görüşmeler - Türkisch Englisch Wörterbuch

görüşmeler

Bedeutungen von dem Begriff "görüşmeler" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
görüşmeler talks n.
Why, if the talks are not succeeding, must someone be to blame?
Eğer görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanıyorsa, neden birilerine kabahat bulalım?

More Sentences
Politics
görüşmeler negotiations n.
Thirdly, preliminary negotiations are taking place between Turkey and Greece on this type of issue.
Üçüncü olarak, Türkiye ve Yunanistan arasında bu tür bir konuda ön görüşmeler yapılıyor.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "görüşmeler" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ikili görüşmeler bilateral negotiations n.
gizli görüşmeler confidential communications n.
tek taraflı görüşmeler unilateral talks n.
çok taraflı görüşmeler multilateral talks n.
kişisel görüşmeler personal interviews n.
yürütülen görüşmeler the negotiations conducted n.
tüm görüşmeler all discussions/talks n.
uzun görüşmeler/müzakereler long negotiations n.
(bir konuda) görüşmeler yapmak sit on v.
Phrasals
yoğun görüşmeler sonucu bir şey geliştirmek thresh out v.
Speaking
görüşmeler nasıl gidiyor? how are the talks going? expr.
Trade/Economic
gizli görüşmeler confidential communications n.
kişisel görüşmeler personal interviews n.
tüm bölgeyi kapsayan toplu görüşmeler area wide bargaining n.
görüşmeler yapmak enter into negotiations v.
Law
açık görüşmeler open meetings n.
tarafların sözleşme öncesi yaptıkları görüşmeler neticesinde anlaşmaya varması handshake deal n.
Politics
altılı görüşmeler six party talks n.
dolaylı görüşmeler proximity talks n.
görüşmeler yoluyla haritalama mapping by interviews n.
görüşmeler sürüyor negotiations are proceeding n.
istikşafi görüşmeler exploratory talks n.
istikşafı görüşmeler exploratory talks n.
oturumlararası görüşmeler intersessional meeting n.
uzun zamana yayılmış görüşmeler extended consultations n.
uluslararası görüşmeler international talks n.
yapıcı görüşmeler constructive conversation n.
yeni tur görüşmeler new round of talks n.
ülkeler arasında görüşmeler diplomatic negotiations n.
yeni görüşmeler yapmak hold further talks v.
Environment
toplantılar ve görüşmeler meetings and contacts n.