güdümlü - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

güdümlü



Bedeutungen von dem Begriff "güdümlü" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
güdümlü dirigible adj.
güdümlü controlled adj.
güdümlü directed adj.
güdümlü target-hunting adj.
güdümlü governed adj.
Trade/Economic
güdümlü regimented adj.
Transportation
güdümlü navigable adj.
Military
güdümlü guided adj.

Bedeutungen, die der Begriff "güdümlü" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 157 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
güdümlü füze guided missile n.
güdümlü demokrası command democracy n.
güdümlü kitle örgütü administered mass organization n.
olay güdümlü benzetim event driven simulation n.
güdümlü nükleer füze cruise missile n.
eş güdümlü evrensel zaman coordinated universal time n.
olay güdümlü event driven adj.
eş-güdümlü coordinated adj.
devlet güdümlü state-controlled adj.
hedef güdümlü target-driven adj.
sorun kaynaklı/güdümlü problem driven adj.
kriz güdümlü crisis driven adj.
dış güdümlü extrinsic adj.
iç güdümlü intrinsic adj.
topluluk güdümlü community driven adj.
dizayn güdümlü design driven adj.
fazla güdümlü overcontrolled adj.
kullanıcı güdümlü user-driven adj.
Colloquial
bomba taşıyan küçük jet güdümlü füze buzz bomb n.
Trade/Economic
devlet güdümlü ekonomi planned economy n.
devlet güdümlü ekonomi command economy n.
devlet güdümlü ekonomi command and control economy n.
devlet güdümlü ekonomi centrally planned economy n.
güdümlü fiyat administered prices n.
güdümlü mülakat directive interview n.
güdümlü para managed currency n.
güdümlü ekonomi controlled economy n.
güdümlü demokrasi command democracy n.
güdümlü fiyat admissible price n.
güdümlü para managed money n.
güdümlü ekonomi command economy n.
güdümlü fiyat administered price n.
güdümlü ekonomi managed economy n.
iç talep güdümlü ekonomi domestic-demand-driven economy n.
Politics
devlet güdümlü yatırım state-directed investment n.
Technical
güdümlü bağlantı dirigible linkage n.
güdümlü salınım forced oscillation n.
ısıl güdümlü evre ayırma thermally-induced phase separation n.
istek güdümlü çoklu erişim dama n.
otomatik güdümlü araçlar automated guided vehicles n.
sayısal güdümlü makineler numerical control machines n.
eş güdümlü evrensel saat earth-received time (ert) n.
lazer- hedef ekseni ile lazer güdümlü silah- hedef ekseninin kesişim açısı laser-target/gun-target angle n.
güdümlü füzenin dış gövdesi hull n.
hareket güdümlü activity-guided adj.
Computer
anahtar kelime güdümlü test keyword driven test n.
güdümlü uçak füzesi guided aircraft missile n.
güdümlü salınım forced oscillation n.
güdümlü bağlantı dirigible linkage n.
istek güdümlü çoklu erişim demand assignment multiple access n.
olay güdümlü benzetim event driven simulation n.
yerden havaya güdümlü füze ground air guided missile n.
olay güdümlü event driven adj.
model güdümlü model driven adj.
menü güdümlü menu driven adj.
Informatics
güdümlü sınıflandırma supervised classification n.
istek güdümlü paylaştırma demand assignment n.
istek güdümlü sayfa aktarımı demand paging n.
olay güdümlü benzetim event-oriented simulation n.
olay güdümlü çalışma event-driven programming n.
veri güdümlü akıl yürütme data-driven reasoning n.
veri güdümlü çıkarım forward inference n.
veri güdümlü data driven n.
istek güdümlü çok erişimli demand assignment multiple access adj.
olay-güdümlü event-driven adj.
mesaj güdümlü message driven adj.
menü güdümlü menu-based adj.
model güdümlü model-driven adj.
Telecom
güdümlü veri şebekesi hizmetleri managed data network services n.
veri güdümlü data-driven adj.
Aeronautic
güdümlü dalga guided wave n.
havadan yere güdümlü mermi air-to-surface guided missile n.
havadan havaya güdümlü mermi air-to-air guided missile n.
yerden yere güdümlü mermi surface-to-surface guided missile n.
elektronik veya radyo iletişimi yoluyla uçakların veya güdümlü füzeleri kumanda eden aygıt controller n.
uzay aracındaki eş güdümlü evrensel zaman spacecraft event time n.
uzay aracındaki eş güdümlü evrensel zaman scet (spacecraft event time) abrev.
Marine
bir tür güdümlü deniz altı torpili poseidon n.
güdümlü roket guided missile n.
güdümlü roket kruvazörü guided missile cruiser n.
güdümlü roket yok edicisi guided missile destroyer n.
güdümlü roket gemisi guided missile frigate n.
güdümlü hava aracının demirleme cihazını çeken direk mooring mast n.
güdümlü hava aracının demirleme cihazını çeken direk mooring tower n.
Medical
güdümlü doku onarımı guided tissue regeneration n.
lazer güdümlü laser-guided adj.
Psychology
güdümlü (görüşme) directive adj.
psikoterapide güdümlü görüşme tekniğine ait veya ilgili directive adj.
Physics
güdümlü salınım forced oscillation n.
Biochemistry
moleküler evrim güdümlü yaklaşım molecular evolution-directed approach n.
Agriculture
güdümlü savak suppressed weir n.
Education
güdümlü öğrenme supervised learning n.
Military
havadan havaya güdümlü füze air-to-air guided missile n.
havadan karaya güdümlü füze air-to-surface guided missile n.
havadan satha güdümlü füze air-to-surface guided missile n.
aerodinamik güdümlü füze aerodynamic missile n.
at ve unut tipi kendinden güdümlü füze fire and forget missile n.
elektro optik güdümlü bomba electro-optical guided bomb n.
güdümlü uçak füzesi guided aircraft missile n.
güdümlü mermili guided missile nuclear submarine n.
güdümlü tanksavar roket sistemi guided antitank rocket system n.
güdümlü mermi guided missile n.
güdümlü mermi angajman bölgesi missile engagement zone n.
güdümlü mermili guided missile submarine n.
güdümlü füzeli karakol refakat gemisi guided missile patrol escort n.
güdümlü füze guided missile n.
güdümlü topçu mühimmatı guided artillery ammunition n.
güdümlü bomba guided bomb unit n.
güdümlü bomba guided bomb n.
güdümlü füze kontrolü guided-missile control n.
güdümlü füze teçhizat taşıyıcısı guided missile equipment carrier n.
güdümlü füzeli sahil refakat gemisi guided missile coastal escort n.
güdümlü roket guided missile n.
güdümlü füzeli karakol refakat gemisi patrol escort guided missile n.
güdümlü mermili hydrofoil patrol craft n.
güdümlü torpido guided torpedo n.
güdümlü füze aldatıcısı chaff/flare n.
havadan yere güdümlü bir füze condor n.
huzme güdümlü füze beam rider guidance n.
huzme güdümlü füze beam rider n.
hassas güdümlü mühimmat precision-guided munition n.
ısı güdümlü füze heat seeking missile n.
kıtalararası güdümlü füze intercontinental ballistic missile n.
lazer güdümlü bomba laser guided bomb n.
lazer güdümlü silah laser guided weapon n.
lazer güdümlü silah laser-guided weapon n.
lazer güdümlü bomba laser-guided bomb n.
radar güdümlü tehditler radar guided threats n.
roket güdümlü rocket-propelled n.
radar güdümlü silah sistemleri radar operated weapons n.
radar güdümlü füze radar homing missile n.
roket güdümlü el bombası rocket-propelled grenade (rpg) n.
tanksavar güdümlü füze antitank guided missile n.
walleye güdümlü bombası walleye n.
yerden havaya güdümlü füze ground air guided missile n.
lazer güdümlü bomba laser-guided bomb (lgb) n.
abd ordusu'na ait, helikopterden fırlatılmak üzere tasarlanmış lazer güdümlü bir silah savar füze hellfire n.
ısı güdümlü, bilgisayarlı bir füzenin kod adı brilliant pebble n.
yüksek irtifa güdümlü mermi angajman bölgesi high-altitude missile engagement zone n.
güdümlü roketler missilery n.
güdümlü veya balistik füzelerin yapım ve kullanımı missilry n.
dost uçakların veya güdümlü füzelerin kontrolüne imkan tanıyan bir teknik ground-controlled interception n.
5000 pound ağırlığında lazer güdümlü bir tür bomba guided bomb unit-28 n.
(roket veya güdümlü füzede) fırlatmadan kaynaklı hareket pitch n.
hangi derinlikte patlayacağı programlanabilen lazer güdümlü bir bomba çeşidi gbu-28 n.
hassas güdümlü mühimmat pgm n.
karadan havaya güdümlü silah surface-to-air weapon n.
(roket veya güdümlü füze) sabit uçuş durumundan sapmak yaw v.
jet güdümlü füze ile bombalamak buzz bomb v.
hassas güdümlü precision guided adj.
kablo güdümlü wire-guided adj.
kısa menzilli güdümlü short-range guided adj.
tel güdümlü wire guided adj.
ısı güdümlü heat-seeking adj.
güdümlü füze olan smart adj.
güdümlü mermi ve roketi içine alan genel bir terimdir missile expr.
Archaic
vagondaki kütükleri konumlandırmada kullanılan uzun dişli güdümlü kol nigger n.