	General	güvensizlik	uncertainness n.
18	General	güvensizlik	unconfidence n.
19	General	güvensizlik	unfirmness n.
20	General	güvensizlik	untrust n.
21	General	güvensizlik	misfaith n.
22	General	güvensizlik	incertitude n.
23	General	güvensizlik	infidelity n.
24	General	güvensizlik	insafety n.
Idioms
25	Idioms	güvensizlik	bad faith n.
Trade/Economic
26	Trade/Economic	güvensizlik	mistrust n.
27	Trade/Economic	güvensizlik	insecurity n.
Statistics
28	Statistics	güvensizlik	unreliability n.

Bedeutungen, die der Begriff "güvensizlik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kendine güvensizlik	diffidence n.
2	General	güvensizlik oyu	vote of no confidence n.
3	General	güvensizlik duygusu	a feeling of insecurity n.
4	General	güvensizlik oyu	censure motion n.
5	General	güvensizlik oyu	motion of no confidence n.
6	General	güvensizlik oyu	motion of non-confidence n.
7	General	güvensizlik oyu	no-confidence n.
8	General	toplumsal güvensizlik	public distrust n.
9	General	güvensizlik oyu	motion confidence n.
10	General	kendine güvensizlik	lack of self-confidence n.
11	General	köklü güvensizlik	deep-seated distrust n.
12	General	kendine güvensizlik	self-distrust n.
13	General	güvensizlik uyandırmak	raise doubts v.
14	General	güvensizlik uyandırmak	raise doubt v.
15	General	güvensizlik yaratmak	discredit v.
16	General	güvensizlik işareti olan	incertain adj.
Colloquial
17	Colloquial	güvensizlik çeken	racked with insecurity/insecurities adj.
Idioms
18	Idioms	güvensizlik sergilemeden biriyle dürüst bir şekilde konuşmak	look someone in the eye v.
Law
19	Law	güvensizlik önergeleri	motions of non-confidence n.
Politics
20	Politics	güvensizlik oyu	vote of no confidence n.
21	Politics	güvensizlik oyu	vote of nonconfidence n.
22	Politics	güvensizlik önergesi	motion of censure n.
23	Politics	sosyal güvensizlik reformu	social insecurity reform n.
24	Politics	yapıcı güvensizlik oyu	constructive vote of no confidence n.
25	Politics	güvensizlik oyu	vote of non-confidence n.
26	Politics	güvensizlik oyu	motion of non-confidence n.
Psychology
27	Psychology	güvene karşı güvensizlik	trust versus mistrust n.
28	Psychology	temel güvensizlik	basic mistrust n.
29	Psychology	yerçekimsel güvensizlik	gravitational insecurity n.
Social Sciences
30	Social Sciences	tüm insanlara duyulan nefret veya güvensizlik	misanthropism n.
31	Social Sciences	kadınlara karşı nefret ve güvensizlik duyan	misogynic adj.