geniş alan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

geniş alan



Bedeutungen von dem Begriff "geniş alan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
geniş alan sweep n.
geniş alan expanse n.
geniş alan wide scope n.
geniş alan acres n.
geniş alan extensive adj.
Archaic
geniş alan wide n.

Bedeutungen, die der Begriff "geniş alan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
genellikle bir şehir ve kasaba ile kenar semtlerinin birleştiği geniş yayılımlı alan conurbation n.
çok geniş bir alan sweep n.
vahşi hayvanların doğal hayatlarını devam ettirdikleri geniş alan game reserve n.
vahşi hayvanların doğal hayatlarını devam ettirdikleri geniş alan game park n.
çok geniş alan wide open space n.
geniş açık alan wide open space n.
çok geniş alan vastitude n.
mil üzerinde yer alan geniş karıştırma bıçağı paddle n.
aydınlık ve geniş alan daylight n.
(körling) merkezinde geniş yuvarlak bir taşın bulunduğu dairesel alan parish n.
uzun ve geniş alan kaplamak stretch along v.
Technical
geniş dinamik alan wide dynamic range n.
geniş alan ağı wan n.
geniş alan şebekesi wide area network n.
geniş alan ağı wide area network n.
geniş açılı delikli karanlık alan algılayıcısı high-angle annular darkfield detector n.
geniş alan bilgi sunucuları wide area information servers n.
Computer
geniş alan ağı wide area network n.
geniş alan bilgisayar ağı wide area network n.
geniş alan bilgi sistemleri wide area information systems n.
geniş alan ağı wide area network (wan) n.
kablosuz internet bağlantısı sunulan geniş alan cloud n.
geniş alan ağı çekirdek bölümü core n.
Informatics
geniş alan ağı wide area network n.
geniş alan ağı long-haul network n.
geniş alan bilgi sunucuları wide area information servers n.
geniş alan çağrı hizmeti wide area paging n.
yerel alan ağı-geniş alan ağı bağlanırlığı lan/wan interconnectivity n.
yerel ve geniş alan ağlarında kullanılan dinamik bir yönlendirme bilgi protokolü rip n.
Telecom
geniş alan çağrısı wide area paging n.
geniş alan telekomünikasyon hizmeti wide area telecommunications service n.
geniş alan darbeli güneş benzetici large area pulsed solar simulator n.
geniş alan ağı wide area network n.
geniş alan bilgi sunucuları wide area information servers n.
geniş alan bilgi hizmetleri wide area information services n.
yerel alan ağından geniş alan ağına olan bağlantı outway n.
Architecture
merkezi ve en geniş bölmede yer alan üçlü kemer triumphal arch motive n.
Automotive
geniş alan ağı wide area network n.
Anatomy
çoğu insanda beynin sol hemisferinde bulunan ve dille ilgili tüm merkezleri barındıran geniş kortikal alan language area n.
çoğu insanda beynin sol hemisferinde bulunan ve dille ilgili tüm merkezleri barındıran geniş kortikal alan language zone n.
geniş ve düz kemikli alan blade n.
sağ ventrikülde yer alan geniş çıkıntı infundibulum n.
Chemistry
streptomyces cinsinin bazı mikroorganizmalarından sentezlenen veya köken alan, geniş spektrumlu antibiyotik olarak da kullanılan, sarı renkli kristalli bir bileşik tetracycline n.
Marine Biology
bazı yengeçleri de içine alan geniş bir balık üstfamilyası oxyrhyncha n.
Astronomy
satürn'ün uydusu titan'ın yüzeyinde bulunan ve sıvı hidrokarbonlardan oluştuğu düşünülen geniş alan mare n.
Zoology
tipik kurbağaları da içine alan arcifera amfibilerine ait geniş bir cins hyla n.
Botanic
dağınık geniş başlı bir asya ağacını içine alan monotipik bir bitki cinsi idesia n.
küçük çiçekli bitkileri içine alan geniş dağılımlı bir bitki cinsi smilax n.
Apiculture
sosyal eşekarılarını içine alan geniş bir arı cinsi polistes n.
Education
daha geniş bir dersin parçası olup ayrı eğitim alan küçük öğrenci sınıfı discussion section n.
Environment
spor faaliyetlerinde kullanılan etrafı çevrili geniş alan park n.
geniş kentsel alan supercity n.
Geography
orta arap yarımadası'nda yer alan geniş bir plato bölgesi nejd n.
izlanda'nın güneybatısındaki reykjavik kentinin doğusunda yer alan geniş vadi thingvellir n.
kuzeybatı kanada'da yer alan geniş bir bölge northwest territories n.
alaska ile sibirya arasındaki geniş bir alan beringia n.
merkeze doğru derinleşen geniş alan synclinal basin n.
güney belarus ve kuzeybatı ukrayna'da yer alan geniş bir ormanlık bataklık pripet marshes n.
jutland ile norveç arasında yer alan geniş bir boğaz skagerak n.
jutland ile norveç arasında yer alan geniş bir boğaz skagerrak n.
Geology
yerkabuğunun prekambriyen dönemine ait billuri kayaçlardan oluşan düşük rakımlı geniş alan continental shield n.
Sport
(araba yarışında) parkurdan çıkan araçları yavaşlatmak için kullanılan çakıl dökülmüş geniş alan kitty litter n.
Entomology
geniş ağız loblu kelebekleri içine alan bir canlı şubesi semaeostomata n.
geniş ağız loblu kelebekleri içine alan bir canlı şubesi semeostoma n.